Bipolar mı, Yoksul Olmak mı?

Dönem dönem (nöbetler halinde);

Bunu takip eden; aşırı harcamaların, girilen aşırı ilişkilerin, sınırları zorlayan aşırı eforun sizi tükettiği başka bir dönemi de yaşıyorsunuz. Bu nöbette de;

Diğer bir söylemle; bir dönem neşe krizi (mani), sonrasında da durgunluk ve karamsarlığı (depresif) uç noktalarda yaşıyorsanız, manik-depresif bir hastalık olan “ bipolar ” olabilirsiniz.

İngilizcede “bi” iki demekse, “polar” da kutup demek ya, o yüzden bu işin Türkçesine “iki uçlu” duygudurum bozukluğu da deniyor.

Bir gün enerjimiz tavan yapıp yerimizde duramıyor, diğer bir gün de bitkinlik ve bıkmışlık duyguları içinde hiçbir şey yapmak istemiyor, hayatla bağımızı kesiyoruz.

Hani şu “iki ucu boklu değnek” dediklerinden!

Manik durumdayken konuşkan, özgüvenli, hatta yaratıcı ve üretken olabilirken; depresif evrede ise ciddi bir endişe ve umutsuzluk hakim. Manikdeyken kendimizi apartmanın üst katından atlasanız bir şey olmayacak gibi hissederken, depresyonda intiharı dahi düşünebiliyoruz. Her ikisi de tehlikeli ve yıpratıcı. Bu sosyal ilişkileri bozan, çevremizdeki kişisel algınızı yerle bir eden bir durum olduğu kadar, birey olarak çok da yorucu.

Aslında hepimiz bir gülüp bir ağlıyor, bir sevip bir nefret ediyor, bir coşup bir kabuğumuza çekiliyoruz. Bu doğru ve aslında hayatın da ta kendisi. Ancak bu iniş çıkışlar sıklaşan gitgellere dönüşüyorsa, o zaman “bir dakika” deyip kişisel farkındalığı arttırmakta fayda var.

Çünkü bipolar bir hastalık. “Hızlı yaşa genç öl” veya “bak yaratıcı şahsiyetler de bipolarmış” denemeyecek kadar ciddiye alınması gereken bir durum.

Şimdi bir iyi haber, bir de kötü.

İyisi; profesyonel destek alındığı taktirde bu şiddetli duygu dalgalanmalarının kontrol altına alınabildiğini okuyorum.

Kötüsü: “bipolar uzmanı” olmayan bir “psikiyatr doktor” bipolar olan insana yanlış tanı koyabilir ve başka hastalıklarla karıştırabilirmiş. Bu da yanlış ilaç tedavisinden tutun, sürecin uzamasına veya ağırlaşmasına kadar istenmeyen sonuçlara neden olabiliyormuş. Aman dikkat!

Bana bipolar hakkında bir şeyler öğrenme isteği yarattığı için Erol Kara’ya teşekkür ediyorum.

Güncelleme: Daha kapsamlı bilgi için şu yazıya da bir göz atın derim: Bipolar Bozukluk .

>>>>>

Blog Hareket Günü

Geçen sene ‘çevre’ konusunu ele alan “ Blog Action Day ” katılımcıları, bu sene de ‘yoksulluk’ temasında karar kılmışlar. Amaçları bir günlüğüne bile olsa, tüm dünyanın ilgisini 15 Ekim’de yoksulluğa çekip, insanları düşündürtmek.

Şimdi söz Koray Al’da:

? Ülkemizdeki son durum malum. İşsizlik arttı. Kepenkler kapatıldı. Bu olaylar sitenin bahsettiği ‘yoksulluk’ kavramından farklı olabilir. Fakat bu yaşadıklarımız, bizi dünya genelindeki ‘yoksulluk’ kavramına diğerlerine nazaran daha empatik yaklaşmamızı sağlıyor. Bu oluşuma katılmak için üç farklı yöntem mevcut: Eylem günü olan 15 Ekim’de; blogunuz üzerinden , blogunuzun temasına uyacak şekilde bu konuyu işlemek. Gelirinizin bir kısmını fakirlere yardımcı olmak amacıyla kullanmak. Diğer blog yazarlarının bu oluşumdan haberdar olması için çaba göstermek. ?

Teşekkürler Koray Al .  Kaynak: Blog Action Day .