DOKTOR/SAĞLIK PERSONELİ HATALARINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARINDA KOMPLİKASYON KAVRAMI

DOKTOR/SAĞLIK PERSONELİ HATALARINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARINDA KOMPLİKASYON KAVRAMI

Hatalı Tedavi veya Tıbbı Girişim Sonucu Ortaya Çıkan Komplikasyon Kavramı :

Bir hastalığın seyri veya tedavisi sırasında ortaya çıkabilen, hastalığın kendinden ya da tıbbi müdahaleden kaynaklanan, tıbbın kabul ettiği normal risk ve sapmalar dahilinde gerçekleşebilen, öngörülemeyen, öngörülse dahi önlenemeyen her türlü olumsuz sonuç komplikasyon olarak adlandırılmış olup, bu duruma hukuk terminolojisinde “izin verilen risk” denilmektedir.

Daha önceleri “tıbbi talihsizlik” olarak tanımlanan komplikasyonların artık birçoğunun önlenebilir olduğu görülmektedir.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi  E: 2002/1376  K: 2002/3840  T: 09.04.2002

‘Bu davada yapılan tıbbı müdahalenin kendisi değil, müdahale sonucunda gelişen enfeksiyon tartışması konusudur. Aslında enfeksiyon hem cerrahi operasyon sonucunda ortaya çıkabilecek olası yani izin verilen risktir. Ancak bu riskin anayasal hak olan vücut tanımlığı ve bütünlüğünü ihlal edecek boyutta oluşmuştur. O halde kusur ve komplikasyon başlığında tartışılacak illiyet bağı esaslı unsur olarak sözleşmede karşımıza çıkmaktadır.’

İzin verilen risk, komplikasyon, vakaya göre değişen olgudur. Öyle ki bir olayda komplikasyon, izin verilen risk tanımında değerlendirilirken, aynı netice bir başka olayda kusur olarak değerlendirilebilir.

‘Batın ameliyatı yapılırken üreter kesilmiş, olay üreterin kesilmesi iken; bu fiil kansere karşı yapılan büyük operasyonda yapılmışsa kesiği doğal kabul etmek, yani tıbbi standartlar içinde görüp komplikasyon olarak nitelemek söz konusudur. Ancak bu üreter kesisinin daha az komplike vakada oluşmasını kusur olarak nitelemek mümkün olacaktır.’ (YAVUZ, F. (2007), A`dan Z`ye Sağlık Hukuku Notları, İstanbul Barosu Yayınları, s.102, İstanbul)

Diğer bir komplikasyonun sınırlandırılması örneği de görülen komplikasyonun önlenememesi neticesinde kusurun oluşmasına dairdir. Burada, başlangıçta önlenebilir komplikasyon varken neticede oluşan komplikasyonda ise doktorun kusuru mevcuttur.

Yargıtay yerleşik kararlarında komplikasyon kavramını şu şekilde tanımlamaktadır:

‘Komplikasyon, tıbbi girişim sırasında öngörülmeyen, öngörülse bile önlenemeyen durum, istenmeyen sonuçtur; ancak bunun bilgi ve beceri eksikliği sonucu olmaması gerekir. Bu tanıma göre, hekimin tıbben kabul ettiği normal risk ve sapmalar çerçevesinde davranarak gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen ortaya çıkan istenmeyen sonuçlardan yasal olarak sorumlu olmayacağı belirtilmektedir. Hasta tıbbi uygulama sırasında ve sonrasında kusur olmadan da oluşabilecek istenmeyen sonuçları, komplikasyonları bilirse ve uygulamaya onay verirse tıbbi müdahale hukuka uygun olur.’

Sağlık personeli/kuruluşu, tedaviyi gerçekleştirirken, yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil, bu sonuca ulaşmak için yaptığı faaliyetlerin özensizliğinden, vekilin sorumluluğuna dair kurallar (TBK Md. 506) uyarınca sorumludur. TBK Md. 506/2 de vekilin, üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Buna göre hekim iş görürken özenle davranmak zorunda olup hafif kusurundan dahi sorumludur.

Komplikasyonun nedeni hekimin hatalı tıbbi uygulaması ise hekim, tedaviyi gerçekleştirirken, yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil, bu sonuca ulaşmak için yaptığı faaliyetlerin özensizliğinden, vekilin sorumluluğuna dair kurallar ile bağlıdır. Bununla beraber bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı davranıldığında da yapılan müdahale hukuka uygun değildir.

Komplikasyon bir tedavinin, bir ilacın bir tanı yönteminin kullanılmasında dahi oluşabilir. Komplikasyonda da kusur oranı tanımlanabilir. Çünkü bazı şartların varlığında ya da yokluğunda komplikasyon gelişebilir. Eğer hasta bu konuda doktor tarafından uyarılmış ya da bilgilendirilmiş ise kusur oranının tespitine gitmek hakkaniyet de uygun olacaktır.

Benzer ameliyatlar sonrasında benzer komplikasyon vakalarına rastlanması her olayda mutlaka yaşanacağı anlamına gelmez. Üzerinde durulması gereken nokta hatalı bir tedavi veya girişimin veya standartlarına uygun olmayan ortam koşullarının bu komplikasyonun ortaya çıkmasını kolaylaştırıp kolaylaştırmadığıdır. Aksine düşünce bilimsellikten uzak bir tahminden öteye geçmez. En basit ameliyatlarda hatta ameliyat niteliğinde olmayan ancak vücuda müdahale içeren iğne, dövme kulak delme gibi işlemlerde bile müdahale edilen yerin enfeksiyon kapma riski bulunmaktadır. Ama bu risk hatalı bir tıbbi uygulama standardına uygun bir şekilde sterilize edilmemiş cihaz kullanımını nedeniyle gerçekleşse sağlık kuruluşunu yahut müdahaleyi yapan personeli ‘enfeksiyon riski her zaman vardır’ deyip temize çıkaramayız.

Avukat Hüseyin Demirbaş Demirbaş Avukatlık Bürosu Bursa 8 Nisan 2021