CMK Madde 231 Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Nedir?

Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilir (CMK Md. 231).

HAGB, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmaması anlamına gelir.

CMK ile getirilmiş yeni bir kurumdur. “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulaması için beş yıllık bir sürenin öngörülmesi ve bu sürede uygulanmak üzere denetimli serbestlik tedbiri olarak bir kısım yükümlülükler yüklenmesine olanak sağlanması yasa koyucunun suç ve suçlulukla mücadele, caydırıcılık ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla takdir yetkisine dayanarak kabul ettiği bir sistemdir” (AYM, E. 2007/14, K. 2009/48, 12.03.2009 (RG: 25.06.2009, Sayı: 27269).

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Hangi Suçlarda Uygulanmaz?

İçindekiler

İki yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlarda HAGB uygulanamaz. Kanun cezanın süresi ve niteliği bakımından sınırlama getirmiş ve HAGB uygulanmasını belirli suçlara münhasır kılmıştır.

HAGB Denetim Süresi Ne Kadardır?

5271 sayılı CMK Md.231/8 hükmüne göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur.

Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. HAGB denetim süresi içerisinde yalnızca bir kez verilebilen bir karardır.

Kanun, HAGB bakımından 5 yıllık bir izleme ve denetleme süresi öngörmüş ve bu süre içerisinde kasten bir suç işlenmesi halinde HAGB ile askıda bulunan cezanın da tekrar infaz edilebilir olmasını kabul etmiştir.

Kanun, taksirli suçlar bakımından denetim süresi yönüyle bir düzenleme içermemektedir ve denetim süresinde sadece kasten işlenen suçlar denetim süresine tabidir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Şartları Nelerdir?

Sanığın rızasının alınması, HAGB’de yasal bir koşuldur. Sanık rıza göstermeden bu karar alınamaz (CMK Md. 231/6).

Belirli kanunlarda HAGB Kararı verilemeyeceğine dair sınırlamalar getirilmiştir.

HAGB’ye dair sanığın rızasının yargılamada “alınma zamanı” önemlidir. HAGB kapsamında mahkeme, hükmü tüm yasal unsurlarıyla ve aleni şekilde açıklayıp, sanığa HAGB konusundaki iradesini sormalıdır.

Karar evresinden önce, masumiyet karinesine ve yargılamanın adil bir şekilde yapılmasına zarar verebilecek ve “ihsası rey” olarak kabul edilebilecek bir aşamada sanığa HAGB konusundaki iradesi sorulmamalıdır.

Karar evresine gelinmeden ve yargılamanın ilk aşamasında alınan sanığın rızası, masumiyet karinesine zarar verebilir.

HAGB’yi kabul edip etmediği konusunda sanığın açık beyanı gereklidir. Sessiz kalma kabul anlamına gelmez.

HAGB a şağıdaki hallerde verilebilir:

* Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûmiyetinin bulunmaması,

* Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,

* Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,

Gerekir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Bozulursa Ne Olur?

Denetim süresi içerisinde kasten bir suç işlenmesi halinde sanık hakkında HAGB verilen önceki suçun kesinleşmemiş bulunan cezasının da açıklanması gerekir.

CMK Md. 231/11 hükümüne göre “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahk û miyet hükmü kurabilir.”

Hükmü açıklayan Mahkeme bakımından sanığın durumunun değerlendirilmesi kapsamında;

– Cezanın yarısına kadar bir orandaki cezanın infaz edilmemesine,

– Koşulları mevcut ise açıklanan sonraki suçun hapis cezasının ertelenmesine,

– Son uygulanan cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesine,

Karar verilebilir.

HAGB, önceden işlenen suçun cezasının 5 yıl süreyle askıda kalmasına sebep olur ve infaz edilemez halde olmasını sağlar.

Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi ile askıda olan suçun cezası da yeni işlenen suçun cezası ile birlikte infaz edilebilir hale gelir. Ancak son hüküm veren mahkeme CMK Md. 231/11 kapsamında verdiği ceza bakımından yukarıdaki çerçevede bir karar alabilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Sicile İşler Mi?

HAGB Kararı, bir sabıka kaydı olarak Adli Sicile işlenmez.

HAGB Kararı, kişi bakımından masumiyet karinesinin zedeleyecek şekilde yorumlanamaz ve bu kararın verilmesine neden olan yargılamadaki hususlar esas alınarak kişi hakkında suç yönüyle adli ve idari değerlendirme yapılamaz. Anayasa Mahkemesi’nin HAGB konusundaki kararları da bu yöndedir.

CMK Madde 231 ile İlgili Emsal Yargıtay Kararları

* “ Şartları oluştuğu halde hükmün açıklanması ile ilgili hiçbir değerlendirme yapılmaması hakimin takdir hakkına taalluk eden bir husus değildir” (Y. CGK, E. 2014/4-128, K. 2015/388, 10.11.2015)

* “…Sanık … hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin itiraz sonucu mercii tarafından kaldırılmasını müteakip mahkemece duruşma açılarak, sanığın duruşmaya çağrılması, varsa diyecekleri ve son sözü sorularak yapılan yargılama sonucuna göre aynı Kanunun 230. maddesi uyarınca hüküm fıkrasında bulunması gereken bütün hususlar da gözetilerek yeniden hüküm kurulması ve bu hükmün açıklanması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkını kısıtlayacak biçimde sanık duruşmaya davet edilmeksizin ek karar verilmesi…” (Y. 18. CD, E. 2010/8615, K.2012/898, 18.01.2012).

Hukuk alanında danışmanlık alabileceğiniz Or.av ile şimdi iletişime geçebilirsiniz!