Endüstri 5.0 ve Süper Akıllı İnsan
[vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column][vc_column_text]Geleceğimizi iyileştiren her teknoloji karmaşık değil, hatta bazen son derece yalın ve aynı zamanda da son derece etkili olabilir. Endüstri 5.0 dönemindeki modüler yapılı akıllı fabrikalarının fiziksel işlemlere ek olarak siber-fiziksel sistemlerle çalıştığı, nesnelerin birbirleriyle ve insanlarla iletişiminin arttığı ve entegre çözümlerin çok daha karmaşık yeteneklerle donatılacağı bir geleceğe ilerliyoruz.
Endüstri 5.0’e bizi taşıyan: büyük veri (big data), nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, simülasyonlar, 3 boyutlu (3D) baskı, bulut sistemleri, akıllı robot otomasyonu gibi çözümler ve siber güvenlik gelişmeleriyle entegre olan Endüstri 4.0 teknolojileridir. Bu teknolojiler, karanlık fabrika üretiminin hâkim olduğu tamamen bir yapay zekâ üretimine dayalı çok daha gelişmiş bir süreci kapsayan 5.sanayi devrimine geçişi doğurdu. Tüm bu gelişmeler, yıllar öncesinden günümüze uzanan tedarik ağı ve ilişkili sistemlerin hızla dönüşmesi anlamına geliyor. Küresel ticaret, dijital dönüşümle bambaşka bir geleceğe doğru ilerlerken, rekabette geride kalmamak için teknolojiyi iş gücüne adapte etmek ayrıştırıcı bir önem arz ediyor. Gelecek sanayi devrimlerine bir geçiş olarak yorumlanabilecek olan ve 5. Sanayi devrimi olarak nitelendirilen Endüstri 5.0 konusunu sizler için özetledik.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
Endüstri 4.0 ve Endüstri 5.0
[vc_column_text]Endüstri 4.0 kavramı İlk kez 2011de Almanya’da Hannover Fuarı’nda ortaya atıldı. Endüstri 5.0 kavramını ise 2017 yılında duymaya başladık. Bu iki devrim arasındaki süreçte, toplumsal gelişmelerin etkisiyle birlikte küresel ekonominin de dinamikleri dijital dönüşümle bambaşka bir hal aldı. Küresel olarak pek çok konuda etkilerini son iki yıldır yaşadığımız Kovid salgını neticesinde teknolojinin ve dijitalleşmenin günlük hayatımıza daha çok nüfuz etmesiyle, Endüstri 5.0, günümüzde gerçekleşmekte olan endüstriye temel oldu ve karanlık fabrikalar çağı olan 5.sanayi devrimine dönüştü. Sanayi devrimlerinin gelişim sürecini ve geldiği noktayı şöyle sıralayabiliriz:[/vc_column_text]
-
Endüstri 1.0
1780’li yıllarda su ve buhar gücünün keşfedilmesi
-
Endüstri 2.0
1880’li yıllarda elektriğin keşfedilmesiyle birlikte ilk kez seri üretime geçilmesi
-
Endüstri 3.0
1980’li yıllarda dijital ve elektronik cihazların günlük hayata girmesi
-
Endüstri 4.0
2010’lu yıllarda siber ve fiziksel sistemlerin devreye girmesiyle birlikte nesnelerin internetinin (Internet of Things) günlük hayata girmesi
-
Endüstri 5.0
2017’den günümüze uzanan yıllarda, toplum için insansız teknolojilerin üretilmesi
[/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
Toplum 5.0 (Society 5.0) Felsefesi
[vc_column_text]2017 yılında, Japonya Başbakanı Shinzo Abe, Bilişim fuarı CeeBIT Fuar’ında, Toplum 5.0 (Society 5.0) felsefesini ortaya koyarak: “Teknoloji toplumlar tarafından bir tehdit olarak değil, bir yardımcı olarak algılanmalı” sözüyle Endüstri 5.0 devrimini açıkladı. Tokyo’da Toplum 5.0 ismiyle böylece bu yeni dönem başlatıldı. Toplum 5.0’ın temel amacı, küresel teknolojik gelişmelerin toplumlara ve yaşama entegre edilmesini sağlamak olarak ifade edilir. Abe’nin açıklamasıyla başlayan 5.sanayi devrimi, “insanın işsiz kalma tehlikesi” üzerine tartışmaları da berberinde getirdi. Toplum 5.0’i açıklayan bir uzmanlar ise teknolojiden korkmak yerine, ona adapte olarak toplum gelişiminin hedeflendiğini ifade eden yorumlar ortaya koyuyor.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
[vc_column_text]Japonya Bilim, Teknoloji ve Yenilik Konseyi yöneticisi ve akademisyen Yuko Harayama’ya göre Endüstri 5.0, toplumun üretken ve teknolojik potansiyelini harekete geçirmek bu sayede insanların yaşam kalitesini artırmak üzere teknolojinin gücünden yararlanmak olarak açıklanabilir. Harayama, söz konusu teknolojiyi açıklarken, dijitalleşmenin bir araç olarak kaldığı ve merkezde insanın olduğu, toplumun “süper akıllı” düzeye ulaştığı bir gelecek betimliyor. Süper Akıllı Toplum (supersmart society) kavramı ise, bu teknolojinin temeliyle ortaya çıkan bir kavram olarak açıklanıyor. “İnsan merkezli toplum anlayışı” misyonundan hareketle ortaya koyulan “süper akıllı toplum” yaklaşımı, Toplum 5.0’ın felsefesini ve misyonunu oluşturuyor. Süper Akıllı Toplum ifadesi, yalnızca seçkin bir zümrenin refahı değil, toplumların gelişimi ve bu toplumları oluşturan her bir insanın refahı ve daha iyi yaşayabilmesi anlayışına dayanıyor.
Toplum 5.0, teknoloji ve onun getirdikleri sayesinde daha gelişmiş bir toplum geliştirmek esasına dayandığından, toplumun teknolojiye adapte olarak daha gelişmiş seviyede yaşaması hedefiyle açıklanıyor. Bu noktada, hizmetlerin ve projelerin sistemleştirilmesiyle birlikte daha gelişmiş sistemlere ulaşmak üzere, çoklu sistemler arasında kusursuz ve işlevsel bir koordinasyon oluşturmak üzere bir ortak platformların (süper akıllı toplum hizmet platformu) artırılmasına yönelik çabalara gerek hükümetler ve ilgili bakanlıklar nezdinde gerekse akademik platformda öncelik verilmesi gerekiyor. Bununla birlikte, bu teknolojinin sanayide kullanımı için küresel kuruluşların yanı sıra pazarda farklı sektörlerde yer alan şirketlerin de işbirliği içinde dönüşüme adapte olması önem kazanıyor.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row css=”.vc_custom_1629803910077{margin-bottom: 24px !important;}”][vc_column]
6. Sanayi Devrimine Doğru...
[vc_column_text]Yapay zekâ, robotik, artırılmış gerçeklik vb teknolojiler ile bunlara bağlı gelişmeler, küresel gündemlerle birlikte gündelik yaşamı farklılaştırdı. Teknolojinin 5. Sanayi devrimini beraberinde sunmasıyla küresel ticaret dinamikleri de daha önce hiç olmadığı kadar hızlı değişiyor. Özellikle küresel Kovid salgını sonucu tedarik zincirinin üretimden lojistiğe birçok aşamasında yaşanan krizler de bu hızı tetikledi. Ağa bağlı sensörler, akıllı mekânlar, otonom üretim tesisleri ve ulaşıma kadar her yerde verilerin gücünden yararlanılıyor. Bu nedenle endüstrinin insan yaşamının her yönüne yansıdığını da göz önüne alarak, çok büyük miktarda verilerden söz edebiliriz. Büyük veri etkileşimli sistemler, üretimden teslimata tedarik zincirini bambaşka bir boyuta taşıyacak. Tedarik süreçlerine yön veren ön görülerde hayallerin ötesinde yenilikler sağlanabilir.
Tüketime ilişkin raporlar ve değerlendirmeler sayesinde, verilerin gücü üretime neredeyse birebir denecek kadar gerçekçi ön görüler sunabilir ve bu sayede “tam zamanlı” (just in time) üretimde hayallerin üzerinde bir etki görülebilir. Buna bağlı bütünleşik etkileşimin küresel ekonomide yaratacağı ivme oldukça heyecan verici. Ağlar ve verilerle örülü küresel pazarlarda kartlar yeniden dağıtılacak gibi görünüyor. 6. Sanayi devrimine doğru, teknoloji dersine sıkı hazırlanacak olan aktörler masada kalmaya devam edecek.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]