Bir ‘Clubhouse’ Rüyası

Konumuz: ‘Clubhouse’. Bu uygulama çıktığından beri birçok yorum yapıldı hakkında. Pandemi etkisiyle evlerimizde kaldığımız ve az insanla görüştüğümüz için olacak ki, ağzımızda biriken kelimeleri dökecek bir alan bulduk diye çok heyecanlandık. Hemen bir davet gelse de girsek diye gözümüz yollarda kaldı. İlk aşamada işin cazip tarafı da buydu bence. Herkesin giremediği yerlerde kapılar sizin için açılıyorsa kendinizi özel hissedersiniz. Bu kapıdan ilk girenler de kendini bir hayli özel hissetti ve ‘ben de buradayım’ demek istedi. Hele bir de sohbet odalarında konuşmacı iseniz, durum daha da havalı bir hal aldı.

Facebook’un üniversite kampüs hayatından gelişmeleri aktarmak için yola çıkması gibi, bu uygulamanın da başlangıçta ana konuları Silikon Vadisi’ndeki gelişmeler, yeni teknolojiler ve yatırım fonlarıydı. Uygulamanın popülerliğinin artmasındaki sebep ise günlük hayatta ulaşamayacağımız isimleri chat gruplarında dinleyebiliyor olmamızdı.

Son gelinen noktada ise The Economist’ in haberine göre, Arap ülkelerinde durum boyut değiştirdi. Konuşmaların kaydedilmediği bir platformda olma şansı yakalayan Arap ülkelerindeki insanlar için bu uygulama, düşüncelerini özgürce ifade edebilmek ve her konu hakkında istedikleri gibi konuşabilmek için bulunmaz bir fırsat haline gelmişti. Ancak son alınan haberlere göre, bu odalarda ne konuşulduğunu öğrenmek isteyen hükümet görevlileri de uygulamayı kullanarak, kimlerin ne konuştuğunu takip etmeye başladı.

Clubhouse Neden Düşüşe Geçti?

Sadece birkaç ay önce dünya çapında bir rüzgar yaratan uygulama, bugünlerde kan kaybetmeye başladı. ABD merkezli toplumsal medya ağı Clubhouse, Şubat ayında tamı tamına 9,6 milyon kişi tarafından indirilmişti; Mart ayında ise 2,7 milyon kişinin telefonuna yüklendi. Taşınabilir uygulamaların pazar hisseleriyle ilgili araştırmalar yürüten Sensor Tower, uygulamayla alakalı yeni istatistikler paylaştı. Şirket, Clubhouse’un Nisan ayında 1 milyon indirmeye bile ulaşamadığını söyledi. Business Insider’ a konuşan sözcü, uygulamanın 922 bin kez indirildiği bilgisini aktardı.

Peki sizce ne oldu ‘Clubhouse’ a? İrtifa kaybetmesindeki neden Android cihazlarda indirilemiyor olması mı, görüntülü olmaması mı, insanların sohbet odalarında kaybolması mıydı?

Bence hiçbiri!

Bence asıl sorun: İnsanların, neyi ve kimi dinleyeceğini bilmemesiydi. Zaten belirsizlikle boğuştuğumuz, psikolojimizin sınırlarının oldukça sınandığı bir senenin devamında, bir sohbet odasında tam olarak ne hakkında, kaçar dakika ve kimlerin konuşucağının öngörülemez olması, bizi uygulamadan kolaylıkla vazgeçme durumuna getirdi. Belli başlı isimlerin konuşacağını görüp girdiğimiz sohbetler amacını aştı. Alanında yetkin isimleri dinlemek isterken bazen bir moderatörün bazen de ayıp olmasın diye konuşmaya alınan bir kişinin gereksiz uzun cümleleri, günden güne uygulamaya olan ilgiyi azalttı.

Bunun yanında bir diğer faktör de, Instagram ve Facebook’tan yakınen tanıdığımız, ‘like’ etkeninin olmamasıydı. Artık çoğumuz beğenilmenin ve bunu sosyal medya aracılığı ile kendimize ispatlıyor olmanın bizde yarattığı nörolojik etkileri biliyoruz. Özellikle, paylaşımlarımız sonrasında heyecanımız artıyor, sayfamıza düşen her yeni beğenme notifikasyonunda biraz daha mutlu oluyoruz. ‘Acaba yeni ne yüklenmiş’ diye bakarken, bazen saatlerimizi bu mecralarda geçiriyoruz.

Ancak Clubhouse’da, konuşmaya olan beğeninin derecelendiği ve bu derecenin dinleyiciye gösterildiği hiçbir ibarenin olmaması, dinleyicilerden geri bildirim alamayan konuşmacının da, havayı koklayamamasına ve konuşmasına yön verememesine sebep oldu. Ve sonuç olarak da, beğenilip beğenilmediğimizi anlayamadığımız bizler, mutluluk hormonlarını salgılayamadık ve heyecanımızı canlı tutamadık.

Kim bilir, belki bu özellikler Clubhouse’a da gelir. Konuşmaya olan ilginin ve beğeninin derecelendiği, insanların görünmez bir rekabete girdiği ve haliyle daha iyi içerikler üretmek için çabaladığı bir alana dönüşür. Ancak bu tarz uygulamalarda içerik ve amaç her ne olursa olsun, nörobilimin etkisi göz ardı edilmemeli ve onun ışığında özellikler eklenmeli. Zira hepimiz beynimiz ne istiyorsa onu yapan varlıklarız. Eğer o bir rüyayı beğenmezse, hemen uyanırız 🙂