Aile İçi Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası Türk Medeni Kanununda mutlak boşanma sebepleri arasında düzenlenmiş olduğu üzere hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış bunların mağduru olan eşe boşanma imkanı tanımaktadır. Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da kendisine ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açma hakkına sahiptir. Nitekim hiç kimse evlilik bağı bulunmakta diye karşı tarafın kötü muamelelerine katlanmak zorunda değildir.
Şiddet deyince akla ilk gelen fiziksel şiddettir. Maalesef ki toplumumuzda da fiziksel şiddet olayları yaygınlaşmış bu sebeple eşler arasında uyuşmazlıklar artmıştır. Sarsma, hırpalama, tokat atma, bir şeyler fırlatma, duvarlara vurma, saçından tutup yerlerde sürükleme, itme, ellerini kollarını bağlama, zorla cinsel ilişkide bulunma, kesici delici aletlerle üzerine yürüme ve bunlar ile kişiyi yaralama, ateşli silahlar kullanma gibi durumlar fiziksel şiddet uygulamalarıdır.
Şiddet elbette sadece fiziksel olmamakta psikolojik olarak da baskı kurulmaktadır. Psikolojik şiddetin yaygın görünümü erkeğin, kadının kişiliğini kabullenememesi ve onu kendi egemenliği altında görüp, davranışlarını, hal ve hareketlerini kendi isteği doğrultusunda şekillendirmeye çalışarak bir nevi sindirmesi şeklinde olmaktadır. Kadın hakkı olan değeri görememekte özgün kişiliğinin ortaya çıkması kocası tarafından engellenmekte ve bu durum evliliği çekilmez bir hale sokmaktadır.
Boşanma davasına ilişkin olarak mutlak boşanma sebepleri kanunda belirtilmiş olup hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış mutlak boşanma sebepleri arasında yer almaktadır. Boşanmak isteyen eş, boşanma sebebini ve bu sebebin oluştuğuna ilişkin iddialarını açıkladığı bir dilekçe ile Aile Mahkemesi’ne başvurma suretiyle davayı açar.
Psikolojik şiddet, evlilik birliğini çekilmez hale getirmekte ve hiç kimse bu şiddet altında evliliği devam ettirmek zorunda kalmayı hak etmemektedir. Bu nedenle psikolojik şiddet boşanma sebeplerindendir. Boşanma davası açacak bireyler, öne sürecekleri boşanma nedenini ispatla yükümlüdürler. O yüzden psikolojik baskı nedeniyle boşanma davası açacak bireylerin, psikolojik şiddet davranışlarını kanıtlamaları gerekir.
Fiziksel şiddete uğradığı halde şiddet gördüğü kişiyle aynı evde yaşamaya zorlanmayı kimse hak etmemektedir. Bu nedenle bir çözüm olarak evden uzaklaştırma kararı gündeme gelmektedir. Evden uzaklaştırma kararı, hukuki anlamda 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlemesi Hakkındaki Kanun uyarınca hüküm altına alınan önleyici koruma tedbirini ifade etmektedir. Evden uzaklaştırma kararını bu anlamda, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama ihtimali bulunan kişi veya kişilerin herhangi bir cinsiyet ve yaş ayrımı bulunmaksızın talep edilebilmektedir.
Detaylı bilgi için evden uzaklaştırma kararı ve koruma tedbirleri konulu makalemizi inceleyebilirsiniz
Boşanma davalarında, boşanmayı talep eden ve boşanma sebebini kanunda ön görülen nedenlere dayandıran taraf bu sebeplerin varlığını ispat ile mükellef bulunmaktadır. İspat, fiziksel şiddette darp raporu ve doktor kararı gibi belgelerle olabilmekteyken psikolojik ve duygusal şiddet gibi durumların vuku bulması halinde tanık gösterme yoluna da başvurulmaktadır.
Fiziksel şiddet nedeniyle boşanmak isteyen eş bu iddiasını ispat ile mükellef bulunmaktadır. Eşinin kendine onur kırıcı ve şiddete varan muamelelerde bulunduğu gerekçesiyle tarafların dava açması mümkündür ancak bu davanın boşanma ile sonuçlanması için iddialarda bulunan tarafın ispatlaması gerekmekte olup bu iddialar darp raporu ve doktordan alınacak belgelerle ispatlanabilmektedir.
Şiddet nedeniyle boşanma davalarında mağdur olan taraf uğramış olduğu maddi ve manevi zararları tazmin ettirme hakkına sahip bulunmaktadır. Şiddete uğrayan tarafta meydana gelen fiziksel hasarlar ve çalışma gücü kaybından dolayı maddi tazminat hakkı doğabileceği gibi görülen şiddet psikolojik travmalara yol açmakta ve kişi manevi olarak acı, elem ve ızdırap duymaktadır. Bu sebeplerle manevi tazminat hakkına sahip olmaktadır. Mahkemenin manevi tazminata hükmedebilmesi için;
Şiddet uygulayan kişi kasten insan yaralama suçu işlemiş bulunmakta hatta şiddetin ölümle sonuçlanabilecek noktalara varması öldürmeye teşebbüse kadar gitmekte bu noktada da şiddete başvuran kişinin cezai sorumluluğu gündeme gelmektedir.
Detaylı bilgi için kasten yaralama suçu ve cezası konulu makalemizi inceleyebilirsiniz.
Şiddet nedeniyle boşanma davası açmaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde sebebin doğumu üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşecektir.Dolayısı boşanma davasını açacak olan eş, herhangi bir hak kaybına uğramamak için bu süreleri riayet etmelidir. Farah Hukuk haklarınızı muhafaza etmek konusunda boşanma davalarında avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.
Boşanma davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleri, Aile Mahkemeleri olmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise eşlerin evliliklerinin son 6 ayında ikamet ettikleri yer mahkemesidir.