Dj’ler… Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satanlar
Dedesinin ve babasının müziğe olan tutkusu ona geçmiş. Dj’liğe üniversite partilerinde çalarak adım atmış.
Met
İlk Dj kabinini gördüğü anda büyülenmiş ve tek bir şey ister olmuş."DJ olmak"
Türkiye’nin dünyaya açılan iki ünlü Dj’i ile sıcak bir günbatımında Bodrum Cafe Del Mar’da müzik üzerine konuştuk
Sizin Dj’liğe başladığınız dönemlerde club kültürü bugünkü kadar popüler değildi. Dj olmaya nasıl karar verdiniz?
Ufuk
Ben çocukluğumdan beri müziğe inanılmaz meyilliydim. İlk çalıştığım yer bir plak stüdyosuydu. Daha sonrasında sadece Dj olmak istedim.İlk profesyonel gece kulübü işim Türkiye’nin ilk marjinal gece kulübü sayılan Taksim Night Park oldu. (Metin Fadıllıoğlu’nun Türkiye’nin en iyi kulüp işletmecilerinden olduğunu düşünüyor) Aslında en sevdiğim işi yapıyorum, çok şanslıyım.
Met
Benim ilk işim ses sistemleri yapan bir şirketti. İlk Dj kabinini gördüğüm gün çok etkilendim ve öğrenmek için inanılmaz bir istek duydum. Daha sonra ne yapıp ne edip Dj Tangun’la tanıştım ve o bana yardım etti.
Elektronik müziğin çıkış noktası ve felsefesi nedir?
Ufuk
Techno ve House’un çıkış noktası Soul ve Jazz.
Davis ve James Brown’un bir parçasındaki bir melodi bu tarzın başlangıcı olarak kabul ediliyor.
Met
Dans müziği özgür ve kalıpsız.
Ufuk
1978’de dans müziğinin manifestosu yazılmış zaten. Ne olursan ol gel. Mevlana gibi.
Küreselleşen ve bireyselleşen sisteme uygun bir müzik aslında. İçinde bir yalnızlık ve başkaldırı olduğunu düşünüyor musunuz?
Ufuk
Tamamen evrensel. Dil, din, ırk ayrımı yok. İçinde başkaldırı veya yalnızlık olabilir. Aslında bu müzikte insan ne hissetmek istiyorsa onu hissediyor. Çok eğlenip dans edebilir veya kendini tamamen soyutlayıp kendisiyle başbaşa
Met
Biz MÜZİKLE bir ÖYKÜ YAZIYORUZ. Bu öyküde herkes farklı birşeyler algılayabiliyor.
Türkiye’nin club kültürüne adaptasyonu çok hızlı oldu. Herşeyin çok çabuk tüketildiği ülkemizde sizce elektronik müziğe olan ilgi sadece moda olduğu için mi? Türk insanının bu müziği gerçekten sevdiğine inanıyor musunuz?
Ufuk
Ben büyük ölçüde özenti olduğuna inanıyorum. Tarzların arasındaki farkı anlayan, bilen çok az. Genelde ne dinlediklerini bilmiyorlar. Örneğin yurtdışında insanların sevdiği ve sevmediği tarzlar var. İnsanlar sevdiği tarzda çalan dj ve kulüpleri benimsiyor ve onları takip ediyor. Türkiye’de böyle bir şey yok.
Met
Ama yeni nesil çok bilinçli geliyor. Biz Türkiye’nin Konya’dan Diyarbakır’a pek çok yerinde çaldık. Katılım inanılmazdı. Mesela Konya’da 2400 kişiye çaldık. Aslında bizler bağırarak şarkı söylemeyi, şarkılara eşlik etmeyi severiz. Sizin yaptığınız müzikte bu yapılamıyor. Öte yandan bakkallarda minibüslerde bile bu müzik çalar oldu. Takım elbisesini giyip masada oturup eğlenenler clubber gibi giyinip sizin çaldığınız yerlere geliyor.
Ufuk
İnkar etmeyelim. RUHUMUZDA VE GENLERİMİZDE ARABESK VAR.
Met
Biz tactics’de bunu yapıyoruz işte. İçimizdeki arabeski elektronik temaya oturtuyoruz
Ufuk
Massive Attack konserinde Orhan Gencebay’ın sample’larını kestik ve çaldık. Grubun da ilgisini çekmiş ki, organizatörlere özellikle sormuş ne oldugunu.
Paul Simon, Peter Gabriel bile etnik temalar kullandı.
Ufuk
Mesela saz bizim çaldığımız müzikte kullanılamıyor çünkü ton farkı oluyor.
Arif Sağ’dan bağlamada 5 aşağı 5 yukarı tekniğini öğrenmek için dünyanın en ünlü gitaristlerinin ders aldığını biliyor musunuz.
(Bunu ilk defa duyuyoruz.)
Biraz grubunuz Tactics’den bahsedelim. Albüm nasıl gidiyor?
2 ay sonra çıkıyor. Tarzı alternatif, etnik, trip-hop.
Elektronik altyapı üzerine keman, ney, klarnet, kanun gibi etnik sazlar yerleştirdik.
Doğu batı sentezi diyebiliriz.
Nota biliyor musunuz?
Ufuk
Hayir, ama bu konudaki eksiğimizi Türkiye’nin en iyi müzisyenleri ile çalışarak kapatıyoruz.
Met
Dj’ler müzisyen, müzisyenler de dj değil. Aslında ikisini ayırt etmek lazım
Kendi besteleriniz de var.Yurtiçi ve Yurtdışında başka dj’ler sizin mixset’lerinizi çalıyor mu?
Çalıyorlar.
Bu nasıl oluyor yani bir Türk dj yurtdışına nasıl açılıyor?
Ufuk
Track’leri demo yapıp yapımcılara gönderiyorlar. Büyük kitlelere ulaşan Dj’ler pop stara dönüşüyor. Böyle olunca daha ticari düşünmek ve ticari müzik yapmak zorunda kalıyorlar ve bu da müziğin kalitesini etkiliyor.
Met
Kullanıcı dostu sistemler sayesinde birçok kişi evinde kendi müziğini yapmaya başladı ve heryer Dj doldu ama bu bir dezavantaj çünkü müzik kalitesi de düştü.
Sanki elektronik müzikte yeni bir arayış var gibi geliyor bana, çok uzun zamandır aynı veya pek değişikliğe uğramadan devam ediyor çünkü.
Ufuk
Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada elektronik müzikte yeni bir arayış var. şu anda elektro ve house hakim, yani başlangıca bir dönüş var. Pump Up to Jam gibi eski hitlere yeni remixler yapılıyor. 80’ler, 90’lar da her geçiş döneminde olduğu gibi yine yükseliyor.
Dj U.F.U.K
Müzikal kariyerine 1983 yılında başlayan Ufuk Özgönül 1991 yılından itibaren Çubuklu 29, Etiler 29 ve Taksim’deki Night Park’da dj’liğe devam etti.
High End, Magma, Scene – Istanbul, 20, Faces – Ankara, Club Roxy, Waakzamheid, Club Nikis ve Marcanti Plaza – Amsterdam, Phonodrome ve Orange – Hamburg, Fuse – Helsinki, M&M Club ve Katamaran, Hemera – Bodrum gibi klüplerde, J&B Dance & Techno Festivalleri ve ayrıca Alanis Morisette, Massive Attack konserlerinin sonrasında gerçekleştirilen partiler, Braindance, Quake Aid ve Alternatif Festival, Bug Hole, Creamfields İstanbul gibi büyük festival ve organizasyonlarda performans gösterdi.
Ülkemizdeki club sahnesinin her zaman en önde yeralan isimlerinden biri olan DJ U.F.U.K arkasından gelen pek çok Dj adayına da yol gösterdi. U.F.U.K Amsterdam’daki efsane klüp Roxy’de ve İngiltere’nin en önemli dans müzik festivali olan Creamfields’da bugüne kadar yer alan tek Türk DJ olma ünvanına sahip. DJ U.F.U.K, 2003 yılının Mayıs ayında ikinci kere Creamfields’da konuk oldu ve performansıyla büyük beğeni topladı.
Met
Aslında müzik trendlerini ekipman üreticileri belirliyor bir bakıma. Öyle bir sound çıkarıyor ki eski plakları çalamıyorsun. 5 sene önce böyle değildi. şimdi yeni plaklarla eski plaklar arasında sound farkı oluyor ve eskileri çalamıyoruz.
Püf noktaları vardır mutlaka
Met
Çaldığımız plaklarda ölçü çok önemli. Herkes "plak çalıyorlar, bunun nesi zor?" diye düşünüyor.
Ufuk
Çok matematiksel hesapları var. Akortlu geçişler yapmalıyız.
(GEÇİşLERİ YUMUşAK iyi bir set performansını BİR TREN YOLCULUÄU olarak tanımlıyorlar).
Chart çalan Dj’ler de sizde olduğu gibi geçiş kaygısı, matematiksel hesaplar yok sanırım. Popüler şarkılardan oluşan bir repertuarları var. Onlar zaten sevilen ve bilinen parçaları çalıyor. Siz ise bilinmeyen müziği tanıtıyorsunuz.
Ufuk
Biz hatta bilinmeyenleri kovalıyoruz. Londra’da bir dağıtım firmasıyla bağlantılarımız var. Yeri geliyor bize bilgisayarından çıkmış daha plak olmamış müzikleri cd’ye kaydedip gönderiyor. Biz o müziği piyasaya çıkana kadar çalıyoruz.
İş aslında şu şekilde yürüyor; bir çok plak 150 civarında çıkar. 20 tanesi Amerika’ya 20 tanesi Avrupa’ya gider. Geri kalanı ellerinde tutarlar. Bunlar radyo setlerine girer ve bir anda bütün Dj’ler bu plakların peşinde koşmaya başlar.
Aşağı yukarı ne çalacağınızı önceden belirliyorsunuz herhalde değil mi?
Met
Belirlemiyoruz. Aslında karşıdan aldığımız feedback doğrultusunda şekilleniyor bütün set. Deneme yanılma yöntemi yani.
Ufuk
Ama tabii tarzından ödün vermiyorsun. Mesela ben house, tech house çalıyorum. İnsanları mutlu edeceğiz diye trance veya progresive çalmıyoruz.
Çok ünlü Dj’ler sıralayıp çalıyor. Biz de festivallere filan gittiğimizde set çaldığımız oluyor.
Binlerce kişiye çalıyoruz. Bir ünümüz var ve hata yapamayız
Yeni track’leri nasıl takip ediyorsunuz? Mesela New York, Londra ve Amsterdam’la eş zamanlı olarak İstanbul’da bulunabiliyor mu?
Internet henüz ortada yokken, tabii elektronik müziğin pazarı da bu kadar geniş degilken, genellikle plaklarımızı Londra ve New York’a gidip alıyorduk, fakat şimdi internet ve plakçı arkadaşlarımız sağolsun, işimiz kolaylaştı.
.
En çok kaç kişiye çaldınız?.
Ufuk
Liverpool’da yapılan İngiltere’nin en önemli dans müziği festivali Creamfields’da 200 bin kişiye çaldım.
Kaliteli müzik ve ticari müzik ayrımı var mı?
Ufuk
Var tabii, mesela Bodrum büyük ölçüde ticari.
Met
Dj’ler ticari müziği hep küçük görür.Bakkal müziği derler. Aslında hem kaliteli hem ticari olabilir. Mtv’de yeralanlar mesela hem ticari hem kaliteli.
Ufuk
Aslında bu biraz da popüler olmayla ilgili.DJ bir albüm yapar ve o albüm tutarsa, popstar oluyor. Bir albüm yapınca mecburen ticari kaygı taşıyorsunuz. Fakat unutmamak lazım ki, piyasaya çıkmayı başarmış hiçbir muzik kötü olarak nitelendirilmemeli.
Bodrum = Afrodizyak
Biliyorsunuz son dönem televizyon magazin programlarında Bodrum için "Eğlence Cumhuriyeti" benzetmesi yapılıyor. Bodrum eğlence hayatı hakkındane düşünüyorsunuz?
Ufuk
Bodrum benim için çok özel bir yer. Burası aşk kokuyor.. Her koyu ayrı bir cennet.
"Eğlence Cumhuriyeti" benzetmesine üzülerek katılamıyorum. Burada barların ve gece kulüplerinin çoğunun bir karakteri, özelliği yok. Barlar sokağının başından sonuna yürüyün, hep aynı şarkıları duyuyorsunuz, hatta bazen sırası bile değişmiyor. Müzik sistemleri kötü. Çok az yerde ses duvarı kullanılıyor. Bu da ses kirliliğine yol açıyor. Yerleşim yerleriyle gece kulüplerinin iç içe olduğu yerlerde muhakkak ses duvarı kullanılmalı Met
Londra’nın yazlık uzantısı İbiza’dır. Bodrum daha doğrusu Türkbükü de İstanbul’un eğlence hayatının bir uzantısı.
Böyle bakınca Çeşme de İzmir’in uzantısı oluyor herhalde.
Ufuk
Çeşme Bodrum kadar kalabalık ve dolayısıyla karışık değil. Daha düzenli ve medeni duruyor. Çeşme’de çoğunlukla yerli turist görüyorsunuz.
Bodrum’da nedense hizmet kötü ve personel kalitesi düşük. Bu kadar turistik bir yerde bu kadar bilgisiz servis personelinin çalışmasını anlayamıyorum. İsmini vermeyeyim geçen sene bir beach club’da karpuz, peynir ve ekmek istedim. Karpuz ve peynir ekmek arası geldi. Aklım almıyor.(Mekânların çoğu sadece sezonda açık olduğu için her sene farklı personelle çalışıyor. Personel işi öğrendiğinde sezon bitiyor. Sanırım problem büyük ölçüde bundan kaynaklanıyor.)
Bodrum’da nereye gidersiniz?
Cafe Del Mar, Ship Ahoy, Cafein ve Havana klasiklerimiz. Bu sene yeni açılan Bikini, Poppia Marine ve Eros var. Eros ve Bikini Ibiza standartlarında mekanlar.
Yeni nesil’in Dj’ik konusunda bir eğilimleri var mı?
Var ve bizim dj’liğe başladığımız dönemle kıyaslandığında çok şanslılar.
Biz de İstanbul’da zor şartlar altında yaşamakta olan 15-22 yaş arası gençlere
yönelik "Gençlik İçin Müzik" projesinde ders veriyoruz.
(Ücretsiz müzik eğitim kursları vermek amacıyla düzenlenen proje, şişli Belediyesi, HIP Productions, IKGV (İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı) ve British Council işbirliğiyle şişli’de oluşturulan özel stüdyoda gerçekleşiyor.)
Siz neler dinlersiniz, kimlerden ilham alırsınız?
Derrick May, Stacey Pullen, Masters At Work, John Creamer, Steve Lawlern
Dj Met
DJ’lik hayatına 1989 yılında Studio 54’te light jockey olarak başlayan Ahmet şendil 1995 -1999 yılları arasında 14, 19, 20 gibi klüplerde Dj’liğe devam etti. 2000’den beri de Türkiye’nin sayılı kulüpleri arasında gösterilen Switch’de resident DJ olarak yeralıyor.
Hip Productions bünyesinde çalışan DJ’lerden biri olan DJ Met, Darren Roach, Carl Cox, Tom Stephan, Desyn Masiello, Steve Mac, Kosheen, Dave Clarke, Jon Carter, Rythm Masters, Red Snapper, Layo&Bushwaka, Gazla, DJ U.F.U.K, Murat Uncuoğlu gibi isimlerle birlikte çalıştı.
Performans gösterdiği büyük festival ve organizasyonlardan bazıları ise Creamfields Istanbul, 4. J&B Dance & Techno Festival, 3. J&B Dance & Techno Festival, Alternative Festival, DJ Squad Tours, I Love Party Tours, Go Clubbin’ .
Yaptığı prodüksiyonlarla da tanınan DJ Met’in Italya’daki Voice of the Underground ve Brezilya’daki Tropic Records’dan bir çok parçası yayınlandı