“Archaeology holds all the keys to understanding who we are and where we come from.” “Arkeoloji, kim olduğumuzu ve nereden geldiğimizi keşfetmenin anahtarıdır.” Sarah Parcak – Arkeolog / National Geographic
21’inci yüzyılın geçerli değeri fikirlerdir ve bütün harika fikirlerin kökeni yaratıcılığa, bilgiye ve öze verilen saygıya dayanır.
Edukakids ailesi olarak en önemli amacımız, öğrencilerimize yaratıcılık ve özgür bir bakış açısı sağlayarak, oyun grubundan ilkokul 1. sınıfa kadar bilimin ışığında özgür düşünen ve özgün eserler yaratan bir gençliğin ilk tohumlarını atmaktır.
Sanat eğitimi, duyguların özgürleşmesi adına sağlıklı ve mutlu bir gelecek inşa etmek için gerçekleştirilen bir eğitimdir. Çocuklarımız hayal güçlerini kullanarak, birlikte öğrenerek, eğlenerek, özgüvenlerini kazanarak gelişmekte ve yaratıcılıklarını dışa vurabilmektedirler. Bu vesile ile sadece sanatsal olarak değil; problemleri çözme, hayata değişik bir pencereden bakma gibi yetilerinin de oluşması hedeflenmektedir.
Yaratıcılık Uzmanı Sir Ken Robinson’ın yaptığı en popüler yaratıcılık tanımı bizim de eğitime bakış açımızı güzel özetliyor: “ Yaratıcılık, hayal gücünü yaptığın işe taşımaktır.” Edukakids öğretmenleri olarak hayallerimizi derslerimize kattık. Kuruluşumuzdan itibaren hayallerimizi kattığımıza inandığımız en güzel projelerimizden bir tanesi Sadberk Hanım Müzesinde gerçekleştirdiğimiz “Arkeolojik Eserler” sergimizdir. Proje ile çocuklarımızın kendilerini gözlemleme ve tanıma deneyimleri çoğaldıkça, el becerileri ve dili kullanışları da zenginleşmektedir.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, tarihe ve sanata oldukça önem vermiştir. Proje kitapçığımızda da yazılı olan Atatürk’ün bu söylemi, bize ulusumuz için görevlerimizi tekrardan anımsatmaktadır.
“Bir vatanın sahibi olmanın yolu, o topraklarda yaşanmış tarihi olayları bilmek, doğmuş uygarlıkları tanımak ve sahip olmaktan geçer.” Mustafa Kemal Atatürk
Başlangıcındaki ilk müze gezimizden, finaldeki sergi aşamasına kadar keşfetmek ile gurur duymak arasındaki süreçte deneme, büyüme, hata yapma, eğlenme ve hatta yeri geldiğinde kirlenme bizleri heyecanlandırdığı kadar çocuklara da yeni pencereler açmaktadır. Hayal güçlerini kullanarak kendilerine açabilecekleri uçsuz bucaksız dünyanın sayesinde aldıkları yenilikçi ve çağdaş eğitimin büyük bir bilinç ve sanat sevgisi olarak meyve vereceğinden, öğrencilerimizin mutlu ve başarılı bireyler olarak büyümelerini sağlayacağından emin olabilirsiniz.
Müze yöneticilerinin, uzun yıllara dayanan bu çalışmaya verdikleri destek ve bizlere olan sonsuz güvenleri sayesinde, mekân çocuklarımıza kapılarını ardına kadar açmakta, sanata duyarlı bireyler yetiştirmemize destek vermektedir. Böylece öğrencilerimiz bir müzeyi bina olarak görmekten çok müzeye geleceğe kurulan bir köprü olarak bakmaya küçük yaşlardan itibaren başlıyorlar.
