BAŞVURU SAHİBİ:
Biotek Haşere Kontrol Sağlık Sosyal Hizmetler Kimyevi Maddeler San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ:
Av. Cumhur SEZER
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Erzurum Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı,
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2023/67583
İhale Kayıt Numaralı “
Oral Kuduz Aşısı Mal Alımı İşi
” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
Erzurum Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından
23.02.2023
tarihinde
açık ihale usulü
ile gerçekleştirilen “
Oral Kuduz Aşısı Mal Alımı İşi
” ihalesine ilişkin olarak başvuru sahibince
06.03.2023
tarih ve
82682
sayı ile Kurum kayıtlarına alınan dilekçe ile başvuruda bulunulmuştur.
Başvuruya ilişkin olarak
2023/366
sayılı dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde ön inceleme raporu tanzim edilmiştir.
KARAR:
Ön inceleme raporu ve ekleri incelendi.
Başvuru dilekçesinde özetle;
Teknik Şartname’nin 5’inci maddesinde;
“Aşı yemini alan tilkilerde yeterli bireysel serolojik yanıt (tespit edilebilir düzeyde kuduz virüsü antikorları ile) oluştuğu ve bu hayvanların saha kuduz virüsü ile karşılaştığında hayatta kaldığını gösteren deneysel veriler sağlanmalıdır. Bu hakemli bilimsel makalelerde yayınlanan çalışmalar ve/veya WHO kuduz işbirliği merkezleri, WOAH veya AB referans laboratuvarları tarafından yetkilendirilmiş çalışma raporları ile desteklenmelidir. Serokonversiyon oranının belirlenmesi Avrupa Komisyonu Sağlık ve Tüketicinin Korunması Genel Müdürlüğü “Tilkilerin Kuduza Karşı Oral Aşılanması” (2002) belgesi ile kampanya sonrası izlemenin bir parçası olarak gereklidir”
düzenlemesinin,
Teknik Şartname’nin 6’ncı maddesinde;
“Oral kuduz aşısının içerdiği aşı suşu saha kuduz virüsünden ayırt edilebilmesi için bir veya daha fazla stabil genetik işaret(ler) içermelidir. Bu amaçla önerilen aşı suşunun adı olarak verilmeli ve tam genom dizileri eklenmelidir. Yalnızca AB veya W0AH veya WH0 referans laboratuvar sonuçları kabul edilebilecektir”
düzenlemesinin yer aldığı,
Söz konusu Teknik Şartname’nin 11 maddeden ibaret olduğu ve 1’inci maddesinde;
“Oral aşı yemi hali hazırda ya Avrupa İlaç Ajansı (EMA) ya da AB’ nin herhangi bir üye devletinin başka bir yetkili ulusal düzenleyici otoritesi tarafından ruhsatlandırılmış olmalıdır”
ifadesine yer verilmek suretiyle aşının Avrupa İlaç Ajansı tarafından ruhsatlandırılmasının zorunlu kılınmadığı, AB’ ne üye devletlerden herhangi birinin ulusal otoritesi tarafından düzenlenecek ruhsatların sunulmasının yeterli görüldüğü,
Ayrıca, Teknik Şartname’nin 2’nci maddesinde;
“Oral aşı T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’nca GMP sertifikası verilmiş üretim yerlerinde üretilmiş olmalıdır”
düzenlemesine,
4’üncü maddesinde;
“…Aşı yemi matrisinin erime noktası 40°C’ den büyük olmalıdır. Buna dair laboratuvar onayı eklenmelidir. Yem muhafazası farklı iklim koşullarına maruz kaldığında tüketilene kadar bozulmadan (yemin erimesi veya bozulması olmaksızın) kalmalıdır”
düzenlemesine,
7’nci maddesinde;
“Oral kuduz aşısı virüsü suşu Avrupa Farmokopesinin “Tilkiler için Kuduz Aşısı (canlı oral)”
monografındaki kalite gerekliliklerini karşılamak ve hedef türlerde (kızıl tilkide Vulpes vulpes) güvenlik ve etkin olduğunu gösteren çalışma raporları ve/veya bilimsel yayınlar ihale dosyasında yer almalıdır”
düzenlemesine,
8’inci maddesinde;
