Diyarbakir Ceza Avukatı

DİYARBAKIR CEZA AVUKATI

CEZA  HUKUKU

Halk dilinde özellikle “Ceza Avukatı ”,  “ Diyarbakır Ceza Avukatı ” olarak tabir edilen kişilerce ceza hukuku ve yasaları kapsamındaki hukuki sorunlar ve problemlere çözümler sunulmaktadır.

Ceza hukukunun daha çok suçun işlenmesi sonrasında yargılama faaliyetini konu edindiği düşünülmektedir. Ceza hukuku sadece suçun işlenmesi sonrası verilen nihai kararların yargısal faaliyetlerini değil yargılama öncesi ve sonrasındaki aşamaları, verilebilecek nihai kararları, itiraz yollarını ile ceza alanındaki koruma tedbirlerini de içermektedir. Bunun yanında kanunda suç olarak nitelendirilen eylemlerin neler olduğu, bu eylemlerin tespitinde ve delillerin toplanmasındaki usul ve esasların kanuni hükümlerine de yer verilmiştir. Bu anlamda özellikle

KORUMA TEDBİRLERİ NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI

CMK 141 ve devamı maddelerde düzenlenen koruma nedeniyle tazminat davası ilgili kanunun 141. maddesinde belirtilen hallerin varlığı durumunda zarar gören taraflarca açılabilen Ceza Hukukuna özgü bir davadır.

Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Davası Hangi Hallerde Açılır?

Koruma Tedbirleri nedeniyle tazminat davası Ceza Muhakemesi kanunun 141. maddesinin 1. fıkrasında sayılan hallerin varlığı durumunda açılabilmektedir. Kanunda belirtilen tazminata konu edilebilen haller şunlardır:

  • Kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen,
  • Kanunî gözaltı süresi içinde hâkim önüne çıkarılmayan,
  • Kanunî hakları hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeden tutuklanan,
  • Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,
  • Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,
  • Mahkûm olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan
  • Yakalama veya tutuklama nedenleri ve haklarındaki suçlamalar kendilerine, yazıyla veya bunun hemen olanaklı bulunmadığı hâllerde sözle açıklanmayan,
  • Yakalanmaları veya tutuklanmaları yakınlarına bildirilmeyen,
  • Hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen,
  • Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen,
  • Yakalama veya tutuklama işlemine karşı Kanunda öngörülen başvuru imkânlarından yararlandırılmayan.

Bu durumlarla karşılaşan kişi veya kişilerce CMK 141 ve devamı maddelerine istinaden zararlarını Devletten isteyebilmektedir.  Bununla birlikte CMK 141. maddenin 3. fıkrasında yukarıda ifade edilen haller dışında da  suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri de dâhil olmak üzere hâkimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davalarının ancak Devlet aleyhine açabileceği ifade edilmiştir.

Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Davası Ne zaman Açılabilir?

Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası açma süresi CMK’da açıkça hüküm altına alınmıştır. Buna göre ilgili kanunun 142. maddesinin ilk fıkrasına göre tazminat talebinde bulunacak kişinin  kararın veya hükümlerin kesinleştiğinin tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde talebini mahkemeye yöneltmesi gerekmektedir.

Yetkili ve Görevli Mahkeme

Tazminat talebinin yöneltilebileceği yetkili ve görevli mahkemenin hangi mahkeme olacağı da Ceza Muhakemesi Kanunun 142. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleri olup yetkili mahkeme de zarara uğrayanın oturduğu yer mahkemesidir.

Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Davasında Maddi Tazminat Nasıl Belirlenir?

CMk 141 ve devamı maddelerine dayalı olarak ilgili kişilerce açılan tazminat davalarında tazminat miktarının ne kadar olacağı hususuna da değinmek gerekmektedir.  İlk derece hesaplamada dosyaya sunulan varsa SGK kayıtlarına göre kişinin almış olduğu aylık maaş veya ücret durumunu dikkate almaktadır. Evrak sunmayan ilgili kişilerden evrak temini istenir. Gerekli sosyo-ekonomik durum araştırması için ilgili kolluk birimine müzekkere yazılabilmektedir. Evrakın sunulmaması durumunda ise kişinin alabileceği maddi tazminat miktar hesaplanmasında asgari ücret hesabı dikkate alınmaktadır.Kişinin belgelerle ispat edebildiği tüm maddi kayıplarının ödenmesi yoluna gidilmektedir.

Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Davasında Manevi Tazminat Nasıl Belirlenir?

Manevi tazminat miktarının hesaplanmasında objektif kriterler değil kişinin gözaltı, yakalama veya tutuklama sebebiyle duyduğu elem acı ve ızdırap gibi subjektif kriterler dikkate alınmaktadır. Gözaltı süreleri eşdeğer olan iki kişinin gözaltına alınma şekli, gözaltına alınmalarına sebep suç türü ve yaşları dahi gözaltından duydukları elem ve ızdıraba farklı miktarlar biçilmesine sebebiyet verebilmektedir. Cinsel saldırı dosyasından halk içerisinde lince uğrayarak gözaltına alınan 50 yaşındaki bir adam ile tek başına yaşadığı evinden uyuşturucu madde ticareti suçlaması ile gözaltına alınan 30 yaşında bir kişinin aldığı manevi tazminat miktarlarının değişkenlik gösterebildiği gözlemlenmiştir.

KASTEN ÖLDÜRME SUÇU NEDİR?

TCK madde 81 de basit hali ve madde 82 de ise nitelikli hali düzenlenen kasten öldürme suçu, bir kişinin bilerek ve isteyerek bir başkasının yaşamına son vermesidir. Bu suç türünde korunan hukuki değer yaşam hakkıdır.

Kasten Öldürme Suçu Şikayete Tabi midir?

Kamu davası olarak nitelendirilen bu dava türlerinin bu şekilde anılma sebebi şikayete tabi olmamalarıdır. Yani suçun bir şekilde haber alınması ile birlikte şikayet var olsun veya olmasın kişiler Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanacak ve halk dilinde Cinayet Avukatı olarak tabir edilen yani bu suçun savunmasını yapacak avukat tarafından yargılamaya iştirak edilip savunma sağlanacaktır.  Bu suç şikayete tabi bir suç değildir. Şikayete tabi olmadığı için taraflar şikayetinden vazgeçse de yargılanan sanık suçun işlendiğinin delillerle ispatlanması durumunda ceza alabilecektir.

Kasten Öldürme Suçu Kime Karşı İşlenebilir?

Kasten öldürme suçu cesede karşı işlenebilir mi? İnsanlara karşı mı sadece kasten öldürme suçu gerçekleşir? Hukuken sağ doğan ve ancak yaşayan bir canlının yaşam hakkının ihlali durumunda kasten öldürme suçu gerçekleşmektedir. Ana rahminde olan bir ceninin hayatına son verilmesi durumunda kasten öldürme suçu değil koşullarının varlığı halinde TCK madde 99’da düzenlenen çocuk düşürtme suçu işlenmiş kabul edilecektir.   Sağ doğan ve yaşayan bir bebeğin bir saat sonra bile öleceği kesinse hayatına bilerek ve isteyerek son vermek kasten öldürme suçunun işlendiğini göstermektedir.

Kasten Öldürme Suçunun Cezası Nedir?

TCK madde 81’de bir insanın kasten öldürülmesi durumunda yargılanan kişinin müebbet hapis cezası ile cezalandırılacağı ifade edilmiştir. Nitelikli hallerin varlığı durumunda ise kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılacaktır.

Kasten Öldürme Suçunun Nitelikli Halleri Nelerdir?

Kasten öldürme suçunun belli hallerde gerçekleşmesi durumunda kanun koyucu kişiye verilecek cezanın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olacağını ifade etmiştir. Buna göre;

  • Tasarlayarak,
  • Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
  • Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle,
  • Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı,
  • Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
  • Gebe olduğu bilinen kadına karşı,
  • Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
  • Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,
  • Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,
  • Kan gütme saikiyle,
  • Töre saikiyle. (TCK madde 82) şeklinde bentler halinde sayılan ağırlaştırıcı sebeplerin varlığı halinde kasten öldürme suçundan yargılanıp suçlu olduğuna karar verilen bir kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecektir.

Kasten Öldürmenin İhmal Suretiyle İşlenmesi Nedir? (TCK madde 83)

TCk madde 83 te tanımlanan bu suçta suç işlediği düşünülen kişi yani suçun faili icrai bir hareketle işlenebilen bir suçu ihmali hareketi ile işlemekte ancak bu ihmali hareketi icrai harekete eş değer olduğundan fail kasten öldürme suçundan cezalandırılmaktadır. Bu suçun işlenmesi sebebiyle kişiye verilecek ceza kanunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir. Bunun yanında aynı maddede  cezada indirim yoluna gidilmeyebileceği de ifade edilmiştir.

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇU NEDİR?

Uyuşturucu madde ticareti suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinde tanımlanmış ve yaptırımları belirlenmiştir. Buna göre uyuşturucu maddelerin üretilmesi, ithal veya ihraç edilmesi, ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi, sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması veya ticaret amacıyla satın alınması, kabul edilmesi gibi hareketlerden birinin varlığı suçun oluşmasına neden olacaktır.  Uyuşturucunun ne olduğu, hangi hallerde  bu suç türünde artırımın ya da indirimin uygulanabileceği TCK’da açıkça ifade edilmiştir.

Uyuşturucu Avukatı Kimdir?

Halk dilinde uyuşturucu avukatı olarak kullanılan tabir oldukça yanlıştır. Boşanma avukatı, ceza avukatı gibi bir branş olmadığı gibi uyuşturucu avukatı şeklinde bir branş da bulunmamaktır. Uyuşturucu suçlarına ilişkin suçlamalara maruz kalanlar ve aileleri tarafından uyuşturucu avukatı şeklinde kalıplaşmış fakat yanlış bir terimle  Avukat arayışına girmektedirler. Avukat her dosya türüne bakabilme yetisine sahiptir. Zamanla aynı dosya türüne bakmadaki sayı artışı benzer dosyadaki bilgiyi artırabilir. Bu sebeple tarafların savunmalarını kendileri yapabileceği gibi her davada bu davalarda da bilgisine güvendikleri bir Avukat tarafından temsil edilmeleri mümkündür.

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Kapsamı

  • Uyuşturucu madde imal etme: Bir maddenin veya uyuşturucu maddenin işlenmesi sonucunda niteliği değiştirilerek uyuşturucu madde haline getirilmesi anlamına gelmektedir.
  • Uyuşturucu madde ithal etme: Uyuşturucu maddenin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak, yurt dışından herhangi bir yolla ülke içine sokulması halinde suç oluşacaktır.
  • Uyuşturucu madde ihraç etme: Ülke içinde bulunan uyuşturucu maddenin başka bir ülkeye çıkarılması durumunda uyuşturucu madde ihraç etme suçu oluşacaktır. Bu seçimlik hareketlerden olan ithal veya ihraç etme, günlük hayatta “uyuşturucu kaçakçılığı” olarak bilinmektedir.
  • Uyuşturucu madde sevk etme veya nakletme: Uyuşturucu maddenin ülke sınırları içerisinde başkasına verilmesi veya devredilerek yararlanılmasını sağlamak amacıyla bir yerden başka bir yere götürülmesi ile suç oluşacaktır.
  • Uyuşturucu madde kabul etme ve bulundurma: Uyuşturucu maddenin kabul edilmesi, maddenin kullanım amacı dışında fiili hakimiyetine geçirilmesidir. Uyuşturucu madde bulundurma ise, kişinin uyuşturucu maddeyi kişisel kullanım dışında bir amaçla hakimiyeti altında bulundurması şeklinde tanımlanabilecektir.
  • Uyuşturucu madde satma, satışa arz etme veya satın alma: Uyuşturucu madde satma suçu, uyuşturucu maddenin bedel karşılığında bir başkasına devredilmesi ile oluşur. Uyuşturucu madde satışa arz etme ise, satış aşamasına gelinmemekle birlikte satış için gerekli hazırlık hareketlerinin yapılması ile oluşacaktır. Uyuşturucu madde satın alma suçu, uyuşturucu maddenin kişisel kullanım amacı ile değil, ticari amaçla alınması ile oluşacaktır.
  • Uyuşturucu madde temin etme (sağlama) suçu: Uyuşturucu madde temini, kişinin herhangi bir suretle elde ettiği uyuşturucu maddeyi, satış amacı olmadan ve karşılığında bedel almadan bir başkasına vermesidir. Uyuşturucu maddeyi temin edenin satış veya satışa arz gibi bir amacı olmaması gerekmekteyken uyuşturucu maddeyi alan kişinin hangi amaçla aldığının suçun oluşması için önemi yoktur.

