Depresyon, ruh durumumuzu, duygularımızı ve davranış biçimimizi etkileyen, ruhsal bir rahatsızlıktır. Depresyon farklı alanlarda bizi etkiler:
Duygular boşluk hissi, üzüntü, çaresizlik ve moral bozukluğundan oluşur. Kimi daha çabuk sinirlenir. Çaresizlik, umursamazlık ve daha önce çok aktif olduğu konulara ilgiyi yitirmek olağandır. Tedirginlik, huzursuzluk ve endişe de belirtiler arasında yer alır.
Davranışlara örnek olarak inisiyatifsizlik, sabırsızlık, sosyal olarak kendini geri çekme ve pasiflik gösterilebilir. En kolay işler bile gözde büyür, yapılması mümkün olmayan bir hale dönüşür. Kişi sabah yataktan kalkmaya zorlanır. Dışarıdan bakıldığında asık suratlı ve donuk bir insan görüntüsü verir.
Düşünceler – Kişi kendine, dünyaya ve geleceğe olumsuz bir gözle bakar. İnsanın kafası ya olmuş ya da olmasından endişe ettiği olaylarla meşgul olur. Kişinin kendini suçlaması ve değersiz görmeye başlaması, belli başlı belirtilerdendir. Dikkat toplama zorluğu çekmeye başlar. Kimileri hayatına son vermeyi düşünür.
Bedensel tepkiler – Enerji eksikliği, uykusuzluk ve iştahsızlık bunlardandır. Diğer belli başlı belirtiler, mide bulantısı, baş dönmesi ve değişik ağrılardır. Birçok kişide, cinsel istek azalması görülür.
Depresyon, yukarıda bahsedilen semptomların bir bileşimi olarak kendini gösterir, yoğunluğu ve derecesi ise kişiden kişiye değişir. Bazıları için tek bir kez yaşanan bir olay olarak kalırken, başkalarında tekrar tekrar ortaya çıkar. Depresyon diğer ruhsal rahatsızlıklarla aynı anda da görülebilir.
Birçok insan sık sık „ben depresyondayım“ der. Bunu söylerken çoğu zaman üzgün olduklarını kastederler. Fakat “gerçek” bir depresyon, kendini üzgün hissetmekten çok daha öte bir durumdur. Gerçek bir depresyon ne başarısızlıktır, ne zayıflıktır ne de utanılacak bir şeydir. Depresyon ciddi tıbbi bir hastalıktır.
Hastanın düşüncelerini, duygularını, davranışlarını ve bedenini etkiler. Ayrıca çoğu zaman insanlarla olan ilişkileri olumsuz etkiler.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insan depresyon yaşamakta. Bu durumda, bir insanın hangi ülkede doğduğuna ya da ne iş yaptığı önemli değildir. Bu hastalık hepimizin başına gelebilir.
Depresif hastalıkların sık görülmesi dolayısı ile tedavi ve yardım olanakları her disiplinden hekimin yanı sıra genel olarak toplum tarafından da bilinmelidir. Nüfusun yaklaşık % 15’i etkilenmiştir, kadınların hastalığa yakalanma riski erkeklere göre iki kat fazladır (Erkekler: %10, Kadınlar: % 20). Bu durum, herkesin akrabalarından, tanıdıklarından veya arkadaş çevresinden birilerinin depresyondan etkilendiğini görmesi anlamına gelir.
Ne yazık ki hastalık hala sıklıkla gizleniyor veya tespit edilemiyor. Depresyona gereken önemin verilmemesinin bir nedeni, biraz depresif bir ruh hali durumunda halk dilinde zaten sıklıkla «Depresyondan» bahsediliyor olmasıdır.
Hastalık çocukluktan yaşlılığa kadar her yaşta ortaya çıkabilir. Vakaların yaklaşık % 15–20’sinde, tedavi edilmediği için veya yetersiz tedavi nedeniyle kronik bir seyir gelişebilir. Vakaların % 50–75’inde ikinci bir epizot takip eder. Artan epizot sayısı ile birlikte başka bir hastalık epizodu oluşma riski artar. Bu nedenle her bir hastalığın dikkatlice tedavi edilmesi çok önemlidir.
İnsan depresyona girdiğini nasıl anlar?
Depresyonun çeşitli yüzleri vardır. Ancak çoğu hastalarda görülen belirli tipik şikâyetler (= septomlar) vardır. Bu şikâyetlerden ne kadarının bir hasta tarafından hissedildiği ve bunların ne kadar güçlü olduğu kişiden kişiye değişmekte.
Depresyona girmiş bir hastanın tipik şikâyetleri:
Pek çok hasta, aşağıdaki belirtilerden şikâyetçi:
Bu şikâyetlerin çoğunu hepimiz tanıyoruz. Ama bu, her birimizin bir kere bir depresyon geçirdiği anlamına gelmiyor. Bir depresyon, bu şikâyetlerin uzun süre (yaklaşık iki hafta boyunca) neredeyse gün boyu devam etmeleri halinde söz konusudur. Şikâyetler hastanın yaşamının tamamını ciddi anlamda etkilerse ortada depresif bir durum söz konusu olabilir.
Bir depresyon sırasında görülebilecek diğer şikâyetler şunlardır: aile fertleri ve arkadaşlarla birlikte bir şey yapma hevesinin bulunmaması, ağrı, gerginlik, kilo kaybı, cinsel isteksizlik, sık sık alkol kullanılması, korku.
Bu belirtiler size tanıdık geliyor mu?
Aşağıdaki belirtilerden ne kadarını yaşıyorsunuz?
Bu belirtilerden en az 5 tanesi, en az 2 haftadan beri sizin aile, iş, okul ya da arkadaşlarınızla yaşantılarınızı etkilemeye başlamış; ilişkilerinizi bozuyor, gününüzün büyük bir kısmını kaplıyor, kontrol edilemez ve başa çıkılamaz durumlar yaratıyorsa sorununuz depresyon olabilir. Vakit kaybetmeden bir uzmana başvurun.
Not: Bu yazı internetteki çeşitli kaynaklardan yararlanılarak hazırlanmış derleme bir çalışmadır.
Kaynaklar:
1- http://www.eaad.net/uploads/media/ Cult.Info_Depression_Turkish.pdf
2- http://www.sksdb.hacettepe.edu.tr/files/Depresyon.pdf
3- http://www.migesplus.ch/fileadmin/Publikationen/ depressionen_tr_neu_01.pdf?d=a
4- http://www.kognitiv.no/wp-content/uploads/2014/11/Depresjon-Tyrkisk.pdf