Başarı İçin 10 Altın Kural

  1. Güçlü yönlerinizi tanıyın : Eğitim sürekli zayıflıklarımızı telafi etmeye çalışır. Halbuki hepimizin doğuştan getirdiğimiz benzersiz terkiplerimiz sayesinde şahsımıza özel nice “güçlü” taraflarımız var. Her “sıra dışı” başarının ilk adımı, kişinin kendi güçlü yönlerini keşfetmeye başlamasıdır.
  2. Sizi heyecanlandıran şeyleri bulun : Bazı uğraşlar size zamanın nasıl geçtiğini unutturur. Bunları yaparken adeta kendinizi unutur, yaratıcılık patlaması yaşarsınız. Eğer böyle bir uğraşınız olduğunu henüz keşfetmemişseniz, hemen şimdi aramaya ve farklı şeyler denemeye başlayın. Sizi heyecanlandıran şeylerin bileşkesi, ortaya koyacağınız o “başarılı” sonucun en önemli harcı olacak.
  3. Kendinizi o işi “yaparken” görün : Ustalaşmak istediğiniz, sizi heyecanlandıran ve hoşunuza giden iş her ne ise, onu en usta bir biçimde yaparken kendinizi hayal edin. Sadece hayal değil, o halinizi görmeye çalışın. Bu pratik beyninize ustalık halinizin bir simülasyonunu yaşatacak ve o duruma doğru yönelmesini kolaylaştıracaktır.
  4. Kendinize sessiz zamanlar ayırın : Beynimizin kaynaklarını toparladığı ve deneyimler arasında yeni bağlantılar kurabildiği dönemler, hiç bir iş yapmadan boş boş, adeta aylakça durduğumuz zamanlardır. Sinirbilimde bu durumdaki beyinlerin faaliyetinin özel biri adı bile vardır: Varsayılan durum şebekesi. Bu “boş” anları ne kadar çok yaşarsanız, deneyim ve bilgilerinizden çıkartabileceğiniz benzersiz sonuçlara o kadar çok zemin hazırlarsınız.
  5. İşinizde ustalaşın: Pratik yapın. Hata yapmaktan korkmadan, her zaman daha zorlu bir hedefe doğru pratik yapmak, ustalaşmanın anahtarıdır. Sonucu ve hedefi belli adımlarla çalışmak, sizi adım adım ustalaştırılacaktır.
  6. Şüphelerinizi aşın : Zor işlerde ustalaşma süreci, bir sürü hata, hayal kırıklığı ve bezginlik anlarını getirebilir. Kendinizden şüpheye de düşebilirsiniz. İşte bu gibi anlarda, kendinizi yolda tutacak özgüvene ihtiyacınız olacak. Kendinize “gaz” verin. Yılmayın, ufak engellerde pes etmeyin. Daha fazla zaman ayırın ve kendinizi gelecekte o sorunu aşmış halinizle düşünün.
  7. İşinizi sevin : Mesleğinizi ve günlük rutininizi mümkün mertebe güçlü ve sevdiğiniz işlerle birleştirin. Bunu mesleğinizin size vermesini beklemeyin; mesleğinizi dönüştürün ve elinizden geldiği kadar “sizce” bir hale getirmenin yollarını arayın.
  8. Kendinizi geliştirmek isteği isteyin : Büyük hedefinize doğru giden her basamakta gözünüzü bir sonraki basamağa dikin. Bulunduğunuz hal size sürekli yetersiz gelene kadar o düzeye mesai harcayın. Her zaman bir üst basamağın, daha iyi olacağınız bir seviyenin bulunduğunu kendinize hatırlatın.
  9. Gevşeyin ve nefes alın : İş başa düşüp de ustalığınızı sergileyeceğiniz zaman, tereddütlerinizi ve acabalarınızı bir kenara koymanın en güzel yolu, rahatlayıp yaptığınız şeye odaklanmaktır. Odaklanın ki o güne kadar yatırdığınız tüm zaman ve geliştirdiğiniz tüm beyin bağlantıları rahatlıkla akarak sizi o “akış kuşağı”na taşıyabilsin. Başkalarının ne diyeceği gibi soruları ve olumsuz ihtimalleri kafanızdan atmanın en kolay yolu, gevşeyip bir kaç derin ve yavaş nefes alıp vermektir.
  10. Sıklıkla “büyük resme” bakın : Yaşamda bir çok an, kendimizi içinde bulunduğumuz düzey veya durumun içinde sıkışmış bulabiliriz. Baş edilmez gibi görünen sorunlar karşımıza çıktığında biraz durup büyük resmi gözden geçirmek bu nedenle çok faydalıdır. Büyük resim, nereden gelip hangi duruma ulaştığınızı ve ulaşmak istediğiniz gelecekteki noktayla aranızdaki mesafeyi sakin bir şekilde görebilmenize imkan verir. Çoğu zaman devam edebilmenizi sağlayacak esas itki de buradan gelecektir.

Son olarak: Parmak izi dahi diğer gelmiş-geçmiş tüm insanlardan farklı olan yegane bireyleriz. Elimizin altındaki bir kaç meslek ve uğraşı ile sınırlandırılamayacak kadar büyük bir çeşitliliğe sahibiz. Yapacağımız iş her ne ise, eğer bu kurallara uygun bir yol tutturursak, bu dünyada kimsenin yapmadığı bir şekilde yapabiliriz. Hatta böyle bir bakış açısıyla “özgün olma” dışında başka bir şansımız da yoktur. İşte o nedenle başarılı insanların en önemli özelliklerinden birisi de tevazudur. Onlar, kendilerine verilen özel bileşimi keşfetmek gibi görece önemsiz bir deneyimin nelere yol açabildiğini her dönem hayret ve saygıyla görebilen insanlardır.

Ne yaparsanız yapın, onu bir sanat eserine dönüştürebilirsiniz. Niyet etmeniz yeterli.