İçindekiler
Hüseyin Kinan, babasını genç yaşta kaybetmiş, uzun boylu, zayıf, mavi gözlü, esmer, sessiz ve çekingen bir gençti. Annesi, kız kardeşi ve amcalarıyla kendisi. Mühendislik Fakültesi’ni zorlukla bitirdi. Ama çocukluğundan beri müziği çok seviyordu. Amcalarının yanında ragi katibi olan Mesud Bey’den keman dersleri aldı. On yedi yaşındadır ve mühendislik fakültesine giderken amcasının komşusu Leyla adında bir kıza aşık olur. Çok utangaç olduğu için onu kalbine gömer. Okulu bitirdikten sonra bir arkadaşının yardımıyla Avrupa’ya gider. Orada kemanını geliştirir ve güzel eserler verir. Artık popüler bir virtüöz.
Bu arada kız kardeşi Afifi evlendi. İçeride bir yıl sonra Afif’e gitti. Ustam onları ve amcasını görmek için köye gitti. İstanbul’dan gemi ile İzmir’e gider. Münir Bey, gemide Şehzade Vivek Paşa ve kızı Şehzade Cavidan ile birliktedir. Amcasının komşusu Münir Bey, Kenan’ın Cavidan’la evlenip kendilerine evlenme teklif etmesini ister ve Kenan, İzmir Bozyaka’da Lamia adında bir kızla tanıştırılır. Ayrıca Kenan’ın yüzündeki çillerden dolayı Kınalı Yapıncak dediği bir centaur ile nişanlıdır ve aralarında macera tadında bir ilişki vardır.
Her akşam buluşurlar. Kanan bebek diyebileceği ama yalnız kaldıklarında kendine hakim olamadığı bir kızla birlikte olduğu için kendine kızıyor ve bu sinerji duyuluyor ve dedikodular başlıyor. Söylentiler üzerine amcası Şükrü Bey, Lamia’yı Kütahya’daki amcası Reza Bey’in yanına gönderir.Lamia, trende Makbule adında bir kızla tanışır. Lamia değişmiştir ve Lamia’nın Mebrure adını verdiği bir kızı vardır.
Kuzeni Mahmud, üç çocuğu ve kocasıyla babasının evinde kalıyor ama Rakeeb’e aşıktı ve kocası bunun farkında. Mahmud kurnazca Lamia’nın çavuşla tanıştığını söyler, onunla değil. Böylece Lamia olayı devralır. Mahmud’un kocası Raisih Bey Lamia’ya saldırırken Mahmud’u kocasından ayrılmaktan da kurtarır. Lamia onu öldürdü ve mahkemede beraat etti.
Amcası Reza Bey onu bir arkadaşının evine götürür, onu ilk ziyaret eden Moqbel olur, babası onu ister ve evlenmeye karar verirler. Lamia on dokuz yaşında. Ablasının oğlu Dr.Vedat, Kemal Bey’in İstanbul’daki evine gelir.İstanbul’dan sürgün olarak Kütahya’ya gelir.Lamia’nın genç ve güzel, amcasının yaşlı olması Vedat’ı düşündürür.
Lamia’nın söylediği bir şarkı Kenan’ı tanıdığını söyler ve Kenan’ı İstanbul’dan tanıyan Vedat, Lamia’ya Kenan ve Cavidan’ı anlatır.
Bir gün Vedat Bey’in avlanırken vurulduğunu duyar ve olayı öğrenmek için giden Lamia Hanım’ın evinin sahibi tarafından hazırlanan kömürlerden Vedat ile birlikte zehirlenir ve dedikodular yeniden başlar. Kemal Bey onun evden çıkmasını ister ve yaşananlara çok üzülen Vedat Bey Lamia’ya evlenme teklif eder ama Lamia kabul etmez.
Vedat’ın sürgündeki görevi Kütahya’da sona erdi ve İstanbul’a gitti. Bu sırada Kanan, Cavidan ile evlenir ve üç yıldır ilk kez aklında Lamia vardır. Aşkın gönül oyunu değil, dudaklarımızın zevki olduğunu söyleyen Kenan, bu aşkın dudaklarından kalbine zehir gibi indiğini artık anlıyor ve Kenali Yabenkağı onunla birlikte olmak istiyor. Cavidan’la mutlu. Cavidan ile İzmir ve Bozyaka’ya giderler. Lamia’yı orada Cavidan’la görmeyi umuyor. Ama bunu göremiyor ve çok üzülüyor.
Kenan Bayez İstanbul’a gider ve bu arada Lamia İstanbul’da kalır, Kenan Bey ve Prenses Cavidan ayrılır, eski bir dostu olan Vedat Bey ve Kenan ile tanışır ve Vedat onu makamına davet eder ve orada tesadüfen Kenan Lamia ile tanışır. Seni tekrar görmek için bir mesaj yazar. Bunun Lamia’da bir yaz rüyası olduğunu söyler ve dosyayı kapatır. Kenan’ın keman sesiyle yaşadığı büyülü aşk böylece sona ermiş ve Kenan tüm umudunu kaybetmiştir.
Lamia, Vedat’la evlenmeyi kabul eder ve evlenirler. Kinan Bey hayata küser. Sidi Kouy’a annesinin mezarına gider ve ağabeyinin etrafında dolaşır. Altı ay sonra öldü.
Yazar hakkında kısa bilgi:
Reşat Nuri Göntekin
İstanbul’da doğdu (1889), ilköğrenimini Selimiye ve Çanakkale Kaza Okullarında tamamladıktan sonra (1909), Galatasaray Lisesi ve İzmir Frere Okulu’nda okudu. Daha sonra İstanbul’da Daralfonu edebiyat şubesine (kolej) girdi ve oradan mezun oldu (1912). Bursa Lisesi, İstanbul’da Vefa, İstanbul Erkek, Çamlıca, Kabataş, Galatasaray ve Erenköy Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı ve müdürlük yaptı.
Reşad Nuri Göntekin daha sonra Milli Eğitim Müfettişliğine atandı (1927). Göntekin daha sonra Çanakkale’ye seçildi (1939), Milli Eğitim’e döndü (1943) ve Başmüfettiş oldu (1947). Bu görevi sürdürürken aynı yıl UNESCO Türkiye temsilcisi ve öğrenci müfettiş olarak Paris’e gitti. Daha sonra 1954 yılında emekli olan Göntekin, yurda dönüşünde İstanbul Şehir Tiyatrosu edebiyat kurulu üyeliğine seçildi. Reşad Nuri Göntekin rahatsızlanarak tedavi için gönderildiği Londra’da öldü (1956).
Gerçek mutluluk şöhrette değildir.
Hüseyin Kinan:
Babasını küçük yaşta kaybetmiş bir tarihçidir. Müzikte başarılı olduktan sonra çocukluğunu ve gençliğini yaşamak istedi.
Neil Beck:
Hüseyin Kinan’ın babası
Bayan Angel:
Kenan’ın annesi. Babasının haberi olmadan evlendi. Erken yaşta dul kaldım.
Bay Münir:
Keenan’ın amcası kendini üzüm bağlarına adadı.
Vivek Paşa:
Mısırlı ve Paris’te eğitim gördü.
Prenses Cavidan:
Fevik Paşa’nın kızıdır. Temel bir eğitimi yok, babası gibi sanata düşkün. o çok güzel.
Bay Reda:
Lamia’nın Kütahya’daki amcası
Bay Kemal:
Lamia’nın ilk karısıdır.
Bayan Maqbool:
Kemal beyin kızıdır. Başından beri Lamia ile arkadaşça bir tavrı var.
Vedat Bey:
Çok zeki, kahverengi saçlı, neşeli ve canının istediğini yapan biridir.
Sanki kendi yaşıyormuşçasına anlatılan akıcı bir kitap.
Diğer romanların özetleri (kitap özetleri)
«10 Kasım Töreni, Öğretmenin Konuşması, Günün Anlam ve Önemi Vurguları, Çılgın Türklerin Özeti»
[wpcin-random-posts]