Avukatlık mesleği oldukça zor ve aynı zamanda güzel bir meslektir. Avukat sağlıksız iletişim sebebiyle kıyamet kopmuş yerlerde dahi sakin kalır, kapanmış kapılara anahtar olur ve halin gerektirdiği çözümleri üretir. Kendisinden beklenen de budur. Ancak avukatın elinde sihirli bir değnek yoktur, bilgi ve birikiminin sonuç doğurması için diğer şartların da oluşmuş olması gerekmektedir. Diğer şartlardan kasıt kişinin haklılığı, ispata elverişli delillerin varlığı , mahkemeye göre değişen uygulamalar gibi etkenlerdir.
Avukat tutmak ibaresi halk arasında yaygın bir deyim , biraz kaba bulmaktaysak da çok uzun yıllardır kullanılan bu tabir oluşu bakımından yanlış bir ifade olarak da değerlendirilemez . Avukat arayışında olan diğer tabirle avukat tutmak isteyen kişilerin ise en büyük isteği doğru avukat ile çalışmaktır.
Günümüzde avukatlık mesleğinde mevcut yasal düzende branşlaşma olayı söz konusu değildir. Mevcut yasal düzen avukatın tüm hukuk düzenlemeleri ve alanlarını bildiğini varsayar. Ancak günümüz dünyasında her bir hukuk alanı kendi içinde dahi çeşitlenmiş bulunmakta ve özellikle kazuistik hukuk düzeninde her gün yeni bir yasal düzenleme ile karşı karşıya kalınmaktadır.
Bazı durumlarda birbirinin zıttını söyleyen birbiri ile çelişen kanunlar dahi olduğu gözetildiğinde neticede bir insan olan avukatın her hukuk alanına hakim olması kendisinden beklenemez. Büyüklerimizin deyimiyle bir koltukta iki karpuz taşınmaz.
Gerçekten resmiyette olmasa da fiili durumda avukatlar kendisine bir branş belirlemekte ve belirlediği branş dışı gelen işleri geri çevirmekte oldukları görülmektedir.
Her işi yaparım diyerek her şeyi yarım yamalak yapan bir avukat olmaktansa ben şu işi yaparım diyerek o işi düzgün yapan avukat olmak tercih edilmektedir. Bakıldığında yalnızca ceza avukatlığı yapan bir avukatın bu alanda kendisini geliştirdiği ve insanlara fayda sağladığı seçenekte o avukatla çalışan kişilerin benim avukatım Türkiye’nin en iyi ceza avukatı ile dediklerine şahit olmaktayız. Yine alanına göre ilgili avukatla çalışan kişilerin kendi avukatına Türkiye’nin en iyi boşanma avukatı , Türkiye’nin En İyi İşçi Avukatı gibi yakıştırmalar yaptıkları da çok sık görülmektedir.
Halbuki alanında uzmanlaşmış olan bir avukatın Türkiye’nin en iyi işçi avukatı, Türkiye’nin en iyi boşanma avukatı, Türkiye’nin en iyi ceza avukatı, Türkiye’nin en iyi miras avukatı gibi nitelendirilmelerine gerek de yoktur. Önemli olan Türkiye’nin en iyi avukatı ile çalışmak değil, hukuki probleminiz ile ilgili alanında uzman, anlayışlı, iletişim kabiliyeti iyi olan ve en önemlisi kendinizi yanında rahat ifade edebileceğiniz bir avukatla çalışmaktır.
Toplumda çok yaygın bazı cümleler var. Örnek verecek olursak “…….. benim avukatım tuttuğunu koparır, tuttuğunu koparan bir avukat arıyorum, benim avukatım onların ciğerini söker, ciğer sökücü bir avukat arıyorum…..”
Bahsi geçtiği üzere ve özetle ciğer söken ya da tuttuğunu koparan avukat deyimi hoş olmayan ve yanlış bulduğumuz bir tabir. Avukatı içerisine mermi koyulan bir silah gibi gören, husumetin tarafıymış gibi gösteren bu yaklaşım en baştan bir meslek grubuna yapılan haksızlıktır.
Oysaki avukatlar kanunla düzenlenmiş bir meslek grubudur. Etik değerleri ve disiplin kuralları çerçevesinde çalışır. Husumetin tarafı değil husumete taraf olanların yalnızca vekilidir. Bu demek değildir ki avukat müvekkilinin çıkarlarını savunmayacak ? Aksine avukat müvekkilin çıkarlarını hasmının zarara uğrayıp uğramadığını düşünmeden sert bir şekilde savunma yükümlülüğü altındadır.
Ancak buradaki ince çizgi avukatın silah gibi görülmemesi gerektiğidir.
Avukat ile temsil edildiğiniz bir yerde ,bir alacağınız varsa 1 TL si için bile avukat hakkınızın peşindedir, bir ceza yaptırımı ile karşılaşma ihtimaliniz varsa avukat 1 günlük özgürlüğünüzün dahi hesabındadır. Bu temel asli vazifesidir.
Ancak husumetin karşı tarafında bulunan kişiyle de avukat husumetli değildir. Neticede avukat işi icabı bir pozisyonda müvekkilinin çıkarlarına uygun davranmakta ve profesyonel yaklaşım sergilemektedir.
Dolayısıyla size tuttuğunu koparan, ciğerlerini söken , göz açtırmayıp kana kan dişe diş diyen bir avukat tavsiye edildi ise veya doğrudan bu söylemleri dile getiren bir avukatla karşılaştı iseniz oradan uzak durun deriz.
Avukat her şart altında adaletin peşindedir, müvekkilinin çıkarlarını ve haklılıklarını gözetir, pozitif tavır sergiler ve en kötü durumda dahi sağlıklı iletişim kurabilir.
Hasımca ve kaba tavırlar ve söylemler içerisinde bulunan kendisini silah ya da tetikçi olarak gören bir avukat gün gelir o silahı size çevirir.
Hukuki problemi olan kişiler genellikle bu problemin de en kısa sürede ortadan kalkmasını isterler. Örnek vermek gerekirse boşanma davası açmak isteyen kişiler boşanma avukatının en hızlı boşayan avukat olmasını isterler.
Y a da ceza davası olan bir kişi en iyi ceza avukatının en hızlı sürede kendisini beraat ettirmesini beklerler. Ya da iş davası açmak isteyen bir işçi en iyi işçi avukatının hakkını en erken sürede alabilen olduğunu düşünür. Bu beklenti her zaman vardır ve olmaya da devam edecektir.
Ancak doğru bir yaklaşım değildir. Nitekim hızlı hareket etmek isterken yapılacak bazı hataların dönüşü olmaz.
Hızlı boşayan avukat olabilmek için mutlaka mahkemede görülmesi lazım gelen bir boşanma davasında müvekkilini ikna ederek anlaşmalı boşanma gerçekleştiren avukat özellikle duruma uygun olmayan bir anlaşma yaparak müvekkilini zarara uğratabilir. Ya da en hızlı şekilde beraat edeceklerini düşünerek bazı araştırmalar hususunda talepte bulunulmayarak ceza alınabilir.
Önemli olan hızlı olmak değildir, haklarınızı doğru bir yöntem tespit ederek savunmaktır.
Bu şekilde hareket ettiğiniz takdirde yine sizin avukatınız sizin için o sorununuz hakkında aslında en iyi avukattır. Dolayısıyla sorununuz hakkında doğru karar almanızı sağlayan avukat sorununuz her neyse o konuda sizin için en iyi avukattır. Bu şekilde olursa örneğin Gaziantep ilinde yaşıyorsanız benim avukatım Gaziantep’in en iyi işçi avukatı veya Gaziantep’in en iyi boşanma avukatı ya da Gaziantep’in en iyi ceza avukatı demenizi de anlayabiliriz.
Öncelikle her sorun avukat gerektirmeyebilir. Bu hususta ön araştırma yapmanızda fayda var. Eğer gerçekten avukat gerektiren bir sorununuz varsa da öncelikle avukatınızı telefonla arayarak ön görüşme yapmanızda fayda vardır. Nitekim vakit hem sizin için hem de günü onlarca insana bölmek zorunda olan avukatlar için değerlidir.
Telefonda yapılacak ön görüşme size de avukata da kolaylık sağlar.
Ön görüşmede alınan karara göre bilgi belgeler temin edilir, iki taraf için de uygun randevu gün ve saati oluşturulur ve böylelikle yüz yüze yapılacak görüşmenin verimli geçmesi sağlanır.
Telefonla yapılan ön görüşme yalnızca sağlıklı bir yüz yüze görüşme için gerekli kısa bir görüşmedir. Telefonda yapılan görüşmeye nazaran yüz yüze iletişim her zaman daha sağlıklıdır. Karşınızdaki kişiye derdinizi bazen cümlelerle değil halinizle tavrınızla da anlatırsınız.
