“İnsanın en büyük düşmanı, doğrudan doğruya kendisidir.”
Cicero
Yeni yılımızı planladık, rengârenk kutlamalar yaptık ve yeni yıla sonunda adımımızı attık. Önümüzde üç yüz altmış beş gün değil sadece, üç yüz altmış beş şans var. Tabii doğru adımlar atarsak. Bu adımları atarken de olumsuzluklar olabileceğinin farkında olursak. Kısaca kendimizi her koşula hazır hale getirip “iyimser” olursak. Sonra o kavramdan çıkan farkındalıkla “mutluluk manifestosu” oluşturacağız.
Şu cümleler tanıdık geliyor mu: “Yapamıyorum, zaten beceriksizin tekiyim. Yetersizim. Çirkinim. İmkânım yok. Benim şansım yok zaten. Onlar benden daha şanslı.” vb. Eminim bir çoğunuz, “Evet, bu benim!” dedi okurken. O cümleleri sıklıkla kurduğunuzu biliyorum. O cümleler yüzünden hayallerinizi beklettiğinizi, potansiyelinizi fark etmiyor gibi yaşamaya devam ettiğinizi de görüyorum desem. Yapılan çalışmalar ona yeni bir isim veriyor: Öz sabotaj. Yeni yıl manifestomuzu oluşturmadan önce “öz sabotaj”ın ne olduğunu bilmek, bizlere korunmamız için de bir yol çizecek. Öz sabotaj, başarımızın da en büyük düşmanı. Öz sabotajın düşmanı ise iyimserlik. Bir Türk büyüğünün söylediği gibi: “İyimser olmayı isteme; iyimser ol, mutlu ol.” Yetersiz değiliz aslında. Hepimiz çok değerli varlıklarız.
Öz Sabotaj Nedir?
Öz sabotaj, psikoloji biliminin çok iyi bildiği bir kavram. 1978 yılında Berglas ve Jones tarafından; bireyin bir işi ya da görevi yerine getirebilecek kapasitesi olmasına rağmen, söz konusu işi kotarabileceğine yönelik belirsizlik yaşaması ve yeterli kapasitede olmadığına ilişkin bahaneler bularak kendini haklı gösterme çabası olarak tanımlanmış. İyimserliğin ve öz yeterliliğin karşıtı olarak görülmekte. Mutluluğumuzun da en büyük düşmanı. Neden kendimizi sabote ediyoruz? Bunun, bilincimiz ve bilinçaltımızın oyunu olduğunu söylüyor araştırmalar. Farkında olmadan ya da bilinçli bir şekilde, aslında kendimizi koruma isteğiyle bu yola başvuruyoruz. Kişinin kendi kendine yaptığı olumsuz iç konuşmalar nedeniyle öz güveninin düşmesi ve kendini gerçekleştirmesinin engellenmesi olarak tanımlanan öz sabotaj, daha çok çocukluk döneminde öğrenilen hatalı düşüncelerden kaynaklanıyor.
Kendimizi Sabote Etmeyi Bırakıyoruz, 2023 Mutluluk Manifestomuzu Yaşadığımız Yıl Olacak
Kolay şey değildir mutluluk, çok zordur ve içimizdedir, başka yerde bulunması imkânsızdır… Sağlıklı bir dilenci, hasta bir kraldan daha mutludur. Arthur Schopenhauer
2023’te Başarıya Odaklı Olup Mutluluğun Manifestosunu Yazmak İçin Neler Yapacağız?
2023 yılında kendimize güvenerek, güvenle birlikte yeterli olduğumuz bilincini geliştirerek, bizi negatife çeken düşüncelerin farkında olup onlardan uzaklaşarak, ne istediğimizi bilerek ve bildiklerimiz için vazgeçmeyerek hedefe ulaşacağız. Hedefe giden yol zaman zaman taşlarla döşeli olacak. Biz her şeye hazır olursak, gerisi kolaylıkla gelecek. Öyleyse başlıyoruz. Hazır mısınız?