GLİSERİN AMBALAJ 250 Kg
Ürün Belgeleri | |
![]() |
Molekül Formülü (Gliserin): C 3 H 8 O 3
Molekül Ağırlığı: 92.094 g / mol
Kimyasal Adı: Gliserin
CAS Numarası: 56-81-5
Bu kimyasal karbonhidrat ve lipit metabolizmasında bir ara madde olarak kullanılır, trihidroksi yapısında olan şeker alkolüdür. Kimyasal madde olarak standart olmayan alerjendir.
Gliserin formülü = C 3 H 8 O 3 tür.
Üretimi yağlardan yapılmaktadır. Bitkisel ve hayvansal yağlardan elde edilir. Aynı zamanda petrokimyasal hammaddelerden elde edilir. Diğer bir ismi gliserol olarak adlandırılır.
Etken olarak bir çözücü, yumuşatıcı ve tatlandırıcı etkisine sahiptir.
Gliserin kalize ozmotik diüretik ve lalsatif etkilere sahip bir trihidroksialkoldür. Vücutta su emilimini önler. Vücutta su ve sodyum atılımında bir artışa ve kan hacminde bir azalmaya sebebiyet veren kimyasal özelliğe sahip kimyasaldır.
Farma gliserin gelenellikle fabrikadan orjinal ambalajlara dolum yapılarak sevk edilen üründür. Dökme gliserol ise dağıtım yerine geldiğinde orjinal ambalajından küçük ambalajlara doldurulan üründür.
Gliserin E Kodu: E422 dir.
Katı ve sıvı yağların hidrolizi ile üretilmektedir. Gliserolün üretimi organik ve organik olmayan olarak 2 sınıfa ayrılmıştır. Organik formun üretimi de 2 sınıfa ayrılmaktadır. Hayvansal ve Bitkisel gliserol üretimi.
Doğal formun üretimi fermantasyon ile üretilmektedir. Ve bundan dolayı tarımsal bir üründür. Bu bitkisel gliserol olarak adlandırılır.
Bu kimyasalın elde edilmesi yönteminde en çok kullanılan bitki mısır nişastasıdır.
Sentetik yapıdaki üretim sürecinde, trigliseritlerden elde edilen yağ asitleri hidroliz edilir. Üretim sürecinde bu yöntemlerin en önemli olanları, Lemmens ve Fryer süreci, budde ve Robertson sürecidir.
Üretim sürecinde, katalizör gerektirmeyen, sürekli yüksek basınçla hidroliz adı verilen başka bir gliserin üretim yöntemi de vardır. Bu yöntemle gliserin üretimi 1930 yılından bu yana yapılmaktadır. Bundan dolayı bu yöntemler sentetik olarak kabul edilmiştir.
Daha iyi bir ekonomi ve Dünya genelinde artan gliserol ihtiyacından dolayı, sentetik yöntemle gliserol üretimi artmıştır. Katalizör kullanılmadan gliserin üretiminin sentetik olarak kabul edilmesi ise, katı ve sıvı yağların hidrolizinde katalizör kullanımı gerekli olduğu belirtilmiştir.
18 °C erime noktası altında, katı rombik kristaller oluşturan bir yapıya sahiptir.
Berrak, renksiz şuruplu bir sıvı formdadır. Rafine edilmemiş yani saflaştırılmamış formu kavrengiye benzemektedir.
Kaynama noktası 290 °C dir.
Hafif bir kokuya ve tatlı bir sıcak tad’a sahip bir kimyasal olarak tanımlanır. Şeker tadı olarak şeker kamışındaki tadın %60 ı kadardır.
20 °C sıcaklıktaki yoğunluğu 1.26 gr/cm³ tür.
Çözünürlük olarak suda ve etanolde çözünür. Etil eterde az çözünür. Ve benzen, katbon tetra Klorür, kloroform, karbon disülfür ve petrol eteri içinde çözünmez.
Çözücü olarak gliserin (gliserol) ve türevlerinin kullanımındaki uygulamalar son zamanlarda değerlendirmeye alınması konusunda çalışmalar yapılmıştır. Dağıtıcı ortam oluşturmak için, çözücü-reaktif olarak uygulama alanlarında gliserin (gliserol)’ün zamanla daha fazla yer edindiği görülmektedir.
Gliserin (gliserol) kullanımındaki son gelişmeler, geniş bir kullanım alanına sahip reaktif dağıtım uygulaması olarak zamanla artmaktadır. Gliserin yöntemlerinde çözücü sınıflandırabilmek için fiziko-kimyasal özellikleri, uygulanmış örnekler ve çözücüler arasındaki sübstütisyon durumları önemlidir.
Gliserin (gliserol) yağ asidi esterlerinden trigliseritlerin yapılarında doğal olarak bulunan bir polioldür (1,2,3-propanetriol). Güncel durum itibari ile bu ürün için 2000 den fazla kullanım alanı vardır. Bu uygulama alanları ilaç, kozmetik, endüstrisi. Bunlar; Kıvam artırıcı, nemlendirici, dondurucu, yağlayıcı, tatlandırıcı gibi alanlardır.
Gliserin (gliserol)’ün yüksek düzeyde endüstriyel talebi nedeniyle petrol türevi üründen sentezlenerek kimyasal dönüşümler sağlanmıştır. Sabun ve yağ üretiminden elde edilen üretim niceliksel olarak daha az bir miktardaydı.
Son yıllardaki biyodizel üretimi ile Gliserin (gliserol) kullanımı inanılmaz bir durumda değişimin göstermiştir. Son zamanlarda biyodizel üretiminde gelen talep ile gliserol üretimi 2 milyon tonun üzerine çıkmıştır.
2000 yılından bu yana bu konu ile ilgili çok farklı araştırmalar yapılmıştır. Bunlar arasında en önemli olanlar Gliserin (gliserol) glisidol, epiklorohidrin, akrolein, propilen glikol gibi katma değeri yüksek diğer kimyasal maddelerin dönüştürülmesinde uygulanmaktaydı. Buradan yola çıkıldığında yenilenebilir olmayan petrol türevi kimyasalın yenilebilir bir kimyasalla ikame edildiği anlamına gelmektedir. Bu sürecin sonunda Gliserin (gliserol) için propen ve etilen gibi olefinlere dönüşümünü göstermektedir.
Gliserol kimyasalı ve türevlerinin yüksek miktarda tüketim alanı olarak kullanılması da solvent türevleridir. Bu türevi solventler, çözücü özellikleri, temizleme ajanları gibi birçok uygulama alanlarında ihtiyaç duyulmaktadır. Solventlerin çoğu toksik ve zararlı kimyasallardır. Bunun için daha az zararlı veya zararsız solventlere ihtiyaç vardır. Bunun için toksik olmayan yeşil kategorisinde değerlendirilen solventlere odaklanilmistir.
Poliol olan gliserol 4S inorganik bileşiği, birçok organik bileşiği de dahil geçiş metali komplekslerini çözebilir. Gliserin (gliserol) hidrokarbonlar, esterler ve eterler gibi ortak olan organik çözücüler ile karışmama özelliği sayesinde reaksiyon sonrasında çözünen maddenin kolayca ayrılmasını sağlamaktadır. Bunun yanında diğer faz ile karışmaması gliserol‘ün başka bir reaksiyonda tekrar kullanılmasını sağlamaktadır. Geçiş metal kompleksleri yardımıyla katalize edilen uygulamalar için bu durum çok yararlıdır.
Gliserin (gliserol)’ün çözücü olarak kullanımında en bilinen dezavantajlar ise, yüksek viskozitesi ve yüksek hidrofobik bileşiklerin düşük çözünürlüğüdür. Buradaki çözünürlük problemini asmanın birkaç yolu vardır. Ya yardımcı çözücüler kullanılır ya da birleşik bir şekilde yüksek yoğunluklu ultrason veya mikrodalga aktivasyonu ile yapılanlar ile üstesinden gelinir.
İnsanlarda orta kulak iltihabı gibi sağlık sorunları meydana gelebilir. Orta kulak iltihabı tıkanıklık ve şişkinlik gibi sorunlardan kaynaklanabilir. Kulak tıkanıklığına sebep olan problemlerin giderilmesi için doktorlar tarafından gliserin kulak damlası verilmektedir.
Gliserin kulak tıkanıklığına neden olan kirleri yumuşatmaya yarayan özellikte bir kimyasaldır. Uygulama sonrasında kirler yumuşayarak rahatsızlığa sebep olan problem ortadan kalkabilir.
Gliserin fiyatları sanayinin gelişmesine paralel olarak sürekli atmıştır. Fiyat olarak, cezalandırılarak kullanılan amortisör fiyatlarının artması ile artacaktır.
Yaz aylarından önce yeterli stok vermeyle ilgili satırbaşı gliserin fiyatları artacaktır.
Yeni bir gliserin tesisinin uzunluğu ile kısa kısa olarak düşüş gösterir lakin fiyatları zamanla stabil düzeye ulaşacaktır.
Gliserinin kullanım şekli doğrudan bağlıdır. Kullanım alanı arttıkça, fiyatları da artacaktır.