Adli Para Cezası, İtiraz ve Bilinmesi Gerekenler konusundan evvel Adli Para Cezası Nedir? sorusunu cevaplamakta fayda var.kanunda açıkça belirtilen ve sınırları çizilen konuya ilişkin açıklama yapalım.
Mahkeme kararı ile hükümlünün belirli bir miktarda parayı devlet hazinesine ödemesi, adli para cezası olarak ifade edilmektedir. Adli para cezanın ödenmesi için muhakkak bir yargı kararı gerekli olduğundan bu anlamda adli para cezasının ödenmesine ancak mahkemeler karar verebilmektedir.
Adli sicil kaydınız, suç geçmişine ilişkin bilgileri içerdiğinden bu anlamda işlenilen bir suçla ilgili olarak aleyhte adli para cezasına hükmedilmiş ise bu husus adli sicil kaydında yer alacaktır. Ancak adli para cezasının tamamen ödenmesi durumunda yani adli para cezasının infaz edilmesi durumunda sicil kaydı silinmek suretiyle arşive kaldırılmaktadır.
Detaylı bilgi için Adli Sicil (Sabıka Kaydının) Silinmesi konulu makalemize göz atabilirsiniz
Ödeme emri tarafınıza ulaştıktan yani tebliğ edildikten sonraki 30 gün içerisinde adli para cezasını ödemeniz gerekir. Mahkeme, ekonomik durumunuzu gözetmek suretiyle adli para cezasını, taksitle ödemenize de hükmedebilir. Adli para cezasını ödemek için, size adli para cezası ödeme emrini gönderen infaz savcılığına başvurmanız gerekmektedir. İnfaz savcılığından vergi dairesine hitaben yazılmış olan, yazı ile ilgili vergi dairesine giderek adli para cezasını ödemeniz gerekmektedir.
Adli para cezasını ödemeyen hükümlü hakkında, Cumhuriyet Savcılığı kararı ile ödemediği mebla güne çevrilmek suretiyle hapis cezasına çevrilerek hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olarak belirlenmek üzere kamu yararına bir işte çalışmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce belirlenir.
Adli para cezasına ilişkin olarak verilen mahkeme kararı kesinleştikten sonra, hakkında adli para cezasına hükmolunan kişiye ‘Adli Para Cezası Ödeme Emri’ gönderilir. Bu anlamda ödeme emri tarafınıza ulaştıktan yani tebliğ edildikten sonraki 30 gün içerisinde adli para cezasını ödemeniz gerekir.
Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adli para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere süre verebilir.
Kısa süreli hapis cezası (kanunda belirtildiği üzere 1 yıl ve aşağı süreli hapis cezalarıdır.), suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre adli para cezasına çevrilebilmektedir. Adi taksirle işlenen suçlarda ise ceza miktarına bakılmaksızın cezaların adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.
bilinçli taksirle işlenen suçlarda, tıpkı kasten işlenen suçlar gibi fail hakkında hükmolunacak ceza 1 yıl ve/veya daha az ise mahkemece adli para cezasına çevrilmesi mümkündür
Hapis cezalarının ertelenmesi mümkünken adli para cezalarının ertelenmesi mümkün değildir. erteleme kurumu yalnızca hapis cezaları bakımından öngörüldüğü için, adli para cezasının ertelenmesi söz konusu olamaz.
Detaylı bilgi için Hapis Cezasının Ertelenmesi ve Paraya Çevrilmesi konulu makalemize göz atabilirsiniz.
Adli para cezası, 5 günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde 730 günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
Bu anlamda en az 20 ve en fazla 100 Türk Lirası olan bir gün karşılığı adli para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak mahkemece takdir edilir. Mahkemece verilen kararda, adli para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilmelidir.
Mahkemece adli para cezasına mahkum edilen kişi, kural olarak istinaf yoluna başvurmak hakkına sahiptir. Şayet adli para cezası ile ilgili mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna gidilmiş ise, miktarı her ne olursa olsun istinaf başvurusunun esastan reddine dair istinaf kararlarının temyizi mümkün değildir. Bu husus kanun hükmüyle belirlenmiş bulunmaktadır.
Yargıtay, ‘çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez’ hükmü gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında adli para cezasını ödemediği takdirde ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği şeklinde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir.18 yaşından küçük çocuklara yönelik olarak adli para cezasına hükmedilebilmekte ancak ödenmeyen adli para cezası hapse çevrilememektedir.
Hakim, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Bu anlamda belirlenen taksit süresi iki yılı geçememekte ve taksit miktarı dörtten az olamamaktadır.
Mahkemece verilen kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.
Adli para cezasını ödemeyen hükümlü hakkında, Cumhuriyet Savcılığı kararı ile ödemediği mebla güne çevrilmek suretiyle hapis cezasına çevrilerek hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olarak belirlenmek üzere kamu yararına bir işte çalışmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce belirlenir.
Bu anlamda günlük çalışma süresi en az 2 en fazla 8 saattir. Hükümlü kendisine gönderilen adli para cezasını ödeme emrinde ya cezayı ödemeye yada yerine geçmek üzere kamuya yararlı bir işte çalışmaya davet edilir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun memur olarak atanacak olanlarda aranacak şartların anlatıldığı 48. maddesinde
“Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.” hükmü yer almaktadır.
-Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hüküm giyenler bu cezaları affa uğramış veya adli para cezasına çevrilmiş olsa bile devlet memuru olamayacağı
-İşlemiş olduğu suçun, 657 sayılı Kanunun 48/A-5 inci maddesinde sayılan nitelikli suçlar arasında yer almaması, ancak, adli para cezasına çevrilen hapis cezasının bir yıl olması halinde, hakkında memnu hakların iadesi (yasaklanmış hakların geri verilmesi) kararı alınması kaydıyla atamasının yapılabileceği,
-İşlemiş olduğu suçun, 657 sayılı Kanunun 48/A-5 inci maddesinde sayılan nitelikli suçlar arasında yer almaması ve adli para cezasına çevrilen hapis cezasının bir yıldan az olması halinde atamasının yapılabileceği, düşünülmektedir.