Aşk Mevsiminde Kırmızı Alarm

Bahar mevsimi gelir ve hayatımıza dokunarak tüm duygularımızı yerle bir eder, çünkü bahar, yorucu geçen kışın ardından tünelin ucundaki ışık gibidir. Doğanın uyanışı baharda gerçekleşir ve bu durum bizim ruhumuzdaki uyanışı da temsil eder. İnsanoğlu doğadan her ne kadar uzaklaşıp kendini şehir hayatına saklamaya çalışsa da asla doğadan bağımsız değildir, bilakis doğada olan her şey, örneğin dolunay döneminde yaşanan gel git gibi, insan ruhunda kontrol edemediğimiz devinimler yaratır.

Ne kadar enteresandır ki baharda açan çiçekleri gördüğümüz zaman sımsıcak bir duygu bizi ele geçirir ve etrafa aşkla bakmaya başlarız, çünkü bulunduğumuz atmosfer ve çevresel koşullar kendimizi iyi hissetmemizi sağlar. İtalyanlar bu durumu güzel bir sözle ifade ediyorlar: “Etkileyici bir atmosferde herkese aşık olabilirsin!”

Bir de yaşanmış öyküsü var, sizlerle paylaşmazsam olmaz. İtalya’da uzun yıllar turist rehberliği yapan bir ağabeyim, Venedik gezisi sırasında kendisini takip eden gruba tarihsel bilgiler verirken, grup içerisinde genç bir kadının ona hayranlıkla baktığını fark eder. Sonra genç kadın kendisine kahve içmeyi teklif ettiğinde ona şöyle yanıt verir: “Sen Venedik’te beni beğendin ama Sirkeci’de buluşsak ne kadar tipsiz olduğumu anlarsın!”

Öte yandan, aşk mevsimi bizi duygusal anlamda yükseltirken aynı zamanda içinde bazı riskleri de taşımaktadır; işte bu yazıda sizlere bu riskleri ve yapmanız gerekenleri aktarmak istiyorum.