Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
Bir malın ayıplı olarak kabul edilmesi için bazı koşullar gerekmektedir. Bu durumda;
mallar ayıplı olarak kabul edilir.
Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi sözleşmenin uygun olarak uygulanmadığı şeklinde değerlendirilir.
Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının öngörüldüğü hallerde montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik nedeniyle montaj hatalı yapılmış ise sözleşmenin uygun olarak yerine getirilmemesi söz konusu olmaktadır.
Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür.
Satıcı, kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin satış sözleşmesinin akdi anında düzeltilmiş olduğunu veya satış sözleşmesi kurulma kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içinde olmadığını ispatladığı takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz.
Teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkan ayıpların teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz.
Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hallerde sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı da tüketicinin seçimlik hakları mevcuttur.
Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
olmak üzere seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.
Maddi tazminat talep edilebilmesi için alıcının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını satıcıya karşı kullanması gerekmektedir. Satış sözleşmesinden dönen alıcı; satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Dönme sonucunda alıcının bazı taleplerde bulunma hakkı olacaktır. Bunlar:
şekillerinde alıcı satıcıdan bu masrafları maddi tazminat olarak talep edebilecektir. Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür
Ayıplı olan malı satın alan alıcının manevi tazminat isteme hakkı da mevcuttur. Fakat manevi tazminat alınması ayıplı mal konusunda daha zordur. Manevi tazminat kişinin iç dünyasında üzüntü, acı ve ızdırap doğuran veyahut kişiye bedensel bir zarar verilmesi durumunda kararlaştırılan bir tazminattır. Alınan ayıplı mal eğer kişinin beden bütünlüğü ve dokunulmazlığına zarar vermişse veya verme riski taşıyorsa manevi tazminat alınabilecektir. Ruhsal anlamda; ayıplı çıkan mal kişide acı, üzüntü, tiksinti gibi iç dünyasını etkileyecek bir durum ortaya çıkarıyorsa yine manevi tazminat alınabilecektir.
Ayıplı mallar ile ilgili kanun birden çok zamanaşımı süresi öngörmüştür. Bunlar:
olmak üzere kanunda düzenlenen zamanaşımına ilişkin hükümlerdir.
Malın ayıplı çıkmasına ilişkin davalarda görevli mahkemeler Tüketici Mahkemeleridir. Yetkili mahkemeler ise satış sözleşmesinin yapıldığı yer mahkemesi ve tüketicinin yerleşim yeri mahkemesidir. Böylelikle tüketicinin yerleşim yerindeki veya satış sözleşmesinin yapıldığı yerdeki Tüketici Mahkemesi malın ayıplı çıkmasına ilişkin davalarda görevli ve yetkilidir.