Sadberk Hanım Müzesi etkinliği öğrencilerimizin düşünce yapısını geliştirip gözlerini güncele ve geleceğe çevirerek spor ve sanatla iç içe eğitim hedefimize de ön ayak olmaktadır. Tarihi kalıntılar ve arkeolojik eserlerin uyandırdığı heyecan ve motivasyon ile hayal dünyaları renklenen öğrencilerimiz, yakınlık hissettikleri eserleri seçip kendi bakış açılarıyla şekillendirerek kendilerini sanatla ifade etmeyi öğreniyorlar. Suya, toprağa, kısaca doğaya dokunarak bir anlamda kendilerini yoğuruyorlar. Yaratıcılığın sınırsızlaştığı bir deneyim yaşıyorlar. Tarih öncesi çağlarda kullanılan çivi yazısı ile günümüzde evrensel bir dil olma yolundaki emojileri karşılaştırdıklarında bir evrimin öyküsüne şahit oluyorlar. Bu durum onları şaşırtırken kimi zaman da bu benzerliği düşünmelerini sağlıyor. Teknolojinin bizlere neleri getireceğini öngörmek bizler için mümkün değil. Ancak çocuklar bunu çok ötesinde yaşıyorlar. Çünkü beyinleri henüz çok taze ve her şeyi kaydetmeye müsait. Bizlerin en ufak hareketi, onlar için yaşamsal birer öge. O halde hepinizin aklına gelen ortak soru: “Biz bu süreçte neler yapıyoruz?” Velilerimiz bu eserlerin çocuklar tarafından yapılmasını şaşkınlıkla karşılıyorlar. Bize sık sık “O mu yaptı gerçekten yoksa siz mi yapıyorsunuz? Ben çöp adam bile çizemem.” diye soruyorlar. Biz gülümsüyoruz. Çünkü çocuklarımızın yeteneklerinden, becerilerinden eminiz. Ve bizler attıkları her adımda onların yol göstericileri olmaktan büyük bir keyif alıyor ve meydana getirdikleri özgün eserlerle gurur duyuyoruz. Müze yöneticilerinin seneler içerisinde gördükleri eserler karşısında “Her yıl çocuklarınız orijinal eserlerle yarışıyor.” ifadeleri bizleri motive ediyor.
Okulumuz Eco Okullar programında yaptığı çalışmalar ile çevreye duyarlı okulu simgeleyen Yeşil Bayrak sahibi olmak için yol almaktadır. Biz de buradan yola çıkarak öğrencilerimize hem çevre bilinci katıyor hem de geri dönüşümün önemini aşılamaya çalışıyoruz. Eserlerimizi yaratırken kullandığımız asıl materyalimiz atık malzemeler. İşte burada bir mühendis gibi düşünebilmek devreye giriyor. Şekilleri tanımak, uzay mekân ilişkisi kurabilmek, analitik düşünme becerileri geliştirmek… Belki bu yaş grubundaki çocuklar için bize imkânsız gibi gelebilir ama karşılaştıkları durumlara çözüm bulabilme yetenekleri, çocuk gibi düşünmenin nasıl olduğunu bize hatırlatmaları bizim de yüzümüzü gülümseten anlar. Birbirlerinin eserleri hakkında yorum yapabilmek “Bak bu da senin eserine uyuyor!’’ diyebilmeleri de aslında birlikte çalışmanın, üretmenin keyfi…
Sıkça karşılaştığımız sorulardan bir tanesi “O zamanlar fotoğraf makinesi yok muydu?” “Neden, ne için, ne zaman” sorularını sorarken seçilen eserin üzerindeki desenin biçimlerini araştırmak bazen bizi o dönemdeki mitolojik varlık ve objelerin hikâyelerine götürüyor.
Merakla antik çağlardaki yaşamı, yaşam şartlarını hayal etmeleri; gördükleri her eserin bir hikâyesi olduğunu anlamaları, olaylara farklı açılardan bakabilmeleri, bugün ile bağ kurmaları ve en önemlisi heyecanları bizim için bedelsiz…
Tartışılmaz dinozor sevgisi, minik hayvan heykelciklerinin, çizimlerin arasından çocuklar, “Dinozor nerede?” sorusunu sormadan geçemiyorlar. Biz de o yaştayken oyun kurmaz mıydık? Şimdi sıra onlarda, ellerindeki replikalarla çağlar öncesi yaşamı deneyimleyerek ve içlerindeki teatral ruhla hikâyelendirerek yarattıkları “sanat eserleri”ni özümseyerek sunuyorlar.
Edukakids ailesi olarak 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı’nda da ilk günkü gibi heyecanımızı koruyoruz. 1 Nisan tarihi yaklaştıkça her bir öğrencimizin kalp atışı hızlanmakta, paylaşma istekleri de her gün artmakta.
Sanatta lider eğitim vizyonumuzla yetiştirdiğimiz öğrencilerimiz, farklılıklarının, yani onları birer birey yapan özelliklerinin farkına vararak, kendi iç dünyalarını ve hayatı keşfetmenin heyecanıyla büyüyeceklerdir. Bu sayede dünyaya bambaşka gözlerden bakabilecek, hayallerine kavuşmaları için disiplinle çalışmalarını bilerek emek verecek ve özgünlüklerinin en büyük güçleri olduğunun bilincinde olacaklardır.
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “ Sanatsız bir milletin can damarlarından biri kesilmiştir.” Sanat, ancak öğrenilen bilgi duyular ve duygular ile bütünleştiğinde derinleşir ve peşine düşüldüğünde amacına ulaşır. Yaşadıkları sergi deneyimi ile öğrenme süreçlerini sizinle paylaşan çocuklarımızın kendileri ile gurur duymaları, bizlerin de onların özgüven kazanmaları ve birey olmalarına tanık olmamız bu yolculuğun en paha biçilmez yanı.
Makale: Meyzi Denizel