Genel Başkan Yardımcıları Dolgun ve Kütük, Sakarya Aykut Yiğit Ortaokulu ve Serdivan Farabi MTAL Okullarını ziyaret ederek, eğitim çalışanlarının sorunlarını dinledi.
Daha sonra heyet, Kartal Atatürk İlkokulu, Kartal Soğanlık Şehit Oktay Karakelle İHO ve Yakacık MTAL okullarında temaslarda bulunarak eğitimin sorunları hakkında istişarelerde bulundu.
Ziyaretler kapsamında Dolgun ve Kütük Ümraniye Şehit Askeri Çoban İlkokulu ve Okul Müdürü İbrahim Tek’i ziyaret ederek, güncel konular hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Ayrıca Genel Başkan Yardımcıları, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürü Sevcenur Özcan’ı makamında ziyaret etti.
Dolgun ve Kütük Ümraniye İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özen ve Şube Müdürü Bülent İlhan’ı da ziyaret etti.
Öte yandan Genel Başkan Yardımcısı Orhan Kütük Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ziyaret etti. Pendik İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mahmut Aşıkoğlu ve Süer Utku’yu makamında ziyaret etti.
Kütük, İstanbul Pendik ilçesinde okul ziyaretleri gerçekleştirdi. Eğitim çalışanları ile gündemdeki konular hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.
Genel Başkan Yardımcılarımız Dolgun ve Kütük Sakarya, İstanbul 2, İstanbul 3 ve İstanbul 6 No’lu Şubelerin istişare toplantılarına da katıldı. Toplantılarda şube başkanları ve şube yönetim kurulu üyeleri, ilçe ve işyeri temsilcileri, şubelerin kadın komisyonu üyeleri ile üyelerimiz hazır bulundu. Toplantılarda çalışma hayatı, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve eğitim gündemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.
2023 tarihinde 7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde yetkili sendika olacaklarını bildiren Dolgun, “7. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde kamu çalışanları için yeni bir hezimet yaşanmaması önemlidir. Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen’in ve Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaların temsil yetkisini alarak, toplu sözleşme masasına oturması gerekmektedir. Teşkilatlarımızın mücadele, gayretleri ve azimli çalışmaları sayesinde yetkili sendika olarak o masaya oturacağız.” dedi.
Hükümetin, kamu çalışanlarının alım gücünü artıracak bir ücret güncellemesini hayata geçirmesini isteyen Dolgun, “Son yıllarda iğneden ipliğe yapılan fahiş artışlar sabit gelirlilerin belini bükmüştür. Şu bilinmelidir ki; enflasyon oranında zam, sıfır zam demektir. Yapılması gereken bellidir. Alım gücünü artırmak için seyyanen zam, refah payı uygulaması, enflasyon farkının aylık olarak maaşlara yansıtılmasıdır” diye konuştu.
Tüm Sözleşmeliler Kadroya Geçirilsin
Kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlik ayrımının kaldırılmasının tek yolunun 2011 yılında olduğu gibi sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi olduğuna dikkat çeken Dolgun, 2011 yılında 4/B’li sözleşmeli çalışanlara yönelik yapılan düzenlenmenin tekrarını istediklerini belirtti. Dolgun; 4 Haziran 2011 tarihinde dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM Başkanlığı’na gönderdiği yazıda ifade ettiği gerekçeye uygun şekilde, “… görev, yetki ve sorumlulukları aynı veya benzer olan ve aynı unvanı taşımakla birlikte farklı statülerde istihdam edilmiş” olan 4/B’lilerin kadroya geçirilmesini talep ediyorlar. Evet, Türk Eğitim-Sen olarak sözleşmeli çalışanların her zaman yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Tüm sözleşmeliler kadroya geçirilinceye ve bu uygulama kaldırılıncaya kadar da mücadelemiz sürecektir.” dedi.
Mülakat uygulaması tüm alanlarından çıkarılsın!
Liyakat ve ehliyeti esas alan bir yönetici atama sisteminin öğretmenlik Meslek Kanununda kanunda yer alması gerektiğini bildiren Genel Başkan Yardımcısı Orhan Kütük, Türk Eğitim-Sen olarak liyakat ve ehliyeti esas alan bir yönetici atama sisteminin kanunda yer almasını gerektiğini ifade etti. Kütük, bu durumun eğitimin verimi ve kalitesi açısından da hayati öneme sahip olduğunu kaydetti. Kütük; atamalarda, görevde yükselmelerde, yönetici atamalarında mülakat kaldırılmalı, atamaları sadece KPSS sonuçlarına göre gerçekleştirilmesi gerektiğini de bildirdi.
Sınav şartını ilgilendiren hususlar ile ilgili sendika olarak yargıya başvuruda bulunduk.
Öğretmenlerin kariyer planlamasının sınav ile olmayacağını yineleyen Kütük, “Türk Eğitim-Sen olarak her zaman şunu savunuyoruz: Öğretmenlerin kariyer planlaması sınav ile olmaz. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçer. Ama öğretmenlik sadece bilmek değil, bildiğini aktarma mesleğidir. Dolayısıyla öğretmenlerin kariyeri planlanırken ele alınması gereken tek kriter deneyim olmalıdır. Bu nedenle de kariyer basamakları belirlenirken, sadece hizmet yılı esas alınmalıdır. Başka herhangi bir kritere bağlı kalınmaksızın 10 yılını dolduran her öğretmen uzman, 20 yılını dolduran her öğretmen başöğretmen olarak değerlendirilmelidir. Bu konuda Türk Eğitim-Sen’in tavrı çok nettir. Sınava hayır! Dolayısıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun sonuna kadar takipçisi olacağız.” dedi.
Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 1739 sayılı maddesinde öğretmenliğin ‘ihtisas mesleği’ olarak tanımlandığını kaydeden Kütük, kamudaki diğer personeller için uygulanan kariyer uzmanlığı ile öğretmenlerin uzmanlık unvanının farklı olduğunu söyledi. Kamuda diğer alanlarda kariyer uzmanlığında niteliğin değiştiğini, öğretmenlikte ise yapılan işin ve niteliğinin değişmediğini kaydetti.
35 bin atama yetmez!
Bu yıl yapılan 20 bin öğretmen atamasının çok yetersiz olduğunu kaydeden Kütük bir an önce en azından ücretli öğretmen sayısını karşılayacak seviyede yeni atama yapılmasının gerekliliğini dile getirdi. Kütük; “Bilindiği gibi 2022 yılı için sadece 35 bin öğretmen ataması yapıldı. Ancak ülkemizde 86 bin ücretli olduğu düşünüldüğünde bu sayı çok yetersiz kalmaktadır. Yetkiliklere sesleniyoruz: Gelin 2022 yılı bitmeden 51 bin atama daha yapın.” şeklinde konuştu. Öte yandan Kütük, eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğinin, miktarının artırılarak tüm eğitim çalışanlarına ödenmesini de istedi.
