Bu konferans sayesinde öğrencilerimiz kendilerini Fransızca ifade ederek; Fransa, Lübnan, İsviçre, Fas gibi çeşitli ülkelerden ve Türkiye’nin frankofon liselerinden akranları ile münazaralara katılma imkanı buldular.
Üstelik, öğrencilerimiz Fransa İstanbul Konsolosu Sn. Olivier Gaudin’in açılış törenindeki konuşmasını dinleyerek diplomat mesleği hakkında bilgi edindiler. Açılış konferansının davetlisi, Paris I-Panthéon-Sorbonne Üniversitesi’nde emeritus profesör, felsefeci, ve çevre krizi konusunda etik sorunlar hakkında uzman Catherine Larrère, konferansın ana teması antroposen kavramı hakkında konuştu. Üstelik her komitede, konferansta ele alınan konuların uzmanı akademisyenler sunum yaparak, öğrencilerin sorularını yanıtladılar.
Büyük çoğunluğu ilk kez uluslararası bir konferansa katılan yeni üyelerden oluşan Fransızca MUN Kulübümüz, üç gün boyunca çevrimiçi münazaralara delege olarak çok etkin bir şekilde katkıda bulundu. Kulübün eş başkanlarından Derin ve Gülbin, Uluslararası Ceza Mahkemesi simülasyonunda, hakim rolünü üstlendiler. Kulübün eş başkanlarından İrem, Çevre Komitesi başkanlığı görevini yerine getirdi. Milföy Kulübü’nden Zeyno, tüm konferansı gazeteci olarak takip ederek, dergide yayınlamak üzere konferansa ilgili röportajlar ve bir makale kaleme aldı.
Saint Joseph Lisesi’nin organizasyon ekibine içtenlikle teşekkür ederiz.
Frankofon MUN Kulübü üyelerinin izlenimleri:
“Yeni arkadaşlar edinmek ve münazaralara katılmak çok hoşuma gitti.” (Ege, 9C)
“Canayakın ortamı çok beğendim.” (Beren, 9E)
“Münazara konularını ve organizasyonu çok beğendim.” (İklim, 9A)
“Bu konferans, Fransızlarla konuşurken daha rahat olmam için beni yüreklendirdi.” (Ada, 11D)
“Komitemdeki ortam hoşuma gitti, diğer delegeler çok arkadaş canlısıydı.” (Eren, 9D)
“Özellikle çözüm önergesini yazarken komitemde iyi katılım gösterdim. Ve resmi bir üslupla konuşmak benim için güzel bir deneyim oldu.” (Berke, 9E)
“Açılış konuşmalarının çok güzel olduğunu ve antroposen konusundaki sunumu çok beğendiğimi belirtmeliyim. Benim komitemde sorulan soruları çok beğendim. Gerçekten iyi sorulardı. Fransızların daha rahat olduklarını fark edince, ben de konuşurken ve genel olarak daha rahat hissettim.” (Zeynep, 10C)
“Çözüm önergelerini yazarken ve diğerleriyle birlikte katılarak kendimi geliştirdim.” (Derin B., 9C)
“Fransız ve frankofon katılımcılar olduğu için, küçük gruplarda bile Fransızca konuşmamız gerekiyordu. Böylece Fransızcamı ve aksanımı geliştirdim.” (Defne, 10B)
“Diğer ülkelerin politikaları hakkında birçok şey öğrendim. Ayrıca, bu benim Fransızca düzeyimi de çok ilerletti. Katıldığım için çok mutluyum.” (Sarp, 9A)
“Arkadaşlarımla bir komite yönetmek hoşuma gitti. Üstelik komite başkanları arasında daha yakın arkadaşlıklar kurduk.” (İrem, 11A)
“Ana dili Fransızca olan gençler ile tanışmak hoşuma gitti. Günlük dili ve Fransız aksanını daha iyi anlamamı sağladı.” (Derin S., 10D)
“Katılımcıların ciddiyeti ve konsantrasyonunu sevdim, benim için güzel bir deneyimdi.” (Gün, 10D)
“Tanıştığım insanları sevdim ve konferans da heyecan vericiydi.” (Çağan, 9C)
“Başkalarıyla temas kurmayı ve sosyal olmayı sevdiğimi fark ettim, bu hoşuma gitti. Ayrıca kendimi İngilizce ifade edebildiğimi de gördüm.” (Ayda, 9A)
“Tereddüt etmeden Fransızca konuşabildiğimi ve fikirlerimi ifade edebildiğimi fark ettim. Çözüm önergeleri yazarak ve münazaralara katılarak kendimi geliştirdim.” (Pırıl, 9E)
“Hem organizasyon hem de diğerlerinin motivasyonu hoşuma gitti. Bu deneyim bana fikirlerimi Fransızca ifade edip savunabildiğimi gösterdi.” (Roza, 10A)
“Organizasyonu beğendim. Çevrimiçi olmasına rağmen, organizasyon çok başarılıydı.” (Çağrı, 9E)
“Ciddiyetle hakim rolünü icra edebilmek hoşuma gitti; çünkü konu gerçekten ilgimi çekiyor (ileride hukuk okumak istiyorum). Üstelik harika insanlarla tanıştım.” (Derin E., 11D)
“Uluslararası Ceza Mahkemesi üyesi olmaktan hoşlandım; çünkü hukuk okumak istiyorum. Ayrıca, tüm dünyadan katılan diğer katılımcıları da sevdim. Bu konferans, dünyaya açılmamızı sağlıyor.” (Gülbin, 11C)
“En çok hoşuma giden, tüm komitelere katılabilmek ve tüm münazaraları dinleyebilmekti.” (Zeyno, 10D)