Merhabalar. Geçtiğimiz aylarda Schrammek ’in daveti ile Almanya’ya gidip Düsseldorf’ta bulunan yeni merkezlerini dolaşma şansı yakaladım. Beni Türk misafirperverliğini aratmayacak şekilde ağırlayan Alexander Drusio ve Christina Drusio kardeşlere teşekkür eder ve bu keyifli turdaki deneyimlerimi sizler ile paylaşmak isterim.
Düsseldorf , Ren Nehri kıyısında kurulmuş moda ve fuar kentidir. Adını Düssel deresinden alır bu güzel şehir. Nüfusu 620.000 civarındadır. Şehir dünyaca ünlü sanayi fuarlarıyla tanınmış ve dünya sanayisine yön veren fuarlar düzenlenmekte olup çeşitli sektörlere hizmet etmektedir.
Şehirin bol yeşili ve mavisi doğa sevenler için bir cennet
İstanbul’un kedisi, Düsseldorf’un kazları ve ördekleri meşhur
İçtenlikle söyleyebilirim ki Düsseldorf harika bir şehir. Yeşil ve mavinin hâkim olduğu, doğayı çok güzel bir şekilde korumuş, hayat dolu bir yer. Bağdat Caddesi misali, sıra sıra dünyaca ünlü markaların bulunduğu caddelere de sahip, ağaçları ve gölleri olan doğal parklara da. Ayrıca nasıl İstanbul’da kedi görmeden birkaç adım atamıyorsanız, burada da aynı şekilde her yerde kaz ve ördek bulunuyor. 😊
Şehrin gece hayatı da gündüz kadar canlı ve renkli. Çeşitlerce farklı dünya mutfağı konusunda ustalaşmış restoranlara ve renkli barlara sahip. Öte yandan sokakları temiz ve güvenli.
Rhine Nehri
Şehir halkı öte yandan çok sıcak ve misafirperver. Korna sesi duymanız imkânsız. Sinirlerden arınmış ve huzurlu sokaklara sahip. Esnaf ile de anlaşmak da oldukça kolay ; ya İngilizce biliyorlar ya da sizin 3 kelime Almanca bilmeniz yetiyor,
Wieviel kostet das? – Kaç para? , Bitte – Önemli değil veya lütfen , Tschüss – Güle Güle!
Şehrin Türk popülasyonu da oldukça var, sokakta yürürken Türkçe konuşanlara, Türk döner ve kebapçılara rastlıyorsunuz.
Schrammek Merkez Binası ve Schrammek Mağaza
İhtişamlı bir binaya giriş yapıyorum ve daha kapıda karşılanıyorum. Sorumlu insanın hali başka, Alexander Drusio yardımcısını beni karşılaması ile görevlendirmiş. Kısa bir asansör yolculuğu sonrası lobide Alexander Drusio tarafından karşılanıyorum. İlk izlenimler, nazik, alçakgönüllü, sıcak bir gülümseye sahip bir insan. Kısa bir yemek ve sıcak bir muhabbet sonrası şirket turumuz başlıyor!
1940’TAN GÜNÜMÜZE SCHRAMMEK
Schrammek lobisinin duvarları, ödüller ve tarihçe ile dolu. Bunların arasında üretimden kalkmış ama maneviyat değeri yüksek eski ürünlerini sergilemeleri, eski ama anlamı olan fotoğrafları da eksik etmemeleri Schrammek hakkında çok şey söylüyor. İçten ve maneviyata önem veren insanlar tarafından yönetildiği açıkça ortada.
Schrammek ‘in değer verdiği başka şey ise çalışanları ve misafirleri:
Çalışanlarına sunduğu imkanlarla gerçekten değer verdiği ortada Schrammek ‘in. Ayrıca güzel bir ayrıntı, turum Paskalya dönemine denk geldiğinden dolayı birçok çalışan tatildeydi. Şirkete geldiklerinde sürpriz olsun diye her çalışanının fotoğrafının altına çikolata bırakmış. ❤️ Turumuz sürerken, aramıza sürpriz bir katılım oluyor, Christina Drusio. Alexander Drusio, kardeşinin daha bilgili olduğunu savunup turun kalitesini daha da arttıracağına güveniyor. Christina da Alex gibi alçakgönüllü ve sıcak bir insan. Aralarındaki samimi ve içten iletişimden Schrammek ‘in kesinlikle bir aile şirketi olduğunu tekrar gözlemliyorum.
Schrammek Merkezi adına yakışır şekilde geniş ve büyük bir yer. Beni şaşırtan diğer şey ise sadece bir cilt bakım merkezi ötesinde, birçok eğitim odasına da sahip olmasıydı. 18 yaş üstü herkesin gelip katılabileceği ve diploma alabileceği güzel bir sistem kurmuşlar. Yani sadece kendi çapında kalmayıp, tüm Almanya’ya cilt bakımı eğitimi sunuyorlar. Gelecek nesillerin Schrammek güvencesi ve tecrübesi ile yetişmesi oldukça değerli olmalı Almanya için.
Lobide bir pano dikkatimi çekiyor. Bana tüm misafirlerine imzalattıkları bir onur panosu olduğunu ve benim de imza atmamın gerektiğini söylüyorlar. Bayrağımızı asma fırsatını kaçırmıyorum tabi ki…
Şık, ferah ve tertemiz bir mağazaya sahipler. Sıra sıra dizilmiş Schrammek ürünleri ise insanın ağzının suyunu akıtabilir.
Ürün satışının yanı sıra cilt bakım servisi de mevcut. Bu bakım odalarının bir tanesi güzel bir ayrıntıya da sahip. Boydan boya camı sayesinde dışarıdan görünebiliyor. Schrammek bakım odasını halkın gözüne sunmaktan çekinmiyor, ürününden ve hizmetinden gurur duyan her markanın yapması gerektiği gibi…
Ve böylece turumuzun sonuna geliyoruz. Ayrılırken herkesin yüzündeki bir gülümseme var. Misafirperverliğini bir kez daha kanıtlayıp benim için hazırladıkları Schrammek hediye paketini sunuyorlar.
Kerem Kunduracı