İletişim kapılarının sonuna kadar açık olduğu en sağlıklı iletişim şekli yüz yüze iletişimdir. Kaldı ki karşılıklı güven ortamının tesisi de en sağlıklı yüz yüze iletişimle tesis edilir. Hem bir muhatabınızın olduğunu bilmek, yeri geldiğinde yanına gidip bir çayını içeceğiniz , son durumunuz hakkında sağlıklı bilgili alabileceğiniz kendinizi güvende hissetmenizi sağlayacak şey yine yüz yüze iletişimdir.
Hem hukuki sorun ciddiyet gerektirir ve ciddi meseleler yüz yüze analiz edilmelidir. Burada ince bir çizgi var, o da karşınızdaki kişinin vaktinin sınırlı ve değerli olduğu, gününü yalnızca size değil sizin gibi birçok kişiye bölmek zorunda olduğu hususu. Evet gerçekten yüz yüze yapılacak görüşmelerde avukatınızın bir meslek yürüttüğünü, bilgisi ile hayatını kazandığını, aldığı işlerde süre sınırlarına uymak zorunda olduğunu unutmayın.
Yüz yüze görüşmede de olsa lüzumsuz detaylarla veya aynı şeyleri tekrarlarla avukatınıza vakit kaybı yaşatmayın, önemli olan hususlar üzerinde gerekli hususlar konuşulduktan sonra görüşmeyi sonlandırın. Bu davranış sizinle aynı problemleri yaşayan diğer insanların da haklarına saygı göstermektir.
Hukuk kuralları somut olayın özelliğine göre uygulanan kurallardır. Hakimin takdiri de verilen karar da önemli etkenlerdir. Ayrıca davaya konu iddiaların ispatı için elverişli delillerin de olması gerekmektedir.
Bu da yetmez tüm usul kurallarına riayet edilmesi gerekmektedir. Görüleceği üzere bir davada karara etki eden çok fazla değişken vardır. Bu kapsamda en garanti gördüğünüz davada bile karşınıza çıkan bir durum davayı tersine çevirebilir.
Yine örnek verecek olursak boşanma davasında tanık olarak bildirdiğiniz kimselerin gerçek olayları mahkemeye izah etmesi halinde haklı çıkacaksınız. Ama tanık gösterdiğiniz kimse tanıklığa gelmedi, ya da gelip gerçeğe aykırı beyanlar verdi , ya da hiçbirisi olmasa dahi heyecandan dili tutuldu ve gerçeği anlatamadı. Ne olacak ?
İddia ettiğiniz hususlar tanıkla ispat edilecekti ve tanıklar da bu şekilde aksilik çıktı. Böyle bir olay yaşanıp yaşanmayacağını ne siz ne de avukatınız önceden bilebilir. Diğer değişkenler için de bu durum geçerlidir.
Bu sebeple “……davanızı kesin kazanırız…….”, “ ……..ilk celsede tahliye ederiz……..”, “ …….sizi kesin beraat ettireceğim………”, “…..ilk celsede boşarız, tazminat da alırız, nafaka da alırız, malları da alırız……” gibi cümleler kuran bir avukata karşı dikkatli olmanızı öneririz.
Bu cümleleri kurmak yerine sizi iyice dinleyen, sorunlarınızı anladıktan sonra çözüm önerileri sunan ve tüm ihtimaller hakkında doğru bilgi veren bir avukat olmak gerekir. İşte güvenmeniz gereken avukat da budur.
Avukatla niçin çalışmak istediğinizi unutmayın! Haklarınız için, hürriyetiniz için, mağduriyetiniz için, probleminiz için, mesleğiniz için, emeğiniz için, çocuklarınız için, aileniz için gibi. Sayıldığında ne önemli şeyler olduğu dikkatinizi çekmiştir. Hayatınızın kalan kısmını şekillendirecek bu kadar önemli konularda hatır ya da para ne kadar önemsiz kaldığını anlayabilirsiniz. Bir işi daha ucuz diye yetkin olmayan bir avukata teslim edip sonrasında her şeyin ters gitmesi sizin için faciaya dönüşebilecektir.
Veya sırf akrabanız olduğu için alanında uzman olmayan bir avukatla çalışıp sonradan pişman olmak acı verir. Akrabalık ilişkilerinizi de zedeler. Veya tanış avukat derken düşman avukata dönüşebilir. Tüm bunları yaşamak yerine dinamik , bilgili ve alanında uzman bir avukatla her şeyi doğru yaparak ilerlemek üstün menfaatinize uygun olacak davranıştır.
Bu açıklamalar sonrasında avukat tutmak istediğinizde diğer ifade ile avukat arayışınızda doğru kişi ile mi yola çıkacaksınız sorusunun cevabını kendiniz vereceksiniz. Faydalı olması dileğiyle , saygılarımla….
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın