E-maillerin delil niteliği, şartları ve tüm detaylar için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
İletişim olanaklarının gelişmesi sonucunda farklı ve entegre yolların kullanılır olması mümkün hale gelmiştir. Haberleşme için telefon, uygulamalar veya sosyal medya kaynakları kadar e-posta adreslerinin kullanımına da sıklıkla rastlanır. Her konuda aktif şekilde kullanılan e-maillerin yasal anlamda bir sorunla karşılaşıldığında geçerliliği olup olmadığı merak edilenler arasında bulunuyor. Maillerin tamamı hukuki olaylarda delil olarak kabul edilmezken şartları taşıyanların delil olması konusunda herhangi bir engel bulunmuyor. Eskiden tereddüt eden kanun uygulayıcıları zaman içinde kullanım sıklığı ve profil belirleyebilme özellikleri sayesinde daha az çekimser bir hale gelmiştir. Aleyhine delil olarak kullanılabilecek olan maillerin dikkatle incelenmesi gereklidir.
İçindekiler
Suç duyurusunda bulunurken veya delil olarak eklemek istendiğinde her türlü kanıtın kullanılması davanın seyrini değiştiren önemli kararların alınmasına olanak tanır. Maillerin çıktı olarak alınması ve dosyaya konması herhangi bir anlam ifade etmezken mailin fail tarafından gönderilip gönderilmediği konusunda araştırma yapılması belirleyici olur. Bu sayede mailin dava için geçerli olup olmayacağına karar vermek de kolaylaşır.
Mailin yollandığı adresin belirlenmesi işlemleri bu alanda uzman olan bilirkişiler tarafından yapılır.
Yapılan değerlendirme sonucunda:
gibi soruların cevapları ortaya konmaya çalışılır. Teknik kısmı çözülen durumun delil niteliği taşıyıp taşımadığı netleşmiş olur. Kanun uygulayıcı değerlendirme yaptıktan sonra son kararını verecektir.
Davanın seyrini değiştirecek olan durumlarla alakalı kanun uygulayıcı tarafından verilen kararla bilirkişi araştırması talep edilir. Herhangi birinin talebi veya gerekli olduğunu düşünmesi gereken bilirkişi araştırmasının yapılması anlamına gelmez. Maille ilgili teknik ve araştırılması zorunlu olan işlemler devlet kaynakları kullanılarak ve resmi kanallar üzerinden yerine getirilmelidir. Aksi durumda münferit şekilde yapılan araştırmalar ve raporlamaların geçerliliği bulunmaz.
Mailin sahibinin bulunmaması veya kesin bilgiye ulaşılmaması gibi etmenler şüpheden failin yararlanacağı ilkesinden hareket edilerek delil kabul edilmez. Mailin farklı birisi üzerinden veya dinamik IP denilen sürekli adres değiştiren uygulamalar kullanılarak yollanmış olması şüphenin oluşmasına olanak tanıyacağından tam bir delil kabulü mümkün olmayacaktır.
Teknolojinin gelişmesi sonucunda ortaya çıkan sayısız suçla alakalı bilişim suçları başlığı altında çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bu suçların tamamı internet üzerinden ve birçok konuda olabileceğinden e-mailler veya sosyal medya mesajlaşmaları gibi delillerin ortaya konması kaçınılmaz bir durumdur. Bunun için başvurulan yolların zor ve bilişim anlamında tıkanabilecek halde olabileceği bilinmelidir. E-mailler kanıtlandığında bilişim suçları kapsamında değerlendirilebilir.
Uzman kişilerin adres belirlemek için kullandıkları yollardan bir tanesinin amacı maili yollayan kişinin adresini belirlemektir. Adresin belirlenmesi için IP adı verilen ve her bilgisayarın kimliği niteliğindeki bilginin bulunması istenir. Ip adresinin normal şartlar altında durağan yani tespit edilebilir olması beklenir. Ama kullanılan bazı uygulamalar veya bilinçli olarak yapılan işlemler sonucunda IP adresinin hareketli olması sağlanır. Bu IP özelliği birçok yerden mail atılmış gibi değişkenlik gösterdiğinden mailin fail bilgisayarından atılıp atılmadığı anlaşılamaz. Tespit edilemediğinden dolayı delil sayılması ve yasal yargılama sürecinde kullanılması mümkün olmaz.
Hizmet veya mal konularında gelen maillerle alakalı tüketici mahkemelerinde oldukça fazla dava bulmanız olasıdır. Gereken hizmet ve malın uzaktan satış sözleşmesinde olan özelliklerde bulunmaması suç duyuruların en sık karşılaşılan nedenler arasında bulunur. Mail üzerinden hakaret edilebileceği veya tehditte bulunulabileceği gibi terör eylemlerine kadar uzanan bir suç zinciri kurulması da gündeme gelebilir. Uygulama, mailler ve bunlar gibi internet tabanlı iletişim araçlarının suç mekanizmalarında sıkça kullanıldığı büyük davalar mevcuttur.
Mailin delil kabul edilmesi veya edilmemesi tamamen uzman kişi aracılığı ile verilen rapor sonucunda netleşecektir. Delilin dava için seyir değiştirecek nitelikte olması sürecin daha uzun sürmesini beraberinde getirebilir. Bunun dışında farklı uygulamalar ve süreçle alakalı engeller de delilin araştırılmasını engelleyebilir. Kanıtların net haliyle fail tarafından yollanmış olduğu kesinleştiğinde delil niteliği kazanması beklenir.
Uygulamaların veya mail kaynaklarının yurtdışı kökenli olması yollayanın kimliğinin bulunmasında çeşitli aksaklıkların oluşmasına neden olabilir. Kimliğin paylaşılması için gerekli talepler geçilmiş olsa bile cevap gelmesi veya gizlilik politikaları kapsamında bilgi verilip verilmeyeceği bilinmediğinden faille ilgili bilgilerin alınması sürece yayılabilir. Bundan dolayı failin netleşmesini sağlayacak ek bilgiler, kanıt ve dokümanlar eklenerek kanun uygulayıcıların karar vermesini kolaylaştırma yoluna gidilmelidir.
Şüpheden failin yararlandığı ilkesinin uygulanmasına olanak tanımayacak, kimlik ortaya çıkaran detaylara yer verilmeli, gerekirse failin kimliğini söylemesine neden olacak temel yazışma girişimlerinde bulunulmalıdır. Bu yolla maili kimin yolladığını araştırmak bile gerekmeyeceğinden şüpheden yararlanma seçeneği devre dışı kalacaktır. Kimliğin belirlenmesi süreci yargılamanın uzamasına neden olabileceğinden sürenin daha kısa sürmesini sağlamak adına delilleri çoğaltmak söz konusu olmalıdır.