İstanbul ’un en popüler balık restoranlarından biri olan ve yaklaşık 17 yıldır adını aldığı Bebek s emtinde hizmet veren “Bebek Balıkçısı” Anadolu Yakası’nda şube açma kararı aldıktan sonra ilk olarak Pendik Marina’da hizmet vermeye başlamıştı.
Bebek Balıkçısı ’nın kurucusu ve 50 yıldır yeme içme sektörün de edindiği deneyimle başarılı işletmelere imza atmış olan Ertuğrul Karabulut Anadolu Yakası ’nda büyüme ve şubeleşme stratejisini oğlu Cem Karabulu t’a emanet ederek böylece denizin öbür tarafına da çıpa atmış oldu.
Cem Bey’de Pendik Marina ’da övgüyle söz edilebilen bir isim elde ettikten sonra Anadolu Yakası’ nda başarılarını yaygınlaştırma kararı almış ve bölgedeki potansiyeli de bildiği için yükselen yıldız Batı Ataşehir ’de de yeni bir şube açmak için kolları sıvamıştı.
Bana göre de Batı Ataşehir ’in kalbinde yer alan ve oldukça da hızlı popüler olan Bulvar 216 çok doğru bir seçim olmuş.
Son dönemde bir türlü fırsat yaratıp görüşemediğim ve sohbetini özlediğim Cem Karabulut ile nihayet geçtiğimiz günlerde keyifli bir Eylül akşamında Bulvar 216’daki Bebek Balıkçısı’ nda buluşmaya karar verdik.
Cem Bey ile buluşmadan önce uzun bir aradan sonra Bulvar 216 ’yı da tekrardan dolaşma fırsatını yakalamış oldum. Her zaman olduğu gibi yine oldukça kalabalıktı.
Yeni mekanların açılması buraya daha da fazla renk getirmiş.
Bebek Balıkçısı burada yan yana olan bir çok restoranlar arasına konuşlanmış durumda. Malum Bebek ve Pendik şubeleri gibi burada deniz manzarası yok ama mekan yine de hem ferah hem de rahat mobilyalarla döşenmiş. İç tarafta duvarlarda resimler ve vitraylar uyum içinde kullanılmış. Tavandan aşağıya doğru sarkan büyükçe ahşap balık figürü ise buraya ayrı bir hava katmış.
Cem bey ile yemek öncesinde Bebek Balıkçısı nın planları ve sektör üzerine biraz sohbet ettik.
Bu keyifli sohbette özellikle “ Bebek Balıkçısı ” olarak İstanbul boğaz hattı ile sınırlı kalmayarak yeme içme sektöründe büyümeyi hedeflediklerini ve “ balık kültürü nü” özellikle kafelere yönelen genç nesillere daha da fazla tanıtmaya çaba sarf ettiklerinden bahsetti. Ancak sektörün büyürken özellikle personel ve servis kalitesi anlamında gösterdiği zaafın müşteri üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin işletmeleri her geçen gün daha fazla etkilediği konusunda ise fikir birliğine vardık.
Bence sektörün en önemli sorunu olan kalifiye personel istihdamının bir an önce çözüme kavuşması gerekiyor.
Aksi takdirde özellikle yeni açılan işletmelerin yaşam süreleri giderek kısalmaya devam edecek.
Sohbetimiz devam ederken mezelerde masadaki yerini almaya başlamıştı.
Soğuk mezeler ini çok beğendiğim Bebek Balıkçısı ’nda yirmi çeşitten fazla alternatif olmasına rağmen bu akşam ağırlığı ara sıcak ve mevsim itibariyle balığa daha fazla yer vermek istedim.
Açılış yine mis gibi kokan minik kokulu ekmekler, zeytin ve zeytinyağı üçlüsüyle başladı. Ardından soğuk mezelerden acı dengesi tam bana göre olan “ Atom ”, Ahtapot Salata, Girit ezmesi, Bombay Fasulye, Fava ve Lakerda ile devam etti. Tüm mezeler ayırt etmeden benden yine tam not aldı. Ahtapot salatası birçok işletmede olduğu gibi çok pişirilmemiş ve tadını kaybetmemişti. Lakerda ise yıldızlıktı.
Derken sıra ara sıcaklara geldi ve ilk olarak bu aralar birçok işletmenin mönüsünde ön sıralarda yer alan “ Balık Mantı ”sı servis edildi. Biberler ve mantar ile renklendirilmiş balık mantı lezzetliydi.
Hem sunumu hem hamur dengesini hem de pişirilme kıvamını beğendim. Bir Kayseri li olarak her daim çocukluğumda babaannemin açtığı klasik Kayseri mantısı hep favori lezzetim olmuştur. Ancak şeflerin farklı yorumlarıyla servis edilen mantı alternatiflerinin de mönüleri renklendirdiğini de itiraf edemeden geçemeyeceğim. Ardından yediğim kalamar ızgara da kurtulmadan pişirilmişti.
Ara sıcakların ardından ana yemek olarak Executive Chef Kemal Doğan ’ın yorumuyla “ Hollandaise Soslu Deniz Mahsullü Şişman Dil ” servis edildi.
Avlanma yasağının ardından yediğim sezonun ilk dil balığına “ Hollandaise Sos ” ve içini dolduran deniz mahsulleri gerçekten çok yakışmıştı.
Kemal Şef yine bu yorumuyla damağımı şenlendirdi. Bence gecenin favori lezzeti kesinlikle buydu.
Bu muhteşem dil balığının ardından Cem Bey bir de “ Paella ” denememi istedi.
Özel hazırlanmış kapaklı renkli toprak güveçte şık bir sunum ile servis edilen ve lezzet dengesi yerinde olan “ Paella ” için daha iyilerini özellikle yurt dışında farklı şehir ve restoranlarda yediğimi söyleyebilirim.
Yemeğe noktayı paella ile koyduktan sonra sırada tatlılar vardı. Tercihimi dondurmalı irmikten yana kullandım ve keyifle geceyi sonlandırdım.
Bebek Balıkçısı imzalı bu lezzetleri “ Ataşehir Bebek Balıkçısı ”nda kişi başı ortalama 80 ile 100.-TL aralığında hesap ödeyerek yiyebileceğinizi ve alacağınız hızlı ve titiz servisinde sizleri mutlu edeceğini paylaşmak istiyorum.
Sevgilerimle
Reha Tartıcı / www.heykadin.com.tr
Yeme İçme ve Gusto Yazarı
Adres: Barbaros Mah. Bulvar 216 AVM B Blok No: 9 B/8 Ataşehir / İstanbul
Tel: 0216 688 23 23
www.bebekbalikci.com