Haydi Gelin, “Mervelere” Gidiyoruz!

Merve hemen hemen her genç kızın en yakın arkadaşı ve aynı zamanda kahramanı, çünkü onları ana-babalarının gazabından koruyor. Gidilen yer  “Merveler” ve her zaman çoğul, çünkü o “ler” içinde nice Berkeler, Doruklar, Yiğitler barındırıyor. Sevgilisine gittiğini ailesine söyleyemeyen genç kızların can dostu Merveler.

Neden Berkeler Değil de Merveler?

Biz heteroseksüelliği benimsemiş bir toplumuz ama yine de kızlarımızın kız arkadaş edinmelerini erkek arkadaş edinmelerine tercih ediyoruz. Sizce neden? Homoseksüelliği desteklediğimiz için değil elbet, çünkü aynısını oğullarımıza yapmıyoruz. Erkek çocuklarımızı sevgili edinmeleri için cesaretlendirirken kızlarımıza “cızz!” diyoruz. Peki, kızlar erkeklerle takılmazsa erkekler kızlarla nasıl takılacak?

“Başkasının Kızıyla Takılsın”

Bunu diyenler çok temel bir gerçeği unutuyorlar, kendi çocukları da başkaları için “başkasının çocuğu”. Burada bir ikiyüzlülük var ve ahlaken problemli bir zihinsel durum söz konusu. Kendim için istemediğimi başkası için de istememem lazım ama bunun yerine “iyiliği kendime kötülüğü başkasına istiyorum” diyor bu yaklaşım. Sonuçta da kötülük er ya da geç bu yaklaşımı benimseyenlere dönüyor.

Hep Beraber Mervelere Gidelim!

Kızını korumak adına ona en temel ihtiyacı olan flörtü yasaklayan ebeveynler farkında olmadan çocuklarını tehlikeli mecralara itiyor. Eğer çocuk sağlıklıysa illa ki o flört edilecek, bunu engellemeye çalışmak nafile olduğu gibi çocukları gizli iş çevirmeye teşvik etmek ve istismara açık hale getirmek demek. Oysa şeffaf ilişkilerde herkes Merveleri tanır ve eğer Merveler kötü ise önlemini alır. Sağlıklı yol budur. Ne var ki ülkemizde nice gençler aile korkusuyla türlü manyakların elinde oyuncak olup harcanıyor, çocuklarını korumak adına mantıksız davranan aileler yavrularını ateşe atıyor.

Mervelere Gitmek Neden Kötü?

Merveler hakikaten de ailelerin korktuğu gibi kötü olabilir, çünkü toplumumuzda erkeklik büyük ölçüde patolojik. Erkeklerin önemli bir kısmı ne birlikte olmayı ne de ayrılmayı biliyor. Her gün eski sevgilisine ya da eşine saldıran manyakların haberlerini alıyoruz. Böyle bir ortamda aileler tabii ki çocuklarının başına kötü şeyler gelmesinden korkuyor.

Ama sahi, oğullarına “göster amcalara pipini” derken, kızlarına “ört eteğini” diyen aileler, o aileler değil miydi? Toplumsal bir problem olan ataerkiyi o aileler de benimsedi, hatta besledi ve beslemeye çeşitli şekillerde devam ediyor. Elbette ortalama bir insanın ataerkinin problemlerinin farkında olmasını beklemiyorum ama toplumumuzun ortalamasının bu farkındalığa çekilmesi için çeşitli politikalar geliştirilmesini bekliyorum. Umarım çok beklemem.

“Mervelere İzin Verme, Merveler Köti Merveler Zalım”

Birkaç sene önce sosyal medya mecralarında popüler olan bir Merveler videosu vardı, hatırlayanlarınız vardır: “Bugün yine kızın senden izin istedi, Mervelere dedi ama Merveler değil. Belki de Berkecan’dadır, belki de Muratlardadır belki de Mahmutlardadır, ya da Buraklardadır… Mervelere izin verme Merveler köti köti, Merveler zalım zalım, Merveler zalım zalım” diye komik bir videoydu. Buna ben dâhil hepimiz güldük, ama Merveler sorununu sanırım pek düşünmedik. Aslında Merveler büyük ölçüde kötü ve zalım, peki niye böyleler?

Merveleri Kötü Yapan Biziz!

Ataerkil toplumlarda erkeklerin ifade etmelerine izin verilen yegâne duygular şiddet ve cinselliktir. Erkek üzülmez, incinmez, merhamet etmez, hep güçlü, zorba ve kaba görünmek zorundadır çünkü aksi halde “erkekliği” sorgulanır. İşte bu yüzden ataerkil toplumlarda erkeklik patolojiktir. Herkes ataerkinin kadına yaptığı zulümden haberdardır ama aslında ataerki erkeklere de zulmeder. Onların en temel insanî duygularını ifade etmelerini engelleyerek iyi insanlar olma imkânlarını kısıtlar. Erkeklik şiddet ve cinsellik ile özdeşleşince tüm toplum yozlaşır ve patolojik hale gelir.

Hepimiz Cinsiyetçiyiz!

Ataerkil düzenden ve onun doğal bir sonucu olan erkek şiddetinden toplum olarak hepimiz sorumluyuz. Kendisine yan bakan adama “Hayırdır birader!” diye çıkışmayan kızdan tutun da oğluna “kız istemeye” giden babaya kadar hepimiz sorumluyuz. Sorunun kitlesel bazda çözülmesini ummak günümüz Türkiye koşullarında yersiz bir beklenti gibi görünüyor, yapılması gereken şeyse bireysel olarak omurgalı hayvanlar oluşumuzun hakkını vermek.

Merveleri İyileştirebiliriz

Son derece köklü bir sorunu çözmek kolay değil. İşe koyulmak adına her şeyden önce ataerkinin problemlerini ve günlük hayatta nasıl yeniden üretildiğini fark edebiliriz. Kültüre işlemiş olan ataerkil zihniyet kendini en bariz biçimde dilde gösteriyor. Dolayısıyla ataerkil söylemi fark edip buna karşı bir duruş sergilemek Merveleri iyileştirmek için iyi bir başlangıç noktası olabilir. Dilimizi değiştirerek işe başlayabiliriz, ne de olsa “ dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır ”.

“Bilim adamı” ve “iş adamı” yerine “bilim insanı” ve “iş insanı” tabirlerini kullanabiliriz. Bunun yanında “kız gibi araba”, “karı gibi ağlama”, “erkek sözü”, “adamsın”, “adamın dibisin”, “adamın kübüsün” benzeri ifadeleri terk edebiliriz. Kadına “kadın” diyebilir, kadın kelimesine yüklemiş oldukları olumsuz çağrışımlar nedeniyle kadına “kadın” diyemeyen, onun yerine “bayan” diyenlerin söylemlerini düzeltebiliriz. Ataerkiyi dil düzeyinde her fark ettiğimizde bunu çevremize de fark ettirerek insanları hiç ayırdına varmadıkları hususlara uyandırabiliriz. Bu farkındalık oluştukça hepimizin belli oranlarda içselleştirdiğimiz ataerkil kültürü dönüştürme imkânına her geçen gün daha fazla sahip olacağız.

Şunu unutmayalım ki ataerkiden kurtulmaya kadınlar kadar erkeklerin de ihtiyacı var. (Feminizmin erkeklere faydalarına ilerleyen zamanlarda değineceğim.)

Not: Bu yazıyı yazmama vesile olan sevgili kuzenim Merve’ye çok teşekkür ederim. Pandemi nedeniyle Mervelere pek gidemesem de kendisini çok seviyor ve özlüyorum. Hem “kuzen”, hem de “Merve” dediğimin farkındayım; ama Merve gerçekten de benim kuzenim ☺ Bu vesileyle tüm güzel kalpli Mervelere selam olsun!

Eğer bu yazı ilginizi çektiyse sıradaki yazımız sizin için geliyor:

Feleğin Çemberinden Geçtiniz Mi?