Asperger Sendromu

Asperger sendromu, otizm spektrum bozukluklarından biridir. Asperger sendromuna sahip olan her birey bu sendromdan farklı şekillerde etkilenseler de birçoğu diğer insanlarla ilişki kurmakta zorlanırlar. Bunun nedeni ise bu çocukların sosyal iletişim ve etkileşim ile ilgili sorunlar yaşıyor olmalarından kaynaklıdır.

Asperger sendromu olan kişiler birisiyle karşılıklı iletişim halindeyken surat ifadelerini birdenbire değiştirebilirler. Bu çocuklar gülerken somurtan, somurturken birden eğlenmeye geçen tavırlar sergileyebilirler. Buna rağmen aspergerli olmayan bir kişi karşısındaki kişinin yüz ifadelerine bakarak onunla nasıl konuşması gerektiğini anlayabilirken söz konusu aspergerli biriyse, konuştuğu kişinin yüz ifadesi konuya bağlı olarak değişse bile o kişinin duygusal değişimini fark etmeyebilir. Çünkü asperger sendromuna sahip çocuklar yüz ifadeleri veya jestler gibi sözel olmayan davranışları kullanmakta ve anlamakta güçlük çekerler.

Hatta bu çocuklar karşı tarafı kızdırıcı bir davranış bile yapsalar bile hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya kaldıkları yerden devam edebilirler. Çünkü aspergerli birine göre bu yüz ifadelerindeki değişimler onlara karşılarındaki kişinin mutsuz olduğu anlamına gelmez. Bu duruma verilebilecek bir diğer örnek ise; Aspergerli bir çocuk karşı yoldan geçen tanıdık birinin kendisine günaydın deyip el sallamasına karşılık aynı selamı vermesi gerektiğini fark etmeyebilir. Çünkü Asperger sendromu olan bir çocuk, bunu gerekli bir sosyal iletişim davranışı olarak görmeyebilir. Bu durum, sosyal ve duygusal karşılılıkta güçlük yaşama şeklinde tarif edilir.

Karşılıklılık denilen şey, adının da üzerinde olduğu gibi bir şeye uygun şekilde karşılık vermek anlamına gelir. Sosyal ve duygusal karşılıklılık denilen kavram, sosyal hayatta en az iki kişinin birbirine karşı duygu, düşünce ve davranışlarına yönelik doğru tepkiler verebilmede gösterdikleri uyumdur. Bu kavram, diğer insanlarla konuşabilmeyi ve etkileşim kurabilmeyi sağlar. Aspergerli kişilerse bu konuda bir hayli sorun yaşarlar.

Aspergerli olmayan biri, gökyüzünde çok güzel bir gökkuşağı gördüğünde bu hoş manzarayı sosyal paylaşım adı altında çevresindeki kişilere gösterip duygu ve düşünce paylaşımı içerisinde olabilirler. Ancak aspergerli bir çocuk, ilgi çekici veya eğlenceli bir şeyi başka biriyle paylaşmak yönünde böyle bir istek duymayabilir. Çünkü bu çocuklar ilgilerini çeken, kendilerini heyecanlandıran şeyleri veya başarılarını başkalarıyla paylaşmak istemeyebilirler. Bu iletişim ve etkileşim sorunu, asperger sendromunun en önemli özelliklerinden biridir.

Bahsedilen tüm örnekler aspergerli çocuklarda iletişim ve etkileşim sorununun açığa çıkabildiği özel durumları göstermektedir. Asperger sendromunun bir diğer önemli özelliği de kısıtlayıcı ilgi alanları ve tekrarlayıcı davranışlardır. Aspergerli çocukların genelde yapmayı çok sevdiği bir veya iki aktivite olabilir. Aspergerli çocuklar kendi seçtikleri birkaç aktiviteyi yapmaktan büyük zevk alırlarken farklı aktivitelere hemen hemen hiç ilgi duymayabilirler. Örneğin normal gelişim gösteren bir çocuk legolarla oynamayı veya resim çizmeyi severken aspergerli bir çocuk bunların hiçbirine ilgi duymayabilir. Bununla beraber Aspergerli her çocuk da birbirinden farklı aktivitelere farklı seviyelerde ilgi gösterir.

Aspergerli çocukların rutin tekrarlayıcı davranışlarına değinecek olursak, bu çocuklarda oyuncakları sıraya dizme veya vücudun belli kısımlarını peş peşe hareket ettirme gibi davranışlar sıklıkla gözlemlenir.

Aspergerli Bir Çocuğun Arkadaşı İle Yaşadığı Duruma Örnek:

Ali ile Ayşe aynı sınıfta okuyan iki yakın arkadaştır. Bir gün Ayşe kendi arkadaşlarıyla birlikte zaman geçirirken Ali onların yanına gelmiştir. Ayşe Aliyi arkadaşları ile tanıştırıp oyunlarına dahil etmiştir. Ayşe, oyun esnasında Ali’nin burnunu karıştırdığını görünce diğer çocuklar çok şaşırmıştır. Ali’nin kendisini rezil ettiğini düşündüğü için Ayşe bu duruma çok öfkelenmiş ve üzülmüştür. Fakat Ali çocukların neden şaşırdığına anlam verememiştir. Eve dönerken Ayşe Aliyle hiç konuşmamıştır. Ali Ayşe’ye neden onunla konuşmadığını sorunca Ayşe, “Sen daha iyi bilirsin. Beni ne kadar üzdüğünün farkında mısın?” demiştir. Ali boş gözlerle öylece Ayşe’nin gidişini izlemiştir.

Ertesi gün aynı saatte okula gitmek için Ayşe’yi bekleyen Ali, Ayşe’nin ona selam vermeden geçtiğini görünce arkasından gidip “Neden beni beklemeden gidiyorsun? Hem beş dakika da geç kaldın. Biz seninle her sabah okula aynı saatte beraber gitmiyor muyuz?” demiş. Ayşe ise “Neden hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun? Aynı şeyi ben senin arkadaşlarının yanında yapsam ne düşünürsün?” diye sormuş. Ali de “Burnumu karıştırmanın nesi kötü ki?” diye cevap vermiştir. Aslında Ali asperger sendromlu bir çocuktur. Bu yüzden burun karıştırmamak gibi görgü kuralları ve sosyal ipuçları onun pek de umursadığı şeyler değildir. Bunun gibi zor algılanan ve üstü kapalı iletişim bu çocuklar için anlaşılması mümkün olmayan kavramlardır.

Asperger Sendromunun Diğer Otizm Spektrum Bozukluğu Yelpazesinde Yer Alan Bozukluklardan Farkı Nedir?

Asperger sendromu ve otizm spektrum bozukluğunun genel görünüşü birbirine çok benziyor olsa da aspergeri otizmden farklı kılan temel bir özellik vardır. Aspergerli çocuklar dilsel veya entelektüel gelişim konusunda otizmli çocuklar gibi herhangi bir gecikme yaşamazlar. Bu çocuklar ilk kelimelerini zamanında söyleyebilme gibi dilsel kilometre taşlarının hiçbirini kaçırmazlar. Asperger ile otizm arasındaki büyük farklardan biri budur.

Aspergerli çocukların dilsel gelişiminde hiçbir görünür gecikme olmadığı için bir çocuğun aspergerli olduğunu anlamak hiç kolay değildir. Aspergerli çocukların birçoğunda bu özel durum ancak okul gibi sosyal alanlarda kendilerini zorlayıcı bir ortama girdiklerinde daha belirgin düzeyde fark edilebilir.

Otizm spektrum bozukluğu hakkında daha fazla bilgi almak için https://www.mutluyasam.com.tr/otizm-spektrum-bozuklugu-nedir/ linkinde bulunan yazımıza göz atabilirsiniz.

