2013 yılın Seo ve Google gözünde yıldızı git gide parlayan bir diğer konu Google Web sitelerini kullanıcı etkileşimleri ile ilişkilendirmesi ve bu kullanıcı verilerinden yola çıkarak sitenize marka ve otorite değeri katmasıydı.Aslında bu konu Author Rank ‘ın Seo katkısı ile doğrudan olmasada etkileyen faktörlerden biridir. Google Analitik kullanmamız gerekliliğinden bahsediliyor . Eğer bu servislerin hepsini kullanırsak google bizden bağımsız olarak sitede geçirilen zamanı, oluşan kaliteyi ve değer datalarını kendide saklıyor dediğimiz gibi bundan bize haber vermiyor.Bu etkileşim sitelerin kalitesini anlamak için yetiyor ve artıyor bile…Önümüzdeki yıllarda Google Analytics özelliklerinin daha üst düzeye çıkcağı ve daha karışık bir hal alıcağı aşikardır.
İlerleyen Zamanlarda büyük gelişmeler göstecek alanlardan biri de kullanıcıların arama motorları ile etkileşime geçme biçimleridir. RSS uygulaması ilerlemeye devam ediyor ve birçok alanda sahip olunan bilgi de artıyor. Kullanıcılar arama motorlarına sadece bir arama aracı olarak değil haberleri ve kullanıcı deneyimine bağlı olarak diğer içerik türlerini ekleyen ve güncelleyen bir portal niteliğindeki geniş bir bilgi kaynağı olarak da bakıyorlar.
Google’ın
Arama Birimi
ve
Kullanıcı Deneyimi
Başkan Yardımcısı Marissa Mayer, arama motorlarında sadece arama yapmakla sınırlı kalınmayacağını ilginç bir yorumla şu şekilde dile getirmiştir:
“Bence insanlar arama sonuç sayfalarına ve web sayfalarına çok fazla açıklama eklemeye başlayacaklar. Bu sayfaları derecelendirecekler, ele ştirecekler. Bu sayfaları imleyecekler…”
“Web sayfaları” şeklinde ayrıca bir tanıma yer verilmesi Google Chrome’un
(https:// www.google.com/chrome)
önemini açıklayabilir. Web tarayıcısını kullanmak o sayfalara açıklama eklemeyi, sayfaları derecelendirmeyi ve kullanıcının hangi tür içeriklerle ilgilendiğini belirlemek konusunda Google’a yardımcı olmayı sağlayabilin
Search Engine Land’in
genel yayın yönetmeni Chris Sherman kişiselleştirme özelliğinin gelişiminin hitki daha tamamlanmadığını düşünse de kullanıcıların arama motorlarıyla etkileşime geçmelerini ve daha iyi sonuçlar ede edilmesini mümkün kılacak şekilde arama motorlarının izleyebilecekleri ilginç ve interaktif bir yaklaşım öneriyor:
“Arama motorları bir yolunu bulana dek bırakın örnekle arama yapalım; yani içerik- ten bir sayfa gönderip tüm metni analiz ederek ve ardından geçmişteki davranışlarımızla bu analizi birleştirerek…”
Tüm bunlar, sıralama, anahtar kelime ve optimizasyon gibi SEO denince akla gelen şeylerin öneminin azaltılarak arama sırasında kullanıcıların amaçlarına ve ilgilendikleri konulara eğilmek suretiyle kullanıcılara çok daha fazla odaklanılması kapsamında yapılmış eylemlerdir. Kişiselleştirme, site yapışkanlığını daha da önemli hale getirecek. Kullanıcıların ziyaret edilmiş geçmiş siteleri arasında yer almak, akla gelen ilk bilgi kaynağı olmak hiç olmadığı kadar önemli hale gelecek.
Sadece arama sonuç sayfalarında yer almak tercih edilen bir site olmanız için yeterli olmayacak.Bu Konuda aslında kendimiz sormamız gereken en iyi soru şu olmalı Olaylara kendi açınızdan mı bakıyouz yoksa kullanıcıların açısından mı bakıyoruz?Sekötrünüzde gerçekten kullanıcıların ne aradığını biliyormusunuz ve bu bilgileri web sitenizi ziyaret eden kullanıcılar ile paylaşıyormusunuz?
Zamanla, akıllı pazarlamacılar potansiyel müşterilerin dikkat sürelerinin çok kısıtlı olduğunun farkına varacaklar. Bilgi niceliği arttıkça, dikkat eksikliği yaratacak şekilde her bir bilgi için ayırabileceğimiz süre de azalıyor. Sonuç olarak da insanların arama yapma, reklamcıların onlarla etkileşime girme biçimleri büyük ölçüde değişebilir.
Temmuz 2008’de,
The Atlantic’in
baş makalesinin adı “Is Google Making Us Stupid?” (Google Bizi Aptallaştırıyor mu?) idi
(https://www.theatlantic.com/doc/2OO8O7/ google).
Makalede temel olarak Google’ın kapasitesinin çok büyük olması nedeniyle insanların yapması gerekenlerin azaldığından bahsediliyordu. Durum böyle olmaya da devam edecek. Nihayetinde, “Google Masaüstü Arama Motoru” gibi bir araç sayesinde “tüm hayatınız” 7/24 anında ulaşılabilir durumda iken ve bütün insanlık tarihini anında ayrıntılarıyla öğrenebiliyorken kim bu bilgileri aklında tutmaya çalışır ki?
Bu gibi değişikliklerin olması durumunda bugün “SEO” adını kullanırken ima ettiğimiz sorumluluklar ilerde, şu anda var olmayan yeni bir dizi mekanizma sayesinde yayıncıların potansiyel müşteri kazanmalarına yardımcı olmak gibi sorumluluklara dönüşebilirler.