“En iyi içme suyu nedir? En iyi içme suyu hangisi?” gibi sorular son zamanlarda insanların sağlıklı su ihtiyacı için araştırdığı konulardan biridir. Tüketeceğimiz içme suyunu belirlerken, bazı kişisel özelliklerimizi göz önünde bulundurmalı, ihtiyaçlarımızı en iyi şekilde karşılayan ve sonunda bize zarar vermeyen su türünü bulduğumuzdan emin olmalıyız.
En iyi su içerisindeki mineral oranı düşük olan sudur. Uzmanlara göre, sağlıklı içme suyundaki mineral ve tuz miktarının düşük seviyede olması gerekiyor. Ancak şu anda marketlerde satılan suların farklı miktarlarda mineral içerdiğinin farkında olmalıyız.
İnsan vücudunun yüzde 70’i sudan oluşur. Doğal olarak, su içmek vücudumuzun susuz kalmasını engellemek ve düzgün çalışmasını sağlamak için hayati önem taşır. Şiddetli ölçüdeki susuzluk hem vücudumuz hem de beynimiz açısından kötü sonuçlar doğurabilir.
Bugün en iyi içme suyu türlerinin neler olduğuna bir göz atacağız.
Öncelikle şunu söyleyelim: Kadınlar günde 2 – 2.5 litre arası, erkekler ise günde 3 litre veya daha fazla su tüketmeliler. Çocuklar büyüdükçe tükettikleri su miktarı zamanla artar. Ancak 10 yaşındaki bir çocuk günde 1.5 litre su içiyor olmalıdır.
Besin maddelerini daha iyi özümseyebilmek için oda sıcaklığındaki içme suyunu tercih etmeliyiz. Soğuk su midede tahrişe sebep olabilir.
Şişelenmiş sular içme suyudur. Ancak 3 farklı içme suyu türü tanımı vardır:
Bugün marketlerde farklı su markalarına rastlamak mümkün. Her birinin üstünde içerdiği mineraller yazar. Ama hangisi en iyi içme suyu bilmek zor.
Bu içme suyu türleri hakkında bilgi sahibi olursak vücudumuz için en faydalı olan içme suyunun hangisi olduğuna karar verebiliriz.
Bu içme suyu türünde düşük miktarda magnezyum ve kalsiyum vardır. Bebekler ve böbrek hastası olanlar için tavsiye edilebilir. Mineral içeriği düşük olduğundan vücut tuzları daha kolay bir şekilde işler.
Bu içme suyu türünde kalsiyum ve magnezyum kalıntıları bulunur. Sonuçta tuz yoğunluğu yüksek bir su ortaya çıkar. Böbrek sorunları yaşayan insanlar için uygun değildir.
Bu su türü böbrekleriyle ilgili sorun yaşayan ve yüksek kan basıncı komplikasyonları görülen kişiler için daha uygundur. Ayrıca kalp rahatsızlığı veya su toplama sorunu olan hastalar için de uygundur.
İçerisindeki bikarbonat oranı yüksektir . Köpüren yapısı sayesinde sindirime yardımcı olur. Soda aynı zamanda asiti de yatıştırır.
Düşük sodyumlu suyun tersine bu içme suyu türünün tuzluluk oranı yüksektir. Maçlardan sonra vücutlarını toparlamak isteyen profesyonel sporcuların tüketmesi için uygundur.
Bazen kuyu suyu olarak da geçen bu su türünde 200 mg’dan fazla sülfat bulunur. Kokusu kötüdür ancak cilt için yenileyici etkisi vardır.
Demirli su olarak da bilinen bu içme suyu türünde yüksek miktarda demir vardır. Anemi sorunu yaşayanların veya demir seviyesi düşük olan kişilerin tüketmesi önerilir.
Bu içme suyu türünün kalsiyum oranı yüksektir. Çocukların, yaşlıların ve hamile kadınların tüketmesi tavsiye edilir. Vücudun kalsiyumu yeniden özümsemesine yardımcı olur.
Kabızlığı giderici özelliği sayesinde oldukça faydalı olabilir. Aynı zamanda stresi azaltıcı etkisi vardır. Yoğun fiziksel aktiviteden sonra kasların hızlı iyileşmesine yardımcı olabilir.
Bazı uzmanlar magnezyum açısından zengin sulardan içmenin kolesterol seviyesini düşürebileceğini söylerler.
İnsan vücudu, düzgün bir şekilde çalışabilmek için belli miktarda suya ihtiyaç duyar. Yeterince su içmek kalp için faydalıdır. Ayrıca damarların sağlığını koruyarak kalp krizinin önüne geçer.
Bir diğer önemli yönü suyun beyne oksijen taşımasıdır. Böylece beynin düzgün çalışmasına ve daha iyi performans göstermesine yardımcı olur.
İçme suyu tüketmek metabolizmanızı destekler ve vücudunuzun formda kalmasına yardımcı olur.
Son olarak su tüketmenin yorgunluk ve bitkinliğe yol açan susuz kalma durumunu engellediğini de belirtelim.
Şiddetli ölçüde susuzluğun geri dönülemez şekilde böbrek hasarına yol açabileceğini unutmayalım. Susuzluk, bununla kalmayıp vücudun diğer organlarını da olumsuz yönde etkileyebilir.
KAYNAKÇA