Baş olma sevdası

Bu yazımda, baş olma sevdasını kaleme almak istiyorum. Burada baş olma sevdası diye kaleme aldığım yazıyı akademik bir dille yorumlamam gerekirse, liderlikte yapılan hatalar, ekip ruhu, takımdaşlık gibi bir çok başlık altına toplayabilirim ancak mümkün mertebe akademik bir dil kullanmaktan ziyade, daha anlaşılır ve günümüz şirketlerinde sık karşılaşılabilecek konulardan deneyimleyerek yazmayı tercih ediyorum. Tabi kaleme aldığım yazılar, kariyer hayatım boyunca edindiğim tecrübelerime istinaden yazdıklarımdır. Herkes hem fikir olamayacağı gibi, saygı ve üsluba sadık kalmak koşuluyla her türlü eleştiri ve yoruma açık olduğumu belirtmek isterim.

Baş olma sevdasının temelinde ucup vardır. Ucup Arapça kökenli bir kelime olup, kısaca kendini beğenme, kendini büyük görme, kibir, haset anlamlarına gelir.

Günümüzde ucup kelimesi şirketlerde, kişisel gelişim eğitimlerinde pek kullanılmamasına rağmen ego, kibir, büyüklenme olarak karşımıza çıkmaktadır.  İnsanı yalnız bırakan işte bu ego, kibir, kendini büyük görme ve ‘ucup’tur.  Kibirli adamlar kimseyi beğenmedikleri için ekip olamazlar, etrafında adam tutamazlar, baş olma sevdasının esiri olurlar.

Baş olma sevdasının esiri olan birinin belirtileri nelerdir:

  1. Başkasının başarısını hazmedemezler.
  2. Baş olunca maaş yükselecek ve oturduğu makamda keyif yapacağını zannederler
  3. Bilgisizliğinin farkına varılacak diye işi bilene sormak istemezler.
  4. Her şeyi en iyi bildiklerini iddia eder, o olmazsa dünya batacağına inanırlar.
  5. Yaptıkları işi süper ve kusursuz görürler.
  6. Birkaç liderlik kitabı okuyarak birkaç eğitim aldığı için, kendini Bill Gates, Steve Jobs, Vehbi Koç zanneder ancak ruhları lider değildir.
  7. Tüm başarıların kendinin eseri olduğunu düşünürken, başarısızlığın sahibi olmak istemezler.
  8. Kendi yerine geçecek diye başarılı insanları ekiplerinde bulundurmak istemezler.
  9. Özgüvenleri zayıftır. Ekibindeki insanların kalbine korku salarak çalıştırmak isterler.

Bu sebeple iyi bir ekip kuramazlar ve zaten bu adamdan ekip lideri olmaz.

Baş olma sevdası olanlardan uzak durmak ve şirketin başarılı olmasının 5 yolu?

İşin başına, işin ehli olan insanlar getirilmelidir.

Ekibin başındaki adam ekibin başarısı için çok önemlidir. Bu sebeple işin başına işin ehli olan insanlar getirilmelidir ki beraberinde başarı gelsin. Ekibin başındaki adam her şeyden önce işini iyi bilecek, başarıya inanacak ve ekibini inandırmayı iyi bilecek.

Herkes kendisinden bir adım önde olan bir liderin arkasından yürümek ister. Mevlana’nın fare ile deve hikayesini duymuşsunuzdur. Farenin birisi devenin yularını eline geçirmiş ben senin liderinim diyerek yola çıkmışlar. Devede kızdırmadığınız sürece uysal bir hayvandır ama kızdırırsanız canınıza okur. Derken yolları bir dereye ulaşır. Fare korkar, “beni sırtına alda dereden geçelim” der. Deve; “sen liderlik yapıyorsun buyur sen devam et” der. “Yok” der fare, “ben boğulurum”. Deve şöyle bir dereye ayağını atar, dizine bile gelmiyor. “Yahu bir şey yok burada, diz boyu bir su”. Fare der ki; “dizden dize fark var. Senin dizine gelmiyor ama bu su beni boğar. ” o zaman haddini bileceksin, Liderim diye gururlanarak önde yürümeyeceksin.

Ekip lideri, lideri olduğu alanda ve liderlik yaptığı kişilerden mutlaka bir adım önde olmalıdır.

Lider olan adam kendini sürekli geliştirmelidir ki, diğer insanlar severek, benimseyerek arkasından yürüsün. Aksi durumda, zaman içerisinde eksiklikleri ortaya çıktığında, formalite lider durumuna düşmüş olur ve bu şekilde iş yürümez, başarı gelmez.

Başarılı bir sonuç için deneyimli, tecrübeli ve donanımlı kişilerden ekip oluşturmak gerekir.

İşi bilmeyen bir adamı, anasına, babasına, cebindeki parasına bakarak, hatır gönül işiyle, dost, akraba diyerek lider yapmanın veya bir ekibin başına oturtmanın bir anlamı yok. Adam ne yapılacak, nasıl yapılacak işi bilmiyor, işin önemini anlamıyor nasıl olacak. Başarılı bir sonuca ulaşmak için sadece ekip lideri değil, ekibin diğer elemanlarını da hatır gönül işiyle, dost, akraba diyerek yerleştirmek olmaz.

Ekibi, ekibin liderinin oluşturulması önemlidir.

Ekip liderine, çalışacağı ekibi kendi görüşüp mülakat yaparak seçmesine imkan verilmeden şu kişilerle çalışacaksın diye emri vaki yapılması doğru değildir. Uyumsuzluk başarısızlığın tohumudur. Başarısızlığın tohumlarını bu şekilde ekersen, ekip kaynaşamaz, birbiriyle çalışmak zulüm olur, rot balansı bozuk araba gibi biri sağa diğeri sola çeker.

Ekip, kendi içinde bütünlüğü sağlayamamışsa orada dedikodu, gıybet ortamı çoğalır. Birbirini yıpratma, birbirinin işine parmak karıştırma, birbirlerinin işini küçümseme, birtakım ayak kaydırma oyunları oynama durumları ortaya çıkar. Böyle olunca da buna ekip denmez.

Ekip liderinin ve üyelerinin iyi geçinme becerilerine de sahip olması, gerekir.

Başkalarıyla geçinemeyen, uyumsuz, geçimsiz bir ekip huzursuzluk doğurur ve buna paralel olarak başarısızlığı getirir. Tecrübeli, zeki ve deneyimleri var ancak geçimsiz insanlarla çalışmaktansa, daha az tecrübeli nice insanların bir araya getirdiği güç, geçimsiz ama deneyimli insanların bir araya gelerek oluşturduğu güçten daha üstündür.

Bazı kişiler sürekli negatif düşünür, olacak işe nasıl hayır diyebilirim sürekli derdi odur. Nasıl çözerim yerine nasıl olmaz derim bütün işi gücü o. Üstelik birde nasıl olmazı ispat etmeye ve kendini haklı çıkarmaya çalışır. Bunlar negatif ve ekibin enerjisini boşaltan insanlardır. Bu gibi insanlardan uzak durmak gerekir.

Konuyu toparlamak gerekirse, lider ekibini satmamalıdır. Her ne pahasına olursa olursan ekibini korumasını bilmelidir. “Gereken cezayı ben veririm arkadaş sen benim adamına bir şey diyemezsin” diyerek yeri geldiğinde korumasını bilmelidir. Sürekli oturduğu yerden emreden değil, işin ucundan tutan adam olmalıdır.

Ekip sadece bedenlerin bir araya gelmesinden ziyade gönüllerinden de bir araya gelmesidir. Baş olma sevdasından ziyade, muhabbet, saygı, sevgi, hoşgörü, adalet, empati, iletişim ve ekip elemanlarının haklarını koruyup, problemlerini çözen iyi bir lider olmak gerekir.