Cinsel istismar suçu , Türk Ceza Kanunu 103. Maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre çocuğun bedenine cinsel amaçlarla temasta bulunulması durumunda suçun varlığından bahsedilebilir. Kanun istismar suçunu cinsel dokunulmazlığa karşı işlenilen suçlar kapsamında düzenlemiştir.
Cinsel arzuların tatmin edilmesi amacıyla çocuğa yönelik gerçekleştirilen cinsel davranışlar istismar olarak kabul edilir. Bu noktada cinsel istismarın basit ve nitelikli olarak gerçekleşebildiğini belirtmekte fayda var. Basit cinsel istismar suçlarında kişi, cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla, çocuğa tacizde bulunur. Nitelikli cinsel istismarda ise fail, yine cinsel arzularla davranışı sergiler. Fakat suçun nitelikli halinde fiziksel temas cinsel ilişki boyutundadır. Yani cinsel saldırı söz konusudur.
Suçun basit halinde fail cinsel istek ve arzularını tatmin etmek adına çocuk bedeni üzerinde eylemlerde bulunur. Basit cinsel istismarda bu eylemler cinsel birliktelik derecesine varmayan davranışlardır. Bu noktada basit cinsel istismarla sarkıntılık düzeyinde cinsel istismarı karıştırmamak gerekir. Her iki davranışda da cinsel birliktelik söz konusu değildir. Fakat basit cinsel istismarı cinsel sarkıntılık düzeyinde istismardan ayıran temel husus eylemin şiddeti ve devamlılığıdır. Sarkıntılık düzeyinde işlenilen istismar suçlarında failin, çocuğa yönelik davranışları hafif,geçici ve yüzeysel olarak gerçekleşir. Basit cinsel istismarda ise cinsel sömürü derecesinde eylem devamlılık gösterir.
Örnekle açıklamak gerekirse, sarkıntılık düzeyinde cinsel istismar suçunda fail çocuğa şu davranışlarda bulunur. Bir defa Çocuğu öpmek, bacaklarına dokunmak ellemek gibi davranışlar sarkıntılık olarak kabul edilir. Bu noktada suçu işleyen kişinin cinsel bir amaçla bu davranışı gerçekleştirmesi gerekir. Basit cinsel istismarda ise bu davranışlar devamlılık arz eder ve cinsel sömürü boyutundadır.
Suçun basit halinde cezayı arttıran durumların varlığı mevcut ise verilecek olan cezalar yarı oranında arttırılır.
Yukarıda belirtilen durumlarda işlenilen çocuğa yönelik cinsel istismarlarda verilecek olan ceza yarı oranında arttırılmaktadır.
Ayrıca suçun bir silah veya alet vasıtasıyla cebir veya tehdit ile işlenmesi durumunda cezalar yine yarı oranında arttırılır. Burada silah veya alet olarak bir çok nesne kullanılabilmektedir. Bıçak, kemer,sopa, tabanca, terlik, hortum… gibi örnekler uzatılabilir. Söz konusu suç işlenirken cebir veya tehdit unsuru olarak kullanılabilecek tüm nesneler bu kapsamda değerlendirilir.
Cezayı arttıran haller ayrı ayrı hesaplanarak nihayi cezaya hükmedilir. Örneğin üvey anne/baba tarafından sopayla korkutularak suç işlenirse verilecek ceza önce yarı oranında arttıralacak sonra tekrar yarı oranında arttırılacaktır.
Suçun basit halinde cebir ve şiddet uygulanması durumunda ayrıca kasten yaralama suçundan da ceza verilir. Eğer cebir ve şiddet sonucunda çocuğun bitkisel hayata girmesi veya ölmesi gibi bir durum olursa verilecek olan ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olacaktır.
Cinsel istismarın nitelikli olması veya diğer bir ifadeyle çocuğa tecavüz edilmesi suçu Türk Ceza Kanunu 103/2’de düzenlenmiştir. Söz konusu suçta kanun, çocuğun vücuduna “organ” veya “sair cisim” sokulması durumunda suçun oluştuğunu belirtmiştir. Suçun gerçekleşmesi için penis, parmak, el… gibi organ veya uzvun sokulması gerekir. Ayrıca kanunda sair cisim sokulması durumunda da nitelikli istismar suçu gerçekleşir. Örneğin vücuda, kalem, şişe, cop, sopa… gibi cisimler sokulursa suç gerçekleşmiş olur.
Kanunda belirtilen “vücuda sokma” kavramı, çocuğun vajinası olabileceği gibi anal veya oral şeklini de kapsamaktadır. Vücuda organ veya sair cisimler sokulması durumunda da nitelikli cinsel istismar suçu işlenmiş olur.
Cinsel istismarın basit halinde failin cinsel istek ve arzuyla davanışı gerçekleştirmesi gerektiğini söylemiştik. Suçun nitelikli halinde failin cinsel istek ve arzuyla bu davranışı gerçekleştirmesi şartı aranmaz.
Suçun gerçekleşmesi için organ veya sair cisimlerin fail tarafından vücuda sokulması şartı da aranmaz. Örneğin fail 3. bir kişinin parmağını çocuğun vücuduna sokarak da suçu işleyebilir. Ya da başka bir örnekte fail çocuğa kalemi vücuduna sokmasını söyleyerek de suçu işleyebilir.
Türk Ceza Kanunu 103. maddesinde suçun cezasının ne olacağı belirtilmiştir. Buna göre;
Nitelikli cinsel istismarda verilecek olan cezayı arttıracak haller bulunur. Bu durumların varlığı halinde cezalar yarı oranında arttırılmaktadır.
Suçun basit halinde olduğu gibi nitelikli halinde de silah veya alet kullanılarak cebir ve şiddet ile gerçekleştirilmesi durumunda ceza yarı oranında arttırılır. Nitelikli cinsel istismarın silah,sopa,bıçak,hortum… gibi aletlerle işlenmesi durumunda verilecek olan cezalar yarı oranında arttırılacaktır.
Nitelikli istismarda cezayı arttıran birden fazla halin olması durumunda her durum için ayrı ayrı attırma yapılır. Örneğin birden fazla kişi tarafından silah veya alet kullanılarak bu suçun işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında attırıldıktan sonra tekrar yarı oranında arttırılır.
Suçun nitelikli halinde, cebir ve şiddete başvurulması sonucu yaralama söz konusu olursa, ayrıca kasten yaralama suçundan da ceza verilir. Eğer istismar neticesinde çocuk bitkisel hayata girer ya da ölürse verilecek ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olur.
Türk Ceza Kanunu’nda yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar kapsamında yer alan ve sonuçları itibariyle ağır bir suçtur.
15 yaşından küçük çocuklara karşı işlenen cinsel suçlarda çocuğun rızasına bakılmaz. 15 yaşını doldurmuş fakat yaptığı eylemin hukuki sonuçlarını ayırt etme becerisine sahip değilse yine rızası olup olmadığına bakılmaz.
Nitelikli istismarda verilecek olan hapis cezası minimum 16 yıl olmaktadır. Eğer suçun cezasını arttıracak hallerin varlığı söz konusu ise verilecek ceza 18 yıldan az olamaz.
Failin de yaşı küçük ise şikayete bağlı olarak soruşturma yürütülür. Fakat suçun bir yetişkin tarafından işlenmesi durumunda şikayete bağlı olmadan savcılık soruşturmayı yürütür.
Hayır, cinsel istismarda verilecek hapis cezası para cezasına çevrilmez.
Cinsel istismara ilişkin süreçlerde pedagog veya doktor raporları ile yapılabilmektedir.
Sarkıntılık düzeyinde istismar olması durumunda asliye ceza mahkemelerinde dava görülür. Basit ve nitelikli istismarda ise Ağır Ceza Mahkemeleri görevlidir.
İstismar suçlarında adil bir yargılama yapılabilmesi adına hukuki prosedürlerin etkili şekilde yerine getirilmesi önemlidir. Bu tür suçlarda mutlaka ceza avukatı tarafından destek alınması önerilir.
Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarla ilgili ayrıntılı bilgi için bizimle iletişim ‘e geçebilirsiniz.