Gecikme Tazminatı

Gecikme tazminatı borç ilişkisinde taraflardan birinin borçlu olduğu şeyi yerine getirmesinde gecikmesi sonucunda talep edilebilen bir tazminattır. Gecikme tazminatının talep edilebilmesi için öncelikle karşılıklı borç içeren bir sözleşme ortada olmalıdır. Bu sözleşmenin yerine getirilmesinde taraflardan biri yükümlülük altına girdiği borcu yerine getirmemeli ve borçlu temerrüdüne düşmelidir. Bunun sonucunda yükümlülüğünü yerine getirmeye hazır olan tarafa sağlanan haklardan, borcun yerine getirilmesi ve kaybedilen zamana ilişkin gecikme tazminatı talebi mümkün olabilecektir.

Gecikme Tazminatının Kapsamı

Gecikme tazminatı kapsam olarak borç ilişkisinin ayakta kalması fakat gecikmeden kaynaklı uğranılan zararın giderilmesine yönelik bir taleptir. Tarafların arasındaki sözleşme geçerli olmakla beraber borcunu yerine getiremeyen tarafın, karşı tarafın zararını karşılaması ile birlikte sözleşmenin koşullarına uyulmuş gibi borç ilişkisinin sona erdirilmesidir.

Borçlu Temerrüdü

Borçlu temerrüdü, tarafların aralarındaki sözleşme gereğince yerine getirmesi gereken borçlarını taraflardan birinin yerine getirmemesi veyahut getirmekte gecikmesidir. Borcunu getirmeyen ya da getirmekte geciken taraf borçlu temerrüdüne düşecek ve kanunun öngördüğü sonuçlar ile karşı karşıya kalacaktır. Kanun temerrüde düşmeyen taraf için 3 tane seçimlik hak öngörmüştür.

Borçlu Temerrüdünün Sonuçları

Borçlu temerrüdünün sonuçları olarak temerrüde düşmeyen tarafa kanunumuz seçimlik 3 tane hak vermiştir. Sayılan bu haklardan temerrüde düşmeyen taraf istediğini seçebilecektir. Bu madde gecikme tazminatına da dayanak oluşturan kanun maddesidir.

olmak üzere kanunumuz açık bir biçimde borçlu temerrüdü olması durumunda karşı tarafın talep edebileceği hususları temerrüde düşmeyen taraf için seçme hakkı tanımıştır.

Aynen İfa ve Gecikme Tazminatında Aynen İfa ve Gecikme Tazminatında Kusur


Alacaklı tarafın yani borçlu temerrüdüne düşmemiş olan tarafın aynen ifa ve gecikme tazminatı talep etme hakkı olduğunu söylemiştik. Fakat burada borçlunun temerrüde düşmesinde kusurunun olup olmaması talep edilecekleri etkilemektedir. Borcun kararlaştırıldığı şekilde aynen ödenmesinin talep edilmesi kusura bağlı bir durum değildir. Borçlu eğer temerrüde düşmekte kusuru olmasa bile talep edilen aynen ödeme durumunda kusur sebebiyle borcundan kurtulamayacaktır, borcunu yerine getirmesi gerekmektedir.

Gecikme tazminatında ise kusur önemlidir. Eğer borçlu, borçlu temerrüdüne düşmesinde kusuru olmadığını kanıtlarsa gecikme tazminatı ödemekten kurtulabilecektir.

Gecikme Tazminatında Ek Süre Verilmesi

Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun yerine getirilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hakimden isteyebilir. Uygulamada mehil olarakta geçen bu süre borçlunun ihtar ile temerrüde düşürülmesinden sonra ortaya çıkacaktır. Verilen ek sürenin sonunda da ödenmemesi durumunda aynen ödeme ve gecikme tazminatı talep etmek artık mümkün olmayacaktır. Borçlu temerrüdünün diğer sonuçları olan olumlu veya olumsuz zarar tazmini gündeme gelecektir.

Ek Süre Verilmesine Gerek Olmayan Durumlar ve Gecikme Tazminatı İlişkisi


Borçlunun temerrüde düşmesi için önce ihtar çekilir demiştik. Sonrasında ise ek süre borçlunun borcunu söz verdiği şekilde yerine getirmesi için tanınan bir zamandır. Fakat bazı durumlar bu ek sürenin tanınmasının anlamsız olduğu ve gecikme tazminatı talep edilemeyeceğini göstermektedir. Bunlar:

olmak üzere aynen ödeme ve gecikme tazminatı istemek yerine olumlu veya olumsuz zarar tazminine yönelmek gerektiğini gösteren durumlardır.

Gecikme Tazminatı Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme


Gecikme tazminatı davasında görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri mahkemesi veya sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir. Gecikme tazminatı davalarında borçlu temerrüdüne düşen tarafın yerleşim yeri veya sözleşmenin ifa edileceği yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkilidir.