06 – 13 Temmuz 2021 Haftası Denizcilik Haberleri

13.07.2021 KETALING İsimli Gemide Yangın Çıktı

Singapur’un Multi Ocean Tersanesi’nde KETALING isimli gemide yangın çıktı. Kısa süre içerisinde kontrol altına alınan yangının söndürüldüğü belirtilirken olay esnasında herhangi bir ölüm ve yaralanma yaşanmadığı kaydedildi.

Singapur’da Multi Ocean Tersanesi’nde havuzlanmış KETALING isimli geminin kargo güvertesinde yangın çıktı. Kısa süre içerisinde kontrol altına alınan yangının söndürüldüğü belirtildi.

Endonezya bayraklı gemide çıkan yangında herhangi bir yaralanma yaşanmadığı kaydedildi.

105 metre uzunluğunda ve 18,8 metre genişliğindeki gemi, 1998 yılında inşa edilmişti. (Deniz Haber)

13.07.2021 Çin’e Ait Gemiler, Japonya Karasularını İhlal Etti

Çin bandıralı 2 adet Sahil Güvenlik gemisinin Doğu Çin Denizi’ndeki tartışmalı Senkaku Adaları etrafında Japonya karasularına girdiği açıklandı.

Okinawa eyaletinin Naha ilçesindeki 11. Bölge Sahil Güvenlik Karargahı’na göre, Çin’e ait gemiler, Japon ulusal karasularını ihlal etti.

Tartışmalı Senkaku Adaları etrafında iki gemi, bölgede avlanan Japon balıkçı gemilerine yaklaştı.

Japonya Sahil Güvenliği’nin bölgeyi terk etmeleri yönündeki uyarıları sonucu, Çin’e ait gemiler, bölgeden ayrıldı.

Düzenlediği basın toplantısında buna sert tepki gösteren Kabine Baş Sekreteri Kato Katsunobu, Çin’e ait gemilerin Japonya deniz sahasını son 5 aydır sıklıkla ihlal ettiğini söyledi.

Kato, “Defalarca uyarıda bulunduk. Duruş ve düşüncelerimizi Çin tarafına kararlılıkla anlatıyoruz. Gece yarısı veya şafak saatleri olsun, ihlallere karşı istikrarlı ve sakin duruşumuzu koruyacağız” dedi.

Silah Kullanma Yetkisi

Çin’de 1 Şubat’ta yürürlüğe giren kanun, Sahil Güvenlik ekiplerine, söz konusu sularda kurallara uymayan yabancı gemilere karşı silah kullanma yetkisi veriyor.

Kyodo ajansı, bu kanunun Çin’e, Doğu Çin Denizi’ndeki tartışmalı Senkaku Adaları etrafında seyreden Japon gemilerini hedef alabilme yetkisi tanıdığını bildirdi.

Doğu Çin Denizi’nde Japonya’nın “Senkaku”, Çin’in de “Diaoyü” olarak adlandırdığı takım adalar, 5 ada ve 3 kayalıktan oluşuyor. (Deniz Haber)

11.07.2021 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası Ortak Akıl Konferansı, Afyonkarahisar’da Gerçekleştirildi

Afyonkarahisar’da düzenlenen 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası Ortak Akıl Konferansı’nın kapanış oturumunda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul Projesi’nin ne zaman tamamlanacağını açıkladı.

Ulaşım ve haberleşme alanlarında bütünsel kalkınma odaklı mobilite, dijitalleşme ve lojistik dinamikleriyle şekillenen iddialı bir sürece işaret eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da ulaşım ve haberleşme sektörleri başta ekonomi olmak üzere her alandaki gelişmenin ana lokomotifleri olarak 2053 ve 2071’e uzanan yolculukta önemli roller üstlenecekler. Dünya çok hızlı bir şekilde gelişiyor. Sosyal ve ekonomik değişimler artık neredeyse anlık yaşanıyor. Bu nedenle yeni dönüşüm sürecinde açığa çıkmamış ihtiyaçları planlamalarımıza daha fazla dâhil edeceğiz. Öngörülerimizle, faaliyet alanımız olarak belirlediğimiz ‘insan, yük ve veri ulaştırma’da yarını tasarlayacak ve buna uygun hedefler koyacağız. Ulaştırma ve Lojistik Ana Planımız ve Stratejik Planımız doğrultusundaki vizyonumuzla mobilite, dijitalleşme ve lojistik dinamiklerini dikkate alarak yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“İnsanımızın Refahı Kalkınmada Eşitlikle Tesis Edilebilir”

Türkiye’yi dünyanın en büyük ve önemli ticari koridorlarının hâkimi yaparken, coğrafi açıdan kalkınmada eşitliğe destek vermek hedefiyle çalıştıklarını ifade eden Bakan Karaismailoğlu, “Bütünleşik olarak tasarladığımız ulaşım ekosistemimizde, verimlilik esasında tüm modlarımızı birbirleriyle entegre hâle getiriyoruz. İstanbul ya da İzmir’deki vatandaşlarımızın ulaştırma ve haberleşme alanında sahip olduğu imkânları, bu alanlarda edindikleri refahı, Kars ya da Van’daki vatandaşlarımızın da elde etmesini sağlıyoruz. Ana motivasyon kaynağımız, milli ekonomik bağımsızlık için olmazsa olmazımız, bütünsel kalkınmaya sağladığımız katma değerdir. Çünkü insanımızın refahı ve mutluluğu ancak ve ancak köyden şehre, doğudan batıya kalkınmada eşitlikle tesis edilebilir” diye konuştu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının ve ilgili kuruluşlarının hükümetin toplam bütçesinden, 2021 yılı yatırım programı kapsamında yüzde 31 oran ile en büyük payı aldığına dikkat çeken Bakan Karaismailoğlu, “2021 yılında 44,8 Milyar TL ayrılan ödenek ile ülkemizin ve insanımızın âli menfaatleri doğrultusunda, ulaştırma ve altyapı yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bu nedenle sorumluluğumuz büyük, görevimiz yücedir” dedi.

Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“2003’ten bugüne; Karayollarımıza 105,1 milyar dolar ayırarak, otoyollar, bölünmüş yollar, köprüler, tüneller, viyadükler, tek yol ve iyileştirme çalışmaları yaptık. Türkiye’yi konforlu ve sürüş güvenliği yüksek yollarla tanıştırırken, ölümlü kaza oranlarını çok ciddi oranda azalttık. Demiryollarımıza 32 milyar dolar yatırım yaparak, YHT projelerimizi hayata geçirdik. Kent içi raylı sistem hatları inşa ettik, yenileme, sinyalizasyon, elektrifikasyon işlerimizi gerçekleştirdik ve demiryolu taşımacılığında iddiamızı artıran lojistik merkezlerini Türkiye’mize kazandırdık. Ülkemizi gerçek anlamda demir ağlarla ördük.

Demiryollarını Türkiye’nin stratejik bir gücü hâline dönüştürdük. Havayollarına 15,1 milyar dolar ayırarak, 26 olan havalimanı sayımızı 56’ya yükselttik. Yeni terminal binalarıyla kapasitemizi artırdık. THY dünya markası olurken İstanbul Havalimanı ile dünyanın transit merkezi hâline geldik. Denizyollarında zamanımızın gemilerine uygun limanlar inşa ediyoruz. Yat turizmi kapasitemizi artırmak üzere marinalar, balıkçı barınakları, çekek yerleri yapıyoruz. Tersanelerimizin sayısını artırarak gemi inşa sektöründe iddialı bir ülke hâline geliyoruz.”

“5G’de Temel İlkemiz Önemli Oranda Yerli ve Milli İmkanlarla Bu Geçişi Sağlamak”

Türkiye’yi haberleşme ve iletişim yetkinlikleri açısından da yeni bir çağa hazırladıklarını belirten Bakan Karaismailoğlu, “Tüm bilişim, iletişim ve haberleşme alanındaki büyük yatırımlarda olduğu gibi 5G’de de yerli sanayicimizin süreçlere aktif olarak katılımını sağlıyoruz. Temel ilkemiz; önemli oranda yerli ve millî imkânlarla bu geçişi sağlamak.5G projesinde önemli görevler üstlenen 10 firmamızla bir araya gelerek uyumlu bir iş modeli belirledik. Bu amaçla geliştirdiğimiz, ‘Uçtan Uca Yerli ve Millî 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ne TÜBİTAK da destek veriyor.” ifadelerini aktardı.

“Kamu Özel İş Birliği Modelleri Tüm Dünyaya Örnek Oluyor”

Bakan Karaismailoğlu, Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda, merkezi bütçeye yük getirmeden altyapı yatırımlarının hızlı bir şekilde bitirilmesine yardımcı olan Kamu Özel İş birliği projelerinde önemli yol kat ettiklerini kaydetti.

Yap İşlet Devret modeliyle Türkiye’nin öz kaynaklarına yük getirmeden büyük projeleri gerçekleştirdiklerini vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, “Kamu Özel İş birliği modellerimiz bütün dünyaya örnek teşkil ediyor. Son 20 yılda ulaştırma ve altyapı bütçesinde KÖİ projelerine ayrılan bütçe, genel bütçenin yüzde 22’sini oluşturuyor. Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde sıklıkla başvurulan KÖİ modeli, ulaşım ve altyapı açığını karşılamak için en önemli finansal araçların başında geliyor. Bu modellerle yapılan projelerde özel sektör dinamizmi, kamu deneyimi ve uluslararası finans kuruluşlarının desteği bir araya getirilerek risk paylaşımı yapılmakta, daha hızlı ve verimli proje süreçleri gerçekleştirilmektedir. Projelerin kısa sürede bitirilmesiyle yakıt ve zamandan tasarruf ve ekonomiye ciddi katkılar sağlanmakta.” ifadelerine yer verdi.

“Marmara Bölgesi ve İstanbul Dünya Ticaretinin Odağı Olacak”

Türkiye’nin Lojistik açıdan Orta Koridor ve Kuzey Güney Koridoru’nun kalbi olduğunu aktaran Bakan Karaismailoğlu, Marmara Bölgesi’nin ve İstanbul’un dünya ticaretinin odağı olacağını ve Boğazlardan geçen yük miktarının her yıl artacağına dikkat çekti. Kanal İstanbul’un, İstanbul Boğazından 13 kat daha güvenli bir geçiş imkânı sağlayacağına değinen Karaismailoğlu, “Bugün Boğazların, kapasitelerinin hayli üzerinde bir trafikle, dolayısıyla riskle karşı karşıya oldukları reddedilemez bir gerçek. 1930’lu yıllarda İstanbul Boğazı’ndan 3 bin gemi geçerken, bugün yılda yaklaşık 43 bin gemi geçiyor. Bu gemilerin yüzde 30’u petrol ve benzeri diğer tehlikeli/zehirli maddeleri taşıyan tankerlerdir. Öte yandan nakliye yapan gemilerin büyüklükleri de artmakta. Bu durum, İstanbul’u, dünyanın en riskli geçiş suyoluna sahip kılıyor.

Doğal ve tarihi değerler bakımından her çağda en önemli bir kültürel merkezlerden olan İstanbul Boğazı; doğası, plajların, mimarinin, gastronominin, deniz hamamlarının, Boğaz köylerinin, balıkçılık, kayıkçılık, gibi sayısız mekân ve aktivitenin buluştuğu bir yaşam alanıydı. Ancak değişen dünya koşulları içerisinde Boğaz’da artan transit gemi geçişleri, yoğunluk, kirlilik, güvenlik endişeleri gibi faktörler nedeniyle şehrin sahip olduğu kültürel miras da ciddi zararlar gördü.” ifadelerini kullandı.

Karaismailoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Boğaz’ın transit gemi geçiş trafiğini önemli ölçüde azaltması öngörülen Kanal İstanbul; Boğaz kültürünü yeniden canlandırmak, Boğaz’daki kent içi deniz ulaşımını artırmak, Boğaz’daki kirliliğin önüne geçmek, yeni rekreasyon alanları oluşturmak için önemli fırsatlar sunuyor. Kanal İstanbul’un tamamlanmasıyla Marmara Bölgesi; limanları, lojistik bölgeleri, demiryolu bağlantıları, Marmaray’ı ve büyüyen endüstrisiyle, Avrasya’nın ekonomi, finans, ticaret merkezi olacak. İstanbul’un kuzeyi ise; Kanal İstanbul, İstanbul Havalimanı, ticari limanlar, Kuzey Marmara Otoyolu; dahası demiryolu bağlantıları ve lojistik üsleriyle birlikte dünyanın en önemli lojistik merkezi hâline dönüşecek.”

“Kanal İstanbul 6 Yılda Tamamlanacak”

Beş alternatif güzergâh arasından belirlenen Kanal İstanbul güzergâhının mevcutta yüzde 78’i su ve su havzası olan bir alandan geçtiğini belirten Bakan Karaismailoğlu, “Bu sayede minimum hafriyat çalışması yapılacak. Hâlihazırda zaten bir suyolu olan Sazlıdere Havzası’nın genişletilerek gemi geçişine hazırlanması projesi olarak gerçekleştirilecek. Kanal İstanbul Projesi ile Sazlıdere Barajı’ndan kaynaklanan su kaynaklarının kaybı, Karamandere, Pirinçci ve Hamzalı Barajları, Melen Sistemi, Yeni Şamlar Barajı, Osmangazi ve Sungurlu Barajları, Kömürköy, Kızılağaç ve Balaban Barajları ile artırılarak geliştirilecek.

Kanal İstanbul güzergâhı üzerinde hiçbir orman arazisi de bulunmuyor. Kanal’ın uzunluğu 45 km, taban genişliği minimum 275 metre ve derinliği 20,75 metre olacak. Kanal’ın üst genişliği ise kot farklılığına uygun bir şekilde tasarlanarak 360-600 metre arasında değişiyor. İhale sürecinin ardından hazırlık çalışmaları yaklaşık 1 yıl sürecek. Yapım inşaatının ise 5 yıl toplamda 6 yıl da bitirmeyi hedefliyoruz.” dedi. (Deniz Haber)

10.07.2021 Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nda Yeni Atamalar ve Görevden Almalar Yapıldı

Bazı bakanlık ve kurumlarda görevden almalar ve atamalar gerçekleştirildi. Buna göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Erdem Direkler görevden alındı. Direkler’in yerine Denizcilik Genel Müdür Yardımcısı Burak Aykan getirildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararlara göre, bazı bakanlık ve kurumlarda görevden almalar ve atamalar yapıldı.

Kararlara göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Erdem Direkler görevden alındı, yerine Denizcilik Genel Müdür Yardımcısı Burak Aykan getirildi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nda açık bulunan Altyapı Yatırımları Genel Müdür Yardımcılığı’na Enver Mamur, Denizcilik Genel Müdür Yardımcılıklarına Yılmaz Taşçı ve Mustafa Çankaya, Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdür Yardımcılıklarına Feriha Mert, Haydar Ufuk Kale ile Murat Korçak atandı.

Diğer görevden alma ve atamalar ise şunlar:

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda açık bulunan Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı’na Abdullah Buğrahan Karaveli getirildi.

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ Genel Müdürlüğü’nde açık bulunan Yönetim Kurulu Üyeliği’ne Kerim Taşkıran atandı.

Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Uygun görevlerinden alındı.

Türkiye Petrolleri AO Genel Müdürlüğü’nde açık bulunan Yönetim Kurulu Üyeliği’ne, Mehmet Ferruh Akalın atandı. (Deniz Haber)

9.07.2021 İskenderun Körfezi’nde Bir Gemide 176 Kilogram Kokain Ele Geçirildi

Mersin Limanı’ndan İskenderun Limanı’na gelen kargo gemisinde 176,6 kilogram kokain ele geçirildiği bildirildi.

Hatay Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Hatay İstihbarat Şube Müdürlüğü, Sahil Güvenlik İskenderun Grup Komutanlığı görevlileriyle koordineli bir şekilde uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti yapan şahıslara yönelik çalışma yapıldı.

Yabancı bayraklı bir kargo gemisi, Mersin Limanı’ndan İskenderun Limanı’na doğru seyir halindeyken İskenderun açıklarında kontrollü bir şekilde durdurularak muhafaza altına alındı ve limana yaklaşması sağlandı.

Gemide yapılan aramada, konteyner içerisinde gizlenmiş 161 parça halinde 176 kilo 600 gram kokain ele geçirildi.

Uyuşturucu maddelere el konulurken olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Uyuşturucunun İskenderun’dan karayolu ile Irak’ın kuzeyine gönderilmesinin planlandığı belirlendi. (Deniz Haber)

9. 07.2021 MSC Cruise İle Fincantieri, Portmiami’de Yeni Cruise Terminali İnşası İçin Anlaşma İmzaladı

MSC Cruise ile Fincantieri arasında PortMiami’de son teknoloji yeni bir cruise terminali inşası için anlaşma imzalandığı bildirildi. Günde 36 bin yolcuya hizmet verebilecek olan projenin Aralık 2023’e kadar tamamlanması planlanıyor.

MSC Cruise ve Fincantieri, Fincantieri Infrastructure Florida tarafından kruvaziyer endüstrisinin Kuzey Amerika ve Karayipler’deki merkezi olan PortMiami’de yeni mega bir kruvaziyer terminali inşası için bir sözleşme imzalandığını duyurdu.

İnşa edilecek yeni terminal, yaklaşık 350 milyon Euro’luk bir yatırımdan ve her gün geçiş yapan 36.000 yolcu ile aynı anda 3 yeni nesil gemiye hizmet verecek çok seviyeli merkezi bir yapıdan oluşacak. Ödüllü küresel mimarlık firması Arquitectonica tarafından tasarlanan yapının Aralık 2023’e kadar tamamlanması planlanıyor.

Yeni terminal, şirketin en büyük ve çevre açısından en yüksek performanslı yolcu gemilerini barındırabilecek. Bunlar arasında MSC Cruises’ın şu anda Monfalcone’deki Fincantieri Tersanesi’nde tamamlanmak üzere olan ve bu yıl hizmete girdiğinde Miami dışında konuşlandırılması planlanan en yeni amiral gemisi MSC Seashore ve filonun gelecekteki LNG ile çalışan World Class gemileri yer alıyor.

PortMiami’nin kıyıdan elektrik bağlantısı planlarına uygun olarak orada konuşlandırılan şirketin gemileri, rıhtımdaki yerel elektrik şebekesine bağlanmaya hazır durumda olacak.

MSC Group Cruise Yönetim Kurulu Başkanı Pierfrancesco Vago, şunları söyledi:

“MSC Group, son 35 yıldır dünyanın önde gelen konteyner taşımacılığı ve hem kargo hem de yolcular için terminal operatörlerinden biri olarak büyüyen rolümüz sayesinde ABD ekonomisinde önemli bir nokta olmuştur. Miami bu konuda her zaman kilit bir merkez olmuştur ve PortMiami’deki yeni MSC Terminali, bu önemli denizcilik merkezindeki genel varlığımızı pekiştirecektir.”

Fincantieri CEO’su Giuseppe Bono ise, “Miami, şüphesiz dünya cruise turizminin merkezi ve tüm Karayip bölgesi için ideal bir nokta ve bu nedenle İtalya’da yapılanların en iyilerini temsil edecek bir çalışmaya ev sahipliği yapmak üzere mükemmel bir vitrin olacak” dedi.

Yeni terminal binasında yolcu hizmetleri için son teknoloji tesislere ek olarak ofis alanları, en az 2.400 araçlık çok katlı otopark ve yeni bir yol bağlantısı yer alacak.

9.07.2021 SV KNYAZ VLADIMIR ve RUSICH 6 isimli gemiler, Taganrog Limanı’nda çatıştı

Volga Shipping’e ait SV KNYAZ VLADIMIR ve RUSICH 6 isimli gemilerin Azak Denizi’ndeki Taganrog Limanı’nda çatıştığı bildirilirken kaza sonrası gemilerin Taganrog Limanı’na demirlediği öğrenildi.

Rusya merkezli Volga Shipping’e ait Rus bayraklı SV KNYAZ VLADIMIR ve RUSICH 6 isimli gemiler, Rusya’nın Azak Denizi’ndeki Taganrog Limanı’nda çatıştı.

SV KNYAZ VLADIMIR, rıhtıma yanaşırken dümen kontrolünü kaybetti. Geminin rıhtıma yanaşmış olan diğer RUSICH 6’ya bodoslama çarptığı kaydedildi.

Gemilerde oluşan hasar tespiti ve soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Kaza sonrası gemilerin Taganrog Limanı’nda demirlediği öğrenildi.

128.2 metre uzunluğunda ve 16.74 metre genişliğindeli RUSICH 6 isimli gemi, 2005 yılında inşa edilmişti; RUSICH 6 ile aynı genişlik ve uzunluğa sahip SV KNYAZ VLADIMIR ise, 2003 yılında inşa edilmişti.

8.07.2021 Türkiye, Özel Amaçlı Gemi İnşasında Dünya Liderlerini Tahtından Etti

Denizciler, artık ‘gemi 5.0’ı konuşuyor. Sektör otonom gemilerin inşasını değil, siber saldırılara karşı alınması gereken önlemleri, ‘big data’yı ve bu gemilerle yapılacak ticarette yasal sorumluluğu kimin üstleneceğini tartışıyor. Sektörde, dijital yatırımlar artarken yerli yazılım gündeminde de yoğunluk var.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı öncülüğünde bu yıl ilk kez düzenlenen ve bundan sonraki yıllarda gelenekselleşmesi planlanan Türkiye Denizcilik Zirvesi, 1-3 Temmuz 2021 tarihlerinde hibrit bir etkinlik olarak Tersane İstanbul’da gerçekleştirildi. Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlamaları ile başlayan Türkiye Denizcilik Zirvesi’nde sektörün potansiyeli ve gelecek vizyonu masaya yatırıldı, çeşitli paneller gerçekleştirildi.

Zirvede konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, denizcilik konusunda dünyadaki hareketleri takip etmek gerektiğini işaret ederek “Bugün, dünyadaki ticaret hacmi 12 milyar ton. Bu rakamların 2030’da iki katına çıkması bekleniyor. O nedenle 2030 yılına hazırlıklı olmamız lazım” dedi.

Dünya Gazetesi’nden Aysel Yücel’in haberine göre, etkinlik kapsamında moderatörlüğünü Hakan Güldağ’ın yaptığı ‘Denizcilikte Dijitalleşme’ konulu panele; Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu, Havelsan Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, UAB Eski Müsteşarı, Navis Danışmanlık Genel MüdürüDr. Özkan Poyraz, T.C. UAB Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar ve Yılport Operasyon Başkanı Ian James konuşmacı olarak katıldı. Panelde, dijitalleşmenin denizcilik sektöründeki yansımaları bütünsel olarak ele alındı.

Panelde konuşan, UAB Eski Müsteşarı, Navis Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Özkan Poyraz, nesnelerin interneti, yapay zeka, robotik ve otomatik makinaları içeren bir geleceğin sektörü beklediğine dikkat çekerek “Otonom gemi denemeleri var. Biz buharlı ve yelkenli gemilere gemi 1.0 diyorsak, bugün belki de akıllı vardiya sistemlerinin, akıllı çatışmayı önleme sistemleri olan gemilere ‘gemi 5.0’ demek lazım. Endüstri 4.0’ın üzerine de biraz çıkmış gibi görünüyorlar” dedi.

Poyraz, bu gelişmelerin gemiye, gemi işletmesine ve limanla ilgili organizasyonlara nasıl yansıdığına, sektörün bunlara ne kadar hazır olduğuna bakmak gerektiğini söyleyerek “İnsanların sosyal yaşamı ve bu hizmetleri çevreleyen diğer hizmetler siber güvenlikten nesnelerin internetine kadar bu nesneye ne kadar hazırlar. Onlar hazır olduğunda bu süreç tamamlanacak. Yani otonom gemiyi yapmak önemli değil. Yardımcı hizmetler buna hazır mı? Bana göre şu an hazır değil” dedi.

Poyraz, en fazla üzerinde durulması gereken konulardan birinin ‘Big data’ (büyük veri) olduğuna vurgu yaparak “Onlarca servisten hangisi iş odaklı olarak sayısallaştırılabilmeli bunun üzerinde durmak lazım. Türkiye’de en büyük sorun vasıflı eleman. Denizciler bilgisayarla haşır neşir olmalı. Gelecekte bilgisayarlar sanal gerçekliği de içerecek” dedi.

E-Navigasyon Maliyetleri Azaltıyor, Emisyonu Düşürüyor

UAB Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, konuşmasında e-navigasyonun denizciliğin dijital dönüşümünün omurgasını oluşturduğuna dikkat çekti. E-navigasyon, limandan limana güvenli seyir için denizcilikle ilgili tüm unsurlarının uyumlu şekilde çalışabilmesinin sağlanması ve bu amaçla teknolojinin kullanılması olarak tarif ediliyor.

Ünüvar, e-navigasyonun hedefinin denizcilik altyapısını, havacılıkta kullanılan dünya çapında entegre olmuş yüksek teknolojiye benzer bir seviyeye ulaştırmak olduğunu ifade ederek “Bu kapsamda belirtilen teknolojilerin kullanılması ile yapılan analizler incelendiğinde; işletme maliyetlerinin yüzde 12 düştüğü, enerji kullanımının ve emisyon oranının yüzde 34 azaldığı sonuçlarına ulaşılıyor. Bu süreç nihayetinde insansız deniz taşımacılığına giden yolu hazırlıyor” diye konuştu.

Ünüvar, denizciliğin dijitalleşme adımlarını yakın olarak takip etmek ve gelecekte hizmet verilen sahalardaki standartları belirlemek üzere çalışmalarını yürüttüklerini söyledi.

Dijitalleşme Verimliliği Artırıyor

Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu, dijitalleşmenin verimliliği, hızı ve performansı artıracağını vurgulayarak “Plan onay sistemimizi elektronik ortama aldık. Tam bu aşamada pandemi girdi araya. Personelimizin 3’te 2’si evden çalıştı. Bir de baktık ki bizim performansımız arttı. Müşteri de mutlu. O zaman biz bu yolda ilerleyelim dedik. Şimdi daha büyük hamlelere uğraşıyoruz. Artık gemiyi 3 boyutlu çizip her şeyi bu plan üzerinde işleyip o hafızada olmasını sağlayacağız” dedi.

Yılport’un Operasyon Başkanı Ian James de “Pandemi de geçmişte yaptığımız dijital yatırımlarımızın faydasını gördük, işlerimiz kolaylaştı. Limancılık da bu yönde ilerliyor. İlerlemek zorunda zaten” dedi.

Otonom Gemi Kazalarında Kim Sorumlu Olacak?

Cem Melikoğlu, otonom gemilerin risklerine değindi:

“Otonom gemi çok harika bir fikir ama denizcilikte öngörülemeyen şartlar çok fazla. Hatalar olabiliyor, kazası var, korsanı var. İnsansız full otonom sisteme geçmemiz biraz uzun sürecek. Kısa vadede sistemler daha kendini kontrol eder hale geldi ama full otonom biraz zaman alacak. Teknolojiden mümkün olduğu kadar faydalanmamız lazım. Bu zaten otonom gemiler devreye girerse en büyük sorularından biri. Hangi deniz kazasında hangisinin nasıl sorumlu olacağı da denizcilikte dijital dönüşümün getireceği sorunlardan biri. Bu sistem getirilecekse hangi hallerde kim sorumlu olacak bilinmesi lazım. Ben olaya mühendis olarak yaklaşıyorum. Bir gemi sefer yaparken daha küçük bir yolcu gemisinin üzerinden geçiyor. Burada software hatası mı, malzeme hatası mı bunu incelemek lazım. Yazılımda hata varsa onun üzerine giderler, sensörde arıza varsa onu yapanın üzerine gidersiniz. Bu daha çok su kaldırır.”

Sektör yetkilileri, otonom gemilere yönelik yasal altyapıların da oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.

Havelsan’dan Yerli Yazılım Atağı

Havelsan Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, savunma sanayisinde önemli projelere imza atan Havelsan’ın farklı alanlardaki birikimlerini denizcilik sektörüne aktarmak için harekete geçtiklerini ifade ederek, Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistem Yükseltme Projesi ve bunun yerlileştirilmesi konusundaki çalışmaların önemli bir noktaya geldiğini vurguladı. Nacar, projenin bu yıl hizmete alınmasının planlandığını söyledi. Bunun yanı sıra Sahil Güvenlik Gözetleme Radar Sistemi projeleri olduğunu söyledi. Proje sayesinde bütün Türkiye kara sularının deniz resminin oluşturulması, oradan geçen trafiğin tespit edilmesi ve tüm bunların Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın sitemlerine entegre bir şekilde bir komuta kontrol anlamında kullanılması amaçlanıyor. Bu sayede insan kaçakçılığının ve kaçak geçişlerin önlenmesi hedefleniyor. Havelsan bundan sonraki süreçte sayısal veri, veri iletişim altyapıları özellikle e-navigasyon projesi kapsamında çalışmalar yapacak. Havelsan’ın Siber risklere karşı çeşitli önlemler geliştiren projeler yürütülüyor.

“Özel Amaçlı Gemi İnşasında Liderleri Tahtan İndirdik”

Sanmar Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Gürün, zirvede Türkiye’nin özel maksatlı gemi inşasında dünya liderlerini tahtından indirdiğini söyledi.

Ali Gürün, “Türkiye, römorkör inşasında dünya çapında bir zamanlar lider olan İspanya ve Hollanda’yı dahi piyasadan sildi. “Tereciye tere satmak bir tarafa, terecinin kendisi olduk” dedi.

Türkiye’nin özel maksatlı gemilerde Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun üretim üssü haline geldiğini vurgulayan Gürün, “Navlun avantajına da sahip olan Türkiye, özellikle son 10 yılda yüksek katma değerli teknolojik ve çevreci gemi inşasında önemli bir noktaya ulaştı. Bizlerin çok güçlü, çok büyük gemileri yapmak gibi bir hedefimizin olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yaptığımız gemilerin teknolojilerinin yüksek olması, boyutlarının küçük olması hem çabuk yapılması hem katma değerinin yüksek olması hem de daha çevreci inşa edilmesi anlamına geliyor” diye konuştu. Sektördeki sıkıntılara da değinen Gürün, “Orta kademe teknisyen bulmada zorlanıyoruz. İhracatta teminat mektubu sorunu da sürüyor” dedi.

8.07.2021 Filipinler’de Palawan Pearl ve BKM 104 İsimli Gemiler Çatıştı

Yeni Manila Havaalanı Projesi için bölgede tarama çalışmaları yapan BKM 104 isimli tarak gemisi ile Palawan Pearl isimli geminin çatıştığı kazada Palawan Pearl’ün yan yattığı aktarıldı.

Filipinler’e ait Palawan Pearl isimli gemi ile su altı kazılarında kullanılan BKM 104 isimli tarak gemisi, Manila Körfezi’ndeki demirleme sahasında çatıştı.

Sahil Güvenlik yetkilileri kazada herhangi bir yaralının olmadığını belirterek çatışma sonucu Palawan Pearl isimli geminin yan yatarak yarısının suya battığını bildirdi.

Yetkililer, Filipinler’e ait Palawan Pearl isimli gemide 18 kişilik mürettebatın bulunduğunu kaydetti.

Yeni Manila havaalanı projesi için bölgede tarama çalışmaları yaptığı ifade edilen “BKM 104” isimli su altı kazılarında kullanılan tarak gemisinin mürettebatına dair bilgi paylaşılmadı.

Ayrıca, Sahil Güvenlik ekiplerinin kazanın neden olabileceği olası petrol sızıntısını kontrol altına almak amacıyla çalışma yürüteceği bildirildi. Kazaya ilişkin soruşma başlatıldı. (Deniz Haber)

8.07.2021 Dubai’deki Cebal Ali Limanı’nda patlama meydana geldi

Dubai’de büyük bir patlama sesi duyulduğu ve ardından Cebal Ali Limanı’nda yangın çıktığı bildirildi. Dubai Media Ofisi, limanda demirli bir geminin konteynerinin patladığını, patlama sonucu yangın çıktığını duyurdu.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde bulunan Cebel Ali Liman’ında demirli bir gemide patlama meydana geldi. Patlama sonrası limanda yangın çıkarken olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi.

Dubai Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, patlamanın Cebal Ali Limanı’ndaki bir gemide bulunan konteynerde meydana geldiği belirtilerek patlamanın ardından çıkan yangının kontrol altına alındığı aktarıldı.

Açıklamada, patlamada ölen ya da yaralananın olmadığı bildirildi. Patlamanın nedeni henüz bilinmezken olaya ilişkin soruşturma başlatıldı.

Görgü tanıkları kuvvetli patlama nedeniyle binaların sallandığını söyledi.

7.07.2023 Ever Given gemisi, Süveyş Kanalı’ndan ayrılıyor

Geçtiğimiz Mart ayında Süveyş Kanalı’nı kapatan ve Süveyş Kanalı İdaresi’nin (SCA) tazminat talebiyle el koyduğu Ever Given konteyner gemisi, 3 ayın ardından Mısır’dan ayrılıyor.

Süveyş Kanalı’nda 3 Mart’ta karaya oturarak deniz trafiğinin 6 gün boyunca durmasına neden olan Ever Given adlı konteyner gemisinin sahibi olan şirketi temsil eden Londra merkezli hukuk firması Stan Marine ile Süveyş Kanalı İdaresi (SCA) arasında geçtiğimiz hafta yapılan görüşmede tazminat konusunda anlaşmaya varılmıştı.

SCA’nın geminin kurtarma operasyonu ve kanala verilen maddi zararlar için talep ettiği yaklaşık 900 milyon dolar yerine 550 milyon doları kabul etmesinin ardından Ever Given gemisi, bugün serbest bırakıldı.

Ever Given konteyner gemisi ve Hindistanlı mürettebatı, 3 ayın ardından Süveyş Kanalı’ndan ayrılıyor.

SCA tarafından yapılan açıklamada, 200 tonluk ve yaklaşık 18 bin 300 konteyneri taşıyan geminin serbest bırakılması nedeniyle tören düzenleneceği duyuruldu. SCA, 2 römorkörün Ever Given’a eşlik edeceğini de belirtti.