2022 tarım açısından zor bir yıl oldu…

Arif TEMİZ

Değerli Tarım Sevdalıları,

2023 yılının ilk sayısıyla sizlere ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 2013 yılından bu yana her ay aralıksız yayımlanan harmanTIME dergimiz, yeni yılda da tarım dolu içeriğiyle elinizde olacak. Öncelikle yeni yılın hepinize sağlık, mutluluk, huzur, bereket getirmesini temenni ediyor, tarımın şahlandığı bir yıl geçirmeyi ümit ediyorum.

Geçtiğimiz yıl tarım açısından zor bir yıl oldu. Tarım sektöründe geçtiğimiz yılın en önemli gelişmelerinden biri hiç şüphesiz Tarım ve Orman Bakanlığında yaşanan değişimdi. Tarımda işler yolunda gitmeyince Dr. Bekir Pakdemirli görevinden alındı ve tarımın dümenine Prof. Dr. Vahit Kirişçi geçti. Pandemi, savaş, gıda kıtlığı vs. derken ülkemiz tarım sektörü bu gelişmelerden olumsuz etkilendi. Özellikle hammadde fiyatlarında yaşanan istikrarsızlık nedeniyle tarımsal girdiler arttı, çiftçiler üretimde alın terinin karşılığını alamadı. Bağına, bahçesine, tarlasına, serasına yatırım yapan çiftçiler, yüksek maliyetlerin altında adeta ezildi. Tabi bunların tek bir nedeni var; tarımda politikasızlık. Yeni yılda tarım ihmal edilmemeli, üretim planlamasıyla çiftçi hakkı olanı kazanmalı ve tarım sektörü büyüme kat etmelidir.

Tarımdaki gelişmeleri yazsak sayfalar yetmez, bu sebeple en önemli gelişmeleri hatırlatmak istedim. Şimdi gelelim yeni yılın ilk sayısının içeriğine. Bu ayki kapak konumuz, “Tarımda Blok Zincir (Blockchain)”. Blok zincir, çiftlikten tabağa gıda tedarikinde devrim yaratabilir. Bugün içinde yaşadığımız dünya, sürekli büyüyen nüfusu için yeterli yiyecek sağlama konusunda muazzam zorluklarla karşılaşmaya devam etmektedir. Spesifik olmak gerekirse, bu zorluklar temel olarak iklim değişikliği, seller, kuraklık, çölleşme, biyolojik çeşitliliğin kaybı, zararlılar ve hastalıklardır. Tarım için blok zincir, gıda yetiştirme ve tedarik sürecini daha basit hale getiren blok zincirin en zorlayıcı kullanım örneklerinden biridir. Blok zincir, işlemlerin sonuçlandırılmasından ürün menşeinin izlenmesinden ve müşteri talebinin izlenmesinden yeni heyecan verici pazarlar yaratmaya kadar birçok mevcut süreci yeniden düzenleyebilen teknoloji olduğunu hızla kanıtlamaktadır. Bu kıymetli makaleyi Sayın Prof. Dr. Birol Saygı yazdı.

Serin iklim tahılı olan buğday, kış dönemine denk gelen kardeşlenme döneminde toprakta yeterince azot besin maddesi yok ise, bitkilerin yapraklarında sararma şeklinde azot noksanlık belirtileri bariz olarak görülmektedir. Bunun bir nedeni de kış döneminde buğday tarlasına düşen aşırı yağışlarla azotun kolayca yıkanmasıdır. Çünkü ekimle birlikte buğday tarlasına gübreleme ile verilen azot besin maddesinin önemli bir kısmı, akışa geçen şiddetli yağışlardan sonra yıkanmak suretiyle erozyonla tarla dışına akarsulara veya toprağın derinliklerine sızarak yer altı sularına karışmaktadır. Bu nedenle buğday tarımında bitkilerin toprak analizine göre ihtiyaç duyduğu azotlu gübre üçe bölünerek farklı formlarda ekimle birlikte toprak altına ve kardeşlenme ile kaleme kalkma dönemlerinde üstten toprağa serpme olarak uygulanır. “Buğday Tarımında Azotlu Üst Gübrelemenin Yüksek Verim ve Kalite Artışı İçin Önemi” ni Sayın Dr. Sami Süzer ayrıntılarıyla ele aldı.

Arpa yemlik ve maltlık olarak üretilen, erkenciliği nedeni ile ikinci ürün üretimi için de uygun alan önemli bir üründür. İklim değişikliği etkisi özellikle yağışa bağlı üretim yapılan bütün tarla bitkilerinde etkisini farklı oranda göstermektedir. İklim değişikliği öncelikle yağış ve sıcaklık değerlerinde değişmeler sonucu yağışa bağlı üretim yapılan tarla bitkilerinde verimde azalmaya ve kalitede düşmeye neden olabilmektedir. Tarımsal üretimde toplam yağış miktarı yeterli olsa da, bitkilerin yağış isteğinin fazla olduğu dönemlerde yağışın miktarı yetersiz ve dağılımı düzensiz olabilmektedir. Bu nedenle erkencilik en önemli özelliklerin başında gelmektedir. Arpada ıslah çalışmaları ile genotiplerin yemlik ve maltlık özelliğinin iyileştirilmesi yanında agronomik ve fizyolojik çalışmalarla çeşitlerin kurak koşullarda en uygun üretim teknikleri belirlenebilmektedir. Kurak koşullara adaptasyon için ekim zamanı ve ekim sıklığı olmak üzere farklı agronomik ve fizyolojik çalışmalar çeşit çevre etkileşimini belirlemektedir. “İklim Değişikliği ve Kurak Koşullarda Arpa Üretimi” Sayın Dr. İrfan Öztürk’ün köşesinde.

Ispanak (Spinacia oleracea L.), Amaranthaceae familyası içerisinde yer alan ve yaprağı yenen en önemli kışlık sebze türlerinden biridir. Anavatanının Güney Kafkasya, Türkistan, İran, Afganistan ve bazı yazarlarca da Çin olduğu düşünülmektedir. Ülkemizin bütün bölgelerinde yetişebilmekte ve büyük miktarlarda üretilmektedir. Kültürel işlemlerinin diğer sebze türlerine göre daha sınırlı olması, kısa vejetasyon periyoduna sahip olması gibi nedenlerden dolayı çoğu zaman ikinci veya üçüncü ürün olarak değerlendirilebilmesi ıspanağın yetiştiriciliğini cazip hale getirmektedir. “Ülkemizin birçok bölgesinde ana ürün bitkisi olarak rahatlıkla yetiştirilebilen, dünya üretiminde 3. sırada olduğumuz, sağlık açısından önemli bir kışlık sebze: ISPANAK” bu ayki dosya konumuz.

İçeriğimizde okuyacağınız daha birçok makale, güncel ve sektör haberleri, infografikler ile röportajlar olacak. Şubat sayımızda görüşmek umuduyla; hepinize bereketli işler, huzur dolu, aydınlık günler dilerim…