Bulutlar dağılır dağılmaz güneşin keyfini çıkarmayı kim istemez ki? Bolca D vitamini, dinginlik ve tabii ki açık havada olmanın verdiği eşsiz mutluluk. Güneşin sadece bu eğlenceli anları hatırlatmasını istesek de maalesef zaman zaman cilt kuruluğu, güneş lekesi ve yanık gibi sorunlara da neden olabilir.
Hatta yapılan bir araştırma bu gibi cilt sorunlarında güneşin ne kadar yüksek bir role sahip olduğunu da gösteriyor. Araştırma sonuçlarına göre güneşin ultraviyole (UV) ışınlarına maruz kalmak; ciltte kuruluk, saç derisinde pullanma ve kırışıklık gibi gözle görülebilir yaşlanma belirtilerinin %80’inden sorumlu.
Cilt Neden Kurur?
Özellikle yaz ayları sonrası cilt kuruluğu yaygın olarak gözlemlenebilir. Güneşin ısısı cildin neminin ve doğal esansiyel yağ tabakasının kaybolmasına ve kurumaya neden olur. Ayrıca UV ışınlarına maruz kalmak, cilt hücrelerinin zarar görmesi ve pul pul görünüm kazanması ile sonuçlanabilir.
Işıl ışıl bir yaz sonrası kuru bir cilt görünümüne sahip olmak size de tanıdık geliyor mu? Cevabınız “evet” ise güneş sonrası cilt bakımı önerilerimize göz atarak kışa daha canlı bir görünümle girebilirsiniz.
Kuru Ciltler İçin Bakım Önerileri
Cilt kuruluğunun ilerleyip tahrişe dönüşmemesi ve mevcut kuruluğun çözümü için günlük alışkanlıklarınızda sadece bazı değişiklikler yapmanız yeterli. İşte, kuruluğa karşı güneş sonrası bakım önerileri:
Banyo Alışkanlıklarınızı Gözden Geçirin
Eylül, hala denizin sıcak olduğu ve havuza girilebilecek kadar güneşin olduğu bir aydır. Güneşin kızgınlığını biraz kaybetmesi sizi yanıltmasın, cildiniz hala kuruma riski ile karşı karşıya olabilir. Denizin tuzlu suyu ve havuzdaki klor, kurumayı artırabilir. Bu nedenle deniz ya da havuzdan çıktıktan hemen sonra ılık bir duş alabilirsiniz.
Yazın ılık duşları, yerini sonbahar ve kışın daha sıcak suya bırakır. Ancak su sıcaklığını yükseltmeden önce cilt kuruluğunun geçmesini beklemenizde fayda var. Sıcak suyla yapılan banyo cildinizin daha da kurumasına neden olabilir. Küvette uzun süre durmamaya, banyo sürelerinizi 5 ila maksimum 10 dakika ile sınırlandırmaya dikkat edebilirsiniz.
Banyo yaparken duş yağı veya sabun kullanmamaya, şampuanınızın doğal içerikli ve parfümsüz olmasına dikkat ederek kurumanın ilerlemesini engelleyebilirsiniz. Banyodan çıktıktan sonra ise vücudunuzu havlu ile sıkı sıkıya sarmadan sadece hafif tampon yaparak kurulanabilirsiniz. Cilt kuruluğuna bağlı pullanmayı arttırmamak için yumuşak bir havlu tercih edebilirsiniz.
Cilt Bakımınıza Özen Gösterin
Kuruduğu için hassaslaşan cildinize peeling, tonik ve alkol içeren cilt bakım ürünleri kullanmamaya özen gösterebilirsiniz. Denize giriyorsanız kum ve rüzgarın cildinizde yarattığı kurumayı önlemek için yüzdükten ve güneş almayan bir mekana girdikten sonra nemlendirici krem kullanabilirsiniz. Kuruluk sonucu cildin soyulmaya başlayan bölgelerini ise kaşımayın ve soymayın. Banyo lifi kullanmadan aldığınız ılık bir duşla cildinizin kabukları kendi kendine atmasına yardımcı olabilirsiniz.
Kuruluk hissini azaltmak için de cildinizin ihtiyaç duyduğu nemi sağlayabilirsiniz. Özellikle banyo sonrası cildiniz nemi daha iyi emer. Cildinizin nemi hapsetmesi için hemen duşun ardından cildinize alkol ve sabun içermeyen bir krem ya da yağ sürebilirsiniz.
Erkeklerin cilt kuruluğunun ilerlememesi için de tıraş rutinlerine dikkat etmelerinde fayda vardır. Uygun şekilde yapılmayan bir tıraş, cildin doğal yağ bariyerine zarar verebilir. Kuruyan cildin tahriş olmaması için duştan sonra tıraş olunabilir. Duş esnasında yumuşayan tüyler daha rahat tıraş edilebilir. Tıraş sonrası losyon veya kolonya yerine cilt nemlendiricisi kullanarak da kuruyan cildin onarılması sağlanabilir.
Güneşe bağlı cilt kuruluğu yıl boyu karşılaşabileceğiniz bir sorundur. Yaz aylarının sonuna gelseniz de cildinize güneş koruyucu krem ve dudaklarınıza en az 15 SPF koruyuculuk sağlayan nemlendirici sürmeye özen gösterebilirsiniz.
Beslenme ile Cildinizi Destekleyin
Cilt kusurları; UV ışınları, yetersiz beslenme, aşırı beslenme ve stres gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Tüm bunlar arasında cildin zarar görmesinde en büyük etken ultraviyole ışınlardır. Ultraviyole ışınlar cilt hücrelerine zarar vererek kuruluk gibi sorunların yaşanmasına neden olur.
Oksidatif stres de denilen bu dış etkenlerden korunmak için beslenmede antioksidan bakımından zengin gıdalara yer verilebilir. Araştırmalar antioksidan kaynağı olan gıdaların tüketiminin, oksidatif stresi ve buna bağlı olarak cildin hasar görmesini azaltabileceğini ortaya koyuyor. Peki, cilt kuruluğuna karşı beslenmede hangi gıdalara yer verilebilir?
E vitamini, C vitamini ve polifenoller gibi antioksidanlar vücutta üretilemedikleri için beslenme ile düzenli olarak alınmalıdır. Zeytinyağı, E vitamini ve polifenoller bakımından zengin doğal bir antioksidan kaynağıdır. Yıl boyu öğünlerinizde zeytinyağına yer vererek cildinizin güneşin kurutucu etkilerine karşı daha güçlü olmasına yardımcı olabilirsiniz.
Ayrıca zeytinyağı içerisinde yüksek miktarda bulunan ve nemlendirici özelliğe sahip olan E vitamini, cildinizin kaybettiği nemi geri kazanmasına destek olabilir. Zeytinyağının cilt sağlığına etkilerini ve antioksidan özelliklerini keşfetmek için Her Gün 1 Kaşık Zeytinyağı Yemeniz İçin 5 Neden başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
Yazın son günlerini keyifle ve sağlıkla geçirmenizi dilerken önemli bir hatırlatma yapalım: Güneşten kuruyan cildiniz kabarcıklanmaya başlarsa ve ateş, titreme ya da mide bulantısı şikayetlerinden birini yaşarsanız öncelikle doktorunuza danışmalısınız.