Aktif mi? Pasif mi?

İnsan benim gibi lafazan olunca, pasif ve aktif etiketler hakkında soru geldiğinde uzun uzun konuşabiliyor.

Neyse ki son yıllarda işimiz kolaylaştı. Devletimizin gerçekleştirdiği RFID projeleri sayesinde artık dakikalarca anlatmaya gerek kalmadan “aktif etiket OGS’dir, pasif etiket HGS’dir” diyebiliyoruz. Çok kısa ama etkili. Bu sayede bu teknolojiye uzak insanlar bile aktif etiketlerin daha büyük ve kalınca, pasif etiketlerinse daha ince ve küçük olduğunu değerlendirebiliyorlar. Tabii bazıları OGS’nin daha iyi bir teknoloji, HGS’nin ise (gişelerde bazen okumaması nedeniyle) daha kötü olduğunu düşünebilir ancak o konuda detaylı bir yazıyı ileride paylaşmayı düşünüyorum.

Tamam çok kısa ve etkili şekilde etiket tiplerini örneklendirdik ama biraz detay isteyenler olabilir, buyurunuz efendim;

Pasif RFID etiketleri içinde bir enerji kaynağı olmayan, gücünü RFID okuyucuların gönderdiği elektromanyetik enerjiden alan etiketlerdir. Genelde tedarik yönetimi zinciri projelerinde, geçiş sistemlerinde, koli ve ürün tanımlama ve takibinde kullanılır. İçinde pil ve pahalı devre sistemlerinin olmaması nedeniyle aktif etiketlere göre daha ucuzdur ve RFID projelerini pek çok sektör için ekonomik yapmaktadır.

Bu etiketler, adı üstünde pek bir pasiftirler, öylece beklerler. RFID okuyucunun antene gönderdiği enerji, antenler aracılığı ile radya frekans dalgasına çevirilir ve havaya okuma alanı oluşturacak şekilde sinyal yayar. Yayılan bu sinyal pasif etiketin üzerindeki dahili anten tarafından kendine çekilir. Gelen radio frekans dalgası bu sefer ters çalışıp enerjiye dönüşür ve etiketin üzerindeki minicik çipe güç sağlar. Tam bu noktada “elektriğe gelen çip” ters bir sinyal oluşturur ve bunu yayar. Okuyucu tarafından bu sinyal yakalanır ve bilgiye dönüşür. Tam bir buluttan nem kapma durumu!

Pasif etiketlerin değişik tipleri bulunmaktadır. Yüksek sıcaklıklara dayanabilenlerden tutun, zorlu şartlara dayanabilen ‘sert’ etiketler gibi. Frekans olarak ise 125kHz, 13.56mHz ve 868mHz en yaygın kullanılan tipleridir.

Birkaç madde ile pasif etiketlerin avantajlarını yazacak olursak;

İyi bir haber; Son yıllarda pasif RFID etiketleri gelişmiş sensörlerle birlikte üretilebilmektedir. Nem, sıcaklık gibi değerleri ölçen sensörler pilsiz olmasına ragmen RFID etiketinin enerjilenmesi ile çalışmaya başlayıp sensör verileri RFID okuyucuya iletebilmektedirler. Bu tip ürünlerle ilgili detaylı bir yazım olacak ileride.

Aktif RFID etiketleri ise sinyal gönderme güçlerini içlerindeki pillerden alırlar. Genelde, sürekli sinyal yayınlarlar. Gerçek zamanlı takip projelerinde ideal kullanım sağlarlar. Pasif etiketlere göre çok daha uzun okuma mesafesine sahiptirler ancak teknolojileri gereği daha pahalıdırlar. Genelde 433mHz ve 915mHz frekanslarda çalışırlar. Genelde biz mühendisler 433mHz olan modelleri kullanmayı tercih ederiz zira daha 433mHz daha uzun dalga boyuna sahiptir ve özellikle metal ve sıvı olan ortamlarda bir nebze daha iyi çalışmaktadır.

Aktif etiketler içlerinde bir güç kaynağı olması sebebiyle pasif modellere göre çok daha uzun mesafelere sinyal gönderebilmektedirler. Ayrıca pasif etiketlere göre daha büyük hafızaları vardır.

İçlerindeki piller 3-5 sene dayanabilir. Bazı firmalar pil bitince değiştirmeyi sağlayacak şekilde etiketleri tasarlamışlardır. Bu iyi birşey çünkü pil bittiğinde değiştirerek etiketi kullanmaya devam edebilirsiniz. Ancak bazı üreticilerin etiketlerindeki piller değiştirilemeyebilir. İlk satın almada bu kritere dikkat edilmelidir.

Aktif etiketlerin çalışma prensipleri temelde iki türlüdür. Transponder denen tipte etiketler okuyuculardan sinyal beklerler. Gelen sinyale cevap verirken de etiketin çipindeki verileri okuyucuya aktarırlar. Bu sayede etiket sürekli etrafa sinyal göndermez ve pili çok etkin şekilde kullanırlar. Örneğin içindeki küçücük pile ragmen 10 yılı aşkın zaman sorunsuz çalışan OGS etiketleri bu prensiple çalışmaktadırlar. Beacon denen ikinci tipte etiketler ise belli zaman aralıklarında etrafa sinyal gönderirler. Genelde açık alan demirbaş takibi, madencilik gibi sektörlerde kullanılırlar. Tabii pil ömrünü daha hoyratça kullanan bu etiket tipinde üreticiler, etrafa yayılan sinyal gücünü daha düşük tutarak (Genelde maksimum 100 metre civarinda) pil ömrünü uzatmayı tercih ederler.

Aktif etiketlerin içinde yüksek performanslı piller olduğu için çok daha geniş yelpazede sensorlü üretilebilirler. Sadece sensör mü? GPS, harici hafıza, hatta wi-fi özellikli adaptörlerle üretilen aktif etiketler bile bulunmakta piyasada.

Fiyatları daha pahalı olduğu için, takıldıkları şeyler de daha kıymetli olmakta aktif etiketlerin. Örneğin konteynırlar, madencilik ve inşaat sektöründeki kıymetli demirbaş ve envanter vb. gibi. Boyutlar daha büyük olduğu için pasif etiketlere göre çok daha dayanıklı modelleri üretilebilmektedir ve bu klasmanda pasif etiketlere göre daha avantajlıdırlar.

Birkaç madde ile aktif etiketlerin avantajlarını yazacak olursak;

Ha bir de bazı üreticiler BAP (Battery Assisted Passive) şeklinde tanımladıkları etiketler üretmektedirler. Bu etiketler genelde pil ile güç sağlanan pasif etiketlerdir. Genelde 868mHz pasif etiketlerle üretilir ve içindeki pil sayesinde pasif etiketlerin aksine çok ciddi okuma mesafeleri vardır. Aktif transponderlara benzer şekilde RFID okuyucdan gelen sinyallerle aktif hale gelirler ve pil ömürleri oldukça uzundur. Tıpkı pasif etiketlerdeki gibi sensör de bu etiketlere gömülebilir. Piyasada diğer etiket tipleri kadar yaygın değillerdir ama bazı etkileyici başarı hikayelerinin başrollerindedirler.

Tüm bu bilgiden sonra hangi etiketi seçeceğinize karar verdiniz mi? Hayır mı? Bizi arayın , birlikte belirleyelim.