Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/2496 E. , 2021/2524 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/2496
Karar No : 2021/2524
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER : 1- …
2- …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından; 18/04/2011 tarihinde tedavi için gittiği Eskişehir Devlet Hastanesinde kendisine enjekte edilen iğne neticesinde bedensel zarara uğramasında idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranılan zararlara karşılık 1.000,00 TL maddi, 74.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesi’nin 14/12/2017 tarih ve E:2017/436, K:2017/7554 sayılı kararı ile Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının maddi tazminata ilişkin kısmının onanması ve manevi tazminata ilişkin kısmının bozulmasının ardından bozma kararına uyulmayarak verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 13/05/2019 tarih ve E:2018/4881, K:2019/2303 sayılı kararı ile bozulması üzerine; dava dosyası yeniden incelendikten sonra; davacının 18/04/2011 tarihinde Eskişehir Devlet Hastanesi’nde kendisine yapılan iğne sonucu sağ ayağında meydana gelen rahatsızlığın, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun … tarih ve … karar sayılı raporunda mütalaa edildiği üzere enjeksiyon nöropatisi ile uyumlu olduğu, davacının risk faktörleri, dosyada yer aldığı üzere zayıf kişilerden oluşu ve bu durumunun enjeksiyon nöropatisi açısından risk teşkil ettiği hususunda aydınlatılıp enjeksiyon için onamının alınıp alınmadığının, yine davacının halen dava konusu enjeksiyon kaynaklı kalıcı bir arazının olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla 04/09/2020 tarihli ara karar ile Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği nezdinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, aynı tarihli ara karar ile davalı idareden; davacının risk faktörleri, dosyada yer aldığı üzere zayıf kişilerden oluşu ve bu durumunun enjeksiyon nöropatisi açısından risk teşkil ettiği hususunda aydınlatılıp enjeksiyon için onamının alınıp alınmadığının sorulduğu, davalı idare tarafından belirtilen konularda davacının aydınlatılıp onamının alındığına yönelik herhangi bir bilgi ve belgenin Mahkemeye sunulmadığı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan … tarih ve … sayılı raporda; davacıda geçirmiş olduğu yaralanma nedeniyle kalıcı hasar oluştuğu, sürekli maluliyet oranının %43,0 olduğunun belirtildiği, davacının risk faktörleri, zayıf kişilerden oluşu ve bu durumun enjeksiyon nöropatisi açısından risk teşkil ettiği hususunda aydınlatılıp enjeksiyon için onamının alınmamış olması ve davacının dava konusu enjeksiyon kaynaklı kalıcı bir arazının olması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; enjeksiyondan kaynaklı kalıcı hasar nedeniyle yaşadığı elem ve ızdırabın giderilebilmesi amacıyla 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin isteminin ise reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
Davacı tarafından, dosya kapsamı, delil durumu ve %43 oranındaki maluliyeti dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat tutarının düşük olduğu,
Davalı idare tarafından, bakılmakta olan davada süre aşımı bulunduğu, zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunmadığının tespiti karşısında olayda hizmet kusuru bulunduğu kanıtlanamadığından salt davacının zayıf kişilerden olması gerekçe gösterilerek manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, davacı için tespiti yapılan maluliyet oranının fahiş olduğu, Eskişehir Şehir Hastanesi Nöroloji ve FTR uzmanı tarafından düzenlenen raporda işitme özrüne bağlı kooperasyon bozukluğu nedeniyle objektif kas-sinir hasarı için davacının tekrar ayrıntılı elektrofizyolojik inceleme ihtiyacı olduğunun belirtildiği, eksik yapılan muayeneye dayalı olarak elde edilen sonucun da hatalı olduğu, kararda mükerrer olarak nispi karar harcına hükmedildiği gerekçeleriyle kararın taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacı tarafından, bozmaya uyma kararı sonucunda kendileri lehine usuli müktesep hak oluştuğu, davalının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş, davalı idare tarafından davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş, müdahiller tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin nispi harca ilişkin temyiz isteminin kabulü, tarafların diğer temyiz istemlerinin reddi ile İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, müdahil …’nun 22/02/2021 tarihinde vefat ettiği, dosyanın bu şekilde tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
1) Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2) Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının Nispi Karar Harcı Yönünden İncelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 2. maddesinde, yargı işlemlerinden bu Kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tâbi bulunduğu; 11. maddesinde, genel olarak yargı harçlarını davayı açan veya harca konu işlemin yapılmasını isteyen kişilerin ödemekle mükellef olduğu; 15. maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınacağı; 16. maddesinde, değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin esas olduğu; 21. maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınması gerektiği; 28. maddesinde ise, (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar harcının dörtte birinin peşin, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında bu oranın yirmide bir olarak uygulandığı, geri kalanının kararın verilmesinden itibaren bir ay içinde ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Anılan Kanun’un, yargı harçlarının gösterildiği (1) sayılı tarifesinde, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden, binde 68,31 oranında nispi karar harcı alınacağı belirtilmiştir.
Bu doğrultuda; konusu belli bir miktarı içeren davalarda, yargılama gideri içinde yer alan kalemlerden nispi karar harcı dışındaki harç, keşif ve bilirkişi ücreti ile posta giderinin, haklılık oranına göre davanın taraflarına yükletilmesi; hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden hesaplanacak nispi karar harcının ise, hükmedilen miktar yönünden haksız çıkmış olan davalı idarelere yükletilmesi gerekmektedir.
Bakılmakta olan davada; İdare Mahkemesince davalı idare aleyhine kararın 10. ve 11. fıkralarında olmak üzere toplamda iki defa nispi karar harcına hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu durumda; Mahkeme kararının 11. fıkrasında bulunan ”Davacı aleyhine hükmedilen 1.366,20 TL harç tutarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak kararın düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davalı idarenin temyiz isteminin nispi harç yönünden kabulüne diğer kısımlar yönünden reddine,
3. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm kısmının 11. fıkrasında bulunan ”Davacı aleyhine hükmedilen … TL harç tutarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak kararın DÜZELTEREK ONANMASINA,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.