Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şubesi 2017 son çeyreğini kapsayan, gazeteciler ve medyanın yaşadığı mağduriyetlerin yer aldığı rapor yayınladı.
ÇGD’nin raporu şöyle;
Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şubesi olarak hazırladığımız Medya Raporlarının, 2017 yılı son çeyreğini kapsayan 12’ncini, siz değerli meslektaşlarımız ve kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Basına dönük her geçen gün yenileri eklenen ve çeşitliliği artan saldırıların yanı sıra günümüz medyasının büyük kısmında gördüğümüz yozlaşma, ne yazık ki, raporumuzun da giderek genişlemesine neden olmaktadır.
AKP iktidarının gerek iç gerek dış politikaları, bir yandan savaş tehdidini gerçek bir ihtimale dönüştürürken diğer yandan da daha çok baskı ve sömürü anlamına gelmektedir. Başta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve yerel yönetimler olmak üzere, demokratik temsil mekanizmalarının hemen hepsinin işlevsizleştirildiği bir dönemde, basının önemi halk açısından gittikçe artmaktadır. Hal böyleyken, halkın durum, talep ve tercihlerinin yansıtıldığı medyaya yönelmiş her türlü saldırı, aynı zamanda demokratik işleyiş ve halkın bu işleyişe katılımına da yönelmiş demektir. O nedenle raporumuz, medyanın durumu üzerinden Türkiye’nin demokratik düzeyini gösteren bir içeriğe sahip hale gelmektedir.
Raporumuzda ayrıntılı şekilde sunduğumuz dönemi sayılarla özetleyecek olursak, 2017’nin son çeyreğinde ülkemizdeki demokrasi ve medya alanı şu şekilde görünmektedir:
• 9 gazeteci darp ve tehdit edildi.
• 3 kitap hakkında toplatma kararı verildi.
• Tutuklu 11 gazeteci tahliye edildi.
• 18 gazeteci gözaltına alındı, bunlardan 7’si tutuklandı.
• 9 gazetecinin farklı dosyalardan davaları sonuçlandı; gazetecilere toplam 16 yıl 4 ay 10 gün hapis cezası verildi.
• 17 televizyonun yayın hakkı iptal edildi.
• 2 haber hakkında erişim engeli getirildi.
Bugünlerin anlaşılmasında hem bugün hem de gelecekte en önemli kaynakların başında gelen medya, aynı zamanda bir mücadele alanı ve aracıdır. Bu nedenle, günümüzün koşullarıyla ilişkisi içinde yeni başlıklandırmalarla hazırladığımız raporumuzu, medyaya yönelik baskıların, basın emekçilerine dönük saldırıların sonlandırılması ve demokratik yaşamın geliştirilmesi için verilen mücadelenin bir parçası olarak gördüğümüzü ifade ederek, bilgi ve değerlendirmelerinize sunuyoruz.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şubesi
MEDYA RAPORU – 2017/4
(EKİM-KASIM-ARALIK)
SANSÜR
-Gazeteci Taştekin’in kitabı için toplatma kararı
Adıyaman Kahta Sulh Ceza Hâkimliği, aralarında Fehim Taştekin’in “Rojava/Kürtlerin Zamanı” adlı kitabının da yer aldığı üç kitap hakkında toplatma kararı verdi. Kararda, kitaplar için “terör örgütü niteliği taşıdığı değerlendirilen” ifadesi kullanıldı. (11 Eylül 2017)
-TveK mağazalarında Cumhuriyet ve Sözcü yasak!
Kaynak Holding’e ait olan ve kayyım atandıktan sonra Sabah Gazetesi ve ATV televizyonunun da sahibi olan Turkuvaz Grubu’na devredilerek ‘NT’ olan ismi ‘TveK’ diye değiştirilen mağazada, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerinin satışının yapılmadığı ortaya çıktı. (13 Ekim 2017)
-RTÜK’ten Hülya Avşar’ın programına ceza
RTÜK, Hülya Avşar’ın, Star TV’de yayınlanan programındaki “Erkekler arada bir eşlerine çaktırmadan bir şeyler yaparlarsa o evlilik yürür. Bir erkek arada bir karısına çaktırmadan yapmak zorunda” sözleri nedeniyle programa, “Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması” ilkesine aykırılık taşıdığı için para ceza kesti. (19 Ekim 2017)
-Bakan Çavuşoğlu, Yunan gazetecinin sorusunu beğenmedi!
Yunanistan Dışişleri Bakanı NikosKotzias ile Dışişleri Bakanlığı’nda gerçekleştirilen görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunan bir gazetecinin, Türkiye üzerinde Yunanistan’a geçen göçmen sayısında artış yaşandığı yönündeki sorusunu ‘provokatif’ diye tanımladı ve “Bu rakamları nereden aldınız bilmiyorum” diye tepki gösterdi. (24 Ekim 2017)
-Kitap fuarında gazeteye yasak: 6 kişi darp edilerek gözaltına alındı
TÜYAP Kitap Fuarı’nda, Meydan Gazetesini dağıtmak isteyenlere engel olundu. “Gazetenin yasallığı olup olmadığı” yönünde sorular sorarak dağıtımı engellemeye çalışan polis, ardından gazetenin 6 dağıtımcısını darp ederek ters kelepçeyle gözaltına aldı. (4 Kasım 2017)
-RTÜK, 17 medya kuruluşunun yayın hakkını iptal etti
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 17 medya hizmet sağlayıcı kuruluşunun yayın hakkını iptal etti. (4 Kasım 2017)
-Cumhuriyet’in ‘PradisePapers’ haberlerine karatma
Malta’da Başbakan Binali Yıldırım’ın oğullarının 5, dayısının 2, yeğeninin yöneticisi olduğu 4 şirketi olduğunu ortaya çıkaran ParadisePapers belgelerine ilişkin Cumhuriyet Gazetesi’nin haberi erişime kapatıldı. Enerji Bakanı Berat Albayrak ve kardeşi Serhat Albayrak’a ait belgelerin yer aldığı haber de erişime kapatıldı. (15 Kasım 2017)
-Bakan Kaya, Fox TV mikrofonunu kaldırttı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya, katıldığı bir programın ardından gazeteciler soru yöneltmek istedi. Bakan Kaya, soru sormak için uzatılan mikrofonların arasında Fox TV’nin mikrofonunu görünce, bu mikrofonun kaldırılmasını istedi ve Fox TV’nin mikrofonu diğer mikrofonların içinden çıkartıldı. Fox TV, Bakan Kaya’nın eşi İlyas Kaya’nın telefonunda ByLock bulunduğu iddiasını gündeme getirmişti. (29 Kasım 2017)
-TÜRGEV haberlerine sansür
CHP İstanbul milletvekili Barış Yarkadaş’ın, Üsküdar’ın Ünalan Mahallesi’ndeki 60 dönümlük deprem toplanma alanının imara açılarak TÜRGEV’e verileceğine ilişkin açıklamalarının haberleştirildiği sitelere sansür uygulanarak, söz konusu haberler hâkim kararıyla sildirtildi.
(2 Aralık 2017)
-Matbaa kitabı ‘siyasi içerikli’ diye basmadı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı söyleşiyi ‘Umut Hep Var’ ismiyle kitaplaştıran Makbule Cengiz, kitabın basımında engelle karşılaştı. Kitabın yayıncısı Kırmızı Kedi Yayınevi, basım için kitabı yolladığı matbaadan olumsuz yanıt aldı. Matbaa yetkilileri, ‘siyasi içerikli’ olduğu gerekçesiyle kitabı basmayacaklarını bildirdi ve “Siyasi içerikli bastığımız üç-dört kitaptan dolayı defterlerimiz hala inceleniyor” denildi. (12 Aralık 2017)
-Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu’nda, ‘basın özgürlüğü’ sorusuna çarpıtma yanıt
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, “Türkiye, 22 Eylül 2017 tarihi itibarıyla dünya genelinde basın özgürlüğü sıralamasında kaçıncıdır” sorusuna yanıt veren Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Türkiye’de basına yönelik baskıları geçiştirmek için basın özgürlüğü endekslerini hazırlayan kurumları eleştirdi ve “Basın özgürlüğü endeksleri, Batı merkezli kuruluşlar tarafından hazırlanmakta ve basın özgürlüğü kavramını Batı merkezli ele almakta olup, ülkelerin içinde bulunduğu koşulları gözardı etmektedir” dedi. (14 Aralık 2017)
-Tutuklu gazeteci Oruç’un mektubuna el konuldu
Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA), 5 Temmuz 2016 tarihinde tutuklanan muhabiri Şerife Oruç, 25 Ekim 2017 tarihinde gazeteci bir arkadaşına tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşadığı sorunlarla ilgili mektup yazdı. Mektup Okuma Komisyonu tarafından “sakıncalı” bulunan mektup, daha sonra Cezaevi Disiplin Kurulu’na gönderildi. (16 Aralık 2017)
-Haberleşme Bakanı Arslan: sendika.org’u yasaklamaya devam edeceğiz
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Sendika.Org’a yönelik 61 defa erişim engeli getirilmesini soran muhalefet vekillerine yanıt verdi. Bakan Arslan, “Sendika.org çocuklara cinsel taciz, müstehcenlik, fuhuş ve kumar oynatılması dahil tüm bunlara imkan sağladığı için yasaklamışız. Atatürk aleyhine suçlar işlendiği için yasaklamışız. Yasaklamaya da devam edeceğiz” dedi. (17 Aralık 2017)
-TMSF gazetecilerin özel eşyalarını da satışa çıkardı
Olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Kocaeli Manşet Gazetesi’nin tüm malları TMSF tarafından satışa çıkarıldı. Satışa çıkarılan mallar arasında kapatılmadan önce gazetede çalışan gazetecilerin kişisel eşyaları da bulunuyor.
(18 Aralık 2017)
-Karikatürist Latuff’a engelleme talebi
Brezilyalı karikatürist Carlos Latuff, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlar için AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlarının Twitter’a erişim engeli talebinde bulunulduğunu açıkladı. Latuff, “Erdoğan’ın avukatları, içinde 11 karikatürümün yer aldığı 80 içeriğin internetten kaldırılması için Twitter’a yasal baskı yapıyor” dedi. (18 Aralık 2017)
SANSÜR DIŞI MÜDAHALELER
– FETÖ’nün binası ihale yapılmadan ATV’ye verildi
FETÖ soruşturması kapsamında el konulduktan sonra TMSF’ye devredilen CİHAN’ın Ankara Temsilciliği binası, herhangi bir ihale yapılmadan ATV Grubu’na satıldı. Haber hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Akit’te yer aldı. (15 Ekim 2017)
-TRT’den, FETÖ itirafı
TRT Genel Müdürlüğü’nün, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği raporda, FETÖ’den soruşturulup ‘aklanan’ eski Genel Müdür İbrahim Şahin döneminde FETÖ’nün kurumda nasıl kadrolaştığı ortaya konuldu. Raporda, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından FETÖ gerekçesiyle TRT’den ihraç edilen 435 personelden 368’inin (yüzde 84’ü) İbrahim Şahin’in genel müdürlük yaptığı 2007-2014 arasında alındığı kaydedildi. (19 Aralık 2017)
İŞTEN ÇIKARMALAR
-Gazeteci Tafolar işten çıkarıldı
Milliyet Gazetesi muhabiri Meriç Tafolar, işten çıkartıldı. (10 Ekim 2017)
-Hürriyet’te işten çıkarmalar
Hürriyet Gazetesi, Yayın Koordinatörü Fikret Ercan ve Yazı işleri müdürü Tufan Türenç’in işine son verdi. Gazete, köşe yazarları Ali Ece ve GilaBenmayor ile de yollarını ayırdı.
(20, 22 Aralık 2018)
-Star yazarı kovuldu
Star Gazetesi yazarı İlhami Işık’ın, muhalif yazıları gerekçe gösterilere işine son verildi.
(29 Aralık 2017)
GÖZALTI, TUTUKLAMA VE DAVALAR
-Sözcü iddianamesi tamamlandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma Bürosu savcılarından Asım Ekren tarafından hazırlanan 73 sayfalık iddianamede, hakkında yakalama kararı bulunan gazetenin sahibi Burak Akbay’ın “Silahlı terör örgütünü yönetme, “Silahlı terör örgütü propagandası yapma” suçlarından 16,5 yıldan 30 yıla, gazetenin muhabiri tutuklu şüpheli Gökmen Ulu ile gazetenin Mali İşler Müdürü Yonca Yücekaleli ve internet sitesinin sorumlu müdürü Mediha Olgun hakkında ise “Silahlı teröröÖrgütü içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme” suçlarından 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Sözcü iddianamesinde tanık olarak yer alan isimlerin, Cumhuriyet Gazetesi’nde tanık olarak yer alan isimlerle aynı olması ve bu kişilerden bazılarının geçmişte Gülen Cemaati mensubu ya da yakın ilişkili olması dikkat çekti. Tanıklar arasında AKP iktidarına yakınlığıyla bilinen Cem Küçük ve beraber program yaptığı Fuat Uğur, uzun yıllar Fethullah Gülen’in en yakınındaki isim olarak bilinen Hüseyin Gülerce, yine AKP yandaşlığıyla bilinen Ersoy Dede ve gazeteci Fehmi Koru yer aldı. (2 Ekim 2017)
-AİHM’in, Cumhuriyet davası için Türkiye’ye verdiği süre doldu, savunma hala iletilmedi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Cumhuriyet Gazetesi davasına ilişkin Türkiye’den istediği savunma, tanınan süre dolmasına karşın hala iletilmedi. Türkiye Adalet Bakanlığı’nın, 6 hafta ek süre talep ettiği bildirildi. (2 Ekim 2017)
-Hrant Dink’in öldürüldüğü davaya devam edildi
Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde azmettirici, tetikçi, emniyet görevlileri, İstanbul, Trabzon ve Samsun jandarma ve emniyet görevlilerinin yargılandığı davada, Fox TV’nin tutuklu haber müdürü Ercan Gün savunma yaptı. Davanın tutuksuz sanığı İhlas Haber Ajansı Samsun muhabiri Muammer Ay da savunma yaptı. Davanın bir sonraki günkü duruşmasında da Trabzon jandarma görevlisi Veysel Şahin ifade verdi ve kendilerine Yasin Hayal’in tasarısını ihbar eden Coşkun İğci’ye, Trabzon Jandarma Komutanı İli Öz’ün emriyle ‘kimseyle konuşmamasını söylediklerini’ aktardı. (2, 5 Ekim 2017)
-‘MİT TIR’larına ilişkin davada Berberoğlu’na verilen ceza bozuldu
Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, tutuklu CHP milletvekili Enis Berberoğlu’na MİT TIR’ları davası kapsamında casusluk suçlaması ile verilen 25 yıl hapis cezası kararını bozdu. Ancak buna rağmen tutuklu yargılanmasının devamına karar verdi. Kararda; hükmü veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, TIR’lardaki mühimmata ilişkin Aydınlık Gazetesi’nde 21 Ocak 2014’te yayımlanan fotoğraf ile ilgili soruşturma dosyasını incelemediği belirtilerek, Aydınlık gazetesinde yayımlanan haber ve görsellerin bu davaya konu görüntülerin bir parçası olup olmadığının tespit edilmesi ve gerekçede buna yer verilmesi gerektiğini vurguladı. Aydınlık’ta çıkan haberi işaret eden üst mahkeme, “Sırrın daha önce ifşa edildiğinin kabulü halinde, gizli kalması, ‘casusluk’ suçunun unsurlarının oluşmayacağını” kaydetti. Dava boyunca tutuksuz yargılanan ve her duruşmaya katılan Berberoğlu, kaçma şüphesiyle tahliye edilmedi.
(9 Ekim 2017)
-Meşale Tolu hâkim karşısındaydı
Almanya vatandaşı, Etkin Haber Ajansı (ETHA) çevirmeni Meşale Tolu’nun da aralarında bulunduğu 18 kişi, ‘örgüt üyeliği’ ve ‘terör örgütü propagandası yaptıkları’ iddialarıyla yargılandığı dava kapsamında hâkim karşısına çıktı. 8 kişi tahliye edilirken, Tolu’nun aralarında bulunduğu 6 kişinin tutukluluk halinin devamına karar verildi. (11 Ekim 2017)
-WSJ Türkiye muhabiri Ayla Albayrak’a hapis cezası
Amerikan gazetesi Wall Street Journal’in Türkiye’de yargılanan muhabiri Ayla Albayrak, 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gazetenin Türkiye muhabirlerinden olan Albayrak, Şırnak’ın Silopi ilçesinde PKK ile güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar hakkında 2015 yılında yaptığı bir haber nedeniyle PKK propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılanıyordu. Albayrak’ın haberinde 22 yaşındaki 10 kişilik birimden sorumlu ve adını ‘Berman’ olarak veren PKK’lının, “Bizden çok var, neredeyse Türkiye’nin her şehrinde örgütlendik” sözlerine yer verilmişti.
(11 Ekim 2017)
-Gazete dağıtımcısı Bağdu’nun öldürülmesine ilişkin soruşturma rafa kaldırıldı
KHK ile kapatılan AzadiyaWelat gazetesinin dağıtımını yapan Kadri Bağdu’nun, Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde 14 Ekim 2014 tarihinde, başında kask olan motosikletli bir kişi tarafından vurularak öldürülmesinin üzerinden 3 yıl geçti. Failler bulunamazken, daimi arama kararıyla dosya rafa kaldırıldı. (13 Ekim 2017)
-Kapatılan Dihaber’in tutuklu muhabiri Alayumat, Bafra Cezaevi’ne gönderildi
Tarsus Cezaevi’nde ayakta sayım vermedikleri gerekçesiyle infaz koruma memurları tarafından darp edilen, sürüklenerek ve ters kelepçe takılarak çıplak şekilde süngeri odaya konulan KHK ile kapatılan Dihaber muhabiri Erdoğan Alayumat, Samsun Bafra Cezaevi’ne sevk edildi.
(13 Ekim 2017)
-Gazeteci Talat Atilla, tazminat cezasına çarptırıldı
Bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, TBMM Genel Kurulu’ndaki anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında kendisini kürsüye kelepçelemesini, ‘kelepçeli-kırbaçlı fantezi’ diye nitelendiren gazeteci Talat Atilla, 5 bin TL tazminat cezasına çarptırıldı. (14 Ekim 2017)
-15 Temmuz’da İstanbul Harbiye’de TRT binasının basılması davasına başlandı
15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında TRT’nin İstanbul Harbiye’deki binasına gelen darbeci askerlere ilişkin davanın görülmesine İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.
(16 Ekim 2017)
-Gazeteci Güven’in yargılamasına devam edildi
www.cumhuriyet.com.tr‘nin Yayın Yönetmeni Oğuz Güven’in, Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper’in trafik kazasında ölümüne ilişkin Cumhuriyet gazetesinin resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşım nedeniyle yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşma Savcısı Orhan Uzun, esas hakkındaki mütalaasında Güven’in, “terör örgütünün propagandasını yapmak” ve “terör örgütlerinin açıklamalarını yayımlamak” suçlarından 2 yıl 9 aydan 12 yıl 9 aya kadar hapsini istedi. Sonraki duruşma tarihi 21 Kasım 2017 olarak belirlendi.
(17 Ekim 2017)
-Evrensel’in yazı işleri müdürüne 11 ay hapis cezası
Evrensel Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Çağrı Sarı’ya, ‘Kardeşçe, barış içinde, hürce yaşamak için ‘hayır’ diyelim’ başlıklı mektupta yer alan ifadeler nedeniyle ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret’ suçlamasıyla açılan davanın karar duruşması Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Çağrı Sarı, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla 11 ay 20 gün hapis cezası aldı. Sarı’nın hapis cezası ertelendi. (18 Ekim 2017)
-Gazeteci Küçükkaya ifade verdi; RTÜK, Fox TV’ye ceza kesti
Fox TV haber spikeri İsmail Küçükkaya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın eşinin telefonunda ByLock çıktığı ve bakanın boşanma kararı aldığına ilişkin haberi nedeniyle hakkında başlatılan soruşturma kapsamında savcılığa ifade verdi. Savcılık, Küçükkaya’nın sunduğu programın kayıtlarının beklenmesine karar verirken, RTÜK, Fox TV’ye, “haberler soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz” yayın ilkesinin ihlali gerekçesiyle para cezası verdi. (18 Ekim 2017)
-Gazeteci Çakmakçı tahliye edildi
Diyarbakır’da 12 Temmuz 2017’de tutuklanan gazeteci Mehmet Çakmakçı hakkında “örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, mevcut delil durumunu dikkate alarak Çakmakçı’nın tahliyesine karar verdi. (18 Ekim 2017)
-ETHA’nın editörü ile muhabire gözaltı
İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele ekipleri, – MLKP ve TKP/ML’ye yönelik 20 adreste düzenlenen operasyon kapsamında ETHA editörü İsminaz Temel ile ETHA muhabiri Havva Cuştan’ı da gözaltına aldı. (19 Ekim 2017)
-Yazar Çetin’e gözaltı
OHAL kapsamında KHK ile kapatılan Özgür Günden Gazetesi’nin yazarlarından Vedat Çetin, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), faaliyetlerine ilişkin soruşturması kapsamında gözaltına alındı. (19 Ekim 2017)
-Gazeteci Eryılmaz’a hapis cezası
Özgür Gündem Gazetesi kapatılmadan önce başlatılan ‘Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği’ kampanyasına destek veren gazeteci Tuğrul Eryılmaz, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 1 yıl 3 ay hapis ve 6 bin TL para cezasına çarptırıldı. (20 Ekim 2017)
-Mezopotamya ve JİN News muhabirlerine gözaltı
JİN News editörü Sibel Yükler, Jin News muhabirleri Habibe Eren ile Duygu Erol ve Mezopotamya Ajansı muhabirleri Selman Güzelyüz ve Diren Yurtsever haklarında ihbar olduğu gerekçesiyle evlerine yapılan operasyonla gözaltına alındı. Selman Güzelyüz ile Diren Yurtsever bir gün sonra, Erol ile Eren ise 3 gün sonra serbest bırakıldı. (20-24 Ekim 2017)
-Gazeteci Murat Çelikkan tahliye edildi
Özgür Gündem Gazetesi kapatılmadan önce dayanışma amacıyla yapılan ‘Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği’ kampanyasına katıldığı için 1 yıl 6 ay hapis cezası verilen, 14 Ağustos 2017 günü de Kırıkkale Cezaevi’ne giren gazeteci Murat Çelikkan, tahliye edildi. (21 Ekim 2017)
-AA Yalova muhabiri Ersan, FETÖ’den tutuklandı
Anadolu Ajansı’nın (AA) Yalova muhabiri İsmail Ersan, FETÖ operasyonu kapsamında tutuklandı. Yalova Valiliği’nden yapılan açıklamada, Ersan’ın kullandığı telefonlardan FETÖ’cülerin iletişim programı ByLock çıktığı iddia edildi. (21 Ekim 2017)
-15 Temmuz’da TÜRKSAT baskınına 13 ağırlaştırılmış hapis
15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında Ankara Gölbaşı’ndaki TÜRKSAT yerleşkesini basarak yayınları kesmeye çalışan 5’i sivil 17 kişinin yargılandığı Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada, 13 sanığa “Anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
(23 Ekim 2017)
-Gazeteci Pehlivan’a hapis cezası
İstanbul Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesi, Odatv’de 12 Kasım 2014 tarihinde yayımlanan ve ABD’nin önde gelen TV kanallarından HBO’da John Oliver’ın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik sözlerine ilişkin haberden kaynaklı Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan’a, “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla 11 ay 20 gün hapis cezası verildi. Hapis cezası ertelendi ve 2 yıl denetim süresi konuldu. (24 Ekim 2017)
-Gazeteci Murat Aksoy tahliye edildi
“FETÖ’nün Medya Yapılanması” iddiasıyla açılan ve 23’ü tutuklu, 4’ü tutuksuz, 2’si firari toplam 29 kişinin yargılandığı davaya İstanbul Adliyesi 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme, aralarında gazeteci Murat Aksoy ile Bugün Gazetesi’nde bir dönem köşe yazarlığı da yapan sanatçı Atilla Taş’ın da bulunduğu üç kişiyi tahliye etti. (24 Ekim 2017)
-Gazeteci Ömer Çelik’e tahliye
Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın maillerinin haberleştirdikleri için DHKP-C, FETÖ/PDY ve PKK/KCK suçlamasıyla 304 gündür tutuklanan bulunan gazeteciler Tunca Öğreten, Mahir Kanaat ve Ömer Çelik ilk kez hâkim karşısına çıktı. Mahkeme, Ömer Çelik’i tahliye ederken Öğreten ve Kanaat’ın tutukluğunun devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma tarihi olarak 6 Aralık 2017 belirlendi.. (24 Ekim 2017)
-Yazar Cemil Aksu tutuklandı
Yazar Cemil Aksu, sosyal paylaşımları gerekçe gösterilerek Artvin Adliyesi’ne getirildi. Aksu çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. (25 Ekim 2017)
-Zeynep Kuray gözaltına alındı
BirGün Gazetesi muhabiri Zeynep Kuray, sosyal medya paylaşımları nedeniyle Kadıköy’deki evinde gözaltına alındı. Polis, evde yaklaşık bir saat arama yaptıktan sonra Kuray’ı gözaltına alarak karakola götürdü. İfadesi alınan Kuray, 20 saat sonra serbest bırakıldı. (25 Ekim 2017)
-Hükümet savunma göndermedi
Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve Cumhuriyet Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu’nun ‘ifade özgürlüğü ihlali’ gerekçesiyle yaptığı başvuru üzerine AİHM’de açılan dava için Türkiye savunma göndermedi. Savunma için verilen ek süre, dün itibariyle doldu.
(25 Ekim 2017)
-ETHA editörü ve muhabiri tutuklandı
ESP operasyonu kapsamında gözaltına alınan ETHA editörü İsminaz Temel ile ETHA muhabiri Havva Cuştan çıkarıldıkları mahkemece “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuklandı. (26 Ekim 2017)
-İsmail Küçükkaya savcıya ifade verdi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya ilişkin, eşinin ByLock kullandığı iddiasında bulunan Fox TV sabah haberlerini sunan gazeteci İsmail Küçükkaya, bu iddiasıyla ilgili Bakırköy Adliyesi’nde savcıya ifade verdi. (26 Ekim 2017)
-‘Özgür Gündem Davası’nda iki tahliye
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, kapatılan Özgür Gündem Gazetesi Yayın Danışma Kurulu Üyesi Aslı Erdoğan ve yazar Ayşe Necmiye Alpay’ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın yargılandığı davada, Gazete’nin imtiyaz sahibi Kemal Sancılı ile Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya’ya tahliye edildi. Davada tutuklu sanık kalmadı. (31 Ekim 2017)
-Cumhuriyet davasından tahliye çıkmadı
Cumhuriyet Gazetesi’nin yayın politikası ve yayınlanan haberler gerekçe gösterilerek çalışanlarına yönelik açılan davanın dördüncü duruşması İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Gazeteciler Murat Sabuncu ile Ahmet Şık’ın yanı sıra Cumhuriyet gazetesinin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve muhasebe çalışanı Emre İper’in tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, bir sonraki duruşma tarihi olarak 25-26 Aralık 2017 tarihini belirledi.
(31 Ekim 2017)
-Gazeteci Sur’a dava
Gazeteci Sedat Sur hakkında, kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin yaptığı ‘Kayyım Vurgunu’ haberi ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle ‘örgüt propagandası’ iddiasıyla dava açıldı. Davanın ilk duruşması 26 Ocak 2018 tarihinde İzmir 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. (31 Ekim 2017)
-Kapatılan DİHA’nın muhabiri Doğru’nun davası
Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Muhammet Doğru’nun tutuksuz yargılandığı dava Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Doğru’nun adli kontrol şartının kaldırılması talebi mahkeme tarafından reddedildi; davanın bir sonraki duruşma tarihi 8 Ocak 2018 olarak belirlendi. (31 Ekim 2017)
-“Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret”ten biri yazar iki kişiye hapis cezası
Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan, derginin mayıs sayısında yer alan yazısı; yazar Süleyman Yeşilyurt da bir televizyon programında Atatürk ile ilgili söylediği sözler nedeniyle yargılandığı davada, “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. (31 Ekim 2017)
-Gazeteci Şule Çizmeci gözaltına alındı
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü ‘FETÖ/PDY soruşturması’ kapsamında 112 kişi hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’na yönelik yoğunlaşan gözaltılar kapsamında gazeteci Şule Çizmezci de gözaltına alındı. (1 Kasım 2017)
-Gazeteci Türfent’in tutukluğuna devam
Yüksekova’da sokağa çıkma yasakları döneminde yaptığı haberler nedeniyle 17 ay önce tutuklanan KHK ile kapatılan DİHA muhabiri Nedim Türfent hakkında 22.5 yıl hapis istemiyle açılan davanın dördüncü duruşmasına devam edildi. Tanıkların, ifadelerinin baskı ve işkence altında alındığını söylediği duruşmada, Türfent’in tutukluğunun devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma tarihi olarak 17 Kasım 2017 belirlendi. (1 Kasım 2017)
-Ankara Garı saldırısına ilişkin haberlerden kaynaklı 5 gazeteciye dava
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 10 Ekim Gar katliamından önce bazı polis müdürlerinin katliamı önceden haber veren istihbarat raporlarını dikkate almadığına dair müfettiş raporuna ilişkin haberler nedeniyle Cumhuriyet muhabiri Kemal Göktaş, Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ile Evrensel muhabirleri Cem Gurbetoğlu ve Tamer Arda Erşin hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Suçlama konusu haberlerin yayımlanmasının üzerinden 1.5 yıl geçtikten sonra düzenlenen iddianamede, haberlerin müfettiş raporlarına dayanılarak yazıldığından bahsedilmemesi dikkat çekti. Basın Kanunu’ndaki 4 aylık dava açma süresinin geçmesine rağmen açılan davada, sorumlu yazı işleri müdürleri yerine iki gazetenin genel yayın yönetmenine dava açılması ise “bilgileri dışında haber yayımlanamaz” denilerek savunuldu. Gazetecilere 3 yıla kadar hapis cezasının istenmesine karşılık, sorumlulukları polis müfettişleri tarafından ortaya konulan polis müdürlerinin yargılanmasına izin verilmemişti. (2 Kasım 2017)
-Gazeteci Küçükkaya’nın 5 yıla kadar hapsi istendi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın eşi İlyas Kaya’nın telefonunda ByLock çıktığı ve Bakan ile eşinin boşanacakları iddiasını haberleştiren gazeteci İsmail Küçükkaya ve iddiayı sosyal medyada paylaşan Avukat Fidel Okan hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. Küçükkaya ve Okan’ın “Kamu görevlisine alenen hakaret” ve “Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurum ve organlarını aşağılama” suçlarından 1 yıl 6’şar aydan 5’er yıla kadar hapsi talep edildi. (2 Kasım 2017)
-Sözcü çalışanlarının yargılandığı dava başladı
Sözcü gazetesine, 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nerede tatil yaptığına ilişkin haberi ile yine Erdoğan’a yönelik daha önceki haberleri nedeniyle 19 Mayıs 2017 günü yapılan polis operasyonu ve sonrasındaki soruşturma kapsamında açılan davanın ilk duruşması, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
(7 Kasım 2017)
-Enis Berberoğlu’nun dosyası istinaf mahkemesine iade edildi
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, eski gazeteci CHP milletvekili Enis Berberoğlu hakkında, MİT TIR’ları haberleri nedeniyle verilen 25 yıllık hapis cezasına ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin bozma kararını usul ve yasaya aykırı bularak, dosyayı iade etti. Kararında, “Her ne kadar Yargıtay, bölge idare mahkemesi bozma kararlarına karşı ilk derece mahkemelerinin direnemeyeceğini, direnme yasağı olduğunu içtihat altına almışsa da bu içtihadın, kanuna uygun şekilde yapılmış bozma kararlarına münhasır olduğunun kabulü gerekecektir” diyen Mahkeme, söz konusu davaya bakma göreve ve yetkisinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ne ait olduğunu savundu. Mahkeme, bozma kararı yönünden yapacakları bir işlem olmadığından kendilerinin yeni bir karar vermesine yer olmadığını bildirdi. (7 Kasım 2017)
-Hayatın Sesi TV’nin davası 1 Mart 2018’e ertelendi
Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Hayatın Sesi Televizyonu’na aynı anda hem IŞİD hem TAK hem de PKK propagandası yaptığı iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşmada savunma yapan Hayatın Sesi TV eski Genel ve Sorumlu Müdürü Gökhan Çektin, televizyonun kapatılmasının ardından hazırlanan iddianamenin, kapatmaya gerekçe üretme amacı taşıdığını ifade etti. Bir sonraki duruşma tarihi olarak 1 Mart 2018 belirlendi.
(7 Kasım 2017)
-Gazeteci Ahmet Şık’a bir davadan beraat
Haberleri ve Twitter paylaşımları nedeniyle 1 yıla yakın süredir cezaevinde bulunan gazeteci Ahmet Şık, ‘Odatv Davası’ kapsamında 2012 yılında tahliye edildiğinde ‘Bu komployu kuranlar cezaevine girecek” sözleri nedeniyle Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davadan, 5 yıl sonra beraat etti. (8 Kasım 2017)
-Gazeteci Ulu tahliye edildi
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nerede olduğuna ilişkin haberle, 17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu’na ilişkin haberler nedeniyle Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay ile Gazete’nin üç çalışanının “Silahlı terör örgütünü yönetme”, “Silahlı terör örgütü propagandası yapmak” ve “Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte örgüte bilerek, isteyerek yardım etmek” suçlarından yargılandığı davayı görmeye devam etti. Davanın ikinci duruşmasında, AKP yanlısı yazılarıyla bilinen Cem Küçük, Fuat Uğur, Ersoy Dede ile bir dönem Gülen Cemaati’nde etkin bir isim olan Hüseyin Gülerce tanık olarak dinlendi. Tüm tanıklar Sözcü’nün, FETÖ ile bağlantısına ilişkin bilgileri olmadığı, bu iddianın ‘saçma’ olduğu yönünde açıklamalarda bulundu. Tanıkların dinlenmesinin ardından muhabir Gökmen Ulu, delillerin büyük bir kısmının toplanmış olması, delilleri karartma imkanının olmayışı, sabit ikametgah sahibi oluşu dikkate alınarak yurtdışı yasağıyla tahliye edildi. Gazetenin sahibi Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının devamına da hükmeden Mahkeme, Mediha Olgun hakkındaki imza şartının kaldırılmasına ancak yurtdışına çıkış yasağının devamına karar verdi. Duruşma 23 Ocak 2018’e ertelendi. (8 Kasım 2017)
-Gazetecilerin çektiği fotoğraflar suç sayıldı
Van Büyükşehir Belediyesi’nin etrafına konulan beton blokları fotoğraflarken gözaltına alınan ve yaklaşık 8 ayır tutuklu bulunan gazeteciler Selman Keleş ile Arif Aslan’ın iddianameleri hazırlandı. ‘Örgüt üyeliği’ iddiasıyla düzenlenen iddianamede, Keleş ve Aslan’ın makinelerinde bulunan tüm fotoğraflar suç sayıldı. (8 Kasım 2017)
-Hükümet, AİHM’e yine savunma vermedi
Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik açılan dava kapsamında tutuklanan, aralarında gazetecilerin de bulunduğu çalışanların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuruya Hükümet yine savunma göndermedi. AİHM, üçüncü kez istenen ek süreyi reddetti. (8 Kasım 2017)
-Umut Davası’nın ikinci duruşması yapıldı
Anayasa Mahkemesi’nin bozma kararının ardından tekrar görülmeye başlanan, aralarında Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu ile Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı’nın da bulunduğu suikastları kapsayan davanın ikinci duruşması görüldü. İkinci duruşma, bazı sanıkların bulunmaması nedeniyle 21 Mart 2018’e ertelendi. (9 Kasım 2017)
-Gazeteci Dirik hâkim karşısındaydı
Türkiye’den Suriye’deki cihatçı gruplara sarin gazı yapımında kullanılan kimyasal silah hammaddesi sevkiyatı yapıldığına ilişkin iddiaları haberleştirdiği gerekçesiyle hakkında dava açılan Cumhuriyet Gazetesi İzmir muhabiri Hakan Dirik, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme, CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem’in dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi. (9 Kasım 2017)
-Kapatılan Zaman’ın muhabiri Parıldak’ın 15 yıla kadar hapsi istendi
Kapatılan Zaman Gazetesi’nin muhabiri Ayşenur Parıldak’ın, “Fetullahçı Terör Örgütü üyesi olmak” suçundan yargılandığı davaya Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Parıldak’ın 15 yıla kadar hapsini istedi.
(9 Kasım 2017)
-Başbakan Yıldırım’dan, Cumhuriyet’e, off-shore haberleri nedeniyle tazminat davası
Vergi vermemek için şirketlerini ‘Vergi Cenneti’ adı verilen ülkelerde kuran kişilere ilişkin bilgiler, aralarında Türkiye’den Cumhuriyet Gazetesi’nin de yer aldığı Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) çatısı altında birleşen gazeteler tarafından ülkelerinden duyuruldu. Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlana haberlerde, Başbakan Binali Yıldırım’ın oğullarının da vergi vermemek için Malta’da şirketler kurduğu yer aldı. Başbakan Binali Yıldırım, haberlerin doğru olduğunu bizzat kabul etmesine karşın, Cumhuriyet Gazetesi aleyhine 500 bin lira tazminat davası açılmasını talep etti. Yıldırım, haberlerle ‘kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu’nu iddia etti. (10 Kasım 2017)
-AKP iktidarı, AİHM’e, Cumhuriyet davası için savunmayı yolladı
Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarının, yargılandıkları davaya ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvuru üzerine açılan davaya, AKP iktidarı aylar sonra savunma yolladı. Gönderilen savunmada, tweetler, manşet haberler ile köşe yazıları, ‘terör örgütüne üye olmadan yardım etme’ suçlamasına kanıt gösterildi. (12 Kasım 2017)
-AzadiyaWelat çalışanlarına 15 yıla kadar hapis istemi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye’de günlük Kürtçe yayın yapan tek gazete olan ve 29 Ekim 2016’da KHK ile kapatılan AzadiyaWelat Gazetesinin merkez bürosuna 28 Ağustos 2016’da yapılan baskında gözaltına alınan 24 gazete çalışanı hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Savcılık, 24 basın çalışanı hakkında 3’erli guruplar halinde ayrı ayrı iddianame hazırladı. Diyarbakır 9. ve 10. Ağır Ceza Mahkemelerince kabul edilen iddianamelerde AzadiyaWelat’ı dağıttıkları için “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” ile suçlanan 24 gazete dağıtımcısının 7’şer buçuk yıldan 15’er yıla kadar hapsi isteniyor. (12 Kasım 2017)
-Hürriyet Ankara İdari Temsilcisi Muratoğlu, beraat etti
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, “FETÖ’ye, üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 2 yıl 1 ay hapse mahkûm edilen Doğan Holding Ankara İdari Temsilcisi Barbaros Muratoğlu’nun beraatına karar verdi. Kararda, tamamen yasal yollardan yapılan iş görüşmelerinin örgüte yardım etmek anlamına gelmeyeceği kaydedildi. (13 Kasım 2017)
-Ilıcak ve Altan kardeşlerin yargılandığı davaya devam edildi
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler Nazlı Ilıcak ile Ahmet Altan ve akademisyen Mehmet Altan’ın yargılanmalarına İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmadan herhangi bir karar çıkmazken, bir sonraki duruşma 11 Aralık 2017 tarihine ertelendi. (13 Kasım 2017)
-Başbakan Yıldırım’dan, ‘ParadisePapers’ belgeleri için bir dava da Oda TV’ye
Başbakan Binali Yıldırım, iki oğlunun ‘offshore’ şirket sahibi olduğunu ortaya koyan ‘ParadisePapers’ belgelerini haberleştiren Oda TV’ye 500 bin liralık manevi tazminat davası açıldı. Aynı içerikten daha önce Cumhuriyet Gazetesi’ne de dava açılmıştı. (15 Kasım 2017)
-Gazeteci Türfent’in yargılamasına devam edildi
‘Örgüt üyeliği’ ve ‘örgüt propagandası’ iddialarıyla 22.5 yıl hapis istemiyle yargılanan ve 18 aydır tutuklu bulunan, kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan DİHA’nın Yüksekova muhabiri Nedim Türfent, Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dördüncü kez hâkim karşısına çıktı. Türfent, gözaltına alındığında polislerin kendisine “Merak etme en az 20 yıl ağır ceza alacağın bir dosya hazırladık” dediğini söyledi. Mahkeme, Türfent’in tutukluğunun devamına karar verildi. (17 Kasım 2017)
-Gazeteci Oğuz Güven’e 3 yıl 1 ay hapis cezası
İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi, trafik kazası sonucu yaşamını yitiren Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper’in ölümüne ilişkin atılan tweet nedeniyle yargılanan cumhuriyet.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven’e, 3 yıl 1 ay hapis cezası verdi. 55 saniye içinde silinen tweet nedeniyle Oğuz Güven 1 ay tutuklu kalmıştı. (21 Kasım 2017)
-Kapatılan Dihaber’in muhabirleri Keleş ve Aslan tahliye edildi
Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Medya Haber Ajansı’nın (dihaber) 31 Mart 2017 tarihinde “örgüt üyeliği” tutuklanan muhabiri Selman Keleş ile gazeteci Arif Aslan, 8 aylık tutukluluk süreci sonrası ilk duruşmalarına çıktı. Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, iki gazeteci de tahliye edildi. (21 Kasım 2017)
-Gazeteci Hayri Demir’e dava
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Hayri Demir hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Demir’in 1990’lı yıllarda öldürülen gazetecileri anmak amacıyla verilen bir gazete ilanını Facebook hesabından paylaşması “propaganda” gerekçesi sayıldı. Savcılık, gazeteci Demir’in toplamda 5 sosyal medya paylaşımını delil olarak gösterdi. Hayri Demir hakkında açılan davanın ilk duruşması 15 Mart 2018 tarihinde, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. (23 Kasım 2017)
-Gazeteciler Alayumat ve Akman’ın 45’er yıl hapsi istendi
OHAL kapsamında çıkartılan kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Medya Haber Ajansı (dihaber) muhabirleri Erdoğan Alayumat ve Nuri Akman’la ilgili hazırlanan iddianame Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, her 2 gazeteci hakkında yaptıkları haberleri gerekçe göstererek, “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” ve “Örgüte üye olmaz” iddialarından 45’er yıl hapis cezası istedi. (24 Kasım 2017)
-Gazeteci Yeliz Koray hakkında dava açıldı
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Yerim Destanınızı’ başlıkla köşe yazısı nedeniyle gözaltına alınan Kocaeli Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yeliz Koray hakkında, ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçundan dava açtı. Koray, 5 Nisan 2018 tarihinde hâkim karşısına çıkacak. (24 Kasım 2017)
-TRT yapımcısı Hayreddin Aydınbaş tutuklandı
Rusya’nın öldürülen Ankara Büyükelçisi AndreyGennadiyeviçKarlov ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında TRT Avaz’da yayınlanan Eko Avaz isimli programın yapımcısı Guru Meyda Yayın Grubu Başkanı Hayreddin Aydınbaş, ‘tasarlayarak adam öldürme’ suçundan tutuklandı. (24 Kasım 2017)
-Foto muhabirinin çektiği fotoğraflar suç sayıldı
2 Eylül 2017’de MİT sosyal tesislerinin fotoğraflarını çektiği iddiasıyla Kadıköy’de gözaltına alınan ve 13 Eylül 2017’de tutuklanan foto muhabiri Çağdaş Erdoğan hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. “PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “Terör örgütü propagandası yapmakla” suçlanan Erdğan’ın iddianamesinde çektiği fotoğraflar ve yaptığı paylaşımlar suç sayıldı. (25 Kasım 2017)
-issuu.com editörü Emin Şakir tutuklandı
Tüm sol, sosyalist, devrimci yayınları arşivleyen issuu.com sitesinin editörü Emin Şakir, sitede yayımlanan bazı yayınların ‘yasaklı yayınlar’ listesinde olduğu gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine konuldu. (28 Kasım 2017)
-Gazeteci Ayşenur Arslan’a hapis cezası
Gazeteci Ayşenur Arslan, 14 Eylül 2015 tarihinde Halk TV’de yayımlanan Medya Mahallesi programında Nokta dergisinin toplatılmasını eleştirdiği için hakkında açılan davada hapis cezasına çarptırıldı. Ankara 12’nci Asliye Mahkemesi, Arslan’a 1 yıl 2 ay hapis cezası verdi, sonra cezayı 11 ay 20 güne indirerek erteledi. (28 Kasım 2017)
-Yeni Çağ yazarı gözaltına alındı
Yeni Çağ Gazetesi eski yazarı İsmail Türk, Esenboğa Havaalanı’nda göz altına alındı. Türk’ün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ‘FETÖ soruşturması’ kapsamında gözaltına alındığı belirlendi. (29 Kasım 2017)
-Cumhuriyetçilere konulan mektup yasağı kalktı
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarına yönelik 397 gündür uygulanan mektup yasağı kaldırıldı. (30 Kasım 2017)
-Yazar İhsan Çaralan’ın davasına devam edildi
Evrensel gazetesi köşe yazarı İhsan Çaralan hakkında kapatılan Özgür Gündem gazetesiyle dayanışma amacıyla başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” sebebiyle açılan davanın 6. duruşması görüldü. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Çaralan’a açılan 2 davanın birleştirilmesi talebi reddedildi. Daha önce birleştirilen dosyaların yeniden derlenmesi için bir sonraki duruşmanın 5 Nisan 2018’de görülmesine karar verdi. (30 Kasım 2017)
-Cumhuriyet çalışanlarına destek bildirisi için fezleke
Cumhuriyet gazetesinin tutuklu çalışanlarına ilişkin CHP Parti Meclisi’nden yayınlanan bildiriye imza atan milletvekilleri hakkında fezleke düzenlendi. (30 Kasım 2017)
-Gazeteci kökenli milletvekili Berberoğlu için müebbet istendi
MİT TIR’ları davası kapsamında tutuklu bulunan gazeteci kökenli milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki mahkûmiyeti bozarak yeniden yargılama yapan İstanbul Kartal’daki Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ndeki duruşmada, savcılık esas hakkındaki görüşünde, Berberoğlu’nun müebbet hapis cezasının onanmasını istedi. Bir sonraki duruşma tarihi 16 Ocak 2018 olarak belirledi. (1 Aralık 2017)
-“FETÖ’nün Medya Ayağı” iddiasıyla yargılanan gazetecilerin duruşması görüldü
“FETÖ’nün Medya Ayağı” iddiasıyla yargılanan, bir süre de tutuklu kalan aralarında gazeteci Murat Aksoy’un da bulunduğu kişilerin yargılandığı davaya İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. (4 Aralık 2017)
-“Balyoz’da kumpas davası”nın görülmesine devam edildi
‘Balyoz davasında kumpas’ iddialarıyla ilgili haklarında dava açılan Mehmet Baransu, Yasemin Çongar, Ahmet Altan ve Yıldıray Oğur’un yargılandıkları davanın 6’ncı celsesi görüldü. Mehmet Baransu, savunmada kullanacağı evrakların cezaevi yönetimi tarafından kendisine verilmediği gerekçesiyle savunmasını yapmadı. (4 Aralık 2017)
-Yeni Zelandalı fotoğrafçıya gözaltı
İstanbul’da son 1 yıldır yaşayan Yeni Zelandalı fotoğrafçı MartynBlundellAim, komşusu ile tartıştığı için Karaköy Polis Merkezi’ne götürüldü. Buradaki işlemler sırasında Aim’in bilgisayarı incelemeye alındı. Bilgisayarında 2014 yılında İtalyan bir yazarla beraber röportaj için gittiği Kuzey Irak’taki bir PKK kampında çekilen fotoğrafı görülünce Terörle Mücadele Şubesi’ne gönderildi. (6 Aralık 2017)
-İrfan Değirmenci’nin davası reddedildi
Referandumda ‘Hayır’ diyeceğini açıklamasının ardından Kanal D tarafından işten çıkarılan gazeteci İrfan Değirmenci’ye ‘saygınlık zedelenmesi’nden ötürü Doğan Holding’in açtığı 30 bin liralık tazminat davası reddedildi. (6 Aralık 2017)
-Gazeteciler Kanaat ve Öğreten tahliye edildi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın e-maildeki postalara ilişkin haberleri nedeniyle tutuklanan ve 323 gündür cezaevinde olan gazeteciler Tuncay Öğreten ve Mahir Kanaat, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma sonrası tahliye edildiler.
(6 Aralık 2017)
-Dink davasında ‘suikast ihbarı itirafı’ ve 5 tahliye
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni HrantDink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada savunması alınan Trabzon Jandarma İstihbarat Şube görevlilerinden Hüseyin Yılmaz, Yasin Hayal’in, Dink’i öldürme istihbaratı aldıklarını ancak dönemin Jandarma Alay Komutanı Ali Öz’ün, “Kapatın konuyu, sonra özel görüşelim” dediğini iddia etti.
Davanın ikinci günkü duruşmasında Jandarma görevlisi 5 sanık tahliye edildi. Mahkeme tahliye kararına gerekçe olarak “HTS kayıtlarındaki bazı bilgilerin cinayet tarihi, saati ve yeriyle örtüşmemesine, Adli Tıp Kurumu’ndan gönderilen 10 Ekim 2017 tarihli raporda, ‘olay mahallinde olduğu iddia edilen kişilere ait görüntülerin sanıklarla uyuşmadığı’ bilgisinin yer almasına ve tutuklu kaldıkları süreyi” gösterdi. Bu tahliyelerle 85 sanıklı dosyada toplam 11 tutuklu kaldı. Bir sonraki duruşma tarihleri 29-30 Ocak ve 1-2 Şubat 2018 olarak belirlendi.
(7, 8 Aralık 2017)
-Zaman Gazetesi yazar ve yöneticilerinin FETÖ’den yargılanmalarına devam edildi
Zaman Gazetesinin eski yazarları ve yöneticileri aleyhine açılan ve aralarında Mümtaz’erTürköne, Ahmet Turan Alkan, Şahin Alpay, Ali Bulaç’ın bulunduğu 22’si tutuklu 31 sanıklı davaya İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada tutuklular Şahin Alpay ile Ahmet Turan Alkan savunma yaparken, tutuksuz yargılanan Nuriye Ural, Orhan Kemal Cengiz, Lale Sarıibrahimoğlu, İhsan Dağ’nın da aralarında bulunduğu 7 kişinin sorgusu yapıldı.
(8 Aralık 2017)
-Hükümet, Ahmet Şık davasında AİHM’e savunma gönderdi
Gazeteci Ahmet Şık’ın, tutukluluğuna ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvuru kapsamında, Adalet Bakanlığı tarafından mahkemeye aylar sonra savunma gönderildi. Savunmada, Ahmet Şık’ın, ‘gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklu bulunmadığı’ iddia edildi.
(12 Aralık 2017)
-1HaberVar’a soruşturma
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkartılan kanun hükmünde (KHK) kapatılan ajans, gazete, televizyon ve radyo muhabirlerinin bir araya gelerek kurduğu internet haber sitesi 1habervar.com adresli internet haber platformuna ilişkin ‘PKK propagandası yapıldığı’ suçlamasıyla soruşturma başlattı.
(12 Aralık 2017)
-Savcıdan, Altan kardeşler ile Nazlı Ilıcak’a ağırlaştırılmış müebbet cezası istemi
Aralarında tutuklu gazeteci Ahmet Altan ile Nazlı Ilıcak ile akademisyen Mehmet Altan’ın da bulunduğu 6’sı tutuklu 7 kişinin “FETÖ’nün medya uzantıları” adı altında yargılandığı davada görülmesine İstanbul 26. Ağız Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mütalaasını veren savcı, Altan kardeşler ile Nazlı Ilıcak için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
(12 Aralık 2017)
-Gazeteci Bekir Güneş beraat etti
Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan İMC TV muhabirlerinden Bekir Güneş hakkında, Facebook ve Twitter’daki hesaplarından paylaşımlarda “PKK propagandası yaptığı” suçlamasıyla açılan davada hâkim karşısına çıktı. Mahkeme, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına hükmederek, Bekir Güneş’in beraatına karar verdi.
(13 Aralık 2017)
-Gazeteci Türfent’in yargılamasına devam edildi
‘Örgüt üyesi’ ve ‘örgüt propagandası yapmak’ suçlarından 22.5 yıl hapis istemiyle 19 aydır yıldır tutuklu bulunan gazeteci Nedim Türfent, beşinci duruşmasına çıktı. Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, iddia edilen suçlamaları reddederek, savcılığın önyargılı yaklaştığını belirtti. (15 Aralık 2017)
-TRT eski yöneticisine 8 yıl hapis
TRT eski Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Koyuncu, FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla yargılandığı davada 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. (15 Aralık 2017)
-Gazeteci ve çevirmen Meşale Talu tahliye edildi, sonra gözaltına alındı
‘Terör örgütü propagandası yapmak’ ve ‘terör örgütüne üye olmak’ suçlamalarıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle 8 aydır tutuklu yargılanan Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri ve çevirmeni Meşale Tolu, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmada tahliye edildi. Talu cezaevi çıkışında yeniden gözaltına alındı. (18 Aralık 2017)
-DİHA yöneticilerine 15 yıla kadar hapis istemli dava
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, bir vatandaşın suç duyurusu üzerine kanun hükmünde kararnameyle (KHK) kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) yöneticileri hakkında, 20 haber gerekçe gösterilerek 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. (18 Aralık 2017)
-MA muhabiri Taşkın gözaltına alındı
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Seher Taşkın, sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarıyla “YPG propagandası yaptığı” suçlamasıyla Muş’ta gözaltına alındı. Taşkın’a gözaltında, yaptığı haberlerin de sorulduğu öğrenildi. Taşkın, 3 gün sonra savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı. (20, 23 Aralık 2017)
-Gazeteci Boğatekin’e tazminat ödenecek
Anayasa Mahkemesi, eski Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş’ın şikâyeti üzerine hakkında hakaret davası açılan ve yargılama sonucu 20 bin lira para cezasına çarptırılan Gerger Fırat gazetesi sahibi, gazeteci Hacı Boğatekin’in yaptığı başvuruyu karara bağladı ve Boğatekin’in ‘ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği’ne karar verdi. Boğatekin’e 1000 TL tazminat ödenmesi kararlaştırıldı. (20 Aralık 2017)
-MİT TIR’ları davasında Gül, Dündar ve Berberoğlu için 15 yıla kadar hapis istemi
MİT TIR’ları ile ilgili ‘örgüte yardım’ suçlamasıyla yürüyen, gazeteciler Erdem Gül ile Can Dündar ve gazeteci kökenli CHP İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu’nun davanın görülmesine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Savcı mütalaasında, üç isim için de ‘örgüt üyesi olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçlamasıyla 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis istedi. Savunma avukatları, dosyada eksiklerin tamamlanmadan mütalaa verilmesinin hukuki olmadığını belirtti. Bir sonraki duruşma tarihi 24 Ocak 2017 olarak belirlendi. (20 Aralık 2017)
-YOL TV davası başladı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret içerikli” yayın yaptığı gerekçesiyle herhangi bir uyarı yapılmadan ve ceza verilmeden TÜRKSAT yayını durdurulan YOL TV’nin açtığı dava, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. (20 Aralık 2017)
-Bakur’a ‘terör’ davası
Yönetmenliği gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ile Çayan Demirel’in yaptığı ve 2013 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın, PKK’ya yaptığı çekilme çağırısı sonrasında çekilen Bakur belgesine Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “terör propagandası” gerekçesiyle dava açıldı. Böylece Bakur filmi, Türkiye’de yönetmeni hakkında ‘terör propagandası’ndan dava açılan ilk film oldu.
(20 Aralık 2017)
-Gazeteci Toker’e, Bayburt Grup’tan 1.5 milyon liralık tazminat davası
Bayburt Grup, bünyesindeki Agrobay Seracılık Şirketi’nin, Rusya’ya domates ihracatına ilişkin Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı, gazeteci Çiğdem Toker 15 Kasım 2017 tarihli yazısına karşı 1.5 milyon liralık tazminat davası açtı. (21 Aralık 2017)
-MA editörü Ertaş’a 1 yıl 3 ay hapis
Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü gazeteci Mehmet Ali Ertaş ve kapatılan DİHA muhabiri Metin Bekiroğlu hakkında, sosyal medya paylaşımları ‘örgüt propagandası yaptığı’ iddiasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada, Ertaş’a, ‘devleti alenen aşağılama’ ve ‘örgüt propagandası’ suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Ceza 5 yıl süreyle ertelendi. (22 Aralık 2017)
-Üç gazeteciye 39 yıl hapis istemi
Şırnak’ın İdil ilçesinde sokağa çıkma yasağı sırasında gözaltına alınıp serbest bırakılan, kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan DİHA muhabirleri Ferzen Çatak ile Mahmut Ruvanas ve KHK ile kapatılan AzadiyaWelat Gazetesi muhabiri Kadri Esen hakkında 22 ay sonra dava açıldı. “Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek”, “Örgüt propagandası” ve “Örgüt üyeliği” ile suçlanan gazetecilerin toplam 39 yıl hapsi istendi. (23 Aralık 2017)
-Kapatılan DİHA muhabiri Kaya tutuklandı
Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan DİHA’nın muhabirlerinden Abdullah Kaya, hakkında verilen 4 yıl 2 aylık hapis cezasının istinaf mahkemesinde onanmasının ardından, tedavi için bulunduğu Diyadin İlçe Devlet Hastanesi’nde gözaltına alınarak tutuklandı.
(24 Aralık 2017)
-Cumhuriyet davasında gazeteci Şık’ın savunma hakkı engellendi
Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerine yönelik açılan, gazetenin yayın politikasının da yargılandığı davanın beşinci duruşması İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeki 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, 361 gündür tutuklu bulunan gazeteci Ahmet Şık’ın savunması Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ tarafından engellendi. Şık, “Bu dava siyasi dava değil. Bu şekilde savunma yapmanıza izin vermem” diyen Mahkeme Başkanı Dağ’a, “Bu bir siyasi davadır. Siyaset, medya, yargı eliyle yürütülen bir dava bu” karşılığını verdi. Şık salondan zorla çıkartıldı. Tanık ifadelerinin ardından Mahkeme Başkanı Dağ ara kararı açıkladı. 361 gündür tutuklu bulunan Ahmet Şık, 422 gündür tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ile 264 gündür tutuklu bulunan gazetenin muhasebe servisi çalışanı Emre İper’in tutukluğunun devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma tarihi olarak 9 Mart 2018 belirlendi.
(25 Aralık 2017)
-AKP’li yönetici Turan’ın, köşe yazarı Ayseven’e hakaretine takipsizlik
Köşe yazarı ve televizyon programı yapımcısı Enver Ayseven’e, Twitter hesabından “geri zekalı” diye hakaret ettiği iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunulan AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan’a ilişkin takipsizlik kararı verildi. Turan, söz konusu Twitter hesabının kendisine ait olmadığını savundu. (26 Aralık 2017)
-‘Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği’ davasına devam edildi
Özgür Gündem Gazetesi kapatılmadan önce destek amacıyla yapılan ‘Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği’ kampanyasına katılan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, köşe yazarı Ahmet Nesin, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) Başkanı Prof.Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın yargılandığı davaya İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Bir sonraki duruşma tarih, 18 Nisan 2017 olarak belirlendi. (26 Aralık 2017)
-Vice News muhabirlerinin yargılandığı dava
Sokağa çıkma yasakları sırasında belgesel hazırlamak için geldikleri Diyarbakır’da 28 Ağustos 2015 tarihinde gözaltına alınan, daha sonra serbest bırakılan Amerika merkezli yayın yapan Vice News isimli medya kuruluşunun muhabiri Jacop Philip John GıngellHanrahan ile kameraman Philip JhonPendlebury ile tercüman MohammedİsmaelRassol ve şoför Abdurrahman Direkçi hakkında açılan dava, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam edildi. Dava eksiklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi. (26 Aralık 2017)
-Cumhuriyet gazetesi hakkında suç duyurusu
Sivillere ‘darbe girişimi ve devamı niteliğindeki terör eylemleri’ne şiddet kullanarak müdahale etmeleri durumunda ceza muafiyeti getiren kanun hükmünde kararname (KHK) ile ilgili haberi nedeniyle 15 Temmuz Gazileri ve Şehit Yakınları Derneği üyeleri, Cumhuriyet Gazetesi’ne suç duyurusunda bulunuldu. (27 Aralık 2017)
-‘Bakur Davası’ duruşması
Yönetmenliği gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ile Çayan Demirel’in yaptığı ve 2013 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın, PKK’ya yaptığı çekilme çağırısı sonrasında çekilen Bakur belgesine ilişkin “terör propagandası” gerekçesiyle Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava kapsamında Çayan Demirel, talimatla ifade vermek için İstanbul’daki Çağlayan Adliyesi’ndeydi. Çayan Demirel, 23. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin toplu izne çıkması nedeniyle ifade veremedi, duruşma 8 Şubat 2018’e ertelendi. (28 Aralık 2017)
-Sel Yayıncılık’ın müdürü Sancı’nın cezası AYM’de bozuldu
Anayasa Mahkemesi (AYM), ABD’li yazar William SewardBurroughs’ın ‘Yumuşak Makine’ adlı romanını 2011’de Türkiye’de basan Sel Yayıncılık’ın müdürü İrfan Sancı’ya, müstehcenlikten açılan davada, Sancı’nın, üç yıl denetimde tutulması kararını, ‘ifade özgürlüğü ve onun özel birer türü olan bilim ve sanat özgürlüğü ve basın özgürlüğü’ ihlali olarak nitelendirdi. Mahkeme, yayıncı Sancı’ya, 3 bin TL manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı. (28 Aralık 2017)
-Yaptıkları istismar haberi nedeniyle yargılandılar
Erciş’te bir okulda yaşanan cinsel istismarı haberleştiren gazeteciler Erhan Akbaş ve İdris Yılmaz hakkında, İlçe Milli Eğitim Müdürü Erol Şimşek’in şikayetiyle “basın yoluyla hakaret ve iftira” davası açıldı. Duruşmada, istismarla ilgili inceleme ve soruşturmanın kendilerinin yaptığı haberden sonra başladığına dikkat çeken gazeteciler “Bizi değil istismarcıları yargılayın” dedi.
(28 Aralık 2018)
-Cumhuriyet çalışanı İper, 267 gün sonra serbest
FETÖ/PDY üyelerinin iletişimde kullandığı ByLock programını kullandığı iddiasıyla gözaltına alınan ve tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi muhasebe çalışanı Emre İper, ‘ByLock yüklediği ve kullandığı’ suçlamasını gözaltına alındığı günden beri reddediyordu. İper’in haklı olduğu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ‘Mor Beyin’ programına ilişkin yaptığı çalışma sonrası ortaya çıktı. İper’in, ‘Mor Beyin’ programının altına yerleştirilen programları kullanmaları nedeniyle irade dışı ByLock IP’lerine yönlendirilen 11 bin 480 kişiden biri olduğu belirlendi. İper, 267 gün suçsuz şekilde tutulduğu Silivri Cezaevi’nden serbest bırakıldı. (29 Aralık 2017)
-Haber spikeri Nazlı Çelik, milletvekili hakkında dava açtı
Yüksekova’da bir evin bombayla havaya uçurma anını yayımlayan Star TV spikeri Nazlı Çelik, kendisini ‘Şov için halkın evini bombalattı’ sözleriyle eleştiren HDP Hakkari milletvekili Abdullah Zeydan hakkında bir yıl sonra 50 bin lira tazminat davası açtı. (29 Aralık 2017)
-Gazeteci İdris Sayılgan’ın cezası onandı
Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri İdiris Sayılgan’a 2014 yılında “örgüt propagandası” iddiası ile verilen 1 yıl 8 ay hapis cezası onandı. (29 Aralık 2017)
-İHA İstihbarat Şefi Aydemir tahliye edildi
İhlas Haber Ajansı ((İHA İstihbarat Şefi Ömer Faruk Aydemir, telefonunun istemi dışında ‘ByLock’a yönlendirildiği gerekçesiyle tahliye edildi. Aydemir, 10 Ağustos 2017’de gözaltına alınmış, sorgusunun ardından tutuklanmıştı. (29 Aralık 2017)
İLKE İHLALLERİ – MANİPÜLASYONLAR
-TRT: Erdoğan’ın görüşlerini merkez alan yayın yapmaktadır
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs açıklamasının ardından Milli Gazete, TRT’de yayınlanan bir programda Kudüs’ün İsrail’in başkent olarak gösterildiğini iddia etti. Bunun üzerine TRT skandal bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: Son günlerde artan ve bilinçli olarak tasarlandığını düşündüğümüz asılsız iddialarla Türkiye’nin ekranı TRT’ye zarar verme çabaları ve artan ‘Kudüs’ hassasiyeti üzerine bu açıklamanın yapılması zaruri hale gelmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesi, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede büyük tepkiyle karşılanmıştır. TRT ‘Kudüs’ konusunda; Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet politikası doğrultusunda ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşlerini merkeze alan bir yayın yapmaktadır. Bu çerçevede, TRT kanallarında yer alan siyaset, iç-dış politika ve haber programlarında bu konu detaylı olarak işlenmiş, Türkiye’nin eleştirileri dile getirilmiş ve tepkiler ekranlara taşınmıştır. (9 Aralık 2017)
-Yeni Söz’den Kemalistlere: Ahlaki değerlerden yoksunlar
Yeni Söz Gazetesi, “Bu saldırgan da CHP’li çıktı” manşetiyle çıktı. Haberde, “Geçtiğimiz hafta İstanbul Ataşehir’de başörtülü bir kadına önce omuz, sonra da yumruk atan Marmara Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Hakan Dağ yakalandı. Sorgusu süren Dağ’ın CHP’li ve terör örgütü DHKP-C sempatizanı olduğu iddia edildi. Başı açık bir kadına yönelik provokatif saldırıları köpürterek manşete çeken ve bunu İslam’a ve Müslümanlara saldırı vesilesi yapan solcu, ulusalcı ve Kemalist medya organları, başörtülü kadına yönelik saldırıları ise görmezlikten gelerek ahlaki değerlerden yoksun olduklarını bir kez daha gözler önüne serdi” ifadeleri kullanıldı.
(3 Ekim 2017)
-Akit, Meltem Cumbul’u hedef gösterdi
Yeni Akit gazetesi, Uluslararası Adana Film Festivali’nin ödül gecesinde en iyi yönetmen ödülünü kazanan Semih Kaplanoğlu’nu “elini sıkmayarak” protesto eden oyuncu Meltem Cumbul’u “Besle Gezi’ciyi oysun gözünü” sürmanşetiyle hedef gösterdi. Cumbul ile oyuncu Okan Bayülgen’in fotoğraflarının kullanıldığı haberde alt başlık olarak da “Muhafazakâr belediyelerde millet karşıtları baş tacı” ifadesi kullanıldı. Cumbul’un fotoğrafının altına ise “Ödül törenini sunan Gezi destekçisi Meltem Cumbul’un muhafazakâr kimliğiyle bilinen Semih Kaplanoğlu’nun elini sıkmaması büyük tepki çekti” yazıldı. Haberde ise, “15 Temmuz’a şov diyen Sıla ve Diriliş dizisini alaya alan Okan Bayülgen’den sonra şimdi de Meltem Cumbul adlı Gezicinin Semih Kaplanoğlu’na karşı sergilediği tavır tepkilere yol açtı” denildi. (4 Ekim 2017)
-Yeni Söz’den “Sözcü” haberi
Yeni Söz Gazetesi, “Sözcü, FETÖ için çalışanını satmış” başlıklı birinci sayfa haberinde, “FETÖ’cü polislerin servis ettiği kayıtları gerçekmiş gibi haberleştiren Sözcü’nün sahibi Burak Akbay’ın iş yaptığı isimlerin de ağırlıklı olarak FETÖ’cü olduğu ortaya çıktı. Öte yandan Sözcü’ye yönelik FETÖ soruşturmasında tutuklanıp, geçtiğimiz günlerde tahliye edilen Sözcü Sorumlu Müdürü Mediha Olgun, gazete yönetiminin kendilerini siyasi şov uğruna kullandığını ve kasıtlı olarak içeride tutmaya çalıştığını söyledi” denildi. (4 Ekim 2017)
-“Türk-Kürt kardeştir, Avrupalı kalleştir” manşeti
Yeni Söz Gazetesi, “Türk-Kürt kardeştir, Avrupalı kalleştir” manşetiyle çıktı. Haberde, “Irak’ın kuzeyinde Barzani yönetimi tarafından yapılan gayri meşru referanduma göstermelik tepki veren, Türkiye’deki her türlü ayrılıkçı hareketi can-ı gönülden destekleyen, FETÖ’cü hainleri bağrına basan AB heyetinin Ahmet Türk ile yaptıkları gizemli toplantıda ne tür pazarlıkların konuşulduğu merak konusu oldu” denildi. (6 Ekim 2017)
-Star’dan “Bass” manşeti
Star Gazetesi, ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz’un Fetullah Gülen yapılanmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından ABD’nin Türkiye için vize hizmetlerini askıya aldığını duyuran ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’ı hedef aldı. “Bu sorulardan kaçamazsınız” manşetiyle çıkan gazete, haberinde “Darbecileriyle irtibatı ortaya çıktıkça hırçınlaşan ABD Elçisi Bass, hükümeti ve milli duruş sergileyen medyayı hedef alarak ABD-FETÖ ilişkisini örtbas etmeye çalıştı” dedi. Gazete, aynı haberde “Küstah açıklamaya manşetten destek” başlıklı bir bölüm de yaptı. Bu bölümde Hürriyet, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerini hedef gösteren Star, “Elçi Bass’ın suç bastırmaya çalışan açıklamalarına Cumhuriyet, Hürriyet ve Sözcü gazetelerinden destek geldi. İnternet sitelerinde Bass’ın küstah açıklamalarını ‘sert çıktı’ başlıklarıyla veren gazeteler, Sabah yazarı Hilal Kaplan’a ambargo uygulayarak basın özgürlüğünü ayaklar altına almasından tek kelime bahsetmedi” ifadelerini kullandı. (7 Ekim 2017)
-Diriliş’ten “Kısas haktır” manşeti
Diriliş Postası Gazetesi, “Anadolu’nun derin aklı ve büyük kalbi Yasin’i vurdular” manşetiyle çıktı. Haberde, Diyarbakır’da 6-7 Ekim 2014’te Kobani’ye destek için düzenlenen eylemlerde çıkan olaylarda öldürülen Yasin Börü’yü manşet yapan gazete, “Gecenin karanlığında kalplere sızmış şeytanın şerri vurdu Yasin’i. Kararmış mühürlü kalplerde, ‘Sokağa çıkın, merhamet etmeyin’ diye yankılanan fısıltısıyla saldırdı ifritler. Yasin, küçücük yaşı, kocaman kalbiyle Anadolu’ydu. Bin yıllık mirasta yeşermiş derin bir filizdi. Anadolu’ya bizi biz yapan kalbimize saldırdılar. Yasin’in katilleri hâlâ konuşuyor, katliamla övünüyor ve canına kast ettikleri 52 insanı yetersiz buldukları için leş kokulu nefeslerini yayarak aramızda dolaşıyor. Allah şahit olsun biz, ‘Kısas haktır’ diye haykıranlardanız” denildi. (8 Ekim 2017)
-Yeni Söz’ün “Türkiye, artık kimse bileğini bükemez” manşeti
Yeni Söz Gazetesi, “Türkiye, artık senin bileğini kimse bükemez” manşetiyle çıktı. Haberde, “Papazından sonra konsolosluk çalışanı Metin Topuz’un tutuklanmasıyla şeytanlıkları afişe olan ABD, bunalıma girdi. Ankara’nın S-400 füze alımı, Maduro’yu ağırlaması, Suriye hamlesi, PKK’yı bitirmesi, IKBY’nin ‘Yeni Siyonistan’ olmasına izin vermemesi, Katar’ı yem etmemesi, İran ile iyi ilişkiler kurması ve dolar yerine TL ile ticaret hamlesi gibi süreçler, Türkiye’nin yeni bir güç olarak doğmasına yol açarken, ABD’nin şeytani liderliğinin de tartışılmasına neden oldu. Yeni durumu sindiremeyen PKK ve FETÖ’nün hamisi, 15 Temmuz 2016 iç savaş ve işgal girişiminin planlayıcısı ABD, bir bankacıyı ve bazı Türk vatandaşlarını tutukladı. Ardından da Türk vatandaşlarına vize yasağı getirdi. Türkiye’nin ardından misillemede bulunması, önceki gece iki ülke ilişkilerinde tarihte ender görülen bir restleşmenin yaşanmasına yol açtı. Restleşme, yeni bir dünyanın müjdecisi olarak yorumlandı” denildi. Haberin, “FETÖ’nün Sözcü’sü zil takıp oynadı” başlıklı bölümünde ise “ABD ile yaşanan gerilimi, büyük bir iştahla haber yapan FETÖ’nün Sözcü’sü de ‘Borsa serbest düşüşte’ ve ‘Dolar vizesiz uçuyor’ başlıkları ile Amerika’nın dümenine su taşıyarak yatırımcıları korkutmaya ve panik havası estirmeye çalıştı” ifadeleri kullanıldı. Aynı haberin bağlantılı bir başka bölümünde de “Hürriyet ekibi bayram etti” başlığı altında, “Batı ülkeleriyle yaşanan her krizde Türkiye’ye karşı cephe alan ve Türkiye düşmanı Batı’yı savunan Hürriyet Gazetesi yine şaşırtmadı. Hürriyet’in internet sitesinde manşetlerde Türkiye için yazılan felaket senaryoları dikkati çekti” ifadelerine yer verildi. (10 Ekim 2017)
-Güneş’ten “kafasına silah dayadı” manşeti
Güneş Gazetesi, “Kafasına silah dayamış” manşetiyle CHP milletvekili Aykut Erdoğdu’yu hedef gösterdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü’nden bir karenin yer aldığı haberde, “CHP’nin geçtiğimiz ay Çanakkale’de düzenlediği kurultayla ilgili bir skandal daha ortaya çıktı. Gece 3’te Kılıçdaroğlu’nun çadırını basan Aykut Erdoğdu, dövdüğü güvenlik görevlisinin kafasına silah dayayıp, ‘devrimci arkadaşlarına öldürtmekle’ tehdit etmiş” ifadeleri kullanıldı. (12 Ekim 2017)
-Diriliş Postası, Erdoğan sevgisini abarttı
Diriliş Postası, “İmrendiren sevgi” manşetiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik sevgisini “yaşanmamış bir olay” üzerinden haberleştirdi. Erdoğan’ın Sırbistan ziyaretini haberleştiren gazete, Sırbistan Cumhurbaşkanı AleksandarVucic’in Erdoğan ile ilgili sözlerini kendine göre uyarladı. Haberde, “Sırbistan’ın Yeni Pazar şehrinde tam anlamıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan rüzgârı esti. Binlerce insan sokaklara akın etti, Erdoğan lehine sloganlar attı. ‘Evlad-ı Fatihan’ın, Erdoğan’a gösterdiği ilgiye gıpta eden Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, ‘Erdoğan gibi sevilmek için çalışacağım’ dedi” ifadeleri kullanıldı. Haberin içeriğinde Vucic’in “sözlerinin” detayına giren gazete, “Vucic, Erdoğan’a gösterilen ilgiyi adeta kıskandı. Erdoğan’a övgüler dizen Vucic, ‘Beni Erdoğan’ı sevdiğiniz kadar sevmediğinizi biliyorum. Ama sabırla onun gibi sevilmek ve sayılmak için çalışacağım’ diye konuştu” denildi. (12 Ekim 2017)
-Yeni Akit’ten CHP’ye: Azgın azınlık
Yeni Akit Gazetesi, “Azgın azınlığın müftü hazımsızlığı” başlıklı birinci sayfa haberinde CHP’lileri hedef gösterdi. Haberde, “Sapkın grupların eylemlerine destek vermekten kaçınmayan, papazların nikâh kıymasına ise ses çıkarmayan laikçi güruhun müftülere nikâh kıyma yetkisi verilmesine yönelik hazımsızlığı sürüyor. CHP Kadın Kolları üyeleri ile bazı milletvekilleri müftülüklere nikâh yetkisi veren düzenlemeyi protesto etti” denildi. (13 Ekim 2017)
-“Serbest bırakalım bomba yapsın!” haberi
Türkiye Gazetesi, birinci sayfasından, “Kılıçdaroğlu aylardır sahip çıkıyor – Akademisyen Nuriye bombacı itirafı” başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, “KHK ile ihraç edildikten sonra açlık greviyle masum gösterilmeye çalışılan Nuriye Gülmen’in, DHKP-C üyesi olduğu itirafçı beyanlarıyla bir kez daha tespit edildi. Eskişehir’de bir kafede toplandıklarını anlatan itirafçı, Nuriye Gülmen ve F.S ile bir evde eylemler için bomba hazırladıklarını söyledi” ifadelerini kullandı. Aynı haberi Güneş Gazetesi, “Serbest bırakalım bomba yapsın!” başlığıyla verdi. Haberde ise “CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘görevlerine iade edilsinler’ sözleriyle tahliyesini talep ettiği DHKP-C’li Nuriye Gülmen, el yapımı bomba uzmanı çıktı” ifadeleri kullanıldı.
(15 Ekim 2017)
-Akit’ten laik yobazlar!
Yeni Akit Gazetesi, “Millet destekliyor, laikler kuduruyor” sürmanşetiyle çıktı. Haberde, “Kürtajın yasaklanmasına karşı çıkan, öğrencilerin kızlı erkekli aynı evde kalmasını savunan, papaz ve hahamların nikâh kıymasına ses çıkarmayan laik yobazlar, müftülerin nikâh kıymasına ateş püskürüyor” denildi. (15 Ekim 2017)
-Akşam, kendini aştı
Akşam Gazetesi, “Sen misin Kılıçdaroğlu ile saf tutmayan? – Şehidin soy ismini bile tahrif ettiler” manşetiyle çok ilginç bir habere imza attı. Haberde, “Haziran 2016’da Midyat Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik saldırıda şehit olan Nefize Özsoy için düzenlenen cenaze törenine CHP Lideri Kılıçdaroğlu da katıldı. Törende Kılıçdaroğlu ile yan yana saf tutmak istemeyen şehidin eşi Cumhur Özsoy da yerini değiştirdi. Bu hareketin ardından CHP’li Edirne Belediyesi, şehidin adının verildiği sokağa astığı tabelaya genç kızlık soyadını ekledi. Aynı uygulama mezar taşına da yapıldı” ifadeleri kullanıldı. (15 Ekim 2017)
-Güneş’in manşeti yine Bass
Güneş Gazetesi, “Bass’ın hücre evi” manşetiyle, ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass ile ilgili haber serisini sürdürdü. Bass’ın “9.5 aydır Türkiye’de terör saldırısı yaşanmıyor. Bu IŞİD vazgeçtiği için değil, işbirliğimizin sonucu” sözlerinin hatırlatıldığı haberde, “İstanbul’da kanlı bir saldırı son anda önlendi. Reina katliamcısı Masharipov’un öğrencisi O.R kıskıvrak yakalandı. Kan donduran plan, Türkiye’yi terör saldırısıyla tehdit eden Bass’ın skandal sözlerini akıllara getirdi” denildi. (15 Ekim 2017)
-Eski Türkiye artığı kokonalar!
Yeni Akit, “Kokonalarda nikâh korkusu” sürmanşetiyle çıktı. Haberde, “Resmi nikâhın Türkiye’nin en ücra kesimlerine ulaşması amacıyla müftülere nikâh kıyma yetkisi veren kanun tasarısına karşı çıkan eski Türkiye artığı kokonalar, meydanlara çıkarak tepki gösteriyor. Onların asıl amacının ‘zinaya zemin hazırlamak’ olduğunu söyleyen STK temsilcileri ve kanaat önderleri tasarının bir an önce uygulamaya konulması gerektiğini ifade ediyorlar” ifadeleri kullanıldı.
(15 Ekim 2017)
-Güneş’ten Berberoğlu’nun yatmasına da taburcu olmasına da tepki
Güneş, “Hastanede VIP hizmet” başlıklı 1. sayfa haberinde CHP İstanbul milletvekili ve Hürriyet Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu’nu hedef gösterdi. Haberde, “MİT TIR’ları davasında tekrar yargılanmasına karar verilen tutuklu CHP milletvekili Enis Berberoğlu, kasık fıtığı ameliyatı oldu. Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyat edilen Berberoğlu’nun VIP odada kaldığı ortaya çıktı” denildi. Güneş gazetesi, 5 gün sonra hastaneden taburcu edilen Berberoğlu için bu kez daha ilginç bir habere imza attı. “VIP oda skandalı” manşetiyle çıkan gazete, haberinde, “Avukatları AYM’ye tahliye talebinde bulunduğu gün acil olmamasına rağmen ameliyata alındı. Hedefi, uzun süre hastanedeki VIP odasında keyif çatmaktı. Güneş’in haberi CHP’li Berberoğlu’nun planını bozdu. Otel konforunda hizmet verilen Berberoğlu için hastanenin idarecileri seferber oldu. Tedavisi, görevli doktorlara bırakılmadı, tüm aşamalarda yönetici kadro rol aldı. Süit odayı uzun süre kullanması planlanan CHP’li vekil için her ayrıntı düşünüldü. Ancak skandal uygulama ortaya çıkınca apar topar taburcu edildi” ifadelerini kullandı. Gazete, bir gün sonra yine aynı konuyu “Kırmızı halı da serseydin” başlığıyla manşete taşıdı. Haberde hastane yöneticisi Prof. Dr. İsmail Hakkı Cinel’in fotoğrafını, “İşte VIP skandalın mimarı” ifadesiyle veren gazetede, haberde, “Türkiye’nin gündemine oturan VIP oda skandalıyla ilgili yeni bilgilere ulaşıldı. Enis Berberoğlu için seferber olan doktorun İsmail Hakkı Cinel olduğu ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı, skandalla ilgili harekete geçti” denildi.
(12-18-19 Ekim 2017)
-‘Havuz’dan Kavala manşetleri
Sivil toplumcu Osman Kavala’nın gözaltına alınması, havuz medyasının birinci sayfalarına benzer başlıklarla taşındı. Yeni Şafak Gazetesi, “Terör fonunun kilit ismi” manşetiyle çıkarken, haberde “Gezi eylemlerinden PKK terörüne kadar Türkiye’yi hedef alan bir çok kirli operasyonun merkezinde olan ve ‘Kızıl Soros’ olarak bilinen Osman Kavala, İstanbul Havalimanı’nda göz altına alındı. Kavala’nın 18 Ekim’de Gaziantep’teki bir toplantıda Afrin, Münbiç, Kamışlı, AynelArab’da PKK/PYD’ye gönderilecek yardımları ele aldığı tespit edildi” denildi. Star Gazetesi ise aynı haberi “Yerli Sorosgöz altında” manşetiyle verdi. Haberde ise “Türkiye’nin en karanlık isimlerinden ‘Kızıl Soros’ olarak tanınan ve her siyasi krizde adı geçen iş adamı Osman Kavala, terörle mücadele timleri tarafından göz altına alındı” ifadeleri kullanıldı. Türkiye Gazetesi de “Kızıl Sorosgöz altında” başlığını kullanırken, “Türkiye karşıtı STK’ların finansörü olduğu öne sürülen ‘Kızıl Soros’ lakaplı iş adamı Osman Kavala, göz altına alındı. Suçlama belli değil. Göz altı da şaşırtıcı değil!” denildi. Akşam Gazetesi de “Soros’un ‘yerli’ ayağına göz altı” başlıklı 1. sayfa haberinde “Gezi kalkışmasının finansörü Soros’un Türkiye’deki en önemli adamlarından Osman Kavala, göz altına alındı. FETÖ’cü troller ve Gezi yandaşları, Kavala için sosyal medyada harekete geçti” ifadeleri kullanıldı. Güneş Gazetesi ise “Hoplatan gözaltı” manşetiyle çıktı. Haberde, “Kaosun mimarı George Soros’un Türkiye’deki kolu Osman Kavala, İstanbul’da göz altına alındı. Tepki ise binlerce kilometre öteden geldi. ABD’li ve Batı’lı işbirlikçileri, Kavala’nın serbest bırakılması için ortalığı ayağa kaldırdı” denildi. (20 Ekim 2017)
-Zina da suç sayılsın!
Milli Gazete, “Zina da suç sayılsın” manşetiyle çıktı. Haberde, “Müftülere nikâh kıyma yetkisinin verilmesi üzerine zina gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıktı. Müftülere verilen bu yetki, önemli bir eksikliği giderse de aile kurumunu ve toplumu ifsad eden en önemli fiil olan zina hâlâ suç kapsamında değil. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de açık nâslarla yasaklanan zina, yasalarda da suç sayılsın” ifadeleri kullanıldı. (20 Ekim 2017)
-Milat, Birleşik Metal-İş Sendikası’nı hedef gösterdi
Milat Gazetesi, “Emekçi parasıyla PKK seviciliği” manşetiyle DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nı hedef gösterdi. Haberde, “Daha önce, yaptığı anketlerle emekçileri fişleyen DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası, şimdi de ‘PKK, terör örgütü listesinden çıkarılsın’ diyen İtalyan milletvekilini ağırladı” denildi. (20 Ekim 2017)
-Türkiye, AB’yi konuşturdu: “Türkiye’siz yapamayız”
Türkiye Gazetesi, “Merkel’e inat gerçeği haykırdılar: Türkiye’siz yapamayız” manşetiyle örnek bir manipülatif habere imza attı. Haberde, “Şansölye’nin Türkiye hazımsızlığı zirve yaptı. Merkel, AB üyeliğimize resmen savaş açtı. Onun baskısıyla mali yardımları azaltma kararı alındı. Ankara, ‘Yeter artık, kararınızı verin’ restini çekince Batı’da panik başladı. 3 ülke AB üyeliğimizi önlemek için kirli yollara başvuran Merkel’e seslendi: Türkiye’ye mecburuz!” denildi. Söz konusu 3 ülkenin ise Bulgaristan, Macaristan ve İspanya olduğu kaydedildi. (21 Ekim 2017)
-Koç’un sergisini hedef gösterdiler
Star Gazetesi, “Rezil sergiyle provokasyon” başlıklı haberinde İKSV tarafından Koç Grubu ana sponsorluğunda düzenlenen 15. İstanbul Bienali kapsamında Abdülmecid Efendi Köşkü’nde düzenlenen sergi hedef gösterildi. Haberde, “15. İstanbul Bienali kapsamında tarihi köşkte sergilenen koleksiyon infiale yol açtı. Bir grup vatandaş, ayet yazılı tabloların yer aldığı köşkte ‘sanat faaliyeti’ adı altında konan çıplak heykelleri protesto etti” denildi. Aynı haberi Yeni Akit Gazetesi ise “Koç’tan mescide ve ecdada saygısızlık” başlığıyla sürmanşetten verdi. Haberde, “Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç’un Nakkaştepe’deki son halife Abdülmecid Efendi Köşkü’nde açtığı ‘kapı çalana açılır’ adlı sözde sanat sergisi infiale sebep oldu. İçinde ayetlerin ve mihrapların olduğu köşkün odalarında çıplak insan figürlerinin hiçbir kutsala saygı duyulmadan sergilenmesi, ecdadın aziz hatırasını incitti. Söz konusu serginin asla bir sanat olmadığını ve estetikten uzak olduğunu kaydeden sanatçılar, devletin sergiyi engellemesi gerektiğini belirttiler” ifadeleri kullanıldı. Milat Gazetesi de haberi manşet yaparak “Rezalet bitsin” başlığını kullandı. Haberde ise “Mülkiyeti Koç grubunda olan tarihi köşkteki sergide sanat adı altında ecdadımıza ve değerlerimize hakaret edildi. Rezilliğe tepki gösteren kamuoyu, sergiye derhal son verilip milletten özür dilenmesini istiyor” denildi. (23 Ekim 2017)
-Güneş’ten “Pankartlı FETÖ propagandası” manşeti
Güneş Gazetesi, “Bu ne şimdi?” manşetiyle ilginç bir habere imza attı. Haberde, Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde Galatasaray tribününde açılan “Siz diz çöktüğünüz için onlar büyük gözüküyor, ayağa kalk” pankartının görseli kullanılarak, “Milyonların izlediği Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde skandal bir pankart açıldı. FETÖ’nün militanlarına ulaştırmak istediği ‘Ayağa kalk’ mesajı, koreografi ile sergilendi. Pensilvanya’da geçen Rocky filminin karakterinin de yer aldığı pankart, örgütün twitter’da yaymaya çalıştığı elebaşı FETÖ’nün videosunu akıllara getirdi. O videoda FETÖ, pankarttaki gibi ‘Ayağa kalk’ ifadesini kullanmıştı. Sosyal medyada yüz binlerce kişi, koreografiyle örgüt propagandası yapıldığını vurgulayarak sorumluların bulunmasını istedi” denildi. Haberin “Zamanlama manidar” başlıklı bölümünde ise “Dev derbi, FETÖ’nün hızla kan kaybettiği Afrika ve Orta Asya başta olmak üzere pek çok ülkede izlendi. Karşılaşmada verilen mesaj, Fetullah’ın yeni bir darbe için işaret ettiği 11 Kasım’a günler kala, sarı kırmızılıların koreografisinde yine yer aldı” ifadeleri kullanıldı. (24 Ekim 2017)
-Yeni Şafak’tan “Her taşın altında Kavala” haberi
Yeni Şafak Gazetesi, sivil toplumcu Osman Kavala’nın gözaltına alınmasının ardından “Her taşın altında o var” başlıklı yeni bir haber yayımladı. Haberde, “İstanbul Başsavcılığı’nın 17/25 Aralık kumpası ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında göz altına aldığı ‘Kızıl Soros’, son 30 yıldır her taşın altından çıkan bir isim. Batı’daki birçok fondan destek alan Kavala, paraları PKK, DHKP-C ve FETÖ’ye ait dernek ve kuruluşlara aktardı” denildi. (25 Ekim 2017)
-“Sigara için durdu, namaz için durmadı” başlığıyla hedef gösterdi
Yeni Akit Gazetesi, “Sigara için durdu, namaz için durmadı” başlıklı haberiyle Anı Tur’u hedef gösterdi. Haberde, “22 Ekim’de Anı Tur firması tarafından gerçekleştirilen İstanbul kalkışlı Bolu turuna katılan vatandaşlar için namaz molası verilmediği, tur rehberinin ‘Birkaç kişi namaz kılacak diye duramayız, namazınızı araçta kılın, kabul olur’ dediği öğrenildi” ifadeleri kullanıldı. Haberde kullanılan fotoğrafın altına, “Sigara için 10 dakika mola veren yetkililerin namaz için durmaması tepki çekti” yazıldı. (25 Ekim 2017)
-Akşam, Can Dündar’ın oğlunu manşet yaptı
Akşam Gazetesi, “Biden’dan Can’a darbe geliyor” manşetiyle Can Dündar’ı hedef gösterdi. Haberde, “İki FETÖ yöneticisinin Bylock yazışmalarından dönemin ABD Başkan yardımcısı Biden’ın 15 Temmuz’dan aylar önce Can Dündar’ın oğluna ilettiği darbe mesajı çıktı” denildi.
(25 Ekim 2017)
-Milat’tan CHP’li belediye başkanı için “FETÖ” manşeti
Milat Gazetesi, “FETÖ’cü müsün?” manşet haberiyle CHP’li Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’ı hedef gösterdi. Haberde, “CHP’li Tekirdağ Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret etti, halkı ayaklanmaya çağırdı. Vatandaşlar, Eşkinat’ın ‘FETÖ’cüler gibi isyan çağrısı’ yapmasına tepki gösterdi” ifadeleri kullanıldı. (25 Ekim 2017)
-İYİ Parti kuruldu; havuz manşette birleşti
MHP’den ihraç edilen Meral Akşener’in muhalif MHP’lilerle birlikte İYİ Parti’yi kurmasının ardından havuz medyası, Akşener’i benzer başlıklarla hedef gösterdi. Yeni Şafak Gazetesi, İYİ Parti’nin kuruluşunu “İlk günde çuvalladı” başlığıyla verirken, haberinde “Meral Akşener’in kuruluş dilekçesini verdiği İYİ Parti, daha ilk günde şaibe odağı oldu. Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefat ettiği helikopter kazasında arama çalışmasını engelleyen dönemin Adana Jandarma Komutanı Ali Lapanta, kurucular arasında yer aldı. Logosu ve sloganının da çalıntı olduğu iddiasıyla partiye dava açıldı” denildi. Aynı haberi Türkiye Gazetesi, “Logo ve slogan çalıntı çıktı” diye verdi. Haberde, “İyi adını verdiği partisini kuran Meral Akşener, ilk günden fena yakalandı. Logo ve ‘iyi gelecek’ sloganı Ak Partili Menderes Türel’in seçim kampanyasının birebir kopyası çıktı” ifadeleri kullanıldı. Yeni Akit Gazetesi ise İYİ Parti’nin kuruluş haberini birinci sayfasından “Akşener’in İP’inde şaibeli isimler” başlığıyla duyurdu. Haberde de, “FETÖ’nün son umut olarak gördüğü Meral Akşener, partisini dün kurdu. ‘İyi Parti’ ismi ve parti logosu tartışmalara yol açarken, partinin 200 kurucu üyesi arasında yer alan bazı isimler dikkati çekti” denildi. Diriliş Postası ise haberi “FETÖ ölü doğurdu” başlığıyla verdi. Haberde, “Batı medyasının parlattığı, FETÖ’nün kurtuluş için umut bağladığı, projelendirdiği Meral Akşener’in balonu, partisini kurduğu anda söndü. Akşener’in siyaseten emekli olmuş, bununla birlikte halkta karşılığı olmayan isimleri etrafında toplaması, kendi taraftarlarını bile memnun etmedi. Ayrıca partinin logosu alay konusu oldu” ifadeleri kullanıldı. Milat gazetesi de “Maklube Partisi’nin adı İP” başlıklı 1. sayfa haberinde “15 Temmuz öncesi sık sık ‘Yurtta sulh, cihanda sulh olacak’ diyerek darbe konseyinin adını kullanan Akşener’in dün kuruluşunu açıkladığı İP’in logosu maklube tepsisine benzetildi” ifadelerini kullandı. Yeni Söz gazetesi ise “Akşener’in logosunu Vatikan mı belirledi?” başlıklı bir haber yayımladı. Haberde “Meral Akşener’in kurucusu olduğu ve isminin İYİ olarak açıklandığı partinin logosu, yaptığı çağrışım ve benzerlikler açısından çok manidar bulundu” denildi. Haberde kullanılan iki fotoğrafın altına “Vatikan’ın kuş bakışı görünümü/İyi Parti logosu” yazıldı. Güneş Gazetesi ise “İşte ‘Abla’nın yurtta sulh konseyi” manşetiyle çıktı. Haberde “Fetullahçı Terör Örgütü’nün alenen desteklediği, hatta 15 Temmuz’dan önce MHP’nin başına geçirmek istediği Meral Akşener, partisini kurdu. ‘İyi Parti’nin A takımında FETÖ soruşturmalarına adı karışmış bir çok kişi yer aldı” ifadeleri kullanıldı. Haberde kullanılan fotoğrafların altına ise “Meral Akşener, darbe girişiminden önce ‘yurtta sulh’ sloganıyla meydanlara çıkıp kuracağı partiye destek aramıştı. 15 Temmuz darbecileri de kendilerine yurtta sulh konseyi adını vermişti” denildi. (26 Ekim 2017)
-Yeni Söz, Halk TV ile Oda TV’ye saldırdı
Yeni Söz Gazetesi, “Cehaletin bu kadarına pes” başlıklı birinci sayfa haberinde Halk TV ve Oda TV’yi hedef aldı. Haberde, “Tayyip Erdoğan ve yeni Türkiye düşmanlıkları akıl sağlıklarını bozan kapitalist solcular, kafalarına taktıkları at gözlükleri yüzünden hakikati görememe şeklinde tedavisi güç bir kalıcı hastalığa yakalandı. Yalan haberleri ile meşhur CHP’li Halk TV, Yeni Söz’e saldırdığı dünkü haberinde cehalet ve kapasitesizliğini gözler önüne serdi. ‘Hıyarım var’ diyen herkese kucak açan karanlık Oda TV ise kaynak göstermeden Halk TV’nin haberini çaldı” denildi. (27 Ekim 2017)
-O görevden alma Akit’in hoşuna gitmedi
Yeni Akit Gazetesi, “Azgın azınlığa boyun eğdiler” manşeti ile ilahiyatçı İhsan Şenocak’ı “18 yaşında kaşını aldıran kızın üniversiteye giderken o halde, yüreğin parçalanmıyorsa vallahi kıyamet günü cehennem seni parçalayacak. Allah’ın emanetini ne hale getirdin? Sevindin üniversiteyi kazanınca. Peki onlara sevindin; kot pantolonuyla erkeklerin bakışı arasında kızın yürüyor, delikanlılar arkasına takılmışlar, arkasından gidiyorlar. Yavrunu cehenneme attın cehenneme. 500 koyunu dağ başında ateşe atan çobana sen koyunun hesabını soruyorsun da oğlunu kızını torununu film setlerine, sokaklara, üniversite salonlarına, amfilerine soyup da atan dedelerden, babalardan cehenneme atılan yavruların hesabını Allah sormayacak mı?” açıklamasının ardından görevden alan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı hedef gösterdi. Haberde, “Başörtüsünün İslam’daki yerini ayet ve hadislerle açıklayan beyanları, bağnaz zihniyet tarafından bir türlü hazmedilemeyen İhsan Şenocak’ın skandal bir kararla görevden alınması büyük tepki çekti” denildi. (29 Ekim 2017)
-Milat’tan Akşener için “son tuzluk” manşeti
Milat Gazetesi, “FETÖ lekeli partilerin akıbeti ‘İYİ’ olmadı – Son tuzluk” manşetiyle Meral Akşener ve kurduğu İYİ Parti’yi hedef aldı. Haberde, “İdris Bal, ‘Tuzluk Partisi’ olarak anılan DGP’yi kurup, ardından istifa etti. Millet ve Adalet Partisi’ni kuran İdris Naim Şahin ise alay konusu oldu. Akşener’in İP’inin ne zaman pazara çıkacağı merak ediliyor” denildi. (30 Ekim 2017)
-Güneş’ten “Al birini vur ötekine”
Güneş Gazetesi, “Al birini vur ötekine” manşetiyle çıktı. Haberde, “CHP’de PKK sempatizanlığı had safhaya ulaştı. Genel Başkan Yardımcısı Aksünger, büyük bir skandala imza atarak PYD’nin terör örgütü olmadığını savundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldıran CHP’li Tezcan da elebaşı Apo için saygı duruşunda bulunmuştu” denildi. (1 Kasım 2017)
-“İyi casusluk yapıyoruz” haberi ile Cumhuriyet hedefte
Akşam Gazetesi, “İyi casusluk yapıyoruz, para gönderin” manşetiyle Cumhuriyet Gazetesi’ni ve sivil toplumcu Osman Kavala’yı hedef gösterdi. Haberde, “Cumhuriyet Gazetesi davasındaki yazışmalara göre Aydın Engin 2 Ekim’de Ahmet İnsel’e e-posta gönderdi ve gazete için AB’den mali destek istedi. İnsel de bunun için Osman Kavala’ya danışması gerektiği yanıtını iletti. Engin’in irtibata geçtiği Kavala, bir gün sonra kendisine Elmadağ’daki ofisinde randevu verdi” ifadeleri kullanıldı. (1 Kasım 2017)
-“CHP, PKK ile ittifakını ilan etti” haberi
Diriliş Postası Gazetesi, “Kemal’in koalisyonu: CHPYD” manşetiyle çıktı. Haberde ise “CHP Genel Başkan Yardımcısı Aksünger, bebek katili PKK’nın Suriye kolu PYD’yi parti olarak gördüklerini söyledi. CHP, çukurcu HDP’nin ardından terör örgütü PKK’yla da ittifakını resmen ilan etti” denildi. (1 Kasım 2017)
-FETÖ, PKK, DHKP-C, MLKP…
Sivil toplumcu Osman Kavala’nın tutuklanmasını Yeni Şafak Gazetesi, birinci sayfasından “Gezi’nin finansörü / Kavala darbeden tutuklandı” başlığıyla verdi. Haberde, “Derin ilişkileriyle bilinen işadamı Osman Kavala, ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla tutuklandı” denildi. Aynı haberi Star Gazetesi ise “Her örgütte Kavala izi” başlığıyla verdi. Haberde ise “Kızıl Soros Kavala ile ilgili savcılık şok bilgilere ulaştı. Gezi ve 15 Temmuz’un planlayıcılarından olduğu iddiasıyla tutuklanan Kavala’nın FETÖ, PKK, DHKP-C ve MLKP örgütleriyle bağlantısı tespit edildi” ifadeleri kullanıldı. (2 Kasım 2017)
-“Akşener’i ellerinin tersiyle ittiler” haberi
Diriliş Postası Gazetesi, “Akşener’den ‘grup kurmayacağım’ yalanı” başlıklı birinci sayfa haberinde “Geçtiğimiz hafta işgalci terör örgütü FETÖ’nün desteğiyle ‘İyi’ isimli proje partisini kuran Meral Akşener’in ‘Bir grup kurma hedefimiz yok’ açıklamasının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Akşener ve kurmayları Meclis’te ilk olarak Ak Partili bazı isimlerin kapısını çaldı. İYİ Parti’ye geçmeleri için teklif alan vekiller, ‘Erdoğan’ın yanındayız’ mesajıyla Akşener’in teklifini elinin tersiyle itti” denildi. (2 Kasım 2017)
-Dündar-Kavala görüşmesinden adalet yürüyüşü çıkmış
Akşam Gazetesi “İstanbul-Berlin ihanet hattı” başlıklı birinci sayfa haberinde, “MİT TIR’ları kumpasında yargılanırken Almanya’ya kaçan Can Dündar ile Osman Kavala arasındaki whatsapp yazışmalarının kaydı ortaya çıktı. İkilinin Berlin’de bir araya geldikleri tespit edilirken savcılıkta neden görüştükleri yönündeki soruya Kavala, ‘Öylesine gittim’ şeklinde yanıt verdi” ifadeleri kullanıldı. Aynı haberi Yeni Akit gazetesi, “İhanet planı için Berlin’de buluştular” başlığıyla manşet yaptı. Haberde ise “Vatan haini firari Can Dündar ile Gezi olaylarının organizatörü olduğu tespit edilen Osman Kavala’nın Berlin’de sır bir görüşme yaptıkları; Kılıçdaroğlu’nun sözde adalet yürüyüşü ve Büyükada’daki kaos toplantısının bu görüşmede planlandığı ortaya çıktı” denildi. (2-3 Kasım 2017)
-Star’dan “şeddeli ihanet”
Star Gazetesi, “Şeddeli ihanet” manşetiyle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’yi hedef gösterdi. Haberde, “Türkiye, iç ve dış tehditlere karşı adeta ikinci Kurtuluş Savaşı verirken Kılıçdaroğlu’nun terör örgütüne tek laf etmeden Erdoğan’a yönelik ‘şeddeli diktatör’ kampanyası, ‘CHP kime hizmet ediyor?’ sorusunu akıllara getirdi” ifadeleri kullanıldı.
(4 Kasım 2017)
-Akit’ten “Yargı güdümlü değil” manşeti
Yeni Akit Gazetesi, “Bu mu güdümlü yargı?” manşetiyle 2016’da İstanbul’da bir kadına şort giydiği için saldıran Abdullah Çakıroğlu isimli kişiyi “mütedeyyin kesim” olarak niteleyerek, verilen cezayı eleştirdi. Haberde, “Yargının son dönemde verdiği kararlar, ‘Türkiye’de yargı, Ak Parti’nin kontrolünde diyen malum çevreleri yalanlıyor. Casuslukla, ihanetle, teröre destekle ve darpla yargılanan onlarca şüpheli serbest bırakılırken, mütedeyyin kesime yakın isimlerin cezalandırılması, ‘Bu mu güdümlü yargı?’ dedirtti” denildi. (5 Kasım 2017)
-Diriliş Postası ve Güneş, meydan (!) okudu: “Korkmayın alışırsınız!”
Diriliş Postası, “Korkmayın alışırsınız!” manşetiyle manipülasyon yaptı. Haberde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle ‘baba yiğitler’ yerli araba için imzayı attığı günden beri karalama kampanyası yürüten bazı ‘Türkiyeli’ler ve Batı, yine eskiden olduğu gibi ‘siz yapamazsınız, şeftali üretin, haddinizi bilin’ demeye başladı. Farkında olmadıkları şey ise onlar artık geçmişte kalmış dedikoducu Şeftali Lobisi ve Türkiye, eski Türkiye değil…” denildi. Güneş Gazetesi ise aynı haberi “Gör bak nasıl yapıyoruz” manşetiyle duyurdu. Haberde ise “Türkiye’nin yerli ve milli otomobilini üretmek için harekete geçmesi, gelirinin önemli bir bölümü otomotiv sektöründen oluşan Almanya’yı panikletti. Topyekûn saldırıya geçen Berlin medyası ‘Türkler bu işi başaramaz’ yaygarası koparttı” ifadeleri kullanıldı. (5 Kasım 2017)
-“Havuz”dan, önce TEOG sonra mahalli sistem güzellemesi
AKP’nin, 2013-2014 eğitim öğretim yılında liselere geçiş sistemini değiştirerek getirdiği zorunlu sınav uygulaması TEOG’dan da vazgeçerek, yeni bir sınav sistemi oluşturduğunu açıklaması ve bu sınava “katılım zorunluluğu” olmadığını söyleyerek reklam yapmaya kalkması sonrası havuz medyası yine bir ağızdan manipülasyon yaptı. Daha önce TEOG’a gelen eleştirileri tepkiyle karşılayan ve her fırsatta TEOG güzellemesi yapan gazeteler, bu kez de yeni sisteme övgüler düzdü. Yeni Akit Gazetesi, “Sınav isteğe bağlı olacak” sürmanşetiyle çıkarken, Yeni Şafak Gazetesi yeni düzenlemeyi birinci sayfasından “Sınav artık zorunlu değil” başlığıyla duyurdu. Star Gazetesi ise haberi “Adrese dayalı sistem, sınavsız lise” manşetiyle verdi. Sabah Gazetesi de manşet yaptığı haberde “Stressiz, kolay, sade, anlaşılır” başlığını kullandı. Haberin spotunda ise sınava sadece isteyen öğrencilerin gireceği vurgulandı. Aynı gün Milli Gazete’nin manşeti de “Sınavı aile kazanacak” oldu. “Sınava girmek isteğe bağlı” ifadesi ise alt başlık olarak kullanıldı. Milat Gazetesi, “Stres bitti” manşetiyle çıktı. Haberde ise “İsteyen merkezi sınava girecek” vurgusu yapıldı. Güneş Gazetesi de birinci sayfasından “Sınava isteyen girecek” başlıklı bir haber yayımladı. (6 Kasım 2017)
-Milli Gazete’den “Sapık CHP’li belediye” manşeti
Milli Gazete, “Mahalleye indiler!” manşetiyle, Bursa Nilüfer Belediyesi’nin eşcinseller dahil dezavantajlı grupların meclis komitelerinde karar sürecine katılımı sağlamak için başlattığı kota uygulamasını hedef gösterdi. Haberde, “Avrupa Birliği müktesebatı kapsamında verilen tavizlerin en tehlikelisi ‘zinanın serbest bırakılması’ son yıllarda aile yapımıza vurulan en büyük darbe olmuştu. Uyuşturucu kullanımının ilkokul sıralarına kadar düştüğü, eğitim sistemimizin sorunlar yumağına dönüştüğü ülkemiz, Avrupa’dan uzaklaşmadan aile huzuruna kavuşamayacak. Son olarak Bursa Nilüfer’in CHP’li belediyesinin sapkınlar için kota ayırması tepkilere neden olsa da belediye başkanı ısrarla bu kararını savunmaktan geri durmuyor” denildi. Haberde Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in fotoğrafı kullanılarak altına “Belediye ahlaksızlıkta sınır tanımıyor” yazıldı. (12 Kasım 2017)
-Yeni Şafak’tan “ABD’nin Reza kumpası” manşeti
ABD’de yargılanan RezaZarrab ile ilgili iddianamenin açıklanmasının ardından havuz medyası “ABD’nin Zarrab üzerinden Türkiye’ye kumpas kurduğu” manipülasyonunu yaptı. Yeni Şafak Gazetesi, “Virgülü bile aynı” manşetiyle çıktığı gün, haberinde “ABD’deki RezaZarrab iddianamesi, New York Bölge Savcısı PreetBharara ile FETÖ arasındaki ilişkinin en açık delili oldu. Bharara, FETÖ’cü polislerin 17 Aralık kumpasında hazırladığı fezlekenin virgülüne bile dokunmadı. Hatta yazı karakteri, başlıkta kullanılan renkler ve vurgu için italik yapılan kelimeler bile aynı” denildi. Haberde, “Kumpas ABD’de sürüyor”, “Metin Topuz kritik rolde” alt başlıkları da kullanıldı. (13 Kasım 2017)
-Star, Erdoğan’dan da atak davrandı
Star Gazetesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekim ayında yaptığı bir konuşmada sarf ettiği, “İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum” şeklindeki sözlerinin ardından başlayan “ihanet” tartışmasında, Erdoğan’dan bile atak davrandı. “İstanbul’a böyle ihanet ettiler” manşetiyle çıkan gazete, haberinde “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘İstanbul’a ihanet ettik’ sözlerini istismar eden CHP, Mimarlar Odası ve TEMA, geçmişte de İstanbul’un nüfus ve mimarisinin korunması ile ulaşım ve su sorununun çözümü için mücadele eden Erdoğan’ın politikalarına karşı çıkmıştı” ifadelerine yer verdi. (13 Kasım 2017)
-Yeni Akit ve Milli Gazete’den “sapkın etkinlik” haberi
Yeni Akit Gazetesi, “Sapkın etkinliğe valilik freni” başlıklı birinci sayfa haberinde Ankara’da yapılması planlanan LGBTİ film günleri etkinliğini ve Almanya’nın Ankara Büyükleçiliği’ni hedef gösterdi. Haberde, “Alman Büyükelçiliği’nin desteğiyle Ankara’da düzenlenmesi planlanan ‘LGBTİ Film Günleri’ adlı sapkın etkinlik, Ankara Valiliği tarafından yasaklandı” denildi. Milli Gazete de aynı haberi, “Sapkınlık ortaklığı” başlığıyla birinci sayfasından gördü. Haberde, “Almanya ile Ankara sapkınlıkta kol kola… Alman LGBTİ film günleri Ankara’da. Siyasetten ‘Eyy Almanya’ çıkışı bekleniyor” denildi. (16 Kasım 2017)
-Zarrab manipülasyonu
Star Gazetesi, “Zarrab tezgâhı 2010’da kuruldu” manşetiyle ABD’de başlayan Zarrab davası ile ilgili manipülasyon içeren bir habere imza attı. Haberde, “Türkiye’yi hedef alan RezaZarrab tezgâhının 17-25 Aralık kumpasından tam 3 yıl önce ABD tarafından hazırlandığı, 2010’dan itibaren de adım adım uygulamaya konulduğu ortaya çıktı” denildi. Haberin içinde, “İran ve Irak ile enerji ticaretimizden rahatsız olan ABD, Türkiye’yi uluslar arası alanda baskı altına almak için 2010 yılında Hazine Bakan Yardımcısı Daniel Glaser eliyle ‘İran bankaları ile ilişkiyi kesin’ diyerek açıkça tehdit etti. Türkiye, uyarıya aldırmayınca da ABD, yerli işbirlikçisi FETÖ’cü polis, savcı ve hakimleri devreye soktu. ABD konsolosluk görevlisi Metin Topuz’un koordinasyonunda montajlı kasetler ve üretilen sahte delillerle 17-25 Aralık’ta yargı darbesine girişildi. Kumpas başarılı olmayınca dosya FETÖ’cü Topuz tarafından ABD’ye kaçırıldı. Savcı Bharara, 17 Aralık fezlekesini bire bir kopyalayarak sahte delil ve kasetlerle Zarrab’ı tutuklattı” ifadeleri kullanıldı. Haberde, ayrıca Hürriyet, Sözcü, Zaman, Taraf ve Cumhuriyet gazetelerinin görselleri kullanılarak, “Hürriyet, Sözcü, Zaman, Taraf, Cumhuriyet gibi gazeteler, ABD’nin tezgâhına su taşıyan manşetler atarak Türkiye’yi mahkum ettirmek istemişti” denildi. (17 Kasım 2017)
-Akit’ten tehlikeli haber
Yeni Akit, “Sapkınların yeni adresi Mardin” başlıklı birinci sayfa haberinde, yine LGBTİ bireyleri hedef gösterdi. Haberde, “Sapkınlar, Akit’in sürmanşetten duyurduğu Ankara LGBTİ Film Festivali’nin valilik kararıyla yasaklanmasının ardından yönünü Mardin’e çevirdi. Sapkın homoların 18 Kasım’da Mardin’de ‘Toplumsal cinsiyet odaklı habercilik projesi’ adı altında provokatif bir program düzenleyecekleri ortaya çıktı” ifadeleri kullanıldı. (17 Kasım 2017)
-Diriliş Postası AKP bülteni gibi
Diriliş Postası, “Niye konuşmuyorsun Kemal” manşetiyle AKP bülteni gibi çıktı. Haberde, “FETÖ’nün MİT TIR’ları ihanetini sahiplenip Türkiye’ye ‘DAEŞ’e destek veriyor’ iftirası atan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, PKK ile DAEŞ’inRakka’daki işbirliğine tek laf etmedi. Kılıçdaroğlu, ne şirinleştirdiği Suriye PKK’sı PYD’ye tepki gösterdi; ne de terörün patronu ABD’ye sesini çıkarttı” denildi. (17 Kasım 2017)
-Milat, “Çekirdek çitleyen eşek”ten hiç anlamamış
Milat Gazetesi, “Yan gelip yatmışlar!” manşetiyle CHP’li belediyeleri hedefe oturttu. Haberde, “Türkiye’deki il belediyelerinin yatırım ortalaması yüzde 26,5 iken, Ak Partili belediyelerin yatırım ortalaması yüzde 29,8; CHP’li belediyelerde ise bu oran yüzde 17,7. Yatırımda sınıfta kalan CHP’li belediyeler, aynı zamanda borç batağında yüzüyor” ifadeleri kullanıldı. Haberde, heykeltıraşlığıyla da ünlü Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in çevreyi kirletenler için Porsuk Çayı kıyısında yaptırdığı “Çekirdek çitleyen eşek” heykelinin görselini de kullanan gazete, fotoğrafın altına, “Eskişehir Belediyesi, Porsuk Çayı’nın kıyısına ‘Çekirdek çitleyen eşek’ heykeli yaparken, çekirdek çitleyenleri de eşek yerine koyduğunun farkında mı acaba?” yazıldı. (19 Kasım 2017)
-Cumhurbaşkanı konuştu, Akşam görev edindi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “17-25 tezgâhını ABD’de kurdular” açıklamasının ardından Akşam Gazetesi, “Zarrab savcısı sahtekâr çıktı” haberini manşet yaptı. Haberde, “Zarrab davası üzerinden Türkiye’ye operasyon çekmekle görevlendirilen ABD’li savcı Joon Kim’in avukatlığı döneminde rüşvetten müvekkilini dolandırmaya kadar pek çok suça karıştığı ortaya çıktı” ifadeleri kullanıldı. (19 Kasım 2017)
-“En büyük Türkiye” manipülasyonu
Yeni Söz gazetesi, “Avrupa’nın en güçlüsü Türkiye” manşetiyle örnek bir manipülatif habere imza attı. “İşte, ‘Sabah fethe çıksak, Avrupa’yı üç günde alırız’ manşetinin teyidi” alt başlıklı haberde, “Batı’nın Türkiye’ye yönelik hazımsızlığı, Avrupa’daki tartışmayı büyütüyor. AB ve NATO tartışmalarına katılan Bulgaristan Başbakanı BoykoBorisov, Avrupa’yı eleştirdi, Türkiye’ye ise övgüler yağdırdı. Gazetemizin geçtiğimiz ağustostaki batı medyasını ayağa kaldıran ‘Sabah fethe çıksak, Avrupa’yı üç günde alırız’ manşetini teyit edercesine konuşan Borisov, Avrupa’nın hem en büyük ordusuna sahip ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. NATO’da yaşanan skandala karşı da Türkiye’yi destekleyen Bulgar Başbakan, Türkiye’nin milyonlarca sığınmacıya ev sahipliği yaptığını hatırlattı ve AB’nin ise adım attığı her yeri batırdığını, müdahale ettiği yerde sağlam bir tane bina dahi kalmadığını söyledi” denildi. (22 Kasım 2017)
-Akşam’dan Zarrab davası manşetleri
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “17-25 tezgâhını ABD’de kurdular” açıklamasının ardından Akşam gazetesi bu kez de “Zarrab uçmadan kumpas hazırmış” manşetiyle çıktı. Haberde ise “FETÖ’nün iki kritik isminin RezaZarrab’ın gözaltına alınmasından iki ay önce ‘Tahşiye dosyasını ABD’deki davayı etkilemek için kullanalım’ şeklinde ByLock’tan yazıştığı ortaya çıktı” denildi. Gazete, iki gün sonra da “Türkiye düşmanları bilirkişi oldu” manşetiyle çıktı. Haberde ise “‘İran ambargosu delindi’ iddiasıyla açılan Zarrab Davası’na bilirkişi olarak Türkiye ve İran’a karşı düşmanca faaliyetler yürüten vakfın iki yöneticisi atandı” ifadeleri kullanıldı.
(23-25 Kasım 2017)
-Güneş’ten Kılıçdaroğlu manipülasyonu
Güneş Gazetesi, “FETÖ bağlantısını ağzından kaçırdı” manşetiyle yine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili manipülasyon yaptı. Haberde, “17-25 Aralık kumpasının sahte belgelerini hukuku hiçe sayarak grup toplantılarında dinleten Kılıçdaroğlu, FETÖ’ye bağlantısını deşifre etti. ABD’deki Sarraf davasına konu olan FETÖ’nün montaj delillerini meşru gösterdi” denildi.
(24 Kasım 2017)
-Star’dan “Sarraf tiyatrosu” manşeti
Star Gazetesi, “Sarraf tiyatrosunda Neoconlar sahnede” manşetiyle çıktı. Haberde, “ABD’nin Türkiye’yi hedef alan Sarraf Davası’nın FETÖ’nün himmetleri ile beslenen hakim ve savcılarının ardından davanın bilirkişiliğine de tescilli Türkiye düşmanı Neoconlar seçildi” denildi.
(25 Kasım 2017)
-Milli Gazete, bu kez de Black Friday’i hedef aldı
Milli Gazete, “Cuma müminin bayramıdır” manşetiyle Black Friday’i hedef gösterdi. Haberde, “Alışveriş çılgınlığı ya da avantaj günleri gibi farklı isimlerle de olsa okyanus ötesinden yeni bir ifsad tohumu ülkemize ekildi. 1952 yılından bu yana, ABD’de Noel alışveriş sezonunun başlangıcı olarak kabul edilen Black Friday rezaletine hem sosyal hem de yazılı ve görsel medya bilerek ya da bilmeyerek alet oluyor” ifadelerine yer verildi. (25 Kasım 2017)
-Akşam’dan “Tam kanunsuz ana muhalefet” manşeti
Akşam Gazetesi, “Tam kanunsuz ana muhalefet” manşetiyle CHP’yi hedef aldı. Haberde, “CHP’nin İstanbul kongreleri öncesi ardarda delege skandalları yaşandı. Beşiktaş’ta temizlik işçileri delege gösterildi, Bahçelievler’deki hukuksuzluk YSK’dan döndü” denildi. (26 Kasım 2017)
-Diriliş Postası, “Black Fridaytuzağı”na düşmeyen namuslu markalara dua etti
Diriliş Postası, “Alışveriş rezaletinde Ortaçağ karanlığı” manşetiyle Black Friday’i hedef aldı. Haberde, “Ortaçağ’ın karanlık dehlizlerinden fırlamış ifritler gibi, aralarında anlaştıkları bir gece aniden saldırdılar. Saldırılarının adını ‘Kara Cuma’ koydular. Müslüman’ların bayramı olan, tatili olan, alemlerin Rabbi Allah’tan rahmet ve bereket beklediğimiz mübarek bir günde dikildiler karşımıza. Televizyonlardan, gazetelerden, sosyal medyadan, telefonlardan, tabelalardan, vitrinlerden taarruz ettiler. Adını ‘kara Cuma’ koydukları saldırılarına her zamanki gibi ‘kampanya’ dediler. Kitleler halinde teslim olduk onlara, arenada avlanıp parçalanmayı bekleyen köleler gibi, AVM’lerin önünde sıraya girip hakkımızdaki hükümlerini bekledik. Çaldılar, yağmaladılar, kandırdılar ve seneye aynı gün yeniden saldırmak için sözleşip dağıldılar” denildi. Yılbaşı ağacının yanında bir iskeletin görselinin paylaşıldığı sayfada gazete, “tuzağa düşmeyen namuslu markalardan Allah razı olsun” ifadesini kullandı. (26 Kasım 2017)
-Doğan Medya, rezaletin öncülüğünü yapmış
Yeni Söz Gazetesi, “Şeytanın izini süren vicdansız alçaklar” manşetiyle Black Friday’i ve Hürriyet., CNN Türk, Milliyet, Vatan, NTV, Amerika’nın Sesi’ni hedef gösterdi. Haberde, “İşleri güçleri Allah’a isyan, İslam ve Müslümanlara saldırmak olan ahlak, vicdan, merhamet yoksunu iki ayaklı şeytanlar, müminlerin bayramını ‘kara cuma’ ilan ederek ne kadar kansız, şerefsiz olduklarını bir kez daha ispat ettiler. Türkiye’de İslam düşmanlığını görev edinen Siyonist ortaklı Doğan Medyası’nın başını çektiği kara vicdanlı nasipsiz mahluklar, indirim yalanıyla içlerindeki kini kustular. Hürriyet ve CNN Türk başta olmak üzere Doğan Medya, ‘Sipariş rekoru kırılabilir. Yüzde 80 indirim olacak, sakın kaçırmayın’ gibi yalanlarla milleti alışverişe çağırırken, Milliyet, NTV, Vatan ve Amerika’nın Sesi gibi medya organları da bu rezaleti destekledi. Batı kültürünü millete empoze etmeyi misyon edinen Doğan grubu, sahibi olduğu Hepsiburada sitesi üzerinden milletin cebini boşaltma gayesiyle rezaletin öncülüğünü yaptı” denildi. (26 Kasım 2017)
-Akit, TMMOB’u hedef gösterdi
Yeni Akit Gazetesi, “İhanet odağı karanlık oda” manşetiyle Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ni (TMMOB) hedef gösterdi. “TMMOB, milletin hayrına ne varsa karşısına dikiliyor” alt başlıklı haberde, “ABD, Almanya, İngiltere başta olmak üzere Haçlı dünyasının ileri karakolu gibi çalışan TMMOB, Türk insanının hayrına yapılan her işe çomak sokmaya çalışıyor. Ülkeyi 21. yüzyılın lokomotifi yapacak olan dev projelere karşı çıkan karanlık oda, ihanet odaklarının sözcüsü gibi hareket ediyor” ifadeleri kullanıldı. Haberde, “Gezi zihniyetinin temsilcileri”, “Batı neye karşı ise TMMOB da ona karşı” başlıkları da kullanıldı. (27 Kasım 2017)
-Yenişafak’tan Erdoğan ağzı
Yeni Şafak, “Talimatı kimden aldın” manşetiyle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef gösterdi. Haberde, “CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’deki 17-25 Aralık kumpası olan RezaZarrab davasıyla aynı anda harekete geçti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iftiralara başladı. Bu paralellik, ‘Birileri Kılıçdaroğlu’na talimat verdi’ şüphesini öne çıkardı. CHP Lideri, daha önce de ABD ve Almanya’da başlayan Türkiye ve Erdoğan karşıtı kampanyaların sözcülüğünü yapmıştı” denildi. (28 Kasım 2017)
-Reza itirafçı oldu; Star “İftira için 21 aydır baskı altındaydı” manşeti attı
Star Gazetesi, “Türkiye’ye iftira için 21 aydır baskı altındaydı / Sarraf şantaja teslim” manşetiyle yine ABD’deki Zarrab davası üzerinden manipülasyon yaptı. RezaZarrab’ın ABD’deki davada itirafçı olarak sanık konumundan tanık konumuna geçmesinin ardından yayımlanan haberde, “ABD’nin cezaevinde rehin tuttuğu Rıza Sarraf, tehdit ve baskıya boyun eğdi. Türkiye ekonomisine operasyon için FETÖ kaynaklı sahte delillerle kurgulanan kumpas davasında Sarraf sanıklar listesinden çıkarıldı” ifadeleri kullanıldı. (28 Aralık 2017)
-Akşam CHP’yi “hain” ilan etti
Akşam Gazetesi, “Tuzak deşifre oldu” manşetiyle çıktı. CHP’yi “hain” ilan eden gazete haberinde, “‘ABD’de ambargo delindi’ bahanesiyle başlatılan dava, FETÖ ve CHP’nin aktörlüğünü üstlendiği kumpas senaryosuyla Türkiye’yi doğrudan hedef alan bir operasyona dönüştü” denildi. Gazete, “Hainler” başlığı altında “CHP”, “FETÖ” ve “ABD” şeklinde liste yayımladı. (29 Kasım 2017)
-Star’dan, “Kumpasın köstebeği CHP’den” manşeti
Star Gazetesi, “Kumpasın köstebeği CHP’den” manşetiyle çıktı. Haberde, “Türkiye’ye ekonomik ve siyasi operasyon çekmek amacıyla ABD’de açılan Sarraf Kumpası davasında yeni bir skandal ortaya çıktı. Davaya sahte belgeleri, CHP’li eski vekil Erdemir ile FETÖ’cü murakıp Canıtez’in götürdüğü belirlendi” denildi. (29 Kasım 2017)
-Kılıçdaroğlu’nu karalama kampanyası boyut değiştirdi
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın ailesinin Man Adası’nda kurduğu şirket ve buraya aktarılan milyon dolarlarla ilgili açıkladığı belgelerin ardından havuz medyasında Kılıçdaroğlu’na ilişkin karalama kampanyası boyut değiştirdi. Yeni Şafak Gazetesi, belgeler açıklandıktan iki gün sonra “Her saldırıda rol aldı” başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, “ABD’deki 17/25 Aralık kumpasıyla aynı anda harekete geçen Kılıçdaroğlu, kritik zamanlarında hep Türkiye karşıtı pozisyon aldı” denildi. Star Gazetesi ise “FETÖ’nün sahte belge servisçisi” başlıklı birinci sayfa haberinde, “CHP grubunda FETÖ’nün kirli operasyon için kullandığı montaj tapelerini dinletti. CHP’nin Bosna açılımını FETÖ tetikçisi firari Adem Yavuz Arslan ile birlikte yaptı. Kılıçdaroğlu, sık sık FETÖ’cü gazetecilerle bir araya geldi. Etrafında hep onlar vardı” ifadelerini kullandı. Akşam Gazetesi de “Kağıt parçalarını milletten kaçırıyorlar” başlıklı bir haber yayımladı. Haberde “Bharara’nın verdiği kağıt parçalarıyla yalanlara sarılan CHP, Erdoğan’ın çağrısına rağmen ‘belge’ dediği o kağıtları savcılıklarla paylaşmayı reddetti” dedi. Diriliş Postası Gazetesi de “yandaş”lığın sınırlarını zorlayarak “CHP’nin attığı taşı Meclis mi çıkarsın” manşetiyle çıktı. Haberde ise “Olmayan suçun olmayan belgelerini gösterip daha sonra da belgeleri açıklamayacağını deklare eden CHP, söylediği yalanlara Meclis’i de alet etme çabasına girdi. Algı yönetimi yapmak için bu sefer de ‘Meclis Araştırma Komisyonu kurulsun’ dedi. Ak Parti’den gelen ‘savcılığa başvur’ çağrısına da CHP’den yalanı ele veren ‘Gerek yok’ yanıtı geldi” ifadeleri kullanıldı. Milat Gazetesi de “Anladınız mı Kemal?” manşetiyle çıktı. Haberde “Kılıçdaroğlu’nun ‘Çamur at izi kalsın’ diyerek savcılığa ve medyaya vermeye yanaşmadığı kağıtlarla iftira atmasına sert çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zerre kadar şahsiyet varsa ispat et. Yoksa CHP’nin ve bu milletin başına bela olmaktan çekil” ifadelerine yer verdi. Güneş Gazetesi, “Kime dedin” manşetiyle çıktı. Haberde “CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan iftiralarını sıralarken kirli kumpasın kaynağını ağzından kaçırdı. Tüm Türkiye, Kılıçdaroğlu’nun ‘bu beni tatmin etmez’ dedim ifadesiyle kastettiği kişinin kim olduğunu merak ediyor” denildi. Yeni Söz Gazetesi de “Kılıçdaroğlu’nun açıklaması FETÖ’cülük delili sayılmalı” manşet haberinde, “Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için ABD’de açılan Halkbank davasına başlandığı gün CHP Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Erdoğan ve çevresinin yurt dışına para kaçırdığı iftirasında bulunmasının, Erdoğan ve Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için yapılan hamle olduğu ortaya çıktı. Deniz Baykal’ın koltuğundan alaşağı edilmesi ve özellikle de 15 Temmuz sonrasında Kılıçdaroğlu’nun üstlendiği rol ise mevcut CHP’nin FETÖ ile bağının açıkça ifşası olarak yorumlandı” ifadelerini kullandı. (30 Kasım 2017)
-“Kim bu ‘vatanını seven’ kriptolar?”
Diriliş Postası, “Kim bu ‘vatanını seven’ kriptolar?” manşetiyle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef gösterdi. Haberde, “ABD’nin yargı kumpasına destek için Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında karalama kampanyası başlatıp iddialarını ispat edemeyen Kılıçdaroğlu, belge diye pazarlayarak kimseye göstermediği kağıtlardaki kaynağını ‘Vatanını seven bürokrat’ şeklinde tanımladı. Kılıçdaroğlu’nunkripto hainlere bu kod adını mı verdiği merak konusu oldu” denildi. (1 Aralık 2017)
-Yeni söz, Doğan ve Özkök’ü hedef gösterdi
Yeni Söz Gazetesi, “Aydın Doğan ve Özkök bu kasetin hesabını verin” başlıklı birinci sayfa haberinde Aydın Doğan ile Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök’ü hedef gösterdi. Haberde, “Terör örgütünün kapalı ablalarından birini soyup, Nuh Mete’nin koynuna gönderen FETÖ, çektiği kasedi Siyonist AxelSpringer’in ortak olduğu Hürriyet’e verdi ve bu haber Ertuğrul Özkök tarafından sürmanşetten verildi. FETÖ’nün isteği ile atılan ve Aydın Doğan’ın onayladığı manşetten bir gün sonra 23 Ekim 2002’de Nuh Mete Yüksel görevden alınır. Ertuğrul Özkök’ün Rus kadına çevirdiği zani kadın ise Yüksel’e sekreter olarak atanan FETÖ’cü abladır” ifadeleri kullanıldı. (1 Aralık 2017)
-Kılıçdaroğlu’na “takkesiz FETO” benzetmesi
Güneş Gazetesi, “Takkesiz FETO” manşetiyle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef gösterdi. Haberde, “FETÖ, ihanet operasyonlarıyla Türkiye’ye saldırırken Kılıçdaroğlu bu saldırıların siyasi ayağını ve propagandasını yürüttü. Aldığı darbelerle hareket edemez hale gelen örgütün tüm misyonunu şimdi ABD’nin diğer işbirlikçisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu üstlendi” denildi. (1 Aralık 2017)
-Star ve Akşam’dan Zarrab manipülasyonu
Star Gazetesi, ABD’de başlayan RezaZarrab davasının ardından manipülatif haber yapmaya devam etti. “Amerikan tiyatrosu” manşetiyle çıkan gazete, haberinde, “Sarraf kumpası davası, savcısından hakimine, bilirkişisinden tanığına Türk düşmanı Neocon ve FETÖ’cülerin birlikte sahnelediği siyasi tiyatroya dönüştü” ifadeleri kullanıldı. Akşam Gazetesi ise “Tankla olmadı bank ile hiç olmaz” manşetiyle çıktı. Haberde ise “Türkiye’ye diz çöktüremeyenler, ABD’deki malum davayla eş zamanlı yürüyen ve bankacılık sektörüyle, ekonomik istikrarını hedef alan yeni bir operasyonun fitilini ateşledi” denildi. (1 Aralık 2017)
-“Man Adası” Sabah’ı ayağa kaldırdı
Sabah Gazetesi, “FETÖ yazdı, Kılıçdaroğlu oynadı” manşetiyle çıktı. Haberde, “CHP Lideri yalana doymuyor. Milletin gözünün içine baka baka ‘Bürokratlardan aldım’ dediği kağıt parçalarını eline FETÖ’nün tutuşturduğu ortaya çıktı” denildi. (1 Aralık 2017)
-Havuz’dan hâlâ “yalancı Kılıçdaroğlu” haberleri
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Man Adası dekontlarını basınla paylaşmasının ardından havuz medyası hep bir ağızdan “Kılıçdaroğlu yalan söylüyor” haberlerine imza attı. Yeni Şafak Gazetesi, “Açık açık yalan söyledi” başlıklı birici sayfa haberinde yine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Haberde, “CHP’nin yurt dışına para transferi yapıldığını kanıtlamak için açıkladığı belgeler Kılıçdaroğlu’nun yalan söylediğini açıkça ortaya koydu” denildi. Star gazetesi de “CHP’nin belgeli rezilliği” manşetiyle çıktı. Haberde ise “Yasal para transferlerini suç gibi göstererek sahte belgeler üzerinden kirli operasyon yürüten Kılıçdaroğlu’nun yalanı, CHP’li Tezcan’ın ‘belge’ diye dağıttığı fotokopilerle tescillendi” denildi. Sabah Gazetesi ise aynı haberi “İftira siyaseti çamura battı” manşetiyle verdi. Haberde ise “FETÖ’nün yazıp Kılıçdaroğlu’nun oynadığı iftira tiyatrosu CHP sözcüsünün zavallı şovuyla tam bir fiyaskoya dönüştü” ifadeleri kullanıldı. Türkiye gazetesi ise “CHP kendi yalanını ortaya çıkardı – Hani para gitmişti?” manşetiyle çıktı. Haberde, “‘Erdoğan ve ailesi yurt dışına para kaçırdı’ diyen CHP, fena halde çuvalladı” ifadelerine yer verildi. Akşam, “Man kafa” başlıklı manşet haberinde “CHP Lideri’nin Man Adası yalanları, 3 günde söndü. Kılıçdaroğlu’nun ‘Yurt dışına para kaçırdılar’ iddiasına kanıt olarak gösterdiği kağıtların yurt içinde yapılan para transferlerine ait olduğu ortaya çıktı” dedi. Diriliş Postası ise “Beş yıl önceki kumpasın sahte belgeleri!” manşetiyle çıkarak, haberinde, “Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarının yurt dışına para gönderdiği iddiası, kendi partilileri tarafından yalanlandı. CHP Parti Sözcüsü Tezcan’ın fotokopi şeklinde yayımladığı belgelerde yurt dışına çıkan tek kuruş olmadığı görüldü. Böylece Kılıçdaroğlu yine iftira ettiğiyle kaldı” ifadelerine yer verdi. Milat Gazetesi, montajladığı Fetullah Gülen fotoğrafına Kılıçdaroğlu’nun yüzünü yerleştirerek, “Düğmesine kim bastı” manşeti attı. Haberde, “‘Fuatavni’ hesabını yöneten FETÖ teröristi firari Said Sefa, 8 ay önce sosyal medyada bu belgeleri yayımlamıştı. ABD’de Zarrab davasının başladığı gün hukuksuz belgeleri gündeme getiren Kılıçdaroğlu’na bu görevi kim verdi?” denildi. Güneş Gazetesi de “Yalanını belgeledi” manşeti ile çıktı. Güneş’in haberinde de “Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a attığı iftira için bazı kağıt parçalarını delil olarak göstermişti. CHP liderinin basına dağıtmamak için köşe bucak kaçtığı o kağıtlar, savcılığın istemesi üzerine 3 gün sonra medyaya verildi. Ancak makbuzlarda skandal iddiaya ilişkin hiçbir kayıt bulunamadı” ifadeleri kullanıldı. (2 Aralık 2017)
-Akit’ten “Erdoğan’ı yedirmeyiz” manşeti
Yeni Akit Gazetesi, “Milletin adamlarına karşı hep aynı tezgâh” manşetiyle çıktı. Eski başbakanlar Adnan Menderes ile Necmettin Erbakan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarının kullanıldığı haberde, “Emperyalist ülkeler ve yerli işbirlikçileri, Türkiye’de millet ve milli menfaatler için çalışan her lideri, aynı tezgâhlarla bertaraf etmeye çalışıyor. Geçmişte merhum Menderes ve Erbakan Hoca’yı hedef alan zihniyet şimdi de kirli algı operasyonları, kumpas ve yalanlarla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a diz çöktürme telaşında” denildi. (2 Aralık 2017)
-Yeni Şafak, kaynağa ulaşmış!
Yeni Şafak gazetesi, “Kargo ABD’den geldi” manşetiyle çıktı. Haberde, “Yeni Şafak, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun paralel darbe girişiminin kaynağına ulaştı. CHP ile e-mail üzerinden iletişime geçen bir kişi, sahte belgelerle dolu kargoyu partiye gönderdi ve ’26 Kasım’da elinizde olacak’ dedi. 27 Kasım’da CHP, ‘Yarını bekleyin’ açıklaması yaptı. Kılıçdaroğlu da 28 Kasım’da yaygarayı kopardı. FETÖ , ‘bavul’ belgelerinden sonra şimdi de Pensilvanya’dan kargo ile sahte belge servisi başlattı” ifadeleri kullanıldı. (3 Aralık 2017)
-Belgeler savcılığa gitti; yine “yalancı Kılıçdaroğlu”
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Man Adası belgelerini savcılığa teslim etmesinin ardından havuz yine benzer haberlere imza attı. Yeni Şafak Gazetesi, “Yalanın belgesini getirdi” başlıklı birinci sayfa haberinde “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarına iftira atan CHP’lilerin dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na getirdiği makbuzlar kendi yalanlarını belgeleyen dekontlardan oluştu” denildi. Star gazetesi ise aynı haberi, “Man iftirasını yeni yalanla örtme peşinde” başlığıyla verdi. (5 Aralık 2017)
-Türkiye’den Zarrab davası manipülasyonu
Türkiye Gazetesi, ABD’de süren Zarrab Davası üzerinden manipülasyon yaptı. “RezaZarrab’a aynı ahlaksız teklif / Erdoğan’ı suçla seni kurtaralım” manşetiyle çıkan gazete, haberde “17-25 Aralık’ta FETÖ’cü avukat Halil İbrahim Koca, Zarrab’a ‘Erdoğan’ı suçla seni hapisten çıkaralım’ dedi. Kabul etmedi. Aynı tezgâh ABD’ye taşındı” denildi. (5 Aralık 2017)
-Akit’ten “OHAL karşıtı etkinliğe destek” vurgulu TMMOB haberi
Yeni Akit Gazetesi, “Odalar Gezicilerin işgali altında” manşetiyle TMMOB’u hedef gösterdi. Haberde, “Mesleki bir kuruluş olmasına rağmen ideolojik emeller peşinde koşan ve Türkiye karşıtları ile aynı dili kullanması dolayısıyla ‘karanlık oda’ olarak anılan TMMOB’a tepkiler artıyor. Azgın azınlığın tahakkümündeki odanın son olarak OHAL karşıtı bir etkinliğe imza atması ‘nisbi temsil’ çağrılarını yeniden gündeme getirdi” ifadeleri kullanıldı. (5 Aralık 2017)
-Yeni Söz’den Erdoğan’a: Bu yiğit yalnız bırakılamaz!
Yeni Söz Gazetesinden, “Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir” açıklamasını yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a koşulsuz destek geldi. Gazete, manşetine taşıdığı açıklamaya “Bu yiğit yalnız bırakılamaz!” başlığını attı. (6 Aralık 2017)
-Güneş’ten Kılıçdaroğlu’na “akıl hastası” iması
Güneş Gazetesi, “Raporluk hale geldi” manşetiyle yine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alarak, Kılıçdaroğlu için “akıl hastası” benzetmesi yaptı. Haberde, “Günlerdir ‘Bombayı patlatacağım’ diyerek ortalığı ayağa kaldıran Kılıçdaroğlu, 3 yıl önce FETÖ’cülerin dolaşıma soktuğu yalanlanmış belgelerle kürsüye çıkınca CHP’lilere saç baş yoldurdu. Konuşmasında her şeyi birbirine karıştıran Kılıçdaroğlu, FETÖ’cü hainleri de vatansever ilan etti” denildi.
(6 Aralık 2017)
-Takvim’den “kendini patlattı” manşeti
Takvim Gazetesi, “Kendini patlattı” manşetiyle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedefe oturttu. Haberde, “Bomba açıklamalar yapacağını ilan eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, milli medyayı hedef aldı. A Haber ve ATV’ye iftiralar attı. Yine FETÖ’cülere destek çıktı” ifadeleri kullanıldı. (6 Aralık 2017)
-Zarrab, “yalan söylemek en iyi yöntem” demiş
Star Gazetesi, sürmanşetten “Sarraf’tan yalan itirafı” başlıklı bir haber yayımladı. Manipülasyon örneği haberde, “Kirli pazarlığın detayları ortaya çıktı. Sarraf, cezaevindeki telefon görüşmesinde ‘Yalan söylemek hapisten çıkmak için en iyi yöntem’ dediğini kabul etti” denildi. (6 Aralık 2017)
-Star’dan Kılıçdaroğlu’na: “Çirkefliğin çaresizliği”
Star Gazetesi, “Çirkefliğin çaresizliği” başlıklı birinci sayfa haberinde yine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Haberde, “Erdoğan’a yönelik, ‘yurtdışına para kaçırdı’ iftirasını atan Kılıçdaroğlu, köşeye sıkışınca gündem değiştirebilmek için milli medyayaı idamla tehdit etti” ifadeleri kullanıldı. (6 Aralık 2017)
-Akşam’den “İşte CHP zihniyeti”
Akşam Gazetesi, “İşte CHP zihniyeti / milli medyaya urganlı tehdit” başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, “Her fırsatta basın özgürlüğünden dem vuran Kılıçdaroğlu, grup toplantısında Turkuvaz Medya’yı hedef aldı” denildi. (6 Aralık 2017)
-Akit’ten “Doğan Medyası fuhuş evlerinin hamisi” haberi
Yeni Akit Gazetesi, “Fuhuş evlerinin hamisi Doğan grubu ve CHP” başlıklı birinci sayfa haberinde “Zeytinburnu Belediyesi’nin fuhuş evi gibi kullanıldığı tespit edilen 1+1 tipi dairelerin inşasını kısıtlaması ve büyük sitelerin inşasında mescit zorunluluğu getirmesi, CHP, Doğan Medyası ve Mimarlar Odası’nı rahatsız etti” denildi. (9 Aralık 2017)
-Akit: Arsızın, hırsızın, yolsuzun hamisi Kılıçdaroğlu
Yeni Akit Gazetesi, “Arsızın, hırsızın, yolsuzun hamisi Kılıçdaroğlu” başlıklı birinci sayfa haberinde, “Türkiye aleyhine faaliyet gösteren terör ögrütleri FETÖ, PKK ve DHKP-C’li teröristlerin hamiliğine soyunan, casusluktan yargılanan Enis Berberoğlu’na sahip çıkan, tescilli vatan haini Can Dündar’a kalkan olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzluk gerekçesiyle görevden el çektirilen Ataşehir Belediyesi eski Başkanı Battal İlgezdi’ye de sahip çıktı” denildi. (11 Aralık 2017)
-Şişli Belediyesi’nde 45 DHKP-C’li haberi
Akşam Gazetesi, “Şişli’ye terör merceği” manşetiyle CHP üzerinden yine manipülasyon yaptı. Haberde, “İçişleri Bakanlığı müfettişleri, Şişli Belediyesi’nde DHKP-C ile bağlantılı 45 kişinin kadroya yerleştirildiği bilgisi üzerine inceleme başlattı” denildi. (11 Aralık 2017)
-Akit: Domuz eti, zina, içki neyse piyango da o
Yeni Akit Gazetesi, “Domuz eti neyse piyongo da odur” sürmanşetiyle Milli Piyango’yu hedef aldı. Haberde, “Hristiyan kültürünün ürünü olan miladi yılbaşı kutlaması ve Milli Piyango çekilişi ile ilgili olarak kumarın her çeşidinin İslam dinince yasaklandığını söyleyen İlahiyatçı -yazar Mahmut Toptaş, ‘İçkiden, domuz etinden nasıl kaçıyorsak, piyango gibi kumar çeşitlerine de yakınlaşmamalıyız. Domuz eti ne ise, zina ne ise içki ne ise piyango da odur’ dedi” ifadeleri kullanıldı. (15 Aralık 2017)
-Akit’ten İlgezdi haberi
Yeni Akit Gazetesi, “Battal boy yolsuzluk” sürmanşetiyle görevden alınan CHP’li AtaşehirBelediye Başkanı Battal İlgezdi’yi hedef aldı. Haberde, “yakın akrabaları üzerinden rüşvet ve yolsuzluk çarkı kurduğu belirlenerek görevden alınan CHP’li Ataşehir eski Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin bir başka yolsuzluk davasından daha yargılandığı ortaya çıktı” denildi. (19 Aralık 2017)
-Akit’ten “Vebali Meclis’in boynunda” manşeti
Yeni Akit Gazetesi, “Vebali, Meclis’in boynunda” manşetiyle yine 6284 sayılı “kadına şiddetle mücadele” yasasını hedef aldı. Haberde, “Kadın cinayetlerini körüklediği istatistiki verilerle tescillenen 6284 sayılı kanunun acil olarak değiştirilmesi gerektiğini belirten aile STK’ları, yetkililerin söz konusu yasayı değiştirme konusunda harekete geçmesini isteyerek, ‘Adım atılmayan her günün vebali Meclis’in boynunadır’ dediler” ifadesini kullandı. (19 Aralık 2017)
-Güneş, o daireye “manşetten” talip!
Güneş Gazetesi, “100 $ hazır, tut sözünü” manşetiyle, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kızı Zeynep Kılıçdaroğlu’nunAtaşehir’deki dairesini almak için talip oldu. “Cuma gününe kadar haber bekliyoruz” alt başlıklı haberde, “Kılıçdaroğlu, kızının Adalar manzaralı rezidansını değersiz göstermek için ‘100 bin dolara satarım’ diyerek meydan okudu. Güneş olarak biz o rezidansa talibiz. sözümüz söz” ifadeleri kullanıldı. Haberde, “CHP Lideri, Buzgate skandalını gündeme getiren Güneş Gazetesi’nin bu üç sorusuna cevap vermemek için köşe bucak kaçıyor: Kızınız bu daire için kaç para ödedi? Bu daire, kızınıza hediye mi edildi? Hediye edilmediyse ödemenin banka dekontu nerede?” denildi. (20 Aralık 2017)
-“Milyon dolarlık rezidans” haberi
Diriliş Postası Gazetesi, “Kılıçdaroğlu, rezidansı satışa çıkardı” başlıklı birinci sayfa haberinde “CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Buzgate skandalının kendisine uzanmasını engellemek için ön almaya başladı. Kılıçdaroğlu, kızının milyon dolarlık dairesinin hesabını vermek yerine mağduriyet tiyatrosuna başvurdu. Kızının Buz Rezidans’taki dairesini adeta geçimini zorlukla idame eden bir ailenin kaldığı gecekonduya benzeten Kılıçdaroğlu, daireyi satabileceklerini belirtti” denildi.
(20 Aralık 2017)
-Akit’ten “içki sofrasında öğretmen” haberi
Yeni Akit Gazetesi, “Kız imam hatipe içkici öğretmen” başlıklı birinci sayfa haberinde İzmir’de 15 Temmuz Şehitleri Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde görevli beden eğitimi öğretmeni Fahrettin Sağlam’ı hedef gösterdi. Haberde, “İzmir’de kız öğrencilerin eğitim gördüğü İHL’de, içki sofralarına katılan bir öğretmene görev verilmesi büyük tepki çekti” denildi. (21 Aralık 2017)
-Güneş, Kılıçdaroğlu’nun kızının evine taktı
Güneş Gazetesi, “Kemal sus pus” başlıklı birinci sayfa haberinde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kızının Ataşehir’deki dairesini yeniden haber yaptı. Haberde, “CHP Lideri Kılıçdaroğlu, kızının rezidansı için istediği 100 bin doları vermeye talip olan Güneş’in teklifi karşısında sessizliğe büründü” ifadeleri kullanıldı. (21 Aralık 2017)
-“İsrail’le normalleşmek haram” manşeti
Milli Gazete, “İsrail’le normalleşmek haramdır” manşetiyle çıktı. Haberde, “Siyonist İsrail’le normalleşme, imanın muktezasına ters düştüğü için dinen haramdır” ifadeleri yer aldı.
(21 Aralık 2017)
-Akit’ten “namazdan rahatsız oldular” haberi
Yeni Akit gazetesi, “Tetikçi medya aynı kafada” başlıklı birinci sayfa haberinde Doğan Grubu ile Sözcü gazetesini hedef gösterdi. Haberde, “28 Şubat döneminin tetikçiliğini yapan cuntacı medya, aradan geçen 20 seneye rağmen din ve namaz karşıtlığına devam ediyor. Doğan grubu ve Sözcü, namaz kılan öğrencilerden rahatsız oldu” ifadeleri kullanıldı. (22 Aralık 2017)
-Sabah’tan “Erdoğan’ın liderliğine” övgü
Sabah gazetesi, “Erdoğan’ın liderliğine küresel alkış” manşetiyle çıktı. Haberde, “BM Genel Kurulu’nun Kudüs kararını ‘Trump’a tokat’ diye duyuran dünya basınından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a büyük övgü: Dediği oldu” denildi. (23 Aralık 2017)
– Akit, Doğan Medya’yı hedef gösterdi
Akit Gazetesi, “28 Şubat’ın sivil ayağı da hesap versin” sürmanşetiyle Aydın Doğan’ı, Hürriyet Gazetesi’ni ve gazeteci Ertuğrul Özkök’ü hedef gösterdi. Haberde, “Attıkları manşetlerle Müslümanları hedefe koyan kartel medyası, başörtülüleri üniversite kapısından çeviren hokkabaz profesörler, askeri göreve çağıran postal sevici siyasetçiler, paşalardan brifing alan sözde yargı mensupları ve elinde ekonomik güçle bunları besleyen işadamları da mutlaka yargılanmalı” ifadeleri kullanıldı. (23 Aralık 2017)
-Erdoğan, 15 günde dünyayı değiştirmiş
Akşam Gazetesi, “15 günde dünyayı değiştirdi” manşetiyle çıktı. Haberde, “Erdoğan liderliğindeki Türkiye, Trump’ın hukuksuz Kudüs kararını attığı adımlar ve ilkeli duruşuyla 2 haftada paçavraya çevirdi! Dünya genelindeki ‘ABD’ye kafa tutulamaz algısı, bu sayede yerle bir oldu” denildi. (23 Aralık 2017)
-Milli Gazete’den “Ömür boyu nafaka yuva yıkıyor” manşeti
Milli Gazete, “Ömür boyu nafaka yuva yıkıyor” manşetiyle çıktı. “İlk anlaşmazlıkta mahkemenin yolu tutuluyor” alt başlıklı haberde “Süresiz nafaka gibi düzenlemelerle çiftlerin boşanması adeta teşvik edilirken TÜİK’in açıkladığı 2016 boşanma davaları rakamları felaketin büyüklüğünü gözler önüne seriyor. Uzmanlara göre boşanmaların en büyük nedenleri arasında ekonomik sıkıntılar ve şiddetli geçimsizliğin yanı sıra ömür boyu yoksulluk nafakası başı çekiyor!” denildi. (23 Aralık 2017)
-Güneş’ten “Dik duruşumuz Batı’ya geri adım attırdı” manşeti
Güneş Gazetesi, “Türkiye’nin tek şartı terörü beslemeyin yeter” manşetiyle çıktı. Manipülatif ifadelerin kullanıldığı haberde, “Türkiye’nin dik duruşu Batı’ya geri adım attırdı. Önce Almanya, ardından da Hollanda Ankara’ya ilişkileri düzeltmek için düğmeye bastı” ifadesi kullanıldı.
(24 Aralık 2017)
-Taşeron düzenlemesine “havuz” bakışı
Akşam Gazetesi, KHK ile gelen “taşerona kadro” düzenlemesini gerçekle bağdaşmayan, manipülatif ifadelerle duyurdu. Haberi “Hem zam hem kadro” başlığıyla duyuran Akşam Gazetesi, haberinde “Yayımlanan KHK ile 450 bin kişi şartsız, yaş kritersiz ve eleme anlamı taşımayan sınavla kadrolu olacak. Kadroya geçenlere 52 günlük ek tediye ödenecek” ifadelerini kullandı. Gazetenin, kadroya geçirilecek işçilerin her türlü haklarından feragat ettiklerine dair “feragatname” imzalamak zorunda oldukları konusuna ise hiç girmemesi ise dikkati çekti.
(25 Aralık 2017)
-Vatan hükmü verdi!
Vatan Gazetesi, “Tek tip başlıyor” manşet haberinde kullandığı görsellerde cezaevlerinde kalan ve henüz haklarında hüküm bile verilmemiş olan “terörle mücadele yasası” kapsamında yargılanan sanıklara manipülatif bir başlıkla “tek tip” tulum giydirdi. Kullanılan badem kurusu renkli tulumu giyen kişinin görselinin altına “darbeciye”; gri renkli tulumu giyen kişinin görselinin altına ise “teröriste” yazması dikkati çekti. (25 Aralık 2017)
-Güneş: Umudun adı Erdoğan
Güneş Gazetesi, “Umudun adı Erdoğan” manşetiyle çıktı. Haberde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan Sudan’da görülmemiş bir coşkuyla karşılandı. Gazetelerin, ‘Umudumuz Erdoğan’ başlıklarıyla çıktığı ülkede Erdoğan posterleriyle donatılan caddeler bayram yerine döndü” denildi.
(25 Aralık 2017)
-Star’dan CHP’ye “KHK” manşeti
Star gazetesi, “Yeni KHK, maskelerini düşürdü” manşetiyle çıktı. Haberde, “15 Temmuz’da darbeci hainlere kahramanca direnen sivillere, ceza muafiyeti getiren yeni KHK, sözde demokrasi yandaşlarının maskelerini düşürdü. Düzenlemeye karşı çıkan CHP, darbecilerin safında yer alarak gerçek yüzünü gösterdi” denildi. (27 Aralık 2017)
-Yargı FETÖ-CHP bağını tescillemiş
Sabah gazetesi, “FETÖ’cü danışmana 10,5 yıl hapis” haberiyle örnek bir manipülatif habere imza attı. Haberde, “Yargı, FETÖ-CHP bağını tescilledi. Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Fatih Gürsul, FETÖ üyeliğinden 10,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı” ifadeleri kullanıldı. (27 Aralık 2017)
-Akit’ten “Noel” manşeti
Yeni Akit gazetesi, “Bir Noel’de 400 milyon çam katlediliyor” manşetiyle çıktı. Haberde “yılbaşı” kutlamalarını hedef gösteren gazete, haberinde “Hristiyan dünyasının Noel terörü bu yıl da devam ediyor. Yaklaşan yılbaşı öncesi milyonlarca hindiyi boğazlayan Hristiyanlar, yaklaşık 400 milyon çam ağacını da Noel için katlediyor. İşin en çarpıcı yanı ise Kurban Bayramı öncesi ayağa kalkan hayvanseverlerden de, Gezi’de ortalığı kaosa sürükleyen sözde çevrecilerden de hâlâ tık yok” denildi. (27 Aralık 2017)
-Milli Gazete yılbaşı kutlamalarını hedef gösterdi
Milli Gazete, “Müslüman, Rabbine sığınır” sürmanşetiyle çıktı. Haberde, “Türkiye’nin hemen her yerinde alışveriş merkezleri, meydanlar, işlek caddeler ve çeşitli turistik mekanların yılbaşı için süslenerek vatandaşlar, Hristiyan adetlerine özendiriliyor. Konuyu Milli Gazete için değerlendiren İlahiyatçı Yazar Abdülaziz Kıransal, ‘İnsanlığın toptan Allah’a isyan yarışına girdiği bir gecede Müslüman ancak Rabbine sığınır’ dedi” ifadeleri kullanıldı. (27 Aralık 2017)
-Milat’tan “aynen devam”
Milat Gazetesi, “FETÖ’cüler ve milletin darbeye direnişini hazmedemeyenler üzülecek / Aynen devam” manşetiyle çıktı. Haberde, “FETÖ’cü darbenin başarısızlığına üzülenler, 15 Temmuz’a direnen milletin KHK ile affedildiğini söylüyor. Bekir Bozdağ: Bunlar darbe sever. Madde sadece 15-16 Temmuz’u kapsıyor. Yeni düzenleme de yok” denildi. (27 Aralık 2017)
-Yeni Söz, Oda TV’nin haberini “ahlak dışı” buldu
Yeni Söz gazetesi, birinci sayfasından “Oda TV’den ahlak dışı çarpıtma” başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, “Son yayımlanan KHK’da 15 Temmuz işgal girişimine direnen siviller, 121. madde ile hukuki koruma altına alındı. Ancak bir taraftan FETÖ ve terör örgütleri, diğer taraftan da onların dümen suyuna giden muhalefet ve müstemleke basın konuyu çarpıtarak adeta ‘iç savaş’ tellalliği yapmaya başladı. Karanlık odakların kuklası Oda TV ise işi daha da ileri götürerek, KHK maddesini çarpıttı” ifadeleri kullanıldı. (27 Aralık 2017)
-Akit’ten “İt’e soruşturma” manşeti
Yeni Akit gazetesi “‘İt’e soruşturma” sürmanşetiyle CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’ı hedef gösterdi. Haberde, “FETÖ’cülerle ağız birliği eden CHP, bu defa kantarın topuzunu kaçırdı. 15 Temmuz’da meydanlara inerek darbecilere geçit vermeyen kahramanlar hakkında çirkin ifadeler kullanan CHP’li Aldan hakkında Başsavcılık soruşturma başlattı” denildi.
(28 Aralık 2017)
-ABD geri adım atmış
ABD ile Türkiye arasında çıkan vize krizi çözülürken ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin “Türk yetkililerle iletişim de dahil olmak üzere resmi görevlerini yerine getirdikleri için gözaltına alınmayacağı veya tutuklanmayacağına dair üst düzeyde sağladığı güvenceye bağlı kalmıştır” açıklaması yapması, havuz medyasında farklı şekillerde haberleştirildi. Türkiye gazetesi, “ABD, vizede geri adım attı” başlıklı haberinde, “Kısıtlama kalktı Türk vatandaşları ABD vizesi için başvurabilecek” ifadelerini kullandı. Star gazetesi ise aynı haberi “Vize çözümünde güvence yalanı” başlığıyla verdi. Haberde ise “ABD’nin Türk vatandaşlarına karşı başlattığı vize randevusu krizi çözüldü. ‘Türkiye güvence verdi’ diyen Washington’a Ankara’dan jet yalanlama geldi” denildi. Takvim gazetesi, “Vize krizi bitti” başlıklı haberinde “Türk vatandaşlarına vize hizmetini ekimde durduran ABD, 3 ayda pes etti” denildi. Güneş gazetesi ise “Zor oyunu bozdu” manşetiyle çıktı. Haberinde, “Ankara’nın dik duruşu Washington’a geri adım attırdı. ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği, ‘vize randevusu kısıtlama’ uygulamasını kaldırdı. Kararla birlikte borsa uçtu, dolar çakıldı” denildi. (29 Aralık 2017)
-Akit, Milli Piyango kuyruklarını hedef gösterdi
Yeni Akit Gazetesi, “Cehenneme bilet Milli Piyango” manşetiyle provokatif bir habere imza attı. Haberde, “‘Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bunlardan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz” denildi. Bir milli piyango bileti kuyruğu görselinin kullanıldığı haberde, “Hristiyan Batı kültürünün ürünü olan miladi yılbaşı gecesinde gerçekleşecek ‘milli’ piyango çekilişine sayılı günler kalırken ilahiyatçılar ve STK’lar piyango kuyruğuna girenleri şans oyunlarının kumar olduğu konusunda uyardı” ifadeleri kullanıldı. (29 Aralık 2017)
-“FETÖ yazmış, Kemal söylemiş”
Star Gazetesi, “FETÖ yazmış, Kemal söylemiş” manşetiyle çıktı. Haberde, “CHP’nin gündemini ve miting konuşmalarını FETÖ’cü başdanışman, FETÖ’cü Başdanışman Fatih Gürsul’un hazırladığı ortaya çıktı. Canlı yayında itiraf gibi açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu, ‘Gittiğimiz illerde konuları Fatih Bey belirlerdi’ sözleriyle CHP-FETÖ ilişkisini bir kez daha gözler önüne serdi” denildi.
(30 Aralık 2017)
-Sabah’ın manşeti de Kılıçdaroğlu
Sabah Gazetesi, “Kılıçdaroğlu darbecilerin avukatı” manşetiyle yine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef gösterdi. Haberde, “CHP liderinin hain darbecileri savunan sözleri infial yarattı. Şehit yakınları, gaziler, siyasiler ve STK’lar haykırdı: Darbe şakşakçılığı yapma” ifadeleri kullanıldı. (30 Aralık 2017)
-Akit’ten “Milli Piyango” serisi
Yeni Akit Gazetesi “Haram parayla hayatları karardı” manşetiyle milli piyango bileti alan insanları manipüle etmek amacıyla bir haber yayımladı. Haberde, “Dinimiz İslam’ın haram kıldığı şans oyunlarından biri olan Milli Piyango’nun sözde talihlilerinin hayat hikâyeleri ibretlik sonlarla dolu. Haramzedelerin bazıları intihara sürüklenirken, bazıları trajik şekilde hayalarını kaybetti.Bazıları ise aile birliğini bozup sefaletin kucağına düştü” denildi. (30 Aralık 2017)
-Diriliş Postası Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı
Diriliş Postası, “Kontrollü cunta avukatı” manşetiyle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Haberde, “Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz’da sokaklara akın edip vatanı kurtaran millet yerine alçak darbecilerden taraf oldu. CHP lideri, darbecileri aklamak için ‘linç edildiler’ yalanının arkasına saklanırken, ‘Emri uyguladılar’ çıkışıyla katilleri aklamaya kalktı” denildi.
(30 Aralık 2017)
-Milli Gazete’den yine tehlikeli “yılbaşı” manşeti
Milli Gazete, “Müslüman yılbaşını kutlamaz” sürmanşetiyle bu yıl da yılbaşı kutlamalarını ve yeni yılı kutlayan vatandaşları hedef gösterdi. Haberde, “Ayet ve hadislerle sabittir, Müslüman yılbaşı kutlamaz”, “Günah içinde günah, katmerli günah”, “Dini ve ahlaki değil”, “Ey Müslüman, yılbaşı gecesi uyu” gibi ifadelerin kullanılması dikkati çekti. (30 Aralık 2017)
-Takvim’den “hami Türkiye” manşeti
Takvim Gazetesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan üzerinden Türkiye ile ilgili çarpıcı bir manipülatif habere imza attı. “Türkiye hani yalnız kalacaktı? 26 ülke 35 lider 144 bin kilometre” manşetiyle çıkan gazete, haberinde, “Türkiye, uluslararası sorunlara ağırlığını koydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünyadaki temasları sayesinde sözü dinlenen ülke oldu” ifadeleri kullanıldı. Haberde Erdoğan’ın büyük boy bir fotoğrafı kullanıldı. (30 Aralık 2017)
-Güneş’ten örnek manipülasyon
Güneş Gazetesi, “Artık komik bile değilsin” manşetiyle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’numanipülatif bir haberle hedef aldı. Haberde, “FETÖ ağzıyla konuşup, kanlı darbe girişimine ‘kontrollü’ diyen Kılıçdaroğlu, yine hainlerin avukatlığına soyundu. FETÖ’cü teröristleri ‘onurlu’ ilan edip, ‘Onların haklarını savunalım’ dedi” ifadeleri kullanıldı. (30 Aralık 2017)
-Milat: Darbe savar / Darbe sever
Milat Gazetesi, “Darbe savar / Darbe sever” manşetiyle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef yaptı. Haberde 15 Temmuz gecesi bazı vatandaşların bir tank üzerinde çekilmiş fotoğrafını kullanan gazete, bu fotoğrafı okla işaret ederek üzerine “darbe savar” yazdı. Aynı sayfada Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafının altına ise “darbe sever” ifadesini yerleştirdi. Haberde ise, “Şehitleri bir kez bile anmadan hain darbecileri savunan Kılıçdaroğlu’na gazilerden tepki: Hain darbeye tiyatro diyen Kılıçdaroğlu, şimdi de köprüde 34 kişiyi şehit eden darbecileri savundu. 15 Temmuz Derneği: Darbe sever Kılıçdaroğlu’na 15 Temmuz’da cevabı veren darbe savar milletimiz, bundan sonra da verir!” ifadeleri kullanıldı. (30 Aralık 2017)
-Kılıçdaroğlu’nun sözlerine çarpıtma
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nunAdana İl Kongresi’nde partililerine seslenerek, “Bir CHP’li ‘Ben ne olacağım?’ derse derhal istifa etsin. Birbirine sırtını dönen insanlar bu partide bir yere gelemeyecek” ifadelerini kullanması, Star gazetesinde manipülatif bir haberle duyuruldu. “Koltuk korkusuyla partisine saldırdı” başlıklı haberde, “Kaset kumpasıyla getirildiği genel başkanlığı koruma telaşına düşen Kılıçdaroğlu, kavga çıkarmakla suçladığı muhalefete ateş püskürdü” denildi. (31 Aralık 2017)
-Yılbaşı kutlamak, Batı’nın ahlaksız geleneğiymiş
Yeni Akit Gazetesi, günlerdir sürdürdüğü “yılbaşı kutlamak haramdır” haberlerine “Müslüman yılbaşı kutlamaz” başlıklı manşetiyle bir yenisini ekledi. Haberde, “Türkiye’de Hristiyan kültürüne özenerek yılbaşı kutlayan kesime tepki yağıyor. Yılbaşı gecesinin Kur’an ile geçirilmesi gerektiğini belirten ilahiyatçılar ve STK’lar, yılbaşı kutlamalarının İslam ile bir ilgisinin olmadığını, Müslümanların Batı’nın ahlaksız geleneklerinin peşinden gitmesinin doğru olmadığını ifade ettiler” denildi. (31 Aralık 2017)
-Diriliş Postası’ndan ayetli, hadisli “milli piyango bileti almayın” çağrısı
Diriliş Postası Gazetesi, siyah zemin üzerine ateşte yanan bir el resmini kullandığı “Müslüman, Allah’ı imtihana cüret etme!” başlıklı manşet haberinde milli piyango bileti satan alan vatandaşları hedef gösterdi. Kur’an’dan bazı surelerin yer aldığı sayfadaki haberde, “Kendilerine Allah dışında başka başka Rab edinmiş olanlardan ya da söz diliyle, ‘Benim Rabbim yok’ deyip hal diliyle nefsini Rab edinmiş, hazlarına tapan ateistlerden değilseniz piyango bileti almayın. ‘Milli’ diyorlar, ona da inanmayın. Çünkü yurt dışında ülkemizi temsil ettiği falan yok. Piyango, doğrudan devlet tarafından organize edilen yerel bir kumar çarkıdır, milli falan da değildir. Toplanan paralarla çeşitli STK’lara ya da devlet kurumlarına bütçe ayrılıyor olması, başından sonuna haram olan o organizasyonu ne temizler, ne de vebalini hafifletir” ifadeleri kullanıldı.
(31 Aralık 2017)
-Yılbaşı kutlamaları, sömürü ve yozlaştırma projesiymiş
Milli Gazete, “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır” sürmanşetiyle yine yılbaşı kutlamalarını hedef aldı. Haberde, “Hristiyanların büyük uğraşları ve yıllar süren planlar sonucunda tüm dünyaya ve hatta İslam ülkelerine de soktuğu batıl, ‘yılbaşı kutlaması’, dini, kültürel, sosyal ve ekonomik olarak tam anlamıyla bir sömürü ve yozlaştırma projesidir” denildi. (31 Aralık 2017)
-Güneş, bu kez Kılıçdaroğlu’nun kızına saldırdı
Güneş Gazetesi, birinci sayfasından “Zeynep’in FETÖ’cü komşuları” başlıklı bir haberle CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kızı Zeynep Kılıçdaroğlu’na saldırdı. Haberde, “Buz Rezidansla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. CHP liderinin kızı Zeynep Kılıçdaroğlu’nun birçok komşusunun üst düzey FETÖ’cü olduğu belirlendi” ifadeleri kullanıldı. (31 Aralık 2017)
TEHDİT, HAKARET, HEDEF GÖSTERME, ŞİDDET
-‘Cezaevinde gazeteciler darp edildi’ iddiası
Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (Dihaber) muhabiri Erdoğan Alayumat ve Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanı Serkan Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu 13 tutuklunun Tarsus T-2 Kapalı Cezaevi’nde infaz koruma memurlarınca darp edildiği iddia edildi. Avukat Tugay Bek, infaz koruma memurlarının “Gazeteci bunu da yaz” diyerek Alayumat ile dalga geçtiklerini belirtti. (5 Ekim 2017)
-Gazeteci Tığ darp edildi
Zonguldak’ta yayın yapan Pusula Gazetesi’nin imtiyaz sahibi gazeteci Ali Rıza Tığ, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce saldırıya uğradı. Bir süredir işadamı Erdoğan Demir ve Zonguldak milletvekili Hüseyin Özbakır ile ilgili yaptığı haberlerle dikkatleri üzerine çeken Tığ’a, 2 ay önce de saldırı girişimi olmuş, kaçarak atlatmıştı. (10 Ekim 2017)
-Şirket sahibinden, Van’da iki gazeteciye saldırı
Van’ın Erciş ilçesinde kayyım atanan Erciş Belediyesi’nden, Erciş Sahil Yolu Vitrin Projesi ve aynı zamanda birçok ihale alan VensiraMed.San. Tic. Ltd. Şirketi’nin sahibi Şahin Yağar, aldığı ihalelerde Erciş Belediyesi’nin araçlarını ve aynı zamanda personelini çalıştırdığını fotoğraflayan gazeteciler İdris Yılmaz ve Erhan Akbaş’a beraberindeki akrabalarıyla saldırdı. Saldırgan Yağar emniyette “mağdur”, gazeteciler ise “şüpheli” sıfatı ile ifade verdi. Gazeteci İdris Yılmaz, gözaltına alındıktan sonra sağlık kontrolü için gittikleri hastanede ikinci kez saldırıya uğradı ve burnu kırıldı. (14 Ekim 2017)
-Yazar İhsan Eliaçık’a saldırı
Kayseri’de düzenlenen kitap fuarına katılmak isteyen yazar İhsan Eliaçık, burada bir grubun saldırısına uğradı. Fuara katılmaması yönünde Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Mustafa Çelik’ten tehdit aldığını söyleyen yazar Eliaçık, saldırının belediye tarafından organize edildiğini söyledi. (21 Ekim 2017)
-Gazeteci Şehitoğlu’nun evine silahlı saldırı
Mersin Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Vahap Şehitoğlu’nun, Kepirli Mahallesi’ndeki evinin önüne gece otomobille gelen kişi ya da kişiler, eve doğru ateş açarak kaçtı. Şehitoğlu, Mersin belediyelerindeki FETÖ yapılanmasına ilişkin haberleriyle dikkat çekiyordu.
(22 Ekim 2017)
-Melih Gökçek’in istifa toplantısında Akit TV Haber Müdürü Özmen’e saldırı
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın zorlamasıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden istifa eden İ.Melih Gökçek’in, istifa kararını açıkladığı basın açıklaması sırasında programı takip eden Akit TV Ankara Haber Müdürü Mehmet Özmen’e bir grup saldırıda bulundu. Özmen’in, Gökçek’in istifa sürecinde CHP’li yetkililerle görüştüğü yönündeki iddiayı içeren haberi nedeniyle saldırıya uğradığı bildirildi. (28 Ekim 2017)
-Gazeteci Önkibar’a saldırı
Aydınlık Gazetesi yazarı, gazeteci Sabahattin Önkibar’a, TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nda Kırmızı Kedi Yayınevi standında, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le ilgili yazdığı kitabın imza etkinliği sırasında bir grubun saldırısına uğradı. (4 Kasım 2017)
-Güneş, Halk TV’yi, Fatih Portakal’ı hedef gösterdi
Güneş Gazetesi, “Hücreler uyandırıldı” manşetiyle Can Dündar, Halk TV, Fatih Portakal ve CHP’yi hedef gösterdi. Haberde, “Gezi olaylarıyla 17-25 Aralık’la 15 Temmuz’la Türkiye’ye diz çöktüremeyen üst akıl, PKK ve FETÖ’ye büyük darbeler indirilmesi üzerine yeni bir saldırı için yerli işbirlikçilerini devreye soktu. Uyandırılan hücreler, teröristlere övgüler dizerek algı operasyonuna başladı” denildi. Haberde, Halk TV için “Mehmetçik’in Yüksekova ve Şemdinli’de 10 PKK’lı teröristi etkisiz hale getirmesini ‘hain operasyon’ olarak duyuran Halk TV, bir skandala daha imza attı. Kanal, yurt genelinde öldürülen 39 hain için ‘şehit’ ifadesini kullandı” ifadelerini kullandı. Can Dündar ile ilgili ise “Firari Can Dündar, MİT TIR’larının durdurulması ihanetine ilişkin görüntüleri yayımlamanın suç olduğunu bildiğini söyledi. Buna rağmen görüntüleri yayımladığını kabul eden Dündar, terör propagandası yapmayı sürdüreceğini de duyurdu” denildi. Güneş, Fox TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal için ise “Terör örgütüne yönelik ‘PKK’ya teşekkür etmeliyiz’ çıkışıyla büyük tepki toplayan TV sunucusu Fatih Portakal, bu sefer de terörist leşlerine rahmet okudu. Etkisiz hale getirilen teröriste, ‘Allah rahmet eylesin her biri için’ diye dua etti” dedi. Gazete CHP için ise “PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile kol kola giren CHP’nin vekili Erdal Aksünger, terör örgütü PYD’ye övgüler dizdi. Aksünger, ‘CHP nasılsa PYD de odur’ dedi. ‘Onlar da siyasi partidir’ dedi. Kılıçdaroğlu da daha önce örgüt için ‘YPG terör örgütü değil, vatansever insanlar topluluğudur’ demişti” ifadelerini kullandı. (4 Kasım 2017)
-Akit, Agos’u hedef gösterdi
Yeni Akit Gazetesi, “Agos’tan Kızıl Soros’a destek” başlıklı birinci sayfa haberinde, “Ermeni Lobisi’nin Türkiye uzantısı Agos Gazetesi, ‘Kızıl Soros’ olarak bilinen Osman Kavala’nın FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından iyice çirkinleşti. Gezi olaylarının organizatörü olduğu ve darbe girişimi ile bağlantısı bulunduğu tespit edilen Kavala’ya destek veren Agos Gazetesi’nin Cumhurbaşkanını Hitler’e benzeten bir karikatüre de yer vermesi büyük tepki çekti” ifadeleri kullanıldı. (8 Kasım 2017)
-Kelkitlioğlu: FETÖ istedi, Sözcü yazdı
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Kelkitlioğlu, “FETÖ istedi, Sözcü yazdı” başlıklı bir yazı yayımladı. Kelkitlioğlu, yazısında “Tarih: 16 Aralık 2013. Sözcü, TÜİK’in ihracat verilerinden yola çıkıp, ‘AKP’nin gönderdiği silahlar belgelendi’ manşeti atıyor. O manşetten 1 ay sonra da MİT TIR’ları durduruluyor” ifadelerini kullandı. (15 Kasım 2017)
-Star, Cumhuriyet ve Sözcü’yü hedef gösterdi
Star Gazetesi, “DEAŞ’ın üç maymunu” manşetiyle Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerini hedef gösterdi. İki gazetenin görsellerinin kullanıldığı haberde, “MİT TIR’ları ihanetiyle Türkiye’ye operasyon çeken uluslararası güçlerin yerli işbirlikçiliğine soyunan Cumhuriyet, Sözcü ve malum çevreler, terör örgütleri DEAŞ ve PYD’nin ABD desteğinde Rakka’da sergilediği kirli oyunu görmezden geldi” denildi. (16 Kasım 2017)
-Erdoğan, gazetecileri yine hedef gösterdi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP Bayburt il kongresinde yaptığı konuşmada, yine gazetecileri hedef yaparak, “Gazete köşelerini tutmuş, televizyon ekranlarına ipotek koymuş, kültür ve sanat dünyasını esir almış bir avuç millet düşmanının ülkemizin ortak değerlerini sömürmesine sessiz kalmayacağız” diye konuştu. (19 Kasım 2017)
-Habertürk editörü Oğuz Usluer’in saçları zorla kesildi iddiası
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Silivri F Tipi Cezaevi’nde bulunan Habertürk editörü Oğuz Usluer’in saçlarının zorla kesildiğini iddia etti. (23 Kasım 2017)
-DHA muhabirine özel güvenlik darbı
Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Ersan San, Şişli Hamidiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Yandal Polikliniği’nde çıkan yangını görüntülediği sırada, hastanenin özel güvenlik personeli tarafından darp edildi. (3 Aralık 2017)
-Tutuklu gazeteci Yücel ilk kez başka bir mahkûmla avluya çıktı
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan DieWelt Gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in hücresi 290 gün sonra değiştirildi. Bu değişikliğin ardından Yücel, ilk kez başka bir mahkûmla avluya çıkabildi.
(4 Aralık 2017)
-Gazeteci Fatih Portakal ölüm tehdidi aldı
FOX TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, Twitter’dan ölümle tehdit edildiğini duyurdu ve hukuki yollara başvurduğunu belirtti. (19 Aralık 2017)
-Gazeteci Portakal’a tehdit mesajı atan kişi serbest bırakıldı
FoxTv Ana Haber Spikeri, gazeteci Fatih Portakal’ı, cep telefonuna gönderdiği mesajla ölümle tehdit eden kişi, yapılan baskın sonucu Pendik’te evinde yakalandı. Mesajı bir anlık kızgınlıkla attığını söyleyen 21 yaşındaki Y.M., emniyetteki ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. (21 Aralık 2017)
-Star, Sözcü ve Aydınlık’ı hedef gösterdi
Star Gazetesi, “Bunların hesabı sorulmasın mı?” manşetiyle Sözcü ve Aydınlık gazetelerini doğrudan hedef gösterdi. Haberde, “28 Şubat davasında darbeciler için ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmesi, ‘ulusal kuvvetleri’ harekete geçirdi. Sanık paşalar ve yandaşları ‘FETÖ kumpası’ bahaneleriyle post modern darbenin yargılanmasını engellemeye çalışıyor” denildi. Haberde Sözcü Gazetesi’nin görseli kullanılırken, görselin altında “Aydınlık ile Sözcü Gazetesi, cuntacı paşaları aklamaya çalışarak 15 Temmuz’daki darbe karşıtlığı yayınlarında samimi olmadıklarını gösterdi” ifadelerine yer verildi. (24 Aralık 2017)
-Yaptığı haber edeniyle tehdit edildi
“Bakan Soylu, Tatvan Belediyesi için ‘yolsuzluk’ soruşturması izni verdi!” başlıklı haberinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Tatvan Belediyesi için verdiği soruşturma izni ve teftiş raporunu yayınlayan Bitlis Gerçek Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sinan Aygül, belediye başkanının koruması ve Başkan Yardımcısı Abdülbaki Menteş tarafından ölümle tehdit edildi. Aygül savcılığa suç duyurusunda bulundu. (28 Aralık 2017)
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ, KADIN DÜŞMANLIĞI VE İSTİSMARI MEŞRULAŞTIRMAYA YÖNELİK HABERLER
-Akit, kadına savaş açtı
Yeni Akit Gazetesi, “6284 yuva yıkıyor” manşetiyle, “kadına şiddetle mücadele” yasasına tepki gösteren tuhaf dizi haber serisini başlattı. İlk haberde “2012’de uygulamaya konulan 6284 sayılı kanun, yaraya merhem olmak bir yana aile içi parçalanmaların kaynağı haline geldi. Akit’e konuşan uzmanlar, Türk aile yapısı dikkate alınmadan hazırlanan kanunun, erkekleri sorgusuz sualsiz suçlu pozisyonuna düşürdüğünü, verilen 1-6 ay evden uzaklaştırma cezalarının da şiddeti ve ayrılıkları tetiklediğini belirttiler” denildi. Haberde ayrıca, “6284 sayılı kanun kapsamında en ufak şikâyette dahi delil aranmaksızın erkek aleyhinde kararlar veriliyor. Şikâyetçi olan kadının mahkemeye gitmesine bile gerek yok. Polisi araması, ‘bana sesini yükseltti’, ‘evdeki ışığı kapatmadı’ demesi bile yeterli bir sebep sayılıyor. Bu durum aile disiplinini ve babanın aile içerisindeki itibarını büyük oranda zedeliyor” ifadeleri de kullanıldı. Ertesi gün bu kez de “6284 Batı’dan yanlış kopya” sürmanşetiyle çıkan Akit, haberde “Sözde aileyi ve kadına şiddeti önlemek iddiasıyla Batı’dan devşirilen 6284 sayılı kanun, Türkiye’de yanlış uygulanıyor. Avrupa’da maksimum 1 hafta olan evden uzaklaştırma cezasının Türkiye’de 6 ay olarak uygulanması, hem aile yapısını bozuyor hem de eşler arasındaki ilişkileri dinamitliyor” dedi. Bir sonraki gün ise “6284 babayı aileden koparıyor” manşetiyle çıkan gazete, bu kez de haberinde “Eşleri, aileden 6 ay ayrı bırakan 6284 sayılı yasanın aile içine bırakılmış bir dinamit olduğuna dikkat çeken psikologlar ve psikiyatri uzmanları, babaya verilen evden uzaklaştırma cezasının çocuklarda psikolojik yıkıma sebep olduğunu, bunun da aile içinde büyük yaralar açtığını ifade ediyorlar” denildi.ı. Akit, ertesi gün de “6284 zulmü hayatlarını kararttı” manşetiyle çıktı. Haberde “1) Evden uzaklaştırıldı, gasilhanede yattı. Eşinden ayrılınca aklını kaybetti. 2) 6 ay ceza verildi. Evine 50 metre mesafedeki baba evinde bile kalamadı. 3) Yüzde 97 engelli adamı bile, eşine şiddet uyguluyor diye cezalandırdılar. 4) Eşlerden herhangi birinin şikâyeti yokken komşu işgüzarlığı aile parçaladı” denildi. Bir sonraki gün yine “Aileyi yıkan 6284 değiştirilsin” sürmanşetiyle çıkan Akit, bu kez de haberde “Yürürlüğe girdiği 2012 yılından bu yana kadına şiddeti önleyemeyerek daha hazin vakaların meydana gelmesine yol açan 6284 sayılı kanunun bir an önce değiştirilmesi gerektiği ifade ediliyor” dedi. Akit Gazetesi bir sonraki gün de “Süresiz nafaka zulme dönüştü” manşetiyle çıktı ve yine 6284 sayılı kadına şiddet yasasına tepki gösterdi. Haberde ise “6284 sayılı yasa aileleri parçalarken 1988’den beri yürürlükte olan süresiz nafaka uygulaması da boşanan erkeği mağdur ediyor. Sosyal platformlarda seslerini duyurmaya çalışan nafakazedeler, yetkililerin kendilerini ömür boyu süren bu prangadan kurtarmasını bekliyor” ifadeleri kullanıldı. Yeni Akit Gazetesi, haber dizisini “Bu kanunlar cinnete davet” manşetiyle sürdürdü. Haberde, “Karısını öldürme, kocasını yaralama, çocuğunu boğma şeklindeki korkunç olayların perde arkasında 6284 sayılı yasa, süresiz nafaka ve tek taraflı velayet uygulamasının olduğunu belirten uzmanlar, ‘Öfke ve düşmanlığa yol açan bu yasalar, cinnete davetiye çıkarıyor’ dediler” denildi. Akit, bir sonraki gün de yine sürmanşetten “Yasalaşırsa yuva kurtarır” başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, “Akit’in ısrarla gündeme getirdiği aile kavramına dinamit olarak adlandırılan 6284 sayılı yasa, süresiz nafaka ve tek taraflı velayet çıkmazıyla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu’nun bir rapor hazırladığı ortaya çıktı. Sorunları doğru teşhis edip, tedavi niteliğinde öneriler içeren raporun yasalaşması halinde yaşanan pek çok aile dramı sona erecek” denildi. Akit Gazetesi, bir sonraki gün ise “Yuvaları yıkan yasa değişecek” manşetiyle çıktı, Haberde, “2016’da aile bütünlüğünü bozucu yasaların yıkıcı etkilerine ilişkin geniş çaplı bir rapor hazırlayan Meclis Araştırma Komisyonu üyeleri, 6284 sayılı yasa, süresiz nafaka ve tek taraflı velayet uygulamalarının değiştirilmesi için gerekli adımları atacaklarını söylediler” ifadeleri kullanıldı.
(9-10-11-12-13-14-16-17-18 Kasım 2017)
-“Kadına şiddetle mücadele” yasasına saldırı Milli Gazete’ye sıçradı
Yeni Akit’in “kadına şiddetle mücadele” yasası ile ilgili yaptığı dizi haberlerin ardından “yasayla aile parçalama” başlıklı bir haber de Milli Gazete’den geldi. Birinci sayfadan verilen haberde, “Türkiye, AB’ye uyum sağlamak için kendi değerlerini zedelemeye devam ediyor. Avrupa standartları baz alınarak hazırlanan 6284 sayılı kanun, aile yapımızı temelden sarsıyor. Kanunun sağladığı psikolojik şiddet hakkı kapsamında kadın, kocasını dayak, yaralama gibi bir fiziksel şiddet olmamasına rağmen evden attırabiliyor. Eşlerin, kanunu her tartışmada sopa gibi kullanması boşanmalara ve cinayetlere sebep oluyor” denildi. (11 Kasım 2017)
-Milli Gazete de kadına şiddetle mücadele yasasını hedef aldı
Milli Gazete, “Yuvadan uzaklaştırma” manşetiyle “kadına şiddetle mücadele” yasasını hedefe koydu. Haberde, “Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde hayata geçirilen 6284 sayılı kanun ile aile yapımızın ve geleneklerimizin altı oyulmaya devam ediliyor. Batı’dan ısmarlama bu kanun, adeta barışmak isteyen çiftlere dahi ceza yağdırıyor” denildi. (21 Kasım 2017)
-Akit’in gündemi, yine “Kadına şiddetle mücadele yasası”
Yeni Akit Gazetesi, “6284 çıktı kadın cinayetleri patladı” sürmanşetiyle kısa bir aradan sonra yeniden “kadına şiddetle mücadele” yasasını hedef aldı. Haberde, “2012’den bu yana yürürlükte olan 6284 sayılı kanunun aile içi sorunları çözmek ve kadına yönelik şiddeti önlemek bir yana kadın cinayetlerini artırdığı tescillendi” ifadeleri kullanıldı. (5 Aralık 2017)
-Akit, Mor Çatı’yı hedef gösterdi
Yeni Akit Gazetesi, “Yuva yıkan yasayı Hollanda fonluyor” sürmanşetiyle yine hem “kadına şiddetle mücadele” yasasını hem de Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nı hedef gösterdi. Haberde, “Aileleri dağıtan, çocukları icralık mal konumuna düşüren ve sınırsız nafaka zulmünü dayatan 6284 sayılı yasanın, Hollanda’nın fonladığı ‘Mor Çatı’ eliyle desteklendiği ortaya çıktı” ifadeleri kullanıldı. (21 Aralık 2017)
– Akit, Mor Çatı Vakfı’nı hedef gösterdi
Yeni Akit Gazetesi, “Para Batı’dan yıkım Çatı’dan” sürmanşetiyle kadın hakları savunuculuğu yapan en önemli sivil toplum örgütlerinden biri olan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nı hedef gösterdi. Haberde, “Türkiye’de kadın-erkek ilişkilerini sabote ederek aile kurumunu dinamitleyen STK görünümlü etki ajanlarına AB ülkelerinden destek yağıyor. Sözde kadın ve aile için faaliyetler yürüten Mor Çatı adlı vakfın, 2010’dan bu yana AB ülkeleri tarafından finanse edildiği ortaya çıktı” denildi. Haberin içeriğinde “Avrupa, sinsi STK’lar eliyle Türk aile yapısını dinamitliyor” ifadesi kullanıldı. (24 Aralık 2017)
BASININ GÜNDEMİ – GÜNDEME BAKIŞI
-Man Adası belgeleri
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Meclis’teki grup toplantısında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ailesinin vergi kaçırmak için Man Adası’nda şirket kurduğu ve bu şirket üzerinden para transferleri yapıldığını ispatlayan “Man Adası belgelerini” açıklamasının ardından gazeteler, farklı manşetlerle çıktı. Havuz medyasının Kılıçdaroğlu belgeleri açıklar açıklamaz belgelerin sahte olduğunu duyurması dikkati çekti. (29 Aralık 2017)
Yeni Şafak: İftiracı ve sahtekâr – ABD’deki 17/25 Aralık kumpasıyla eş zamanlı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesine iftiralara başlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, grup toplantısına sahte belgelerle çıktı. Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel, iddiaların tamamen yalan olduğunu belirterek, ‘K.K bir kez daha FETÖ tarafından tuzağa düşürülmüş ve rezil edilmiştir’ dedi.
Star: Tescilli iftiracının sahte belgesi FETÖ’den – Erdoğan’ın yurt dışına para transferi yaptığını öne süren Kılıçdaroğlu’nun belge diye salladığı kağıtlar sahte çıktı.
Sabah: Müptezel, müfteri, FETÖperest zat – Cumhurbaşkanı Erdoğan: CHP, bu zat eliyle ana muhalefet partisi olmaktan çıkıp hızla ana hıyanet partisi konumuna sürükmeniyor.
Milliyet: Yurt dışı para iddiasını açıkladı – CHP Lideri Kılıçdaroğlu, yurt dışına para transferine yönelik iddialarına ilişkin ‘Belgelerini açıkla, istifa ederim’ çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a grupta yanıt verdi.
Türkiye: Kılıçdaroğlu’na kim servis etti? / Hesap yalan, belge sahte – Türkiye’ye saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde CHP Lideri yine sahnede… Gösterdiği belgeler yalanlandı. Merak edilen ise kimin servis ettiği.
Yeni Akit: Belgeleri de sahte çıktı – Yaptığı gaflar ve söylediği sözleri inkâr etmesiyle adı ‘Çarkçı Kemal’e çıkan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi için attığı iftiralarla ilgili gösterdiği belgelerin de sahte olduğu ifade edildi.
Hürriyet: Havale atışması – Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın bazı yakınlarının Man Adası’ndaki bir şirkete 15 milyon dolar gönderdiğini öne sürüp belgeler gösterdi. Erdoğan’ın yakınlarının avukatı ise belgelerin sahte olduğunu söyledi.
Akşam: Bu kez Bharara’nın sahte belgelerini eline tutuşturdular! – Büyük tuzakta Kılıçdaroğlu’na yine figüranlık rolü düştü. Dün kürsüden salladığı kağıt parçalarının FETÖ’cülerin ürettiği ve Bharara’nın iddianamesine koyduğu sahte belgeler olduğu anlaşıldı.
Vatan: Off-Shore hesap polemiği – 6 yıl önce İngiltere-İrlanda arasındaki vergi cenneti Man Adası’nda kurulan şirkete Erdoğan ailesine yakın 5 ismin 15 Aralık 2011-4 Ocak 2012 arasında 10 seferde 14,5 milyon Dolar transfer yaptığını öne süren Kılıçdaroğlu, bu paraların swift mesajlarının elinde olduğunu belirtti.
Karar: Man Adası iddiası – Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasındaki yurt dışına para gönderme polemiği büyüdü. CHP Lideri grup toplantısında belge gösterdi, ortaya yeni iddialar attı.
Diriliş Postası: Belgeli yalancı Kılıçdaroğlu – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yine rezil oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınları hakkındaki iddialarını Meclis’teki kağıt şovuyla ispat edemeyen Kılıçdaroğlu, yalancılığını bir kez daha belgeledi. Kılıçdaroğlu’nun FETÖ menşeili yalanı sonrası istifa mı edeceği, yoksa her zamanki gibi kenara mı çekileceği merakla bekleniyor.
Milli Gazete: Büyük tartışma – Son günlerde süregelen ‘yurt dışı hesapları ve para transferleri’ tartışması, iktidar ve muhalefetin grup toplantılarına taşındı. Ortaya atılan iddialar ve karşılıklı suçlamalar dün siyasetin gündemine oturdu. Düşük dozajlı açıklamalarla devam eden süreçte dil iyice sertleşti. Taraflar karşılıklı olarak istifa çağrılarını yineledi.
Takvim: FETÖkopi – CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’deki kirli oyuna katıldı. FETÖ’nün ürettiği sahte belgelerle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iftira attı.
Milat: FETÖperest – Terör örgütleriyle mücadelede Kılıçdaroğlu’nunFETÖperest kesildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Karşımızda gözüne perde inmiş, yüreği nasırlaşmış, beyni sulanmış bir zat var’ dedi.
Habertürk: Yurtdışı hesabın kayıtları elimizde – CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik yurt dışı hesap polemiğinde bazı banka dekontları gösterdi, ‘Bütün şirket kayıtları elimizde’ dedi.
Posta: Belge kavgası – CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarının yurt dışına para kaçırdığını ileri sürmüştü. Erdoğan, ‘Bunu ispat etsin, makamımda bir dakika durmam’ demişti. Kılıçdaroğlu, dünkü grup toplantısında belgeler gösterdi. Erdoğan’ın cephesinden, ‘Hepsi sahte’ açıklaması geldi.
Cumhuriyet: Man Adası’na milyonlar aktı – Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın ailesi ve yakın çevresine ilişkin iddialarının belgelerini açıkladı.
Sözcü: Gerçekse de facia yalansa da facia – CHP Lideri, Erdoğan’a yakın isimlerin, İngiltere-İrlanda arasındaki Man Adası’nda bir şirkete para gönderdiğini iddia etti. AKP, hemen yalanladı.
Birgün: Belgelerle açıklandı, gereği yapılacak mı? – Kılıçdaroğlu, ‘İspat edilsin, Cumhurbaşkanlığını bırakırım’ diyen AKP Lideri Erdoğan’ın ailesinin ve yakınlarının yurt dışına milyonlarca dolar kaçırdığını belgeledi. Yirmi gün içinde milyon dolarlar transfer edilmiş.
-Cezasızlık ve tek tip düzenlemeleri gündem oluşturdu
24 Aralık 2017 Pazar günü Resmi Gazete’de yayımlanan ve resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın, ’15 Temmuz darbe girişimi ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin’ bastırılması kapsamında hareket eden sivillerin cezai sorumluluğunu kaldıran, Terörle Mücadele Yasası kapsamına giren suçlar nedeniyle tutuklu veya hükümlü bulunanlara duruşmalarda tek tip tulum giyme zorunluluğu getiren OHAL KHK’ları gazetelerin manşetlerine farklı başlıklarla yansıdı. İktidara yakın medya kuruluşlarının KHK’da yer alan ve gündemin en önemli başlığı olan “cezasızlık” maddesini görmemeleri, “tek tip kıyafet” maddesini ise alkışlamaları dikkati çekti. (25 Aralık 2017)
Yeni Şafak (Manşet) – Son FETÖ’cü de hesap verecek – FETÖ’ye müsamaha yok. 15 Temmuz’un ardından terör örgütüne ağır darbeler indiren KHK’lara dün ikisi daha eklendi. 636’sı TSK, 411’i İçişleri Bakanlığı ve 245’i Adalet Bakanlığı’ndan olmak üzere toplam 2 bin 756 kişi kamudan ihraç edildi. FETÖ’yle mücadeleyi kolaylaştıracak düzenlemeler yapıldı.
Star (Sürmanşet) – FETÖ’cü hainlere tek tip kıyafet – Erdoğan, yeni KHK’yı yorumladı: En önemli madde tek tip elbise. Mazlumların talebine kulak verdik. Artık hainler, havalı şekilde duruşmaya gelemeyecek.
Sabah (1. sayfa) – Hükümet 900 bin işçiye kadro sözünü tuttu – Kadro başvuruları 10 gün içinde yapılacak. Kazanılmış olan bütün haklar korunacak.
Akşam (Manşet) – Tek tip tamam sıra hükümde – Akşam’ın Türkiye’nin gündemine taşıdığı ‘Vatan hainleri tek tip olsun’ çağrısı, dün yayımlanan 696 sayılı KHK’yla hayata geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Mağdurun, mazlumun talebine kulak verdik’ dedi.
Yeni Akit (1. sayfa) – 450 bin taşerona kadro (Sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun demecine yer verildi)
Milliyet (Manşet) – Taşerona kadro geldi – Taşeron işçilerin merakla beklediği kadro düzenlemesi OHAL kapsamında yayımlanan KHK’ya girdi.
Hürriyet (1. sayfa) – Darbeye direnene dokunulmazlık – Dün sabah yayımlanan iki KHK, birçok alanda önemli düzenlemeler getiriyor. Darbe girişiminin bastırılması amacıyla hareket eden sivillere mali ve hukuki dokunulmazlık sağlanıyor.
Vatan (Manşet) – Tek tip başlıyor – 15 Temmuz darbe girişimi ve terör suçlularının duruşmalara tek tip kıyafetle gelmesini öngören değişiklik yürürlüğe girdi.
Türkiye (Manşet) – Şehit yakınlarına askerlik yok – 2 yeni KHK yayımlandı. Kamudan ihraçların yanı sıra devrim niteliğinde düzenlemeler yapıldı.
Karar (Manşet) – Yeni sistem KHK’sı – FETÖ’nün 15 Temmuz ihanetinin ardından ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan iki yeni KHK ile kritik değişikliklere gidildi. 450 bin taşeron işçisi, devlet kadrosuna alınarak tek kalemde cumhuriyet tarihinin en büyük ‘devletleşme’ adımı atıldı. Yargıtay’a 100, Danıştay’a 16 yeni üye kadrosu tahsis edildi.
Milli Gazete (1. Sayfa) – Tek tip elbise – OHAL uygulaması kapsamında hazırlanan 695 ve 696 sayılı 2 yeni KHK, Resmi Gazete’de yayımlandı. Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar nedeniyle cezaevinde hükümlü ve tutuklu bulunan duruşmalara, badem kurusu ve gri renklerinde tulum giyerek getirtilecek.
Diriliş Postası (1. sayfa) – 450 bin kişiye kamuda kadro! – Yıllardır devam eden taşeron haksızlığı, Ak Parti tarafından resmen bitirildi. KHK ile devreye giren taşeron düzenlemesine göre 450 bin kişi sınava girecek ve neticeye göre 4D statüsünde istihdamları sağlanacak.
Takvim (Sürmanşet) – 900 bin taşerona 2018 müjdesi – 4 Aralık öncesi herkes kadroya alınacak. Başvuru süresi 10 günle sınırlı olacak. Uygulamalı, yazılı, sözlü sınav yapılacak. Yaş ve eğitim sınırı aranmayacak. Sözleşmede ücret esas alınacak. Davalardan feragat şartı aranacak.
Milat (1. sayfa) – Tek tip kıyafet 1 ay sonra – Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, KHK ile yapılan ‘tek tip’ düzenlemesi ile ilgili olarak, ‘Bir ay içerisinde yönetmelik yapılacak ve arkasından bu uygulama yürürlüğe girecektir’ dedi.
Habertürk(Manşet) – Darbe girişimi ve devamı eylemlerin bastırılması için hareket eden sivile de yargı muafiyeti – 2 yeni KHK, ihraçlar haricinde yargıda da önemli düzenlemeler içeriyor.15 Temmuz darbe girişimi ve terör eylemleri ile devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden sivillere de yargı muafiyeti geldi. Cebir ve şiddetle anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs eden darbeciler, badem kurusu tulumla duruşmaya çıkacak. Bu suçu işlemek amacıyla örgüt kuranlar gri tulum giyecek. Karar duruşmasına sanık avukatları mazeretsiz katılmazsa, mahkeme devam edebilecek. Şehitlerin çocuk ve kardeşleri askerlikten muaf. Silah altında olan isterse terhis edilecek.
Cumhuriyet (Manşet) – Linç kararnamesi – Yeni KHK ile iktidarın terörist dediği herkese şiddet uygulanması özendiriliyor.
Sözcü (Manşet) – KHK ile Türkiye’yi tek tipe soktular – CHP’li Barış Yarkadaş, son KHK ile cezaevlerine getirilen tek tip kıyafet uygulamasını sert dille eleştirdi. ‘Sadece cezaevlerine değil, Türkiye’ye tek tip giydiriyorlar’ dedi.
Yeni Söz (Manşet) – Suçunu kıyafetinden bileceğiz – Dün Resmi Gazete’de yayımlanan 2 yeni kanunla silahlı isyan, devletin güvenliğine karşı ve anayasal düzene karşı suçlar ile terör örgütü mensuplarına renkli tulum giyme zorunluluğu getirildi. Savunma Sanayii Müsteşarlığı cumhurbaşkanına bağlandı. 2 bin 756 personel kamudan ihraç edildi.
Posta Tek tip KHK’sı – Hükümet dün 2 yeni KHK yayımladı: Devlete karşı suç işlemekten yargılananlar tek tip tulum giydirilerek duruşmaya çıkarılacak. Şehit yakınlarına askerlik yok. Terörü bastıran sivil, suç işlese de ceza almayacak.
Güneş (1. sayfa) – Darbeciye tek tip, kriptoya ihraç – Yayımlanan yeni KHK ile 637 FETÖ’cü TSK’dan ihraç edildi. Darbecilere tek tip kıyafet zorunluluğu getirilirken şehit yakınları için zorunlu askerlik kaldırıldı. Savunma Sanayii Müsteşarlığı Cumhurbaşkanlığı’na bağlandı.
BirGün(Manşet) – Eli sopalı, satırlı milislere gün doğdu – 696 sayılı KHK ile adeta ‘iç savaş’ maddesi getirildi. Buna göre ‘darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılmasında görev alan sivillere’ koruma sağlandı. Düzenlemeye tepki yağdı: ‘Bu düzenleme bir iç savaş hazırlığı. Sokaklar, milis güçlere bırakıldı.'”
Aydınlık (Sürmanşet) – 2 yeni KHK yayımlandı 59 kuruma kadro verilmedi – Hükümet, taşeron işçilerine yönelik kadro düzenlemesini KHK ile yaptı fakat ‘kamuda çalışan tüm taşeron işçilerine kadro’ sözünü yerine getirmedi.
Ortadoğu (Manşet) – Taşerona KHK kadrosu – OHAL kapsamında hazırlanan 2 yeni KHK, Resmi Gazete’de yayımlandı. Kamu kurumlarından 2 bin 756 kişi ihraç edildi. Şeker Kurumu kapatıldı. Taşeron işçilerle ilgili önemli düzenlemeler yapıldı.
Yeni Asya (Manşet) – Zincirsiz Guantanamo – Tek tip kıyafet dayatması son KHK ile geldi. Cumhurbaşkanı, tek tip kıyafeti Guantanamo örneğiyle savundu
-“KHK ile getirilen cezasızlık hükmü” manşetleri
Son KHK ile resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın, ’15 Temmuz darbe girişimi ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin’ bastırılması kapsamında hareket eden sivillerin cezai sorumluluğunu kaldıran düzenlemeye gelen tepkiler ve hükümetten gelen “O hüküm yalnızca 15 ve 16 Temmuz günlerini kapsıyor” şeklindeki açıklama, gazetelere farklı başlıklarla yansıdı. (26 Aralık 2017)
Vatan:
Muafiyet o geceye – Hükümet, darbe ve terör eylemlerinin bastırılmasına yardım eden sivil kişilere ‘cezai sorumsuzluk’ getiren düzenlemenin 15-16 Temmuz’la sınırlı olduğunu açıkladı.
Karar:
Yeniden yazılsın, tartışma bitsin – Darbe girişimine direnen sivillere yargı dokunulmazlığı getiren KHK’daki muğlak ifadeler tartışma yarattı. ‘Başka eylemlere meşruiyet sağlayabilecek belirsizlikler temizlenmeli’ yaklaşımı öne çıktı. Ak Parti’den gelen, ’15-16 Temmuz sonrası kapsam dışı’ açıklamasına rağmen hukukçular, ortak görüşte birleşti: O madde, yeniden düzenlenmeli.
Diriliş Postası:
Nene Hatun da yargılansın mı? – CHP, 15 Temmuz’da işgalci hainleri durduran kahramanları yargıdan muaf tutan KHK düzenlemesini AYM’ye götürerek, alenen vatan evlatlarının yargılanmasını istedi. CHP’ye soruyoruz: Milli mücadelenin simge isimleri Nene Hatun, Hasan Tahsin, Sütçü İmam, Şerife Bacı da yargılansın mı?
Posta:
Sadece iki gün – Son KHK’daki ‘terörü bastıran sivil, suç işlese de ceza almayacak’ düzenlemesi tartışma yarattı. Ak Parti Sözcüsü Mahir Ünal, çıkan tartışmalar üzerine ‘Düzenleme sadece 15 Temmuz darbe girişimi gecesi ve 16 Temmuz sabahı ile ilgili, sonrakileri kapsamıyor’ diye açıklama yaptı.
Milat:
Antimillet Partisi – SİHA’ların terörist avlamasına karşı çıkan CHP, milletin 15 Temmuz’da çıplak elle FETÖ’cü darbecileri paketlemesine de karşı. CHP, 15 Temmuz gazilerinin KHK ile korunmasını, Anayasa Mahkemesi’ne götürüyor.
Cumhuriyet:
Sıkıyönetim bildirisi – Son çıkarılan iki KHK’ye sert tepkiler yükseldi; CHP 12 Eylül’ü hatırlattı
Sözcü:
Terörle mücadele ettiğini söyleyen sivile kimse dokunamayacak / Milleti birbirine düşürecek KHK – Toplumda infial yaratan KHK maddesine tepki gelince iktidar hemen geri adım attı
Yeni Asya:
Derhal geri çekin – Son KHK’lardaki hukuk dışı düzenlemelere tepki artarak devam ediyor
Güneş:v
FETÖ’nün avukatları – Darbecilere karşı göğsünü siper eden vatandaşlar için çıkarılan KHK, CHP’yi çılgına çevirdi. CHP’li Tezcan, Aksünger ve Tanrıkulu düzenlemeyi çarpıtıp FETÖ’nün avukatlığına soyundu.
BirGün:
Tepkiler çığ gibi – AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, paramiliter güçleri koruma kalkanı altına alan KHK maddesinin sadece 15 ve 16 Temmuz günlerini kapsadığını ileri sürdü. Muhalefet ve kitle örgütleri tepkisini sürdürüyor.
Aydınlık:
Tartışılmadı, kriz getirdi – Meclis’te görüşülmeden KHK ile ‘yargı muafiyeti’ getiren 121. madde tartışmaya neden oldu. Hukukçular ve siyasetçiler, yasama organı Meclis’in öneminin bir kez daha ortaya çıktığını açıkladı.
Yeni Şafak:
Sivile yargı dokunulmazlığında süre ve kapsam netleşti / 16 Temmuz sabahına kadar – Ak Parti Sözcüsü Mahir Ünal, ‘Terör eylemlerini engellemek için müdahalede bulunan sivillere dava açılamaz’ şeklinde yorumlanan 696 sayılı KHK’nın 121. maddesine açıklık getirdi.
Star:
CHP ve HDP’nin algı oyunu – CHP, bu kez Ak Parti’yi darbecilere direnen sivillere ceza muafiyeti getiren yeni KHK bahanesiyle hedef aldı.
Akşam:
KHK sadece 15-16 Temmuz’la sınırlı – Ak Parti Sözcüsü Ünal, CHP tarafından çarpıtılan ‘sivillere ceza muafiyeti’ düzenlemesiyle ilgili konuştu: Bu sadece 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahıyla ilgili.
Milliyet:
121. madde tartışması – Hükümet, KHK’nın tartışmalara yol açan maddesinin 15 Temmuz ve 16 Temmuz sabahıyla ilgili olduğunu açıkladı.
Türkiye:
Sivillere zırh tartışması – Darbecilere direnen kahramanlara ceza muafiyetini CHP, ‘sivil silahlı çete kuruluyor’ diye eleştirdi. Abdullah Gül de karşı çıktı. Ak Parti, ‘Düzenleme, o gece ülkeyi koruyanlara yönelik’, Bahçeli de ‘Gocunanlar FETÖ’nün kurşun askeri’ dedi.
Hürriyet:
Sivile zırh tartışması – KHK’da teröre müdahale eden sivillere dokunulmazlık getiren maddeye, muhalefet sert tepki gösterdi. İktidar ise, ‘Sadece 15 Temmuz gecesindeki olaylar için geçerli’ dedi.
Habertürk:
Cezasızlık gerilimi – KHK’daki, ‘Darbe girişimi ve sonrasındaki eylemlerin bastırılmasında sivillere yargı muafiyeti’ tartışılıyor.
Yeni Akit:
O düzenleme darbecilere müdahale edenler için – Son yayımlanan KHK’daki ‘sivillere ceza muafiyeti’ düzenlemesini çarpıtan CHP’lilere ve malum medyaya cevap veren Ak Parti Sözcüsü Mahir Ünal, ‘Bu düzenleme, 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü, yani sadece o gece ve 16 Temmuz sabahı ile ilgili’ dedi.
ULUSAL VE ULUSLARARASI TESPİTLER, ÖDÜLLER, EYLEMLER
-Cesur Gazetecilik Ödülü Ahmet Şık’a verildi
69. Frankfurt Kitap Fuarı’nda ‘Cesur Gazetecilik Ödülü’ Ahmet Şık’a verildi. (11 Ekim 2017)
-AK, Türkiye’deki tutuklu gazetecilere ilişkin görüşünü AİHM’e sundu
Türkiye’deki tutuklu gazetecilere ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görülen davalara müdahil olan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri NilsMuiznieks, görüşünü mahkemeye sundu. Gazetecilere yönelik terör suçlamalarının somut delillere dayanmadığını vurgulayan Komiser, “Yasal görevleri terör suçlaması yapılıyor” dedi. Komiser, Türkiye’yi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5 ve ifade özgürlüğüyle ilgili 10. maddelerini ihlal etmekle suçlarken, Venedik Komisyonu’nun ceza kanununa dair yıllar önce “Tehlikeli belirsizlik” tanımlaması yaptığını anımsattı. (17 Ekim 2017)
-Can Dündar’a yılın gazetecisi ödülü
Gazeteci Can Dündar’a, Prix Europa tarafından verilen ödüller kapsamında “Avrupa’da Yılın Gazetesi” ödülü verildi. (21 Ekim 2017)
-Almanya Başbakanı Merkel, Deniz Yücel’in eşiyle görüştü
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye’de sekiz aydır tutuklu bulunan gazeteci Deniz Yücel’in eşi Dilek Mayatürk Yücel’i ofisinde ağırladı, Yücel’in durumu hakkında bilgi aldı. (24 Ekim 2017)
-Tutuklu gazeteciler için eylem yapıldı
Dışarıdaki Gazeteciler İnisiyatifi, Cumhuriyet Gazetesi’nin 31 Ekim 2017 tarihinde görülecek duruşması öncesinde İstanbul Kadıköy’de eylem yaptı. (28 Ekim 2017)
-Tutuklu gazeteci Doğan’a, İsviçre’den ödül
Tutuklu gazeteci ve ressam Zehra Doğan, İsviçre’deki Freethinkers (Özgür Düşünceler) adlı kuruluş tarafından, ‘Düşünce Özgürlüğü’ ödülüne layık görüldü. (3 Kasım 2017)
-Kadın gazetecilerin yarısı taciz mağduru
Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Günü arifesinde 50 ülkeden yaklaşık 400 kadın gazeteci ile yapılan anketin sonuçlarına göre, kadın gazetecilerin yüzde 48’i işlerinde cinsiyete dayalı şiddete maruz kalırken, yüzde 44’ü online tacize uğruyor. Kadın gazetecilerin yaşadığı cinsiyete dayalı şiddetin en yaygın biçimleri arasında sözlü taciz (% 63), psikolojik istismar (% 41), cinsel taciz (% 37) ve ekonomik istismar (% 21) yer alıyor. Ayrıca, kadın gazetecilerin neredeyse % 11’i fiziksel şiddete maruz kaldı. Faillerin % 45’i haber kaynakları, politikacılar, okuyucular ya da dinleyiciler gibi işyeri dışında kalanlardan, % 38’i ise patron ya da amirlerden oluşuyor. (25 Kasım 2017)
-RSF 2017 Yılı Raporu
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 2017 yılı raporuna göre, dünya genelinde en az 65 gazeteci mesleğini yaptığı için öldürüldü. Raporda, 326 gazetecinin mesleğini yaptığı için cezaevinde olduğu belirtilirken, bu gazetecilerin yarısı Türkiye, Çin, Suriye, İran ve Vietnam’da tutuklu. Türkiye’de 100’ün üzerinde gazetecinin cezaevinde olduğu bildirildi. Bu kişilerden en az 43’ünün tutukluğu ile gazetecilik mesleği arasında açık bir bağlantı bulunuyor. Rapordaki değerlendirmeye göre, hukuk devleti ilkeleri yerine keyfi kararların geçerli olduğu Türkiye’de gazetecilerin tutuklanması için hükümeti eleştirmeleri veya bazı hassas kaynaklarla bağlantı kurmaları yeterli sayılıyor. (19 Aralık 2017)
-Cumhuriyet davası öncesi, ‘Dışarıdaki Gazeteciler’den eylem
Cumhuriyet gazetesi ve çalışanlarına yönelik açılan davanın 25 Aralık 2017 Pazartesi günü görülecek duruşması öncesi ‘Dışarıdaki Gazeteciler’ olarak kendilerini tanımlayan gazeteciler, Kadıköy’de ‘Gazetecilere Özgürlük’ pankartı eşliğinde yürüyüş yaptı. (23 Aralık 2017)
-AGİT Medya Temsilcisi: Cumhuriyet davası gazeteciliğe tehdit
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Basın Özgürlüğü Temsilcisi HarlemDesir, Cumhuriyet’e yönelik beşinci duruşmada Ahmet Şık’ın salondan çıkartılmasına tepki göstererek, “Bu dava anlamlı gazeteciliğe ve ülkedeki eleştirel tartışmalara tehdit” dedi ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmalarını istedi. (26 Aralık 2017)
Haberin linki:
https://www.gercekgundem.com/cgd-2017-raporunu-acikladi-317879h.htm