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Cezası

Seçimlik hareketlerle oluşan uyuşturucu madde ticareti suçunun cezaları TCK m.188’de şu şekilde sayılmıştır:

  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç edilmesi halinde kişi, 20 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır.
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arz edilmesi, başkasına verilmesi, sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması, satın alınması, kabul edilmesi, bulundurulması hallerinde ise kişi 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve bin günden yirmibin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacaktır.
  • Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, 8 yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Cezayı artıran ve azaltan nedenler:

  • Yukarıda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya baz morfin olması halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arz edilmesi, başkasına verilmesi, sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması, satın alınması, kabul edilmesi, bulundurulması fiillerinin, okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde ise verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.
  • Uyuşturucu madde imal ve ticareti kapsamına giren tüm suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
  • Uyuşturucu madde imal ve ticareti kapsamına giren tüm suçların, tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da uyuşturucu madde imal ve ticareti suçuna ilişkin hükümler uygulanır ancak verilecek ceza yarı oranda indirilebilir

Uyuşturucu Madde İmal ve Ticareti Suçunda Etkin Pişmanlık İle Ceza İndirimi

Etkin pişmanlık, kişinin işlediği suçtan dolayı, özgür iradesi ile pişman olarak gerçekleştirdiği suç oluşturan eylemin meydana getirdiği olumsuzlukları gidermek için olumlu davranışlarla katkıda bulunması halinde işletilen bir ceza hukuku müessesesidir. Uyuşturucu madde imal ve ticareti suçu için de etkin pişmanlık, TCK m.192’de iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Bu suçların işlenmesi halinde kişinin hangi aşamada pişmanlık gösterdiği, cezada yapılacak indirim açısından oldukça önem arz etmektedir.

  • Suçun işlendiğinin resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce etkin pişmanlık:

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.

  • Suçun işlendiğinin resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra etkin pişmanlık:

Bu suçların işlendiği resmi makamlar tarafından haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu İle Arasındaki Fark Nedir?

Uyuşturucu madde imal ve ticareti suçu ile uyuşturucu madde kullanma suçu tamamen farklı suçlardır. Bu suçların ayırt edilmesinde belli ölçütler vardır. Bunlardan ilki ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarıdır. Kişinin ihtiyacına göre kullanım miktarını aşan miktarda uyuşturucu madde ele geçirilmesi, kullanım amacı dışında bulundurulduğuna karine teşkil eder. Bu sınır Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenmektedir. Bu iki suçun ayırt edilmesinde diğer bir kriter ise sanığın hareketleridir. Sanığın elindeki uyuşturucu maddeyi bir başkasına satma, devretme, tedarik etme gibi davranışlarda bulunduğu tespit edilirse eylemi uyuşturucu madde ticareti olarak nitelendirilecektir. Ayrıca uyuşturucu maddenin bulunduğu yer de suçun nitelendirilmesi bakımından önem taşıyacaktır. Örneğin uyuşturucu maddenin kişinin kolayca ulaşabileceği bir yerde bulunması durumu uyuşturucu madde kullanma suçu olarak nitelendirilmesinde etkili olacakken; uyuşturucu maddenin kolay ulaşılamayacak bir yerde saklanması da uyuşturucu madde ticareti olarak nitelendirilmesinde etkili olacaktır. Son olarak uyuşturucu maddenin ne şekilde bulundurulduğu da suçun vasfının belirlenmesi açısından önemli olduğu söylenebilecektir. Örneğin; uyuşturucu maddenin eşit ağırlıkta ve çok sayıda paketlere ayrılması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde hassas terazi, ambalaj gibi ürünlerin de bulunması uyuşturucu maddenin kullanım dışında, ticaret amacıyla bulundurulduğuna yönelik önemli bir işaret olacaktır.