Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1851 Esas – 2020/581 Karar
MAHKEMESİ
:Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı
tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra
dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Dava dilekçesinde, davacının üst kat komşusu 11 numaralı daire sahibi davalı …’ın balkon ve
banyosundan gelen sızıntılar nedeniyle dairesinin zarar gördüğü, zararların tespiti için Bakırköy 8. Sulh
Hukuk Mahkemesinin 2012/8 Değişik iş sayılı dosyasında tespit yaptırdığını bu nedenle verilen
zararların toplamı 1.168,20.-TL maddi tazminat ile 1.000,00.-TL manevi tazminata hüküm edilmesi
istenilmiştir.
Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 17/9/2013 tarihli kararı ile “Açılan maddi tazminat talebinin
850,00.-TL’sinin kabulü ile dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp,
davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının istemiş olduğu manevi
tazminatın tamamının reddine karar verilmiş, ilgili hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine
Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2014/9551 E. – 2014/16828 K. sayılı ilamı ile “Manevi tazminat istemi
yönünden; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde
görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, maddi
tazminat ve onarım yapılmasına dair talep yönünden; dava, davalıya ait bağımsız bölümünden,
davacıya ait bağımsız bölüme su sızması nedeniyle oluşan zararın tahsili ve onarım istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinden kaynaklanmaktadır. 634
sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü
anlaşmazlığın -değerine bakılmaksızın- sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre mahkemece kat mülkiyetinden kaynaklanan maddi tazminat istemi ve onarım yapılması
konusundaki davanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilerek dosyasının görevli ve yetkili sulh hukuk
mahkemesine gönderilmesi gerekirken bu istem yönünden de işin esası hakkında hüküm kurulması
doğru görülmediğinden” hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 18/06/2015 tarihli görevsizlik kararından sonra yargılamaya
devam eden Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabülü ile; 1.168,20.-TL’nin dava
tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacıya
ait balkon ve banyodaki rutubetlerin, dökülmelerin ve kararmaların davalının dairesinden kaynaklandığı
anlaşılmakla davalının balkonunu doğrama korkulukları ile balkon çıkıntısı arasındaki kılcal boşlukların
su geçirmez likit izolasyon malzemeleri ile dolgusunu yaptırmasına, bu işlem için davalıya 1 iş günü
süre verilmesine,
davalının dairesinin banyosunda bulunan küvetin sökülerek seramik kaplamaların ve derzlerin
yenilenmesi ve daha sonra akrilik küvetin monte edilmesi için davalıya 2 iş günü süre verilmesine karar
verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tazminat ve hakimin müdahalesi istemine ilişkindir.
SONUÇ:
1)
5219 ve 5236 sayılı kanunlar ile HUMK’nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı
01.01.2017 tarihinden itibaren 2.270 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu maddi tazminat miktarı 1168,20.-TL olup, HUMK’nın 5219 sayılı Kanun ile değişik 427.
maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 2.270,00.-TL’yi geçmeyen kararlar kesin
olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin
REDDİNE
2)
Davalının müdahalenin önlenmesi bakımından yaptığı temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki yazılara,
kararın bozmaya uygun olmasına ve gereği yerine getirilerek taşınmazda gerekli önlemlerin alınmasına
ve yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,
yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün
ONANMASINA
10/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.