Asperger Sendromu Nasıl Yönetilir?

Asperger sendromunu yönetmek için herhangi bir ilaç tedavisi yoktur. Sendroma sahip herkes birbirinden çok farklı olduğu için bu çocukların duygu yönetim planları arasında büyük farklar söz konusudur. Duygu-davranış yönetimin esas amacı, aspergerli çocuğun iletişim ve etkileşim becerilerini geliştirmek için çocuğun ebeveynlerini, aile bireylerini ve öğretmenlerini destekleyici ortamı yaratmaya teşvik etmektir. Çocuk sosyal becerilerini geliştirmeye çalışırken ona yardımcı olmak amacıyla, anne-baba çocuğunu konuşma sırasında kendileriyle göz teması kurmaya, vücut dilini anlamaya ve kullanmaya teşvik edebilirler. Ayrıca ebeveynler çocuğun paylaşmak, gülümsemek, selamlaşmak gibi sosyal alışkanlıkları anlamasına yardımcı olabilirler ve bunların önemini çocuklarına deneyimleterek her gün vurgulayabilirler.

Aspergerli çocukların ilgi alanları çok kısıtlı olduğundan dolayı bu çocukları, yeni ilgi alanlarına teşvik etmek gereklidir. Bu amaç doğrultusunda anne-baba ve öğretmenler, çocuğa yapmaktan hoşlandığı aktivitelere benzer olan farklı aktiviteler bulmaya çalışabilirler. Örneğin aspergerli çocuk resim çizmeyi çok seviyorsa, anne-baba ve öğretmenler çocuğu yağlı boya veya heykel gibi sanatsal faaliyetlere yönlendirebilirler.

Asperger Sendromu Olan Çocukların Destek Alması Neden Önemlidir?

Bütün otizm spektrum bozukluklarında olduğu gibi asperger sendromlu çocuklar için de en temel destekleyici kaynak özel eğitimdir. Aspergerli çocuklar bilişsel olarak yeterli kapasitede oldukları ve konuşmayı gelişimlerine uygun yaşlarda öğrendikleri için bu çocukların özel eğitimi iletişim bazlı olmalıdır. Özellikle bu çocuklar sözel olmayan iletişimde, beden dilini kullanmada, jest ve mimikleri okumada, iletişim içerisinde uygun ses tonlaması yapabilmede zayıf olduklarından dolayı bu gibi yetersizliklerini güçlendirici uygun bir özel eğitim sürecinden geçmelidirler. Aspergerli çocuklar sınırlı ilgi alanlarına sahip oldukları için sosyal ve akademik alanlarda başarısız olabilecekleri göz önünde bulundurularak bu çocukların okulda da desteklenmeleri son derece önemlidir.

Asperger sendromlu çocuklara sahip olan aileler çocuklarının bu problemini kabullenmekte ve duygusal olarak süreci yönetmekte çok zorlanabilirler. Bu ebeveynlerin çocuklarıyla beraber eğitim sürecine dahil olabilmeleri için kendilerine de bir uzman tarafından uygun yol haritasının çizilmesi gerekir. Bunun için ailenin de psikolojik destek alması oldukça önemlidir.

Mutlu Yaşam Psikolojik Danışmanlık Merkezi ekibinde yer alan klinik psikologlar, Asperger sendromu olan çocuklar ve aileleri için gerekli olan psikolojik desteği ister online terapi ister yüz yüze terapi seansları düzenleyerek vermektedirler.

Çocuğunuzla beraber sağlık ve mutlu bir yaşam sürmeniz dileğiyle…

Bu yazımızda asperger sendrom hakkında bilgi verdik. Bir önceki yazımıza https://www.mutluyasam.com.tr/sizofreni-nedir-ve-belirtileri-nelerdir/ linkinden ulaşabilirsiniz.

İçerikler