“Oral aşının üretim yerindeki serbest bırakma fitresi kanıtlanmış minimum etkili titreden (%100 koruyucu doz) en az 0,5 log (FFU veya TCID50/ml) daha yüksek olmalıdır. Laboratuvar onayı eklenmelidir”
düzenlemesine yer verildiği,
Tüm bu düzenlemelerdeki ortak noktanın laboratuvar onaylarının, çalışma raporları ve yayınların belirli uluslararası ya da uluslarüstü nitelikli laboratuvarlardan alınmış olması zorunluluğunun bulunmaması olduğu, ancak aynı Teknik Şartname’nin sadece 5’inci ve 6’ncı maddelerinde belirtilen hususlara ilişkin sunulması gereken çalışma raporlarının mutlaka WHO kuduz işbirliği merkezleri, WOAH veya AB referans laboratuvarları tarafından yetkilendirilmiş olmasının ve yine sadece yalnızca AB veya W0AH veya WH0 referans laboratuvar sonuçlarının sunulmasının zorunlu tutulmasının bütün istekliler açısından rekabet ve fırsat eşitliğini engellediği, ihaleye teklif veremedikleri, nitekim ihaleye sadece yabancı bir firma tarafından teklif verildiği,
Bu durumun, 2011/13 sayılı Başbakanlık Genelgesinin 3’üncü maddesinde yer alan kamu kurum ve kuruluşlarınca gerçekleştirilecek mal alımlarına ilişkin uygulamalarda, ürünlere ilişkin olarak yabancı belgelendirme kuruluşları tarafından ve zorunlu olmayan belgelerin ihale dokümanlarında aranmaması hükmüne de aykırılık teşkil ettiği iddialarına yer verilmiştir.
4734 sayılı Kanun’un “İhalelere yönelik başvurular” başlıklı 54’üncü maddesinin birinci fıkrasında “
İhale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday veya istekli ile istekli olabilecekler, bu Kanunda belirtilen şekil ve usul kurallarına uygun olmak şartıyla şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilirler
” hükmü,
Aynı maddenin onuncu fıkrasında
“Belirtilen hususlara aykırılık içeren ve henüz başvuru süresi dolmamış olan başvurulardaki eksiklikler, idare veya Kurumun bildirim yapma zorunluluğu bulunmaksızın, başvuru süresinin sonuna kadar başvuru sahibi tarafından giderilebilir”
hükmü,
Aynı maddenin onbirinci fıkrasının (c) bendinde
“Başvurunun süre, usul ve şekil kurallarına uygun olmaması, usulüne uygun olarak sözleşme imzalanmış olması veya şikâyete konu işlemlerde hukuka aykırılığın tespit edilememesi veya itirazen şikâyet başvurusuna konu hususun Kurumun görev alanında bulunmaması hallerinde başvurunun reddine karar verilir.”
hükmü yer almaktadır.
İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik’in “Başvuruların şekil unsurları” başlıklı 8’inci maddesinin beşinci fıkrasında
“İtirazen şikayet dilekçelerine, başvuruda bulunmaya yetkili olunduğuna dair belgeler ile imza beyannamesinin aslı veya yetkili mercilerce onaylı örneklerinin, idareye verilen şikayet dilekçesinin bir örneği varsa şikayete
idarece verilen cevabın bir örneği ile başvuru bedelinin, teminat alınan hallerde başvuru teminatının Kurum hesaplarına yatırıldığına dair belgenin eklenmesi zorunludur…”
hükmüne,
Anılan Yönetmelik’in “Ön inceleme konuları ve ön inceleme üzerine yapılacak işlemler” başlıklı 16’ncı maddesinde “(
1) Başvurular öncelikle;
…
ç) Başvuru sahibinin, varsa vekil ya da temsilcisinin; adı, soyadı, unvanı, adresi, imzası ile başvuruda bulunmaya yetkili olunduğuna dair belgelerin ve imza beyannamesinin aslı veya yetkili mercilerce onaylı örneğinin bulunup bulunmadığı,
…
yönlerinden sırasıyla incelenir.
…
(3) Birinci fıkrada yer alan bilgi ve belgeleri içermeyen ve henüz başvuru süresi dolmamış olan itirazen şikâyet başvurularında, başvuru süresinin sonuna kadar söz konusu eksiklikler başvuru sahibi tarafından giderilebilir.
(4) Yapılan ön inceleme sonucunda, bir aykırılığın tespit edilmesi halinde bu hususa ilişkin ön inceleme raporu düzenlenir.”
hükmüne,
Aynı Yönetmelik’in “Ön inceleme konularına aykırılık üzerine alınacak kararlar” başlıklı 17’nci maddesinde ise
“(1) 16’ncı maddenin birinci fıkrası bakımından bir aykırılığın tespiti üzerine Kurul tarafından başvurunun reddine karar verilir.”
hükmüne yer verilmiştir.
Avukatlık Kanunu’nun “Örnek çıkarabilme ve tebligat yapabilme hakkı” başlıklı 56’ncı maddesinde;
“Usulüne uygun olarak düzenlenen ve avukata verilmiş olan vekaletname 52 nci maddede yazılı dosyada saklanır. Avukat, bu vekaletnamenin örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanabilir. Avukatın çıkardığı vekaletname örnekleri bütün yargı mercileri, resmi daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmi örnek hükmündedir.
Asıllarının verilmesi kanunda açıkça gösterilmiyen hallerde avukatlar, takibettikleri işlerde, aslı kendilerinde bulunan her türlü kağıt ve belgelerin örneklerini kendileri onaylıyarak yargı mercileri ile diğer adalet dairelerine verebilirler”
hükmü bulunmaktadır.
Yapılan inceleme sonucunda;
Başvuru dilekçesine eklenen vekaletnamenin asıl ya da avukat/noter onaylı örnek olmadığı, fotokopi olarak sunulduğu, fotokopi olarak sunulan söz konusu vekaletnamenin her iki sayfasındaki “aslı gibidir” ibaresi ile başvuru sahibinin vekilinin “ad-soyadının” ve “imzasının” üzerlerinin sonradan mavi mürekkepli kalem ile üzerlerinden geçilmek ve baro pulu yapıştırılmak suretiyle sunulduğu, iki sayfadan müteşekkil vekaletnamede avukata ait başka bir imzanın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bir diğer ifadeyle, vekil tarafından daha önce “aslı gibidir” kaşesi basılmak suretiyle imzalanan vekaletnamenin, fotokopisi çekildikten sonra fotokopideki mevcut “aslı gibidir” ibaresi ile başvuru sahibinin vekilinin fotokopideki mevcut olan “ad-soyadının” ve “imzasının” üzerlerinden sonradan mavi mürekkepli kalem ile geçildiği ve bu haliyle sunulduğu, yeniden aslı gibidir kaşesinin basılmadığı veya el yazısıyla “aslı gibidir” yazılmadığı ve yeniden imzalanmadığı
anlaşılmıştır.
Avukatlık Kanunu’nun yukarıda ifade edilen 56’ncı maddesinde öngörülen ve ihalelere yönelik başvurularda da uygulanan kuralın usulüne uygun şekilde yerine getirilmiş olması için avukat tarafından belgenin aslına uygunluğuna yönelik atılan imzanın, bizzat avukat tarafından atılması gerekmekte olup, somut olayda fotokopi imza üzerinden mavi mürekkepli kalem ile gidilmiş olduğu açıktır.
Başvuru sahibi tarafından itirazen şikayet dilekçesi, itirazen şikayet başvuru süresinin son günü olan 06.03.2023 tarihi saat 17:50:04’te (mesai bitimine 9 dakika 56 saniye kala) Kurum kayıtlarına sunulmuş olup, bu saatten itibaren başvurudaki söz konusu eksikliğin 4734 sayılı Kanun’un “İhalelere yönelik başvurular” başlıklı 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasındaki
“Belirtilen hususlara aykırılık içeren ve henüz başvuru süresi dolmamış olan başvurulardaki eksiklikler, idare veya Kurumun bildirim yapma zorunluluğu bulunmaksızın, başvuru süresinin sonuna kadar başvuru sahibi tarafından giderilebilir”
hükmü kapsamında başvuru sahibi tarafından giderilebilmesinin fiilen mümkün olmadığı açık olmakla birlikte, Kurumca uygulanan rutin prosedürün kayıt altına alınmak suretiyle yerine getirilmesi amacıyla; söz konusu itirazen şikayet başvurusunun “Genel Evrak” biriminden Ön İnceleme Dairesi Başkanlığı’na intikal etmesini müteakip, mesainin sona ermiş olmasına rağmen bahse konu eksiklik saat 18:45:51’de Kurumun internet adresi üzerinden yayımlanmış olup, saat 18:47:44 itibarıyla da yayımdan kaldırılmıştır.
Bu açıklamalar doğrultusunda anılan eksikliğin, İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik’in 16’ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca idareye 14.02.2023 tarihinde yapılan şikâyet başvurusuna ilişkin olarak idarece alınan ve kararın tebliğ edildiği 22.02.2023 tarihini takip eden on günlük itirazen şikâyet süresinin son gününü takip eden ilk işgünü olan 06.03.2023 Pazartesi günü mesai bitimine kadar giderilmediği, zaten giderilmesinin de fiilen mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca, başvuru sahibinin vekilinin Kuruma sunduğu 09.03.2023 tarih ve 83324 sayı ile kayda alınan dilekçesinde; itirazen şikayet dilekçesi ve ekleri olan şikayet dilekçesinin örneği, idarenin şikayet üzerine aldığı kararın örneği, başvuru bedelinin Kurum hesabına yatırıldığına ilişkin banka dekontu, teknik şartname ve onanmış vekaletname örneğinin sunulduğunu, bu çerçevede itirazen şikayet dilekçesinin her sayfasının ve vekaletnamenin ıslak imza ile imzalanmış olduğunu, ayrıca vekaletnameye baro pulu yapıştırıldığını ve “Aslı Gibidir” ibaresi ile avukat ad ve soyadına da yer verildiğini, dolayısıyla itirazen şikayet başvurularında tamamlanması gereken hiçbir eksikliklerinin bulunmadığı ifade edilmiştir.
Kurumun, Türkiye Barolar Birliği’ne gönderdiği 16.03.2023 tarih 33742 sayılı yazısında ;
“…Kurumumuza yapılan bir itirazen şikâyet başvurusu kapsamında sunulan ve ekte bir örneğine yer verilen fotokopi vekâletnamenin her iki sayfasındaki “aslı gibidir” ibaresi ile başvuru sahibinin vekilinin “ad-soyadının” ve “imzasının” üzerinden sonradan mavi mürekkepli kalem ile geçilmek suretiyle sunulduğu, iki sayfadan müteşekkil vekâletnamede avukata ait başka bir imzanın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Daha açık anlatımla, vekil tarafından daha önce “aslı gibidir” kaşesi basılmak suretiyle imzalanan vekâletnamenin fotokopisi çekildikten sonra fotokopide mevcut olan “aslı gibidir” ibaresi ile fotokopide mevcut olan “ad-soyadının” ve “imzasının” üzerinden sonradan mavi mürekkepli kalem ile gidilerek sunulduğu, fotokopi vekaletname üzerine yeniden aslı gibidir kaşesinin basılmadığı veya el yazısıyla “aslı gibidir” yazılmadığı ve fotokopi vekaletnamenin yeniden imzalanmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, ekte bir örneği tarafınıza gönderilen ve fotokopi olduğu anlaşılan vekâletnamede yer alan avukatın fotokopi imzasının üzerinden mavi mürekkepli kalem ile geçilmek suretiyle sunulan vekaletnamenin Avukatlık Kanunu çerçevesinde usulüne uygun olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılarak tarafımıza bilgi verilmesi”
denilmek suretiyle başvuru dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamenin “usulüne uygun olup olmadığı” hususunda Türkiye Barolar Birliği’nden de görüş sorulmuş olup,
Türkiye Barolar Birliği’nden gelen 11.04.2023 tarih ve 12318 sayılı cevabi yazıda özetle
“1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 56’ncı maddesi hükmü ile avukatın vekalet örneğini aslına uygunluğunu imzalayarak onaylayabileceğinin hüküm altına alındığı, bu sebeple fotokopi olan vekaletname örneğinin de avukat tarafından aslına uygun olduğunun imzası ile onaylaması gerektiği, yazı ekinde gönderilen vekaletname suretinin de aslına uygunluğunun imza ile onaylanmış olması durumunda diğer yasal şartları taşıması halinde geçerli olacağı”
ifade edilmiş olup, cevabi görüş yazısında söz konusu durumun usulüne uygun olduğu yönünde teyit edici bir bilgiye yer verilmediği anlaşılmıştır.
Bu çerçevede, başvurunun İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik’in “Başvuruların şekil unsurları” başlıklı 8’inci maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince başvurunun şekil yönünden reddi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
Başvurunun reddine,
Oybirliği ile karar verildi.
|