Elektronik İhale Kavramı

Elektronik İhale Kavramı
Devlet, kamu hizmeti kavramının gelişimi ve değişimiyle birlikte kamusal hizmetleri kendisi ifa etmek yerine ehil, vasıflı, nitelikli ve özel kişiler eliyle yapmayı seçmektedir. Bir hizmetin “kamu hizmeti” sayılabilmesi için devlet tarafından yerine getirilmesi gerekliliği artık kalmamıştır. Bir başka deyişle işin özel sektör tarafından yapılması, bir faaliyetin kamusal hizmet özelliğini kaybettirmeyecektir. Kamusal hizmetin ifa edilebilmesi amacıyla kamu idaresiyle özel sektör firması arasında sözleşme imza edilmesi gerekmekte olup, sözleşmenin ve sözleşme yapılacak kişinin seçilmesi işlemlerinin yasalar ve diğer mevzuat gereğince belirli kriterlere göre yapılması gerekmektedir. Bu noktada kamu idarelerince sözleşme imzalanacak özel sektör firmasının seçilme işleminde izlenecek usul ve esaslar “kamu ihalesi” olarak ifade edilmektedir. “İhale” kavramı, TDK Sözlüğü’nde “iş, mal ve benzerini birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma.(TDK, 2020)” olarak tanımlanmıştır. Fakat, “ihale” kavramı sadece mal ve hizmet alımını değil, bir malın gerçek değeriyle satılmasını temin etmek amacıyla istekliler arasında rekabeti sağlayarak artırma yapılması suretiyle satılmasını da kapsamaktadır (Sucuoğlu, 2019).
Türkiye’de kamu alımlarına ilişkin mevzuatı ifade etmek amacıyla kullanılan kamu ihale mevzuatı “4734 sayılı Kamu İhale Kanunu” ile “4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu” nda yer alan düzenlemelerden oluşmaktadır. 4734 sayılı Kanun’da ihale süreci (ihale hazırlık ve ihale yapılması süreci) işlemleri, 4735 sayılı Kanun’da ise ihale üzerinde bırakılan yüklenici ile sözleşmenin imzalanmasıyla başlayan mal, hizmet alımları ile yapım işleri süreçlerine ilişkin işlemler düzenlenmektedir (Özek, 2019).

İhale kavramı, 4734 sayılı Kanun’da “Bu Kanunda yazılı usul ve koşullarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemler.(4734 sayılı Kamu İhale Kanunu)” şeklinde tarif edilmektedir.

4734 sayılı Kanun’da yer verilen bu tanımdan da anlaşılacağı üzere ihale kavramı, kamu idarelerinin görev alanları içerisinde bulunan hizmetleri ifa edebilmeleri amacıyla ihtiyaç duydukları mal ve hizmetlerin, bedellerinin kamu idarelerince ödenmesi kaydıyla en uygun teklifi sunan özel kişilerce karşılanması amacıyla yapılacak sözleşmenin, yasalar ile belirlenmiş bulunan usul kurallarının öngördüğü bir dizi işlemin tümünü ifade etmektedir. Bu bakımdan “ihale kavramı” ile, kamu idarelerince yapılan tek bir işlem değil bir süreç ifade edilmektedir. Bu süreç içerisinde işlemler, kamu idarelerince ihtiyaçlarına binaen oluşturulan ihtiyaç raporlarının düzenlenmesi ile başlayarak ihale dokümanının hazırlanması, ihale yetkilisi tarafından ihale onayının verilmesini müteakip ihale dokümanının ve ihale gününün ilanının yapılması, tekliflerin sunulması, tekliflerin değerlendirilmesi ve uygun görülen teklif sahibi ile sözleşme imzalanmasına kadar ilerleyen tüm işlemlerdir (Özek, 2019).
Bu çerçevede ihale süreci, kamu idarelerinin ihtiyaçlarının ortaya çıkmasıyla başlayıp sözleşmenin imzalanmasına kadar belli kurallar çerçevesindeki yapılması gereken işlemleri kapsamaktadır. Bu işlemler esas itibarıyla 2002 yılı öncesinde Kamu İhale Kurumunun kurulmasından evvel kamu idarelerince fiziki ortamda kâğıt bazlı şekilde ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında gerçekleştirilmiş olup, bu işlemlerin belli bir standardının olmaması ve 2886 sayılı Kanun’dan kaynaklı eksiklikler kamu ihaleleri açısından çeşitli problemlere neden olmuştur.

E-devlet, kamu yönetimine ilişkin her alanda olduğu gibi kamu alımlarına ilişkin olarak da etkinliği artırmanın temel yolu haline gelmiştir. E-devlet uygulamalarının kamu harcamalarında da uygulanması konusu kamu alımlarında tasarruf, güvenirlik, etkinlik, verimlilik, rekabet gibi temel ilkelerin sağlanmasında odak noktası haline gelmiştir. E-devletin kamu alımlarında uygulanması ile uluslararası rekabetin de katkısıyla üretkenliğin, etkinliğin, şeffaflığın, rekabetin artması ve devlet üzerindeki mali yükün azaltılması yönünde katkı sağlanacağı beklenmektedir. Kâğıt bazlı olarak fiziki ortamda gerçekleştirilen kamu alımı süreci, e-devletin de etkisiyle hızla elektronik alıma doğru evrilmekte, bu hususta tüm dünyada çeşitli proje ve politikalar üretilmektedir. Elektronik ihale, ihalelerde belirli bir standardın oluşturulması ile hukuki ilkelere uyulması ve kamu alımlarında daha etkili sonuçlar alınmasının sağlanması potansiyeliyle, pek çok ülke tarafından uygulanmaktadır (Demirci, 2014).

Elektronik ihalenin Avrupa Komisyonu tarafından yapılan tanımında; alım süreci boyunca gerçekleştirilen kâğıt bazlı işlemlerin bilgi-iletişim teknolojilerine dayalı işlem ve süreçler ile yer değiştirmesi olarak ifade edilmektedir. Avrupa Birliği çalışmalarında ise elektronik ihale kavramı, kamu idarelerince ihalelerde elektronik haberleşmenin ve işlem sürecinin kullanılması olarak tanımlanmak suretiyle bilgi ve iletişim teknolojilerinin kamu alımlarında kullanılmasına vurgu yapılmaktadır.

Buradan hareketle elektronik ihale, en basit anlatımla, kâğıt bazlı ihale işlemlerinin bilgi teknolojileri tabanlı araçlarla değişimi olarak tanımlanabilir (Demirci, 2014).
Kamu İhale Kurumu tarafından 2021 yılı Şubat ayında yayımlanan “2020 Yılı Kamu Alımları İzleme Raporu” nda ise “elektronik ihale”, “Tekliflerin elektronik ortamda, EKAP üzerinden hazırlanarak istekli veya istekli adına yetkili kişi veya kişilerce e-imza ile imzalandığı, teklif değerlendirme işlemlerinin de EKAP üzerinden tamamlandığı ihale yöntemidir.(KİK, 2021b, s. VI)” şeklinde tanımlanmıştır. E-ihale kavramına ilişkin yukarıda yer verilen tanımlardan da anlaşılacağı üzere, e-ihale, ihale süreçlerine ilişkin olarak yapılması gereken tüm işlemlerin bir elektronik platform vasıtasıyla fiziki ortamdan elektronik ortama taşınmasını ifade etmektedir. Bu noktada kişisel verilerin güvenliği hususu da ön plana çıkmaktadır. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun16 izin verdiği ölçülerde veri kaydından ve yönetilmesinden sorumlu olan veri sorumlusunun, işlenen kişisel verilerin tarafların hak ve özgürlüklerine zarar verilmeyecek şekilde korunduğundan emin olması gerekmektedir. Anılan Kanun hükümleri gereğince buradaki sorumluluk tamamen veri sorumlusuna ait olmakla birlikte veri sorumlusu tarafından verilen görevi yerine getirerek veri işleyen gerçek veya tüzel kişinin sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle iş ve işlemlerin etkin yürütülmesi adına kişisel veri güvenliği ve veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğü son derece önem arz etmektedir.

“İhale kavramı” ile “elektronik ihale kavramı” na ilişkin olarak yukarıda yer verilen hususlar birarada değerlendirildiğinde e-devletin de etkisiyle fiziki ortamda yapılan işlemlerin elektronik ortama taşınması suretiyle bir standart oluşturularak hem devlet açısından dünyayla uyum hem kamu alımlarında tasarruf, güvenirlik, etkinlik, verimlilik, rekabet gibi temel ilkelerin sağlanması hem de idareler ve kişiler açısından büyük kolaylık sağlanmış olacaktır.

kaynak:

TÜRK KAMU İHALE SİSTEMİNDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM: BİR E-DEVLET PROJESİ OLARAK ELEKTRONİK İHALE

Caner YURTTAKAL

YÜKSEK LİSANS TEZİ