İş kanununun belirlediği çerçevede ve şartlarda haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. 4857 sayılı İş Kanunu md.63’e göre; işçinin çalışma süresi haftada en çok kırk beş saat olarak tespit edilmiştir. Aksi kararlaştırılmamışsa 45 saatlik bu çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit bir şekilde bölünerek uygulanır. Ancak, taraflar arasında her gün için ayrı mesai süreleri de kararlaştırılabilir. Çalışma biçimi ne şekilde olursa olsun, işçinin haftalık 45 saati aşan çalışması, fazla çalışma (fazla mesai) olarak adlandırılır.
Fazla çalıştığını iddia eden işçi, fazla mesai iddiasını ispat etmek zorundadır. İşçi fazla çalışma iddiasını yazılı belgelerle ispat edebileceği gibi yazılı belge olmaması durumunda iddiasını tanık beyanlarıyla da ispat edebilir.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. İmzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilir. İşyeri kayıtları,iş yerine giriş çıkışları gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak yazılı belge olmaması durumunda tarafların tanık göstererek sonuca gidebileceği kabul edilir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönünde ihtirazi kaydının bulunması durumunda fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.
Bunun aksi durumda ise ancak yazılı delille fazla çalışma alacağı ispatlanabilir. Bunun yanında işveren tarafından bordro imzalatılmadığı, ödemelerin banka kanalıyla yapıldığı hallerde, işverenin bankadan ödeme yaparken ödemenin fazla mesai ücreti olduğuna dair ihtirazi kaydı yoksa, bu durumda da ispat ancak yazılı delille yapılabilecektir.
Yine Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre davalının kamu kurumu olması halinde, işçi çalıştırma ve çalışma usullerinin kayıtlara dayanması gerektiği, özellikle fazla çalışma çizelgeleri, işyerine giriş çıkış kayıtları, görevlendirme yazıları ve ücret bordroları gibi yazılı delillerle ispat geçerlilik kazanır. Aksi durumda tanık beyanlarıyla sonuca gidilemeyecektir.
Bordroların İspat Gücü: Bordrolarda fazla çalışma tahakkuku varsa ve ödemeler buna göre yapılmışsa, işçi fazla çalışmalarını yazılı delille ispatlamak zorundadır. İşçinin bordrolarda fazla mesai ödenmediğine dair ihtirazi kaydı varsa ve buna göre fazla çalışma yaptığını ileri sürüyorsa, her türlü delille fazla çalışmalarını ispatlayabilir. Özellikle bordroda tahakkuk yoksa ve sıfır görünüyorsa, işveren yalnızca bu bordrolara dayanarak fazla çalışma yapılmadığını iddia edemez. Bu durumda da işçi fazla çalışma yaptığını, tanık dahil, her türlü delille ispatlayabilir.
Tanık Beyanının Delil Değeri: Dinlenen tanıkların tarafsız olmaları gerekir. Örneğin; dinlenen tanıkların da aynı davalıya karşı davalarının olması, davacı ile menfaat birliği içinde olması ya da davalı işverenle aralarında husumet bulunması v.b durumlarda söz konusu tanıkların beyanlarına tam olarak itibar edilemez. Yine tanıkların davacıyla aynı dönemde çalışmış ve çalışma şartlarını bilen kişiler olması gerekir.
Fazla çalışılan her bir saat için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarı, yarı oranında artırılarak ödenir. Örneğin; işçinin normal çalışma saatinin ücreti 50 tl ise, fazla çalışma ücreti saat başı 75 tl olarak ödenmelidir.
Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz.
İşveren, fazla çalışma için bu onayı iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da fazla çalışma ihtiyacı ortaya çıktığında alabilir. İşçinin verdiği yazılı onayın işçi özlük dosyasında saklanması gerekir.
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir.
İşyerinde üst düzey yönetici olarak çalışan yönetici konumunda olan işçiye görevini gerçekleştirdiği şekilde yüksek ücret ödenmesi durumunda, aynı yerde görev ve talimat veren başka üst düzey yönetici de olmaması halinde işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediği kabul edileceğinden bu durumda fazla çalışmaya hükmedilmemektedir.
Yargıtay içtihatlarıyla da istikrar kazanmış uygulamaya göre, bazı meslek gruplarında fazla çalışma kabul edilmemektedir. Mesela; tıbbi mümessiller çalışma saatlerini kural olarak kendileri belirlemektedir. Bu durumda fazla çalışma yaptıkları günlük faaliyet ve çalışma planları ayrıntılı incelendikten sonra belirlenmektedir.
Kapıcıların da esnek çalışma saatlerine tabi oldukları ve kapıcı konutlarının işyerinin içinde olduğu gözetildiğinde fazla çalışma yaptıkları kabul görmemektedir.Her meslek grubunun şartları ve çalışma şekli farklı olduğundan fazla çalışma olup olmadığı her somut olaya göre faklı bir şekilde araştırılır. Fazla çalışma saatlerinin belirlenmesinde davacı işçinin talebi aşılmamalıdır.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın