Fuzuli, Fuzuli Edebi Kişiliği Hayatı Eserleri Özet Kısaca

Fuzuli’nin hayatı hakkında bilgilerimiz sınırlıdır. Eldeki bilgilere göre asıl adı Muhammed’dir. Bağdat yakınlarındaki Hille şehrinde doğduğu tahmin edilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nda şairlerin ünlü olduğu İstanbul’dan uzakta, Bağdat – Kerbela civarında yaşadı. İlim olmadan şiir olmaz diyen Fuzeli, Türk edebiyatının en ünlü şairlerinden biridir. Şiirlerindeki biçim, uyum ve şevkin yoğunluğu, samimiyeti ve mükemmelliği, aşk ve aşk acısından doğan mutluluğun etkili bir şekilde ifade edilmesi onu diğer şairlerden farklı kıldı. Fuzeli dilinde Azeri Türkçesinin özellikleri ağır basarken, Osmanlı Türkçesi ve Çağatay Türkçesinin de yansımaları görülmektedir. Fuzuli, Ali Or Nafai ve İranlı şair Hafız’dan etkilendi. Kendisinden sonra gelen birçok şairi etkilemiştir. Türkçe, Arapça ve Farsça divanlara sahip olan sanatçı, en çok Rind ü Zahid ve Hadikatü’s-Süeda adlı eserleri, Su Kasidesi adlı risalesi, ikayetnâme, Beng ü Bade, Leyla ve Mecnun mesnevileri ile tanınır.

İçindekiler

Nosy hakkında detaylı bilgi

Diwan ve şair Msnafi. Gerçek adı Muhammed’dir. Babasının adı Süleyman’dır. Doğum tarihi bilinmiyor. Hill City’de doğduğuna inanılıyor. Bağdat ve çevresinde büyümüş ve devrinin bütün ilimlerini öğrenmiştir. Şah İsmail Bağdat’ı ele geçirdiğinde ona “Bing Badi” mesajını sunarak yakınlaşmak istedi. Bağdat’ın Safevi valisi İbrahim Han tarafından korunmuştur. Kanuni Sultan Süleyman Bağdat’ı fethettiğinde (1534) ona methiyeler düzdü ve Osmanlı valileri Kafer Çelebi ve Ayaş Paşa’dan yardım aldı. Bu vasıtaların yeterli ve sürekli olmadığı Fuzuli’nin şiirlerinden anlaşılmaktadır. Bağdat’ta dört ay kalan Osmanlı ordusunda Celalzade Mustafa Çelebi, Hayali ve Çlıcalı Yahya Bey gibi güçlü şairler vardı. Nosy de onlarla bir araya geldi ve konuştu. Ömrünü Bağdat, Hille, Necef ve Kerbela mahallelerinde geçirdi. 1556 yılında Kerbela’da kasaba salgınında vefat etti. Hüseyin’in türbesinin önüne defnedildi. Iraklılar şairin mezarını yıkıp meydan yaptılar.
Fuzuli, edebiyatımızın en büyük şairidir. Türkçe eserlerini Azerice lehçesiyle yazmıştır. Fuzuli’nin Arapça ve Farsça eserleri de vardır. Bu iki dili şiir yazacak kadar iyi biliyor. Şiirde bilginin esas olduğunu ve bilgi olmadan şiirin yazılamayacağını savunur. Alçakgönüllü, dürüst, onurlu, halinden memnun ve bilgili bir insandı. Eserleri iç ve dış yapı bakımından mükemmeldir. Türk dili ve edebiyatını bir bütün olarak görmüş, selefi ve çağdaşı olan Türk şairlerinin eserlerini okuyup incelemiştir. En çok Ali Sir Nafaa’dan etkilendi. Divan edebiyatının ortak malzemesini (dil, şekil, mazmun vb.) kullanmasına rağmen kendine has bir üslup sahibi olabilmiştir. Edebiyatımızın en lirik şairidir. Duyguları derin, ifadesi doğal. Aşk, hüzün ve ayrılık temalarını işliyor. Aynı ustalığı nesir eserlerinde de gösterebilmiştir. Ünü Türk dünyasına yayıldı. Her şair onun için ateşten bir divan yazmış, popüler şairler onu müderris kabul etmişlerdir.

Meraklı iş:

1. Divan Türkçesi [Eski ve yeni yazılarla defalarca basıldı. En güzel neşri, “K.Akyüz- S. Beken- S. Yüksel- M. Cumbur tarafından hazırlanan metni” İş Bankası gerçekleş­tirdi (1958).]

2. İran Mahkemesi [Tercümesini A.N. Tarlan yapıp yayımladı (1950). Farsça sağlam metnini de H. Mazıoğlu neşretti (1962).]

3. Arapça şiirler: [Leningrad’da Asya Müzesi’nde Fuzuli Külliyatı içindedir. 11 kasîdeden ibaret. Hz. Mûhammed ve Hz. Ali’ye övgü ihtiva eder. Hâmid Araslı yayımladı (Baku, 1958).]Ve

4. Sakinam [Farsça, 318 beyitlik mesnevî. A.N. Tarlan’ın Farsça Dîvan Tercümesİ’nde bu mesnevî de vardır.]Ve

5. Hadikatü’s-süedâ [Saadete Ermişle­rin Bahçesi demektir. Hüseyin Vaizin Ravzatü’ş-şühedâ isimli Farsça eserinin Türkçe’ye serbest tercümesidir. Ker-belâ olayı anlatılır. Selâhattin Güngör sâdeleştirerek yayım­ladı (1955). Şeymâ Güngör bu eser üzerine bir doktora tezi yaptı (1985).]Ve

6. Bing ü Bade [Mesnevî. Esrar ile şarap ara­sında geçen bir münazara ile İt. Bayezid ve Şah İsmail ara­sındaki rekabet anlatılır. N. Lugal ve O. Reşer tarafından Al-manca’ya çevrildi. K.E. Kürkçüoğlu 1956’da Türkçe metnini yayımladı.]Ve

7. Rand ü münzevi [Farsça, mensur. İki insan tipi karşılaştırılır. İlk tercüme Üsküdarlı Mustafa Salim tarafın­dan yapılarak yayımlandı (1285 hicri).]Ve

8. Sağlık ve hastalık [Fuzûlî’nin tıp sahasındaki bilgilerini gösteren eser. Farsça, mensur. Elyazması halindedir.]Ve

9. Kırk hadisin tercümesi [Türkçe, manzum K.E. Kürkçüoğlu (1951) ve Hamid Araslı (Baku, 1958) yayımladı.]Ve

10 – Leyla Fo Mecnun (Leyla ve Mecnun) [Türkçe, mes­nevî. Türünün en güzel örneği. İlmî neşrini N. H. Onan yaptı (1956). İngilizce, Almanca ve Rusça’ya tercüme edildi.]Ve

11 – Metehan [Kelâm konu­sunda, Arapça eser. İnsanın nereden gelip nereye gittiğini,, hakikate nasıl ulaşabileceğini anlatır. H. Araslı yayımladı (Baku, 1958). E. Coşan- K. Işık Türkçe’ye çevirip neşretti (1962).]Ve

12 Bilmece Tezi [Türkçe ve Farsça muamma­larından meydana gelmiş manzum bir eser. K. E. Kürkçüoğlu yayımladı (DTCF Dergisi, C. VII, 1949).]Ve

13. Meraklı Mektuplar [Fuzûlî’nin Celâl-zâde Mustafa Çelebi, Ahmet Beğ, Ayaş Pa­şa, Kadı Alaüddin ve Şehzade Bayezid’e yazdığı mektuplar. İlk dördünü A. Karahan (TDE Dergisi, C. II, IM’de), sonuncu­sunu da Hasibe Çatbaş (Mazıoğlu) (DTCF Dergisi, C. VI, 1948’de) yayımladı. En meşhuru Celâl-zâde Mustafa Çelebi’ye gönderilen ve Şikâyet-nâme olarak bilinen mektuptur. Bunda, kendisine Bağdat vakıfları gelirlerinden bağlanan 9 akçayı alamadığına dâir şikâyeti seçili cümlelerle, ince nük­telerle anlatılmıştır.]
Fuzuli hakkında yüzlerce kitap ve makale yayınlanmıştır. Mojang Kumbur’un (1956) Nosy üzerine yazdığı bir bibliyografik makalede topluca bulabiliriz. Son zamanların ciddi eserlerinden biri (1973) Haluk Epectin’in Fuzuli’nin Hayatı, Edebî Kişiliği, Eserleri ve Bazı Şiirlerinin Açıklamaları adlı kitabıdır.

Fuzuli bu ismi seçerken Arapçadaki üstün bilgisini göstermiş ve çevresindeki cahiller bu ismin sadece ikinci anlamını düşünmüşler, birinci anlamı akıllarına getirememişler ve Fuzuli hakkında boş yorumlar yapmışlar ki bu da onları mest etmiştir. kahkaha.

«FIGANI LESKOFÇALI ÖDÜLÜ KAZANAN»

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]