Dünyaca Ünlü Müzisyen & Besteci: Ludwig van Beethoven’ın Hayatı

Dünyaca ünlü besteci Beethoven 1770 yılında dünyaya gelmiştir. Babası alkolik olan Beethoven Almanya’nın Bonn şehrinde doğmuştur. Annesi, bir çeşit cilt hastalığı olan rengi hastası ve 1 kardeşi zihinsel engelli, 2 kardeşi duyma engelli ve 3 kardeşi görme engelli olan Beethoven bu ailenin 9. evladıdır. Çocuklarının her birinde çeşitli engeller bulunmasına rağmen bir evlat daha dünyaya getirmekten çekince duymayan anneleri sayesinde müzik dünyasına bir armağan olan 9. evlatlarının adını da Ludwig van Beethoven koymuşlardır. Babası saray müzisyeni olan Beethoven hiç istemeyerek de olsa babasının ısrarları üzerine piyano çalmayı öğrenmek zorunda kalmıştır. Katı ve sinirli bir babaya sahip olan ünlü besteci Beethoven 4 yaşında iken babasından piyano eğitimi almaya başlamıştır. Bir rivayete göre 4 yaşında iken küçük parmakları piyano tuşlarına tam yetişmeyen Beethoven yine de piyano çalmaya zorlanmış. Piyanoyu istemeyerek ve zorla öğrenen Beethoven’ın uzun süre piyano ile yıldızı barışmamıştır ancak genç yaşında annesine ve kardeşlerine bakmak zorunda kaldığı için geçimini kilisede piyano çalarak sağlamıştır.

18.yy’ın ortalarından itibaren Avrupa’daki 4. en kalabalık şehir olan ve o dönemde Avrupa’da kültürel ve politik bir merkez haline gelen Viyana, Avusturya’nın başkentidir. Ayrıca Viyana’nın bir diğer çok önemli özelliği ise şehrin tarihte aydınlanma yaşadığı alan müzik üzerine olmuştur. Başka krallar ve yöneticiler tarihteki aydınlanmalarını felsefe alanı ile yaşarken Viyana’nın müzik üzerine yaşamasının bir sonucu olarak dünyaca ünlü müzisyenlerden Mozart, Beethoven, Franz Schubert gibi isimler yeteneklerini dünyaya Viyana’da duyurmuştur. Bu büyüleyici ve gösterişli şehirle Beethoven’ın tanışması ise o 17 yaşında iken olmuştur.

Beethoven gibi ünlü bir besteci olan Mozart’ta Viyana’da değil başka bir şehirde doğmasına rağmen yıldızının parlaması Viyana ile olmuştur. 8 milyon nüfusa sahip olan ve bir anlamda klasik müziğin başkenti olan Viyana her sene milyonlarca turiste kapılarını açmaktadır. Şehre gelen turistlerin neredeyse %30’u da vakitlerini çeşitli müzik etkinliklerinde özellikle operalarda geçirmektedir. Bambaşka bir atmosfere sahip şehirde yalnızca konserler için özel olarak yapılmış salonlar bulunmakta ve bu salonlar hiçbir şekilde her hangi başka bir organizasyon için kullanılmamaktadır. Bahsettiğimiz bu salonlar arasında en çok üne sahip olanı ile şehrin tam göbeğinde, meydanda bulunan Opera binasıdır. Mozart’ın ünlü bestesi Don Juan ile halka kapıları açılan Opera binası 1872’de kurulmuştur. Opera binası ünlü müzik yapımcıları tarafından çok özel ve güzel bir yer olarak anılsa bile binanın mimarı için aynı şekilde bahsetmek çok zordur. Zira opera binası o dönemde çeşitli kişiler ve topluluklar tarafından tren garına benzetilmesi üzerine mimarı olan Van Der Müll’ün intiharına sebep olmuştur. Ancak günümüzde de önemini koruyan ve Opera binasında düzenlenen konserlerin biletleri aylar öncesinden biterek biletler 500 Euro gibi fiyatlardan insanlara satışa sunulmaktadır. Bazı insanlar ise 25-50 Euro arası ücretler ile aldıkları biletlerindense binan bahçesinde bulunan alanda yere veya sandalyelere oturarak bahçede bulunan dev ekranlar ile ücretsiz olarak gösterimde olan konseri izleyebilmektedir.

Viyana şehri günümüzde de geçmişte de müzik anlamında çok ünlü olmasına karşın işler apartman kurallarına geldiğinde işler değişmiştir. Sürekli müzik çalışmaları ile komşularından şikâyet üstüne şikâyet alan ünlü besteci Beethoven bu yüzden birçok ev değiştirmiştir hatta bu sayının 50 yıl içerisinde 83 ev olduğu söylenmektedir. Bu sebepledir ki günümüzden Viyana sokaklarında dolaşırken birçok evin ve kafenin üzerinde Beethoven’ın o dairede kaldığı veya o kafede kahve içtiğine dair küçük yazılar görebilirsiniz.

Yılların ilerlemesi ile çeşitli duyma güçlükleri çeken Beethoven zaten huysuz bir yapısı bulunması üzerine daha da agresif bir karaktere bürünmüştür. Biraz dinlenmek ve kafa dinlemek amacı ile şehirden uzaklaşan ünlü besteci Beethoven kaplıcaları ile ünlü olan Heiligenstadt’a yerleşmiştir. Duyu problemlerinin daha da artması üzerine iyice sağırlaşan ve kaplıcalardan herhangi bir şifa bulmadığını anlayan Beethoven bu dönemde dünyaca ünlü 9. senfonisini sağır olarak besteler ve hiçbir zaman dinleyemez. Ömrü boyunca hiç evlilik yapmamış olan Beethoven günlük olarak uzun yürüyüşler yapmıştır ve günümüzde Beethoven’ın bu yürüyüşlerini gerçekleştirdiği yol Beethoven yolu olarak anılmaktadır. Son yıllarını maddi zorluklar ve hastalıklar ile savaşarak geçiren dünyaca ünlü besteci Beethoven’ın 1821 yılında karaciğer rahatsızlığı başlamış ve 1826 yılına dek bu rahatsızlık ile boğuşmuştur. Son dönemlerinde yataktan bile çıkamayacak hale gelen Beethoven 26 Mart 1827 yılında hayata gözlerini yummuştur. Ölüm sebebi çoğu kaynakta geçmemesine rağmen siroz olarak tahmin edilmektedir. Cenazesine ise 30.000 civarında insan katılmıştır ve büyük bir kalabalık eşliğinde sonsuzluğa uğurlanmıştır.