Genç Çiftçi Projesi ile hayaline kavuştu

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi tarafından geliştirilen “Geri Dönüşlü Bafra Koyunu Yetiştiriciliği” projesi kapsamında hayvancılığı bırakan köylülere koyun dağıtıldı.

Koyunların dağıtımı için Tarım Bilimleri Fakültesi Hayvansal Üretim ve Teknoloji Bölümü’ne ait tesislerde tören düzenlendi. Törende, tesislerde yetiştirilen küçükbaş hayvanlardan ilk etapta 5 kişiye, 1’er koç ve 29’ar koyun verildi.

Projeyle hayvancılığı bırakmış köylülerin yeniden yetiştiriciliğe dönmesi hedefleniyor.

Tarım Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Ulutaş, Niğde’nin köy ve beldelerini gezdikleri sırada projenin akıllarına geldiğini söyledi. Kendilerine Doğuş Holding’in destek verdiğini belirten Ulutaş, şunları kaydetti: “Hayvanları geri dönüşümlü olarak belirlemiş olduğumuz ihtiyaç sahibi yetiştiricilere vereceğiz. Daha sonra verdiğimiz hayvan sayısı kadar hayvanı geri alacağız. Bunun diğer isimi de ‘canlı hayvan esasına dayalı mikro hayvan kredi sistemi.’ Hepimizin paraya ihtiyacı olur, gider bankadan alırız. Bu arkadaşlarımızın bankadan para alma durumu da olmadığı için biz bunlara canlı hayvanları vereceğiz. 5 yıl sonra da verdiğimiz hayvan kadar yıllara bölerek tekrar geri almış olacağız. Her birine 29 dişi, bir erkek hayvan vereceğiz. Bu proje kendini çevirebilen bir projedir.”

Proje kapsamında koyun alan Ahmet Avşar ise memnuniyetini dile getirerek, “30 k

Afyonkarahisar’da düzenli bir işi olmayan, çiftçilik yapan babasına yardım ederek ailesinin geçimini sağlamaya çalışan Taner Çetin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Genç Çiftçi Projesi kapsamında hibe olarak aldığı 40 Romanov ile Turkana cinsi koyunla iş sahibi oldu.

İhsaniye ilçesine bağlı Ablak köyünde yaşayan 31 yaşındaki Çetin, lise eğitiminin ardından çeşitli illere giderek inşaatlarda çalıştı. Evlendikten sonra köyünde çiftçilik yapan babasına yardım ederek ailesinin geçimini sağlamaya çalışan 3 çocuk babası Çetin, hayvancılık yapabilmek için bakanlığın açtığı projeye başvurdu. Başvurusu mayıs ayında kabul edilen Çetin, hibe olarak et verimiyle dikkati çeken 40 Romanov ve Turkana cinsi koyun aldı.

Çetin, yaptığı açıklamada, liseden mezun olduktan sonra üniversiteye devam edemediğini, babasının yanında çiftçilik yapmaya başladığını söyledi. Arazilerinin küçük olması nedeniyle elde ettikleri ürünün az olduğunu ve sıkıntı çektiklerini anlatan Çetin, “Kış aylarında sıkıntı yaşayınca, Antalya, İzmir ve Uşak gibi şehirlerde inşaat işçisi olarak çalışmaya başladım Ancak düzenli iş olmuyordu.” dedi.

“Devletimiz bu destekle beni iş sahibi yaptı”

Bakanlığın, hayvancılık yapacak genç girişimcilere destek verdiğini öğrenince hemen başvuru yaptığını belirten Çetin, şöyle devam etti: “Küçükbaş hayvancılık için yaptığım başvuru mayıs ayında kabul edildi. Yaklaşık bir ay önce hibe olarak 40 koyun teslim edildi. Bunlar Romanya’dan gelen Romanov ve Turkana cinsi koyunlar. Yılda iki defa 4-5 kuzu veriyor. Yerli ırklara göre et verimi yüksek. Koyunlar bölgemizin iklim şartlarına hemen uyum sağladı. Köyümüzün mera alanı geniş. Bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Merada yaylımın ardından yemle besliyorum. Bana verilen destekten dolayı çok memnunum. Artık bana verilen koyunlarla hayatımı şekillendireceğim.”

Projenin sadece genç işsizler için değil hayvancılığın geleceği için de çok önemli olduğunu dile getiren Çetin, “Devletimiz bu destekle beni iş sahibi yaptı. Hükümetimizden Allah razı olsun. Çobanlık zaten peygamber mesleği. Bir aydır koyunlarıma gözüm gibi bakıyorum. Köyünde hayvancılık yapmak isteyen gençlere bu projeye başvurmalarını tavsiye ediyorum.” dedi.

Üç yıl sağlık kontrolü ücretsiz

Çetin, koyunların sağlık kontrollerinin devlet tarafından ücretsiz yapıldığını belirterek, şunları kaydetti: “İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü veteriner hekimleri tarafından koyunlarımız düzenli kontrol ediliyor. Üç yıl boyunca bütün sağlık kontrollerini devletimiz ücretsiz yapacak. Yine zayi olan koyun olduğu zaman yerine yenisi verilecek. Biz de bu süre zarfında koyunların diğer bakımlarını yaparak çoğalmasını sağlayacağız.”

oyunla başlayıp bir sürü haline getirip, ihtiyacı olan arkadaşlarımıza her daim yardımcı olmak amacıyla projeye başladık. Hayvancılığı maddiyattan dolayı bırakmıştım. Göç nedeniyle köyde kimse kalmadı, kimse kalmayınca da mecburen hayvanları satmak zorunda kaldık. Hayvan fiyatları da yükselince geri alma fırsatımız olmadı.” diye konuştu.