Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna ziyareti öncesi konuşan Ukrayna’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Sibiga, Türkiye’nin Ukrayna ordusunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere 200 milyon TL vereceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna ziyareti öncesi konuşan Ukrayna’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Sibiga, Türkiye’nin Ukrayna ordusunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere 200 milyon TL vereceğini ifade etti. Ukrayna’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Sibiga, Ukrayna medyasına yaptığı açıklamada “Bu ziyaret sırasında imzalanacak anlaşmaya göre, Türkiye tarafı Ukrayna ordusunun ihtiyaçları, özellikle silah alımı için 200 milyon TL finansal yardım sunacak. Önceki yıllarda da bu rakamlarda benzer anlaşmalar imzalanmıştı” şeklinde konuştu. Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kiev ziyareti sırasında, Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy ile teke tek görüşme gerçekleşeceğini ve ayrıca Türkiye-Ukrayna Üst Düzey Stratejik Konsey 8. Toplantısı’nın düzenleneceğini bildirmişti. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’e örgütle ilgili detaylı bilgiler iletmesi üzerine Ukrayna’da bulunan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları paniğe kapıldı. Ülkesindeki FETÖ yapılanmasını “eğitim kurumları arkasına saklanan örgüt” olarak nitelendiren Zelenskiy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yapılanmanın detaylarını aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldığı isimleri Ukrayna Güvenlik Servisine ilettiğini belirten Zelenskiy, FETÖ mensuplarının eleştiri oklarının hedefi oldu. FETÖ ile mücadele konusunda Türkiye’nin Ukrayna ile işbirliği yapmasından dolayı huzursuz olan FETÖ üyeleri, Ukrayna yönetimine suçlamalarda bulundu. Erdoğan-Zelenskiy görüşmesinden sonra örgütten bazı isimler, Ukrayna’da yayın yapan farklı gazetelere hezeyanlarını anlattı. Ukrayna’da İngilizce yayın yapan haftalık Kyiv Post gazetesinde Kırgızistan kökenli Bermet Talant isimli muhabirin imzasıyla verilen haberde, “FETÖ mensupları endişelerini dile getirdi.” Türkiye ile Ukrayna’nın güvenlik konusunda işbirliği yapması nedeniyle FETÖ üyelerinin kendilerini Ukrayna’da güvende hissetmediği aktarılan haberde, Erdoğan- Zelenskiy görüşmesi sonrasında bazı örgüt üyelerinin görüşlerine yer verildi. Ülkede Uluslararası Meridyen Okulu ve Karadeniz Okulları ismiyle faaliyet gösteren FETÖ’ye ait eğitim kurumlarının yanı sıra Işık (Syaivo) Ukrayna-Türkiye Kültür Merkezi’nden de bahsedilen haberde, bu kültür merkezinin 15 Temmuz sonrasında medyada afişe olması üzerine “Ulus lararası Kültür Merkezi” olarak isim değişikliğine gittiği belirtildi. FETÖ’ye ait okullarda çalışan üç kişinin Avrupa Birliği’ne siyasi sığınma hakkı kazandığı ve Ukrayna’dan ayrıldığı bilgisine yer verilen haberde, iki yıl önce Ukrayna’dan gazeteci ve iş adamı sıfatı taşıyan iki FETÖ mensubunun operasyonla Türkiye’ye götürülmesi hatırlatıldı. Ukrayna’da FETÖ eğitim, kültür ve medya alanlarında faaliyetini sürdürüyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Ukrayna’da yapılanmaya başlayan örgüt 2001’den bu yana “Uluslararası Meridyen Okulu” adı altında eğitim alanında faaliyet gösteriyor. Kiev’de 2013’ten bu yana faaliyet yürüten bir kültür merkezi de FETÖ yapılanmasının kültür ayağını oluşturuyor. FETÖ’nün diğer ülkelerde olduğu gibi Ukrayna’da da vazgeçemediği alanların başında medya geliyor. Örgüt, Ukrayna ve Türkiye ile ilgili gelişmelere, kendi penceresinden bakarak “Ukraynahaber” sitesinden propaganda yapıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Ukrayna ziyaretinde kendisini karşılayan tören kıtasını ‘Slava Ukraine!’ (Şan olsun Ukrayna’ya) diyerek selamlaması Rus basının tepkisini çekti. Rusya’da Moskova karşıtı propagandanın simgesi sayılan ve Nazi bağlantısı vurgulanan sloganın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, tam da iki ülke arasında İdlib nedeniyle gerilim yaşandığı saatlerde kullanılması sert biçimde eleştirildi. ‘Slava Ukraine!’ sloganı bugün, ülkenin Batı yanlısı hükümeti tarafından resmi selam haline getirilmiş durumda. İki yıl önce hazırlanan kararnameyle, ordu ve polis birliklerinin bu şekilde selamlanması şart koşuldu. Ancak ‘Slava Ukraine!’, hem Rus/Sovyet karşıtı kökenleri, hem de II. Dünya Savaşı sırasında Nazi yanlısı gruplar tarafından kullanılması nedeniyle Ukrayna içinde de tartışmalı bir ifade. Slogan, Ukrayna’nın Rusya’yla Batı arasında sıkışmışlıkla yazılan tarihinin, ülkedeki derin toplumsal bölünmenin ve aşırı milliyetçiliğin bir tezahürü. Tarihçilere göre, ‘Slava Ukraine!’ ilk olarak 1917’deki bağımsızlık savaşı sırasında, Ukrayna milliyetçileri tarafından Rusya’ya karşı kullanıldı. 1930’lardaysa Nazi bağlantılı faşist gruplarca canlandırılıp yeniden dolaşıma sokuldu. Öyle ki, Nazi işbirlikçisi Stepan Andreevich Bandera’nın resmi sloganı haline geldi. Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonraysa milliyetçiler ve Rus karşıtları tarafından farklı bir bağlamda yeniden benimsendi. Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın da 1995 yılındaki Kiev ziyaretinde bu sloganı kullanması da tartışma yarattı. Slogan, Ukrayna’da 2014 yılında Batı yanlıları ile Rusya yanlılarını karşı karşıya getiren Meydan protestolarında da sık sık duyuldu; Rusya karşıtlığının bir simgesi olarak kullanılınca, dünya basınında da manşetlere çıktı. Son olarak 2018’de, dönemin Ukrayna devlet Başkanı Petro Poroşenko silahlı kuvvetlerin selamlanmasında Sovyet döneminden kalan ‘Merhaba Yoldaşlar!’ yerine ‘Şan olsun Ukrayna’ya’ denmesi yönünde bir kararname çıkardı. Slogan bu gün Ukrayna’da faşizmi hatırlattığı gerekçesiyle birçokları tarafından reddedilirken, birçok kişi de ‘Slava Ukraine’in sadece vatanseverlik göstergesi olduğunu savunuyor. Rusya’da böylesine Rus karşıtı olarak algıladığı sloganın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kullanılmasıysa, Rus basınında öfkeyle karşılandı. Rus devlet televizyonu Rossiya kanalının ünlü sunucusu, gazeteci Olga Skabeyeva, sosyal medya hesabında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüntülerini paylaşarak, “Türkiye Cumhurbaşkanı’na burada Rusya’da her şeyi gördüğümüzü ve duyduğumuzu söylemek istiyorum” dedi. Rossiya kanalının diğer ünlü sunucusu Vladimir Solovyov da, önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın selamlama görüntüsünü, ardından 2018 yılında Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Ukrayna’nın başkenti Kiev’de tören kotasını Ukrayna dilinde, “Merhaba askerler” diye selamladığı ile ilgili görüntüyü ekranlara getirerek kıyaslama yaptı. Nazi iş birlikçilerinin “Slava Ukraine!” sloganı adı altında Ukrayna’da çok sayıda Yahudi sivili katlettiğini söyleyen Solovyov, daha önceki programlarında da “Slava Ukraine!” sloganını atan şahısların Rusya’ya sokulmamasını önermişti. Rusya’nın önde gelen siyasi uzmanlarından Sergey Markov da, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Slava Ukraine!” selamının Moskova’ya karşı meydan okuma olarak algılandığına işaret etti. Rusya uzmanı Aydın Sezer ise Ukrayna’da gelinen noktada bu sloganın ‘Rusları gıcık etmek için kullanıldığı’ yorumunu yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ukrayna ziyareti sırasında Kırım Tatar halkıyla ilgili ifade ettiği sözleri değerlendiren Lavrov, Rossiyskaya Gazeta gazetesine açıklamasında, “Türkiye’nin Kırım Tatar tutumuna yönelik yeni hiçbir şey dillendirilmedi. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile düzenli olarak yapılan görüşmelerde aynı tutumu sergiliyor. Türkiye’nin bu görüşünü biliyoruz. Kırım’da yaşananlara dışarıdan değil, bizzat kendi gözleriyle görülmesi gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Lavrov, “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırım’ı ziyaret etme davetine sahip, bu daveti reddetmedi” diye ekledi. Kırım’da Tatar veya başka bir halkın haklarının ihlal edildiğine dair bugüne kadar kimsenin tek bir delil sunamadığını kaydeden Rus diplomat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette Türk komşularımızın bir yandan Ukrayna diğer yandan da Kırım’a yönelik politikalarını tarafsız yürüteceğini, Kırım’a yönelik yürüyüşler ve güç kullanma dahil bu eylemleri planlayan milliyetçi politikacılar ve radikallere prim vermeyeceklerini, Ukraynalı aşırı milliyetçilerin söylemine başvurarak bu eğilimleri teşvik etmeyeceklerini umut ediyorum.” Türkiye’nin Kiev Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzey Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 8. toplantısı vesilesiyle Ukrayna’nın başkenti Kiev’e düzenlediği ziyareti değerlendirdi. Büyükelçi Güldere, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin Ukrayna’da geçen yıl yeni cumhurbaşkanının ve yeni hükümetin göreve gelmesinden sonra yapılan bir ziyaret olduğunu ve bu ziyaret vesilesiyle, yeni yönetimle diyaloğun kurulma sürecine girdiğini söyledi. Güldere, bu ziyarette müzakerelere Ukrayna tarafından dokuz bakanın katılmasının, Ukrayna tarafının ilişkilere verdiği önemi gösterdiğini dile getirdi. Türkiye ile Ukrayna arasında Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin bu yıl içinde tamamlanmasının beklendiğini belirten Büyükelçi Güldere, bu konunun, çok uzun zamandan beridir masada durduğunu ve çözülmesinin zamanının geldiğini dile getirdi. Her iki tarafın tarım, metalurji veya tekstil gibi, diğer tarafa göre üstün durumda olan sektörlerinin olduğunu ve bunları korumaya çalıştığını belirten Güldere, diğer taraftan, artık tarafların her noktada pastadan ne kadar pay alacağı konusundan ziyade, pastanın ne kadar büyüyebileceği konusunu düşünmesinin faydalı olacağını söyledi. “Büyük resme bakmanın vakti geldi de geçiyor” şeklinde görüş bildiren Büyükelçi Güldere, Türkiye’nin yıllar önce AB ile imzaladığı Gümrük Birliği Anlaşması’na da değindi. Söz konusu anlaşma imzalanmadan önce Türkiye’de bazı sektörlerin çökeceği korkusunun olduğunu hatırlatan Güldere, buna karşılık anlaşmanın imzalanmasından sonra ortaya çıkan rekabet ortamı sayesinde Türkiye’nin bugün Batılı ülkelere beyaz eşya satar hale geldiğini ifade etti. Türkiye-Ukrayna ilişkilerinin önemli unsurlarından birinin güvenlik konusu olduğunu belirten Büyükelçi Güldere, FETÖ ile mücadele konusunun da iki ülke ilişkilerinin önemli gündem maddelerinden birisini oluşturduğunu kaydetti. Türkiye’nin Hablemitoğlu cinayetinin failinin iadesi konusunu ve Ukrayna’daki FETÖ üyelerinin Türkiye’ye iadesi konusunu gündeme getirdiğini ifade etti. Türkiye ile Ukrayna’nın dost ve stratejik ortak olan iki ülke olduğunu ifade eden Büyükelçi Güldere, FETÖ gibi konuların iki ülke arasında sürekli bir diyalog konusu olmaktan çıkması gerektiğini belirtti. Türkiye ile Ukrayna arasında güvene dayalı pratik işbirliğini öngören bir diyalogun olması gerektiğini kaydeden Güldere, “bu konuda operasyonel bir işbirliği kurulduğu oranda, ilişkilerimiz fazla yükten kurtulur ve pozitif hedeflere daha kolay yönelir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna ziyareti sonrasında, Ukrayna Ankara Büyükelçiliğinde, Türkiye’deki Ukrayna Dernekleri Koordinasyon Kurulu toplantısının dördüncüsü gerçekleşti. Toplantıya, Türkiye’nin farklı bölgelerinden Ukrayna Dernekleri yönetimi ve temsilcileri katıldı. Etkinliğe ayrıca, Kırım Derneği Genel Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Murat Batır da iştirak etti. Koordinasyon Kurulu toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştiren Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Andriy Sıbiga, etkinlik katılımcılarını selamladı ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen Ukrain STK temsilcileri ile Kırım Tatar temsilcilerine teşekkür ederek, “Çünkü biz, hepimizi bir bütün organizma olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. Toplantı sırasında, Ukrayna Derneklerinin 2019 yılındaki faaliyetlerinin sonuçlarının değerlendirileceğini ve bu yıl yapılacak etkinliklerin görüşüleceğini ifade eden Sıbiga, Ukrayna ile ilgili Türkiye’de yapılacak tüm etkinliklere desteklerini sürdüreceklerini kaydederek, Ukrayna devletinin diasporayı ileride de aynı şekilde desteklemeye devam edeceğinin altını çizdi. Faaliyetler arasında basılı yayınlarla ilgili çalışmaların büyük önem taşıdığını belirten Sıbiga, Türkiye’de özellikle günümüz Ukrayna’sı ile ilgili kaynakların az olduğunu ifade etti. Türkiye ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin günümüzde siyasi diyaloğun en yüksek seviyesine ulaştığını kaydeden Büyükelçi Andriy Sıbiga, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna’ya gerçekleştirdiği son ziyaretinin ülkeler arasındaki ilişkilere daha çok ivme kazandırdığını belirtti. Bunun yanı sıra toplantının, Kırım’ın Rusya tarafından işgalinin yıl dönümü günlerinde yapıldığını vurgulayan Sıbiga, “Bu sözlerin arkasında Kırım Tatarları başta olmak üzere işgal altında bulunan, takibata uğrayan insanların acıları var. Bunu unutmamalıyız. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bir protesto eylemi yapıldı, Antalya da hazırlanıyor. Büyükelçilik olarak biz de bir sıra etkinlik hazırlıyoruz. Bu tarihi unutmamalıyız, bu konu gündemden düşmemeli” diyerek Ukrayna derneklerini Kırım Tatar dernekleriyle birlikte çalışarak Kırım işgalden kurtarılana dek işgal konusunu gündemde tutmaya çağırdı. Konuşmasının sonunda Sıbiga, Ukrayna’da meydana gelen Euromeydan olayları sırasında hayatlarını kaybedenleri anarak, Şubat ayının olayların en kanlı dönemi olduğunu hatırlattı. Kıyiv’de (Kyiv) Euromeydan olayları sırasında 18-20 Şubat 2014 tarihinde yüzden fazla aktivist keskin nişancıların ve polisin kurşunlarıyla hayatını kaybetmişti. Toplantı katılımcıları Euromeydan olayları sırasında ölenleri saygı duruşuyla andı. Daha sonra sırasıyla Ukrayna Ankara Büyükelçisi Andriy Sıbiga’nın eşi Tetyana Sıbiga, Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Oleksandr Gaman, Ukrayna Antalya Konsolosu Vyaçeslav Homenko ve Ukrayna Dernekleri Koordinasyon Kurulu Başkanı Olena Topçu söz alarak faaliyetlerini anlattılar.