Soruşturma aşaması, suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi ifade eder. Bu evrede iddia makamı; delilleri toplar, delilleri koruma altına alır, şüphelileri tespit eder ve suç iddiasını oluşturur. Bu süreçte suç iddiası araştırılacak ve tespit edilen şüphelilerle ilgili suç şüphesi yeterli yoğunlukta ise iddianame düzenlenecektir.
Kovuşturma; iddianamenin kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi ifade eder. Bu evrede mahkeme, iddianameye konu olay ile ilgili sanığı yargılar ve sanığın bu eylemi işleyip işlemediği hususunda bir karara varır.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar CMK m.172’de yer alır ve yapılan soruşturma sonucunda kamu davasının açılması için yeterli şüpheyi oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturmanın mümkün olmaması hallerinde, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısının verdiği karardır.
Bunun yanı sıra CMK m.173’te etkin pişmanlık veya şahsi cezasızlık sebeplerinin varlığı halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilebileceği düzenlenmiştir.
Kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçilirse, dava hakkında düşme kararı verilecektir. Bununla birlikte eğer, şikayet konusu birden fazla kişi tarafından işlenmişse, bir kişinin şikayetten vazgeçmesi diğerlerini de etkileyecek ve tüm sanıklar hakkında düşme kararı verilecektir.
Muhakeme; birbirine karşı savunmaları olan iki tarafı dinleyerek bir yargıya varma, yargılama anlamına gelmektedir.
Soruşturma, suç şüphesinin öğrenilmesinden itibaren re’sen (kendiliğinden) başlatılır. Bazı hallerde soruşturmanın veya kovuşturmanın başlatılması veya yürütülmesi belirli şartlar altında gerçekleşmesine bağlıdır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Şikayetten vazgeçme, yapılmış bir şikayetin geri alınması anlamına gelir. TCK m.73/4’e göre kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürecek, fakat eğer hüküm kesinleştikten sonra vazgeçilirse cezanın infazına engel olmayacaktır.
Şikayet hakkı, suçun savcılık tarafından soruşturulması veya mahkeme tarafından kovuşturulması için suçtan zarar gören kişiye veya mağdura tanınmış bir haktır.
Uzlaşma; uzlaştırmaya tabi suçlar bakımından bir muhakeme şartı olup, uzlaşma safhası gerçekleşmeden kovuşturma aşamasına geçilemeyecektir.
Uzlaştırmacı ise, uzlaştırma evrakını teslim alır ve 30 günde uzlaştırma işlemini sonuçlandırır.
Tarafların uzlaşamamaları durumunda, uzlaştırmacı hazırladığı raporu, tutanakları uzlaşma bürosuna gönderir. Uzlaştırma süreci sonunda uzlaştırma bürosunda görevli Cumhuriyet savcısı tarafından iddianame düzenlenerek süreç sonlandırılır.
Uzlaşmaya Tabi Suçlar Hangileridir? Linke tıklayarak uzlaşmaya tabi suçları tek tek görebilirsiniz.
Cumhuriyet savcısı, Ceza Muhakemesi Kanunu m.171/2’de öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde kamu davasının açılmasını 5 yıl süreyle erteleyebilir. Bu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir;
Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde kamu davası açılır. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez.
Kovuşturma bitiminde sanık için hükmolunan ceza 2 yıl ve daha az süreli hapis veya adli para cezası ise ve Kanundaki koşullar da gerçekleşmişse hükmün açıklanmasının 5 yıl süre ile geri bırakılması; bu süre içinde kişinin kasıtlı bir suç işlememesi ve denetimli serbestlik hükümlerine uygun davranması halinde hakkında verilmiş olan cezanın yok sayılmasıdır.
Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.
CMK m. 173/1’e göre suçtan zarar gören veya şüpheli, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz edebilir.
CMK m.100/1’e göre, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin varlığı halinde tutuklama kararı verilebilir. Bilinmelidir ki, işin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde tutuklama kararı verilemez. Zira tutuklama istisnai bir yöntemdir.
Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:
Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut
olgular varsa.
Şüpheli veya sanığın davranışları;
1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,
2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
2022 yılının ocak ayından sonra Sulh Ceza Hakimliklerinin vermiş olduğu tutuklama kararlarına karşı itiraza inceleme yetkili mahkeme Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemeleri olmuştur.
Soruşturma aşamasında veya kovuşturma aşamasında tutukluluk sonucuna yada tutukluluğun devamı kararlarına itiraz etmek mümkündür.
CMK m.251’e göre 01.01.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere üst sınırı 2 yılı geçmeyen, hapis cezası veya para cezası gerektiren suçlarda belirli koşullarda Asliye Ceza Mahkemelerinin dosya üzerinden karar vermesine Basit Yargılama Usulü denir. Koşulları ise şunlardır:
Kararın öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmezse hüküm kesinleşir. İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur.
Hükümlülerin İzinleri Nelerdir?
Mazeret İzni: Hükümlülük süresinin onda birini iyi hâlle geçirmiş olanlara hükümlünün isteği ile;
Hükümlünün, izin süresi içinde gece konaklaması gerektiği takdirde, kendi evi veya bir yakınının evinde, güvenli görülen başka bir yerde ya da gidilen yerde bulunan kapalı ceza infaz kurumunda kalmasına, güvenlik hususu değerlendirilmek ve gerekli güvenlik tedbirleri alınmak suretiyle, gidilen yerin valisi tarafından karar verilir. Yurt dışına çıkmasını gerektirmesi durumunda hükümlüye, bu madde gereğince izin verilemez.
Özel İzin: Açık ceza infaz kurumlarında bulunanlarla kapalı ceza infaz kurumunda olup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazananlara, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini veya güçlendirmelerini ve dış dünyaya uyumlarını sağlamak amacıyla kurum en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet Başsavcılığının onayı ile üç ayda bir, yol hariç yedi güne kadar izin verilebilir. Hastalık veya doğal afet gibi zorunlu hâllerde bu izinler birleştirilerek kullandırılabilir.
İş Arama İzni: Ceza infaz kurumlarında hükümlülük sürelerinin en az altı ayını kesintisiz geçirmiş ve koşullu salıverilmelerine bir ay kalmış hükümlülere olağan yaşantılarına döndüklerinde uyum sorunu ile karşılaşmamaları ve iş bulma olanakları sağlanmak üzere kurum en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet Başsavcılığının onayı ile çalışma günleri içinde sekiz saate kadar izin verilebilir.
Covid-19 İzinleri: Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106’ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere 19 kez uzatılabilir.
Covid-19 İzinleri Son Durum: Cumhurbaşkanı Erdoğan,”31 Mayısta sona eren açık cezaevlerindeki hükümlülerin Kovid-19 izinlerini, 31 Temmuz 2023’e kadar uzatıyoruz.” şeklinde bir açıklama yapmıştır.
Adli sicil kaydı; cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması, şikayetten vazgeçmeye veya etkin pişmanlığa bağlı olarak ceza mahkumiyetinin tüm sonuçları ile ortadan kalkması, ceza zamanaşımının dolması, genel af çıkarılması halinde Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından silinir ve arşiv kaydına alınır.
Bunun dışında, hükümlünün ölümü halinde kayıtlar tümü ile silinecektir.
Konu ile ilgili Adli Sicil Kaydı Sildirme makalemize detaylı olarak bakabilirsiniz.