Emrullah Eruslu: Binalarda ısı yalıtımıyla 12 milyar dolar enerji tasarrufu yapmak mümkün

İnşaat Dünyası Dergisi Mayıs-Haziran sayısında “Ayın Konuğu” bölümünde İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu’yu ağırladı. Enerji tasarrufu ve yalıtımın önemine değinen Eruslu, “Isı yalıtımı yaparak ısınma ve soğutma amaçlı enerji tüketimini yarı yarıya azaltmak, böylece hem cari açığı hem de enerji faturalarımızı düşürmek mümkün. Yapılan her ısı yalıtımı, enerji tüketimini azaltırken çevreye de büyük katkılar sağlıyor. Enerji ithalatına 2022’de 100 milyar dolar ödeyen ülkemizde binaların sadece yüzde 20’si yalıtımlı olduğu için bu 100 milyarın yaklaşık 12 milyar doları boşa harcanmış oluyor” dedi.

İZODER 2023 yılının ilk yarısını nasıl geçirdi? Sektörünüzün genel durumunu değerlendirip, yıl sonu öngörülerinizi paylaşır mısınız?

Yalıtım sektörünün çatı kuruluşu olarak Türkiye genelinde yalıtım bilinci oluşturmak adına yoğun bir gayretle çalışıyoruz. Kamuoyu aydınlatma çalışmaları, sosyal sorumluluk projeleri, eğitim gibi pek çok başlık altında çalışmalarımızı yürütüyoruz. Cumhuriyetimizin 100. ve İZODER’in 30. yılı olan 2023 yılına büyük bir heyecanla ve yoğun bir programla başladık. Ancak ülkemizi derinden sarsan 6 Şubat deprem felaketinin ardından ülke genelinde olduğu gibi sektör özelinde de gündemimiz deprem bölgesi oldu. Ülkemiz daha önce de çok büyük depremler yaşamış, büyük acılar görmüş olmasına rağmen yeterli dersin çıkarılamadığı bir kez daha görüldü. 6 Şubat’ta yaşadığımız bu büyük afetin bir milat olarak kabul edilmesi, güvensiz yapılaşmanın sona ermesi için bir başlangıç olmasını umuyoruz. Bundan sonraki yeniden yapılanma sürecinde tüm yapıların kurallarına uygun, sağlıklı, güvenli ve enerji verimli şekilde inşa edilmesi çok önemli. Yeni yapılaşma ve kentsel dönüşümde sektörümüz tüm yalıtım kollarıyla önem arz ediyor.

TÜRKİYE GENELİNDE MEVCUT BİNALARIN YÜZDE 80’İNDE ISI YALITIMI YOK

İZODER Başkanı olarak Türkiye’deki mevcut yapı stokundaki yalıtım hakkında bilgi verir misiniz? Türkiye’deki mevcut binalar enerji verimliliği kriterlerini karşılıyor mu?

Yıllardır üzerinde konuşulmasına rağmen ısı yalıtımlı binalar konusunda maalesef istediğimiz noktada değiliz. Ülkemizde mevcut binaların yüzde 80’inde hala ısı yalıtımı yok. Bu da daha fazla enerji harcanması, daha fazla fatura ödenmesi demek. Ülkemizde kullanılan toplam enerjinin yüzde 31’i binalarda tüketiliyor. Tüketilen bu enerjinin yüzde 80’i de kışın ısınma yazın soğutma için kullanılıyor. 2021’de enerji ithalatına 50,7 milyar dolar, 2022’de ise 100 milyar dolar ödeyen ülkemizde binaların sadece yüzde 20’si yalıtımlı olduğu için bu 100 milyarın yaklaşık 12 milyar doları boşa harcanmış oluyor. Oysa ısı yalıtımı yaparak ısınma ve soğutma amaçlı enerji tüketimini yarı yarıya azaltmak, böylece hem cari açığı hem de enerji faturalarımızı düşürmek mümkün. Yapılan her ısı yalıtımı, enerji tüketimini azaltırken çevreye de büyük katkılar sağlıyor.

Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2018’den itibaren inşa edilen ve zorunlu olarak su yalıtımı yapılan bina sayısı toplam yapı stokunun sadece yüzde 1,5-2’sini oluşturuyor. Yaklaşık 10 milyon bina, 28 milyonun üzerinde konutun bulunduğu ülkemizde bu oranlar maalesef güvenli bina sayısı konusunda olmamız gereken noktadan çok uzakta olduğumuzu gösteriyor.

YENİ İNŞA EDİLECEK BİNALARIN SU YALITIMI İLE KORUNMASI HAYATİ ÖNEMDE

Depreme karşı bina yalıtımı nasıl olmalı? Deprem bölgesinde yeni konutlar inşa edilirken su, ısı, ses ve yangın yalıtımında nelere dikkat edilmeli?

Betonarme yapı sistemlerinin en zayıf noktalarından birini suya karşı olan hassasiyeti oluşturuyor. Yağmur, kar, yeraltı suları, zeminde yer alan nem, mutfak, banyo, tuvalet gibi ıslak hacimlerdeki su kaçakları, binanın inşa edildiği zeminde bulunan basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle binalar sürekli olarak suya maruz kalabiliyor. Suyun taşıyıcı yapı elemanlarına nüfuz etmesi, betonun içindeki demirin paslanmasına yani korozyona neden oluyor. Korozyon ise yapının yük taşıma kapasitesini azaltıyor. Betonarme yapıların sağlıklı bir şekilde, tasarım ömürleri süresince işlevlerini sürdürebilmesi için yapının tamamının standartlara uygun şekilde ısı ve su yalıtımı ile korozyondan korunması gerekiyor. Binanın doğrudan suya maruz kalan çatı, temel, ıslak hacim gibi bölgelerinde uygulanacak su yalıtımı ve halk arasında terleme olarak bilinen yoğuşmayı önleyen ısı yalıtımı uygulamalarının doğru ve eksiksiz yapılması ile binalarımızı koruyabiliriz. Yeni inşa edilecek tüm binaların, su yalıtımı ile korunması büyük önem taşıyor. Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’ne uygun doğru yapılmış su yalıtımı ile suyun yapılara nüfuz ederek zarar vermesini önleyebiliriz.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği 19 Şubat 2022 tarihinde revize edildi. Yapılan değişiklikle, Neredeyse Sıfır Enerji Binalar (nSEB) ile ilgili tanımlamalar mevzuatımıza eklendi. 1 Ocak 2023’ten itibaren, bir parseldeki toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan tüm binaların enerji performans sınıfının en az ‘B’ olacak şekilde inşa edilmesi ve kullanılacak enerjinin en az yüzde 5’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılaması zorunlu. Yeni inşa edilecek konutların enerji verimli ve çevre dostu olması için ısı yalıtımı uygulamaları Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ne uygun yapılmalı.

Ses yalıtımı uygulamalarının “Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik” , yangın yalıtımı uygulamalarının “Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliğe” uygun olması gerekiyor.

İnşa edilecek her yeni binanın uzun yıllar boyunca ayakta sapasağlam durmasını sağlamalıyız. Bunun için de zemin etüdünün doğru yapılması, yapının tekniğine uygun olarak tasarlanması, iç ve dış etkenlerden yalıtım ile korunması, bütün süreçlerin yine tekniğine uygun şekilde denetlenmesi önem taşıyor.

YALITIM KREDİSİ’NİN DETAYLARINA İZODER’DEN ULAŞMAK MÜMKÜN

Türkiye’de enerji verimli konutların inşasında devlet ne gibi teşvikler veriyor? Mevcut binalarda yalıtım uygulamalarının yaygınlaşması için verilen Yalıtım Kredisi’nden faydalanmak için şartlar nedir?

Isı yalıtımlı binalar enerji giderlerini yüzde 50 düşürürken ülkemizin toplam enerji faturasını da yüzde 15 azaltıyor. Isı yalıtımının önemini bilmesine rağmen ekonomik nedenlerden dolayı yalıtım yaptıramayan çok sayıda kişi var. Tüketicinin alım gücünü desteklemek amacıyla dernek olarak yoğun mesai harcadığımız Yalıtım Kredisi geçen yıl haziran ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Hazine Maliye Bakanlığı öncülüğünde halkımızın hizmetine sunuldu.

İhtiyaç kredilerine kıyasla daha uzun vadeli ve düşük faizli tutulan yalıtım kredisinin, ülkemizdeki yalıtımlı konut sayısının artırılmasında önemli bir araç olacağına inanıyoruz. Binalarına yalıtım yaptırmak isteyenler için yüzde 0,99 faiz oranıyla 50 bin TL’ye kadar 60 ay vadeli olarak kullanabilecekleri yalıtım kredisi kamu bankaları olan Vakıfbank, Ziraat Bankası, Halkbank ve Ziraat Katılım bankalarından sağlanıyor.

Kredi ödemelerinden endişelenenler elektrik ve doğalgaz faturalarının yarı yarıya düşeceğini, sağladıkları tasarrufla kredilerini sıkıntı çekmeden ödeyebileceklerini unutmamalı. Yalıtım Kredisi’nden yararlanmak isteyen vatandaşlarımız İZODER’in web sitesine girerek kredi detaylarını öğrenebilirler.

MERDİVEN ALTI ÜRETİLEN KALİTESİZ ÜRÜNLER, YALITIM UYGULAMALARINI VERİMSİZ KILIYOR

Yalıtım uygulamalarında sıklıkla karşılaşılan yanlışlar neler? Doğru uygulamaların yapılması için önerilerinizi anlatır mısınız?

Çağdaş yapı konseptine uygun olarak güvenli, enerji verimli, sağlıklı ve konforlu binalarda yaşamanın en önemli koşullarından olan ısı, su, ses ve yangın yalıtımı ile ilgili mevzuatlarımız bulunuyor.

Yönetmeliklerin amacına ulaşması; tasarım aşamasında doğru ürün ve sistem seçiminden başlayıp, standarda uygun ürünlerin doğru şekilde uygulanması etkin denetim ile sağlanabilir. Piyasada çok sayıda yalıtım malzemesi bulunuyor. Genel olarak ısı yalıtım malzemeleri ve su yalıtım malzemelerinin birçoğu Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamında Avrupa standartlarına göre üretiliyor. Bu ürünler piyasaya CE işareti ile sunuluyor. Tüketicilerin bu ürünler arasından seçim yaparken mutlaka yalıtım malzemelerinin üzerindeki etiketlerde CE işareti olup olmadığına bakması gerekiyor. Ayrıca dış cephe ısı yalıtım sistemleri gibi piyasaya sistem olarak arz edilen ürünlerde TS EN 13499 veya TS EN 13500’e göre “G” veya ETAG 004’e göre CE belgeleri aranması gerekir. Ülkemizde her sektörde olduğu gibi yalıtım sektöründe de mevcut olan haksız rekabet koşulları dolayısıyla merdiven altı üretilen kalitesiz ancak ucuz ürünler tüketiciyi yanıltıyor ve yaptırdıkları yalıtım uygulamalarından verim almalarını engelleyebiliyor.

Tüm diğer inşaat süreçlerinde olduğu gibi yalıtım uygulamalarının sağlıklı bir şekilde mevzuatlara uygun olarak tatbiki noktasında yerinde yapılacak denetimler büyük önem arz ediyor. Bu noktadan hareketle Yapı Denetim Kuruluşlarının her tür yalıtım uygulamalarına yönelik denetim faaliyetlerini de büyük bir özenle yürütmeleri gerekiyor. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın beton ve çelik gibi ürünler dahil olmak üzere tüm ürünlere dair denetim ve gözetim faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütmesi çok önemli.

İZODER “TEK YOL U DÖNÜŞÜ KAMPANYASI’NI BAŞARIYLA HAYATA GEÇİRDİ

Yalıtım konusunda toplumun yeterli bilinç düzeyine ulaştığını düşünüyor musunuz? Yalıtım sektörünün tepe örgütü olarak bu konuda yaptığınız çalışmalardan söz eder misiniz?

İZODER olarak kurulduğumuz günden bu yana yalıtım bilincinin Türkiye çapında yaygınlaştırılması ve yalıtım sektörünün gelişmesi için çok yoğun bir çaba içindeyiz.  Yakın dönemde hayata geçirdiğimiz çalışmalarımızdan kısaca söz etmek isterim. İZODER’in misyonu ve vizyonu doğrultusunda ısı, su, ses, yangın yalıtımı branşlarının hak ettiği önemi kamu ve kamuoyu nezdinde görmesi için çalışmalarımızı sürdürdük. Dünya gündeminin önemli bir başlığı olan iklim değişikliği açısından 2016’da imzalanan Paris Anlaşması’nın TBMM’de onaylanması Türkiye için önemli bir adım oldu.

Biz de İZODER olarak ısı yalıtımının enerji verimliliği ve çevrenin korunmasındaki rolüne dikkat çeken “Tek Yol U Dönüşü Kampanyamızı” hayata geçirdik ve başarıyla tamamladık. Kampanyanın ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 19 Şubat 2022 tarihinde Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle Neredeyse Sıfır Enerji Bina (nSEB) konsepti ile ilgili tanımlamalar mevzuatlarımıza eklendi ve 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren nSEB binalara geçiş başladı. Ayrıca yine bu dönemde mevcut binalarda yalıtım uygulamalarının yaygınlaşması için uzun yıllardır ilgili kurumlarla üzerinde çalıştığımız “Yalıtım Kredisi” konusunda da önemli bir adım atıldı. 6 Haziran 2022’de, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Hazine Maliye Bakanlığı öncülüğünde, İZODER’in desteği ile hayata geçen daire başına 50 bin liraya kadar 60 ay vadeli ve 0,99 faiz oranlı Yalıtım Kredisi, Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbank ve Ziraat Katılım bankaları tarafından verilmeye başlandı. Şekerbank iş birliğinde hayata geçirdiğimiz Eko Kredi, yalıtım uygulamaları için finansman çözümü sunuyor.

Kamu yetkililerine, öğrencilere ve vatandaşlarımıza yönelik Türkiye’nin dört bir yanında verdiğimiz yalıtım seminerlerimiz, yayınlarımız, fuar ve konferans katılımlarımız yalıtım bilincinin yaygınlaşması için yaptığımız diğer faaliyetlerimiz arasında yer alıyor.

Yaşanabilir gelecek için emisyon salınımını düşürmek ve iklim krizine “dur” demek için yaptığınız çalışmaları anlatır mısınız?

Sera gazı salımında binalar büyük bir paya sahip. U değeri, konutlardaki duvar, çatı ve pencere gibi yapı elemanlarının ısı kayıplarını önleme başarısını temsil eder ve bu değer ne kadar küçükse ısı kaybı o kadar az olur. Binalardaki ısı kaybı az olursa, ısıtma ve soğutma için harcanan enerji miktarı azalır, iklim değişikliğine neden olan sera gazı seviyeleri düşer. Üstelik enerjide dışa bağımlılığımız azalırken hem ülke ekonomisine hem de aile ekonomisine büyük katkı sağlanır. Bu gerçekten hareketle ‘Tek Yol U Dönüşü’ kampanyasını hayata geçirdik.  Kampanya ile ülkemizdeki binaların daha az enerji harcayan çevre dostu bir yapıya kavuşmasını hedefliyoruz. Bunun için de çatı, duvar ve döşemelerdeki yalıtım kalınlıklarının artırılmasını, kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanarak U değerlerinin iyileştirilmesi gerekliliğini vurguluyoruz.

Dönüşüm için bölgeye göre ısı yalıtım kalınlıklarının artırılması, A ve B sınıfı binaları hedeflemek gerekiyor. Antalya ve İzmir gibi sıcak iklim bölgelerinde 6-8 cm, İstanbul gibi ılıman iklime sahip bölgelerde 9-10 cm, Ankara gibi soğuk olan yerlerde 10-12 cm ve Erzurum gibi çok soğuk olan yerlerde 14-15 cm kalınlıklarda yalıtım yapılması gerekiyor. Benzer durum pencereler için de geçerli. Pencerelerde kaplamasız klasik camlar yerine ısı ve/veya güneş kontrol kaplamalı yalıtım camların kullanılması büyük önem taşıyor.

Yalıtım kalınlıklarının, enerji verimliliğine etkisi çok fazla olsa da kalınlık artışının veya kaplamalı cam tercih edilmesinin uygulama maliyetine etkisi oldukça düşük. Yani iskeleyi kurdurmuş, işçiyi iskeleye çıkarmış, yapıştırıcı, sıva, boya gibi malzemeleri almışken enerji verimliliğini sağlayacak yalıtım levhasını mümkün olduğunca kalın kullanmakta fayda var. Ülkemizdeki binaların tümünün, daha az enerji harcayan, çevre dostu olması öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalı.