Emekli olan kişinin emeklilik isteminin onaylandığı tarih itibarıyla artık memuriyet statüsü sona erer. Bu nedenle bu kişi hakkında emeklilik onay tarihinden sonra göreve son verme işlemi tesis edilemez.
Konuyla ilgili emsal Danıştay kararına aşağıda yer verilmiştir.
Danıştay 12. Dairesi’nin E: 2016/8182; K: 2018/2178 Sayılı Kararı
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : Sağlık Bakanlığı
Vekilleri : Hukuk Müşaviri …, Av. …
İstemin Özeti : İzmir 5. İdare Mahkemesince verilen 05/03/2014 tarihli ve E:2013/471, K:2014/297 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi : …..
Düşüncesi : Emekli olduğu için 31.12.2012 tarihi itibariyle artık davacının memuriyet statüsü bulunmamaktadır. Ancak davacı hakkında bu tarihten sonra 25.02.2013 tarihinde göreve son işlemi tesis edilmiştir. Bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. Temyiz isteminin kabulü ile anılan kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; İzmir 20 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri biriminde doktor olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Kanun’un 48/A-5 ve 98/b maddeleri uyarınca Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün görevine son verilmesine ilişkin 25.02.2013 tarihli ve 568 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesinin Kararı
İdare Mahkemesince,
Aynı Kanun’un 98/b maddesi uyarınca memurluğunun sona-erdirilmesine ilişkin dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka-aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
İlgili Mevzuat
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Memurluğun Sona Ermesi başlıklı 98. maddesi ile memurluğun sona ereceği haller şu şekilde düzenlenmiştir;
ç) İstek, yaş haddi, malullük (…) sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması;
5510 sayılı Sosyal Sigortalar Genel Sağlık Sigortaları Kanunu’nun 48 maddesinin 1. fıkrasının b bendinde ise;
Emekliliğin, istek üzerine veya yaş haddi, malullük veya vazife malullüğü hallerinde kamu idaresinin en yüksek amirinin onayı ile tekemmül edeceği düzenlenmiş,
Aynı maddenin 3. fıkrasının 2. cümlesinde; “Birinci fıkranın (b) bendine göre emekliye ayrılmak isteyenler için her durumda, istek tarihinden itibaren bir aylık süre sonunda ilişikleri kesilmiş sayılır.” ifadesine yer verilmiştir.
Olayların Gelişimi, Davacının Emekli Olması ve Dava Açılması
Dosyanın incelenmesinden;
Anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın Danıştay Tarafından Davacının Emekli Olması Gözönüne Alınarak Değerlendirilmesi
Bakılan davada;
İdare hukuku kurallarına göre, idari işlemlerde devamlılık ve istikrar esastır. Hukuka uygun olduğu kabul edilen söz konusu idari işlemlerin doğurduğu sonuçların;
Kanunilik ilkesi, ilgililerin kendilerini güvencede hissetmeleri ile ifade edilen hukuki güvenlik ilkesi ve dolayısıyla kamu yararının bir gereği olarak korunması-gerekmektedir.
Emeklilik Devlet memurlarına tanınmış bir haktır. Memurun isteği üzerine emekliye ayrılması, ilgilinin bu yöndeki iradesini yetkili makamlara dilekçe ile iletmesi ve yasal şartları gerçekleştirdiğinin tespiti üzerine bu başvurunun onaylanması suretiyle gerçekleşmektedir. Bu durumda ilgilinin emeklilik başvurusunun onayı ile kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlem ortaya çıkarak hukuki sonuç doğurmaktadır.
Diğer bir ifadeyle isteğine bağlı emeklilik işlemlerinde, bu işlemin tekemmülü, emekli olma isteğini içeren dilekçenin mevcudiyeti ve idarece alınan emeklilik onayı ile tekemmül etmektedir. Emeklilik onayı alınması işlemi sonuçlandıran ve ihdası nitelikte bir işlemdir.
Bu çerçevede;
Bu durumda, emekli olma isteminin onaylanma tarihi olan 31.12.2012 itibariyle artık memuriyet statüsünde olmayan davacının, bu tarihten sonra 25.02.2013 tarihinde göreve son işlemi tesis edilmiş olduğu anlaşıldığından, işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Sonuç
Açıklanan nedenlerle,
KARŞI OY
İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği düşüncesi ile bozma kararına katılmıyorum.
İdari davalar ile ilgili olarak Ankara İdare Avukatı başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz