İÇİNDEKİLER

Günlük su tüketimine dikkat!

Su, dünyada ve vücudumuzda en çok bulunan maddedir. Mesela 3.5kg ağırlığındaki yeni doğan bir bebeğin yaklaşık 2.5kg’ı sudur. Vücudun su dengesinin korunması “ hidrasyon ” olarak tanımlanır. Solunum yoluyla, idrarla, terle ve dışkı ile kaybedilen su miktarı ile içilen su, içecekler ve yiyecekler ile alınan su miktarı arasında denge ile sağlanır.

Günlük su tüketimine dikkat! - Su içmenin faydaları, Çocukları su içme konusunda teşvik edin!, Su, dünyada ve vücudumuzda en çok bulunan...

Yaşam için elzem olan su; yediğimiz besinlerin sindirimi, emilimi, hücrelere taşınması, hücrelerde yaşam ve sağlık için gerekli biyokimyasal tepkilerin oluşması, hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin çalışması, metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması, vücut ısısının denetiminin sağlanması, eklemlerin kayganlığının sağlanması gibi önemli görevlere sahiptir.

Besin tüketimi ile vücutta oluşan zararlı maddeleri atmak, vücut ısı dengesini sağlamak için günde yaklaşık 2.5 litre sıvı kaybı olur. Sıcak havalarda, fazla fiziksel aktivite yapıldığında, fazla proteinli ve tuzlu besinler tüketildiğinde, terleme ve idrarla, vücut ısısını arttıran ateşli hastalarda solunum yoluyla, ishalde ise bağırsak yoluyla sıvı kaybı artar. Böyle durumlarda vücudun sıvı gereksinmesinde de artış olur. Vücudun sıvı gereksinimi karşılanamadığında ise “ dehidrasyon ” durumu ortaya çıkar. Vücuttaki suyun dengede tutulmasının yaşamsal önemi vardır ve bu dengeyi korumak için kaybedilen suyun mutlaka yerine konması gerekir.

Yaz aylarının yaklaşması ve sıcaklıkların artması ile birlikte, dehidrasyon çocuklar için önemli hale gelmektedir. Çocuklarda yeterli hidrasyonun sağlanması, sağlığının korunması ve tıbbi sorunları önlemek için en basit yollardan biridir.

Bebekler günde en az 4-8 kez alt bezlerini ıslatırlar, çocuklar ise günde 4-8 kez idrara çıkarlar. Bununla birlikte çocuğunuzun ne kadar sıvı alması gerektiğini hesaplayabilir ve gün içinde aldığı sıvıların takibini yaparak hidrasyonunu sağlayabilirsiniz. Çocuğun yaşı, büyüklüğü, aktivite düzeyi ve tıbbi geçmişine dayalı olarak sıvı ihtiyacı değişkenlik gösterebilir.

Çocukları su içme konusunda teşvik edin!

Toplam sıvı alımının %70-80’i içme suyu ve diğer içeceklerden, geri kalanı ise besinler aracılığıyla karşılanır. Çocuklar için temel sıvı kaynağı yetişkinlerde olduğu gibi öncelikle sudur. Suyla birlikte meyve ve sebze suları, süt, ayran, kefir gibi içecekler, ev yapımı limonatalar, meyve ve bitki çayları, çorbalar, sebze ve meyveler sıvı alımı sağlanabilecek diğer önemli kaynaklardır. Su; karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineraller ile birlikte önemli bir besin öğesidir. Fakat birçok çocuk, yaş veya aktivite düzeyine uygun yeterli suyu içmemektedir. Özellikle okul günlerinde hafta sonuna göre daha az su içebilmektedir. Burada okulda suya ulaşamama veya okul tuvaletlerinin kullanılmak istenmemesi gibi nedenler rol oynayabilmektedir. Gün boyunca ve okulda çocuğun yeterli suya ulaşabilir olması önemlidir, bunu için beslenme çantasına suyun da ilave veya okullardaki su sebillerinin kullanımının aile ve öğretmenler tarafından teşviki, ilgi çekici su mantarlarının ve sulukların alınması gibi uygulamalar çocukların daha çok su içmelerine yardımcı olacaktır.

Çocuklar yetişkinlerle kıyaslandığında vücut kitle oranına göre daha büyük bir yüzey alanına sahip oldukları için buharlaşma ile daha çok su kaybederler. Terleme yetenekleri ve böbrek fonksiyonları daha az gelişmiştir. Sıcak ortamlardaki oyun ve egzersizler sırasında yetişkinlere göre sıcağı daha az tolere ederler, ağırlıklarına göre daha fazla metabolik ısı üretirler, susama duyarlılıkları daha düşüktür ve daha fazla suya ihtiyaçları olduklarını anlamayabilirler. Bu alanda yapılan çalışmalarda çocuklarda yetişkinlerle benzer bir hızda dehidrasyon geliştiği görülse de, çocukların vücut sıcaklıkları yetişkinlerden daha hızlı yükseldiği için, yeterli sıvıyı almamaları yetişkinlerden daha önemlidir.

Sıcak havada oynayan ve egzersiz yapan çocukların yalnızca su içmeye teşvik edilmesi yeterli değildir, izlenmeleri de gerekir.Genellikle hafif dehidrasyon sık susama ve sarı idrar gibi belirtilerle kendini gösterirken, daha ciddi dehidrasyon ciltte, ağız ve dilde kuruluk, gözlerde çöküklük, griye dönen deri rengi, deride kızarma, sıcaklık ve gevşeklik, gözyaşının olmaması, idrar çıkışında azalma gibi belirtilere neden olur.

Hidrasyonun sağlanamaması çocuğun zihinsel performansını ve öğrenme yeteneğini olumsuz etkiler. Halsizlik , baş dönmesi , baş ağrısı ve yorgunluk oluşumunun yanı sıra dikkat ve konsantrasyon yeteneğinin azalmasına neden olur. Susuzluk hissedildiğinde hafıza, dikkat ve konsantrasyon gibi zihinsel performans faktörleri de %10 azalmıştır.

Çocukların sıvı gereksinimi yaşla birlikte değişir. Süt alımı azaldıkça içiceklerle alınan su giderek daha önemli hale gelir. 0-1 yaşta anne sütü en iyi sıvı kaynağıdır. 6.aydan itibaren su ve tamamlayıcı besinler (mama, sebze suyu) anne sütüne destek olarak sıvı kaynağını oluşturur. 1 yaş sonrası ise en iyi sıvı kaynağı sudur.

Tatlarından dolayı popüler olan asitli içecekler çocuklar için daha çekici gibi görünse de hiçbir zaman suyun yerine geçemezler. Kafein içerikleri yüksek olan bu grup içecekler, yüksek asit içerikleri ile dişler için de zararlıdır ve yüksek kalorileri nedeniyle çocukluk çağı obezitesine zemin hazırlarlar.