Asgari ücrete yapılan zam daha cebine girmeden eriyen halk, market ve pazarlardaki fiyat etiketlerini gördükçe ‘Nasıl yaşayacağız?’ sorusuna yanıt aramaya başladı. Market market, pazar pazar gezip en uygun ürünü bulmak neredeyse gündelik iş haline geldi.
YENİÇAĞ TV’den İrem Gül, pazara çıkıp vatandaşın bu ‘ayakta kalma maratonuna’ tanık oldu.
YENİÇAĞ TV’nin mikrofona konuşan bir vatandaş, “Bu zamlar olduğu yerde kalsa herkese daha faydalı olur. Birinin fiyatı yükseldi mi öbürü yükseliyor. Böylece zincirleme bir reaksiyon oluşturuyor” diye dert yandı.
Bir başka vatandaş da “Zaten her şey pahalı her şey başını almış gidiyor. Asgari ücret 11 bin 402 TL olarak belirlenmişti. Bu zamlarla asgari ücret eriyor. Şu an ben 10 bin lira kira ödüyorum Aldığım para 10 bin lira. Bunun suyu var, doğal gazı var. Asgari ücretin en kötü durumda 15 bin lira olması lazım. Biliyorsunuz etin kilosu 400,500 lira, şu anda eve et alamıyorum” ifadelerini kullandı.
Asgari ücretle çalıştığını söyleyen bir kadın ise tepkisini “Her şey çok pahalı. Şu an git bir markete, peynirin kilosu 200 lira. Ne yapacaksınız? Asgari ücret daha elimize geçmeden, bütün ürünlere zam geliyor. Her şeyi ucu ucuna yetiştirmeye çalışıyoruz. Ancak yapacak bir şey yok. Halk bunları seçti” sözleriyle dile getirdi.
Bir diğer vatandaşın tepkisi de “Asgari ücrete, emekli maaşlarına zam yapmaktansa, pazarda, marketteki bu zamları durdursunlar. Bence sürekli para basa basa zaten bu hale geldik. Zamlar beklenen şeydi. Her asgari ücret zamlandığında zaten her ürüne zam geliyor. Bunu biliyoruz zaten alışılmış bir durum” oldu.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına tepki gösteren genç bir kadın ise “Zamların daha çok yapılacağını düşünüyorum. Bugünler iyi günlerimiz, insanlar çıldırabilir, bu duruma isyan edebilir. Yurt dışından telefon getirilen bir telefonu kayda aldırma 6 bin liradan 20 bin liraya çıktı. KDV arttı. Her ürün her gün zamlanıyor. Böyle yaşanmaz ki. Yazık değil mi bize ” diye isyan etti.
Eşiyle, alışverişe çıkan 60 yaşlarında bir kadın ise “Asgari ücret 11 bin olsa ne fark eder 54 bin olsa olsa ne fark eder! Hiçbir şey fark etmez. Öyle bir döngüye girdik. Kamyonun freni patladı maalesef, ülkemizde yokuş aşağıya gidiyoruz. Ben 60 yaşındayım, eşim 60 küsur. Allah gençlere kolaylık versin, biz bir şekilde her zaman için başımızın celisine bakarız. Ama ben gençlere çok ama çok üzülüyorum. İmkanı olan yurt dışına kaçıyor, kaçamayan da depresyonda. Bu yaşıma kadar böyle bir şey hatırlamıyorum ama hala bu gidişata memnunuz deyip oy verenler beter olsunlar. ‘Karnın doyuyor mu?’ diyorlar, ‘Pilav, nohut yedim doydu’ diyor. Sadece karın doymaya geçim diyorlar” ifadelerini kullandı.
Bir başka genç ise tepkisini “Ülkenin gidişatı belli. Böyle devam edecek. Ama bence kimse üzülmemeli çünkü bu ülkenin yüzde 52’si hala memnun bu durumdan. Ben başka bir şey demek istemiyorum” sözleriyle dile getirdi.
Hayat pahalılığından şikâyet eden bir öğrenci de “Zamlar bizi çok kötü etkiliyor. 22 yaşındayım ailemle yaşıyorum. Çalışıyorum ama annemden babamdan para istemek zorunda kalıyorum. Öğrencilerin asgari ücret kazanacak durumları bile yok.” dedi.
Ev hanımı olduğunu belirten bir vatandaş tepkisini “Bir markete giriyorsun hiçbir şey almıyorsun. Doğru düzgün bir poşeti bile doldurmuyorsun, 700-800 lira para ödüyorsun” diye dile getirdi. Bir diğer ev hanımı da Asgari ücretle geçinmeye çalışıyoruz. Kira veriyor, çocuk okutuyoruz. İnanın yaşamak çok zor. Çocuğuma okul forması alırken bile zorlanıyorum. Daha okulların başlamasına 2 ay var. İnanın yeni formayı nasıl alacağımın stresini yaşıyorum” diyerek içinde bulunduğu ruh halini anlattı.