Basın Açıklaması

image_pdf image_print

BASIN AÇIKLAMASI 13/06/2016

Değerli basın mensupları;

Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği ailesi olarak, meslektaşlarımızın sağlık sorunu yaşamasından üzüntü duyduk. Gerekli tedavilerin yapılması ve sağlıklarına kavuşmaları öncelikli temennimizdir.

Hiçbir duyu organımızla hissedilmeyen, ancak özel olarak üretilmiş detektörler ile tespit edilebilen radyasyon özel korunma önlemleri alınmadığı takdirde maruz kalındığında vücutta kanser gelişimi ve bu nedenle ölüme kadar varabilen ciddi yan etkileri olabilmektedir. Bu etkilerin başında radyasyon yanıkları, katarakt, kısırlık, kanser ve genetik bozuklukları gelmektedir.

Radyasyon çalışanları, çalışma hayatları boyunca sürekli olarak, düşük radyasyon dozlarına maruz kalmaktadırlar. Radyasyon çalışanlarının bu şekilde maruz kaldıkları dozların etkileri hemen olmasa da yıllar sonra ortaya çıkabilir. Söz konusu radyasyonun ağır sonuçlarının bir anda değil de, devam eden süreçte ortaya çıkması zarar gören dokuların kendini yenileme sürecine giremeden yeniden ışınlamaya maruz kalmasından kaynaklanmaktadır. Ortaya çıkan hastalıklar; başta kanser gibi tedavisi mümkün olmayan hastalıklara yol açabileceği gibi, uzun vadede kalıtımsal bozukluklara neden olarak gelecek nesiller için de tehlike yaratmaktadır.

Radyasyonla çalışma, hem ulusal hem de uluslararası hukukta ağır ve yıpratıcı meslekler grubu içerisinde yer almaktadır. Yapılan bu sınıflandırma radyasyonla çalışan teknisyenlerin de farklı ve üstün hukuksal korumaya tabi olmalarını gerektirmektedir. Radyoloji ve radyasyon çalışanları ağır ve tehlikeli meslekler sınıfındadır. Mesleğin çalışma usul ve esasları, alınması gereken güvenlik önlemleri kanun ile belirlenmiştir.

Radyasyonla çalışan kişilerin yaptıkları işin niteliği gereği maruz kaldıkları riskler, diğer tehlikeli olmayan meslek gruplarına göre daha ağır olduğu için, bir takım özel düzenlemeler yapılma yoluna gidilmiştir. Bu özel düzenlemeler yapılan işin zararlı etkilerini giderebilmek, kişilerin sağlık haklarını ve yaşam haklarını koruyabilmek için getirilmiş kurallardan oluşmakta olup, diğer meslek gruplarıyla çalışma niteliğinden doğan farkı dengeleyebilmek amaçlanmıştır. Yapılan bu farklılıklar ve uygulamalar çalışanların verdikleri hizmetin zararlı etkilerinin giderilmesi amacından kaynaklanan haklı ve gerekli uygulamalardır.

Avrupa Sosyal Haklar Komitesi, yakın tarihli bir kararında çalışanların en düşük miktarlarda bile olsa radyasyona maruz kalmasının tamamen güvenli olduğunu söylemenin mümkün olmadığını, Türkiye’nin de tarafı olduğu Avrupa Sosyal Şartı’nın 4. bendinde belirtilen azaltılmış çalışma saatleri ve ücretli ek izin hakkının çalışanların zararlı maddelere karşı sağlıklarının korunması, bu işlerde maruz kalınan risklerin azaltılması ve çalışanlara yeterli bir iyileşme süreci sağlanması açısından gerekli olduğunu belirtmiştir.

Bu nedenle yapılması gerekenler; uluslararası standartlara uygun çalışma alanlarının sağlanması, çalışma koşulları özlük hakları ve ekonomik koşulların iyileştirilmesi, eğitime önem verilmesi, eğitimsiz ve yetkili olmayan elemanların çalıştırılmasının tamamen engellenmesi ve bu işletmelerin tamamıyla ticari olarak ortaya çıkmış olan taşeronlaştırılma sürecinin önüne geçilmesidir.

Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği olarak daha nitelikli ve güvenli sağlık hizmeti sunmanın, daha iyi bir eğitimle mümkün olduğu düşüncesindeyiz.

Topluma radyasyon verme yeti ve yetkisine sahip tek meslek grubu olarak, topluma verilen tıbbi  radyasyon dozunu düşürmek ve sağlıklı nesiller yetiştirmek hedefi ile Eğitim süresinin 2 yıllık ön lisans düzeyinden 4 yıllık  lisans seyiyesine çıkartılmasını istemekteyiz.

Güvenlik önlemlerinden yoksun, esnek çalışma, kuralsız çalışma, ehliyetsiz eleman çalıştırma, sosyal ve özlük haklardan yoksun çalışma ve bunun sonucunda radyasyondan dolayı sağlığını kaybetme, kanser olma gibi birçok sorun çalışma hayatımızın bir parçası haline gelmiştir.

Bu konuda önlem alınmaz, varolan  koruyucu yasa ve  mevzuatlar uygulanmazsa, tıbbi amaçlı radyasyon uygulanan görüntüleme ünitelerine standartlar getirilmez ise ve mevcut şekilde çalışma sistemi devam ederse hastanelerimizdeki radyoloji üniteleri gittikçe ticarileşen, standartlarını kaybetmiş kontrolsüz çalışma alanlarına dönüşecektir.

Radyasyon  ile çalışan  meslektaşlarımız da artan kanser vakaları ilgili  haberler basına yansımış, kamuoyunda ve meslektaşlarımız arasında  infial yaratmıştır.

Kamuoyuna da yansıyan ve kamuoyunda hassasiyet yaratan radyasyonla çalışanlarda KANSER  vakalarının artması konusunda    Türk  Medikal Radyoteknoloji Derneği  olarak uyulması gereken kuralları gerekçeli olarak  belirtilmiş olup, valiliklere ve ilgili kurumlara  yazılı olarak sunulmuştur.

Çalışmalarımızın sonuçlarının olumlu geri bildirimler getireceği umuduyla

Daha sağlıklı güzel günlerde görüşmek üzere…
Esenlikler